Son dönem böbrek yetmezliği hastalarında olası genotoksik hasarın değerlendirilmesi
Evaluation of possible genotoxic damage in patients with end-stage renal failure
- Tez No: 849089
- Danışmanlar: PROF. DR. SEVTAP AYDIN DİLSİZ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Eczacılık ve Farmakoloji, Pharmacy and Pharmacology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Eczacılık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Farmasötik Toksikoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 135
Özet
Kronik böbrek hastalığı, fonksiyonel nefronların kalıcı kaybıyla karakterize, yaygın, ilerleyici bir hastalıktır. Son dönem böbrek yetmezliğinin (SDBY) geri dönüşü olmayan bir hastalık olduğu bilinmektedir. Düzenli diyalize başlamanın genel olarak oksidatif stresi artırıp artırmadığı konusunda bazı tartışmalar vardır. Artan oksidatif stres diyaliz hastalarında mortaliteyi artırır. SDBY'de kronik hastalık seyrinde inflamasyonda artış, oksidatif stres ve buna eşlik eden DNA hasarının gelişmesi beklenmektedir. Ağır metaller de dâhil olmak üzere pek çok faktör hasarı daha da şiddetlendirebilir. SDBY hastalarında bu faktörler arasındaki ilişkinin ortaya konulması da önemlidir. Oksidatif strese bağlı genotoksik olayların SDBY hastalarını nasıl etkilediğini bir arada gösteren çalışmalar dünyada oldukça sınırlı sayıda olup ülkemizde de bulunmamaktadır. Bu çalışma kapsamında hemodiyaliz tedavisi gören ve görmeyen SDBY hastalarında genotoksik hasar Comet yöntemi ve 8-hidroksi-2 deoksiguanosin (8-OHdG) ölçümü ile değerlendirildi. Genotoksik değişiklikler arasındaki ilişki, biyokimyasal değişiklikler, kandaki ağır metal seviyeleri (alüminyum, arsenik, kadmiyum, kurşun ve cıva), süperoksit dismutaz, katalaz, glutatyon peroksidaz, malondialdehit (MDA) seviyeleri gibi oksidatif biyobelirteçler ölçülerek değerlendirildi. Genotoksisite, oksidatif stres ve ağır metal düzeyleri tüm hastalarda anlamlı derecede arttı. Diyalize giren hastalarda, diyalize girmeyenlere göre DNA hasarı, 8-OHdG ve MDA anlamlı derecede arttı, glutatyon ise anlamlı derecede azaldı. Hastalık süresi, artan Al düzeyleri ile güçlü pozitif korelasyona sahipken, artan DNA hasarı ve kadmiyum seviyeleri ile orta derecede pozitif korelasyona sahipti. Sonuç olarak, ileri çalışmalar gerekli olmakla birlikte SDBY hastalarında oksidatif strese bağlı DNA hasarının ve ağır metal yükünü azaltılması yönünde yaklaşımlar önerilmektedir.
Özet (Çeviri)
Chronic kidney disease is a common progressive disease characterized by the permanent loss of functional nephrons. End-stage renal failure (ESRD) is known to be an irreversible disease. There is some debate as whether the initiation of regular dialysis in general increases oxidative stress. Increased oxidative stress increases mortality in dialysis patients. Inflammation increased oxidative stress and concomitant DNA damage are expected to develop in the course of chronic disease in ESRD. Many factors, including heavy metals, can further exacerbate the damage. It is also important to reveal the relationship between these factors in ESRD patients. Studies showing how oxidative stress-related genotoxic events affect ESRD patients do not exist in our country and are very limited in the world. Within the scope of this study, genotoxic damage was determined by the Comet method and 8-hydroxy-2 deoxyguanosine (8-OHdG) levels in patients with ESRD who were undergoing hemodialysis or not. The relationship between genotoxic changes were evaluated by measuring the biochemical changes, the levels of heavy metals (aluminum, arsenic, cadmium, lead, and mercury) in the blood, the oxidative biomarkers including superoxide dismutase, catalase, glutathione peroxidase, malondialdehyde (MDA) levels. Genotoxicity, oxidative stress, and heavy metal levels increased significantly in all patients. DNA damage, 8OHdG and MDA significantly increased, whereas Glutathione significantly decreased in the patients undergoing dialysis compared to those not undergoing dialysis. The duration of disease was strong positively correlated with increased Al levels and moderate positively correlated with increased DNA damage and cadmium levels. In conclusion, although further studies are needed, the approaches to reduce oxidative stress-related DNA damage and heavy metal load in ESRD patients are recommended.
Benzer Tezler
- Hemodiyaliz tedavisinin kardiyak enzim düzeyleri ve ekokardiyografik bulgular üzerine etkisi
The effects of hemodialysis treatment on cardiac enzyme levels and echocardiographic findings
MUHARREM İNGEÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
NefrolojiHarran Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET HOROZ
- Diyalizin (Periton-hemodiyaliz) koku fonksiyonlarına olan etkisi
The effect of dialysis (Peritoneal-hemodialysis) on olfactory function
GÜLİN GÖKÇEN KESİCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Kulak Burun ve BoğazAnkara ÜniversitesiKulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. METİN NURİ AKINER
- Evre 3-5 kronik böbrek hastalarının ''Böbrek Yetmezliği Risk denklemi'' sınıflandırmasına göre kronik böbrek hastalığı progresyonu ve hastalık maliyeti ilişkisi
The relationship between chronic kidney disease progression and disease cost of stage 3-5 chronic kidney disease patients according to the 'Kidney Failure Risk Equation' classification
AYŞE MÜGE HOLOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
İç HastalıklarıHacettepe Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA ARICI
- Erişkin otozomal dominant polikistik böbrek hastalarında copeptin düzeyleri ve arteryel sertlik ilişkisi
The relationship of copeptin levels and arterial stiffness in adult autosomal dominant polycstic kidney disease patients
LÜTFİYE BİLGE TAŞKIRAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SİBEL ERSAN
- Böbrek nakli sonrası double j stent koyulan ve koyulmayan hastaların karşılaştırılması
Böbrek nakli̇ sonrasi double j stent koyulan ve koyulmayan hastalarin karşilaştirilmasi
ERMAN ALÇI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Genel CerrahiEge ÜniversitesiCerrahi Tıp Bilimleri Bölümü
PROF. DR. CÜNEYT HOŞCOŞKUN