Yeni hipertansiyon tanısı almış hastalarda VAT/SAT oranının dipper/non dipper hipertansiyon ve aortik elastik parametreleri ile ilişkisi
Relationship of VAT/SAT ratio with dipper/non-dipper hypertension and aortic elasticity parameters in newly diagnosed with hypertension
- Tez No: 856213
- Danışmanlar: PROF. DR. TURGUT KARABAĞ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
- Anahtar Kelimeler: Hipertansiyon, dipper, nondipper, viseral adipoz doku, subkutan adipoz doku, hypertension, dipper, nondipper, visceral adipose tissue, subcutaneous adipose tissue
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İç Hastalıkları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 77
Özet
Giriş ve Amaç: Hipertansiyon hem ülkemizde hem de dünyada sık görülen global bir sorundur. Uzun süre yüksek kan basıncına maruziyet ile aortik sertleşme, sol ventrikül hipertrofisi, sistolik/diyastolik fonksiyonlarda bozulma görülür ve kardiyovasküler mortalite/morbidite riski artar. Hipertansiyonun 24 saatlik takiplerinde non-dipper patern göstermesi birçok çalışmada artmış kardiyovasküler olay riski ile ilişkilendirilmiştir. Son yıllarda sıklığı giderek artan obezite sebebi ile yağ dokunun etkileri daha da önem kazanmış, yağ dokusundan salınan moleküllerin hipertansiyon, insülin direnci, dislipidemi gibi birçok hastalıkla ilişkisi olduğu ortaya konmuştur. Çalışmamızda daha önce hipertansiyon geçmişi olmayan yeni tanı konulmuş hipertansif bireylerde yağ dokunun viseral ve subkutan dağılımının kan basıncının dipper/non-dipper paterni üzerine etkisini ve hedef organ hasarı belirteçlerinden biri olan aortik sertlik parametreleri ile ilişkisini ortaya koymayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: 01.04.2023 ile 01.04.2024 tarihleri arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dahiliye polikliniğine başvuran 18-65 yaş arası hipertansiyon tanısı yeni konulmuş olan 82 hasta ve 47 normotansif kontrol grubu dahil etme/hariç tutma kriterlerine göre çalışmaya dahil edildi. Katılımcılarının tamamının ayrıntılı anamnezi alındıktan sonra boy, kilo, vücut kitle indeksi, bel ve kalça çevresi, ofis kan basıncı ölçümü, 24 saatlik ambulatuar kan basıncı ölçümü yapılıp kayıt edildi. Her iki grubunda 8-12 saat açlık sonrasında açlık kan şekeri, lipid profili, üre, kreatinin, glikolize hemoglobin, HOMA-IR, CRP, hemogram ölçümü için venöz kan örnekleri alındı, çıkan laboratuvar parametreleri kayıt altına alındı. Aortik parametreler, sistolik/diyastolik fonksiyonlar, sol ventrikül kitlesi aynı kardiyolog tarafından transtorasik ekokardiyografi ve doku Doppler yöntemi ile değerlendirildi. Viseral ve subkutan abdominal yağ doku kalınları ultrasonografi ile ölçüldü. Bulgular: Dipper ve non-dipper patern gösteren hipertansif katılımcılar arasında VAT/SAT ile anlamlı ilişki saptanmamıştır (p > 0,05). VAT/SAT ile aortik parametreler (aortik genişleyebilirlik, aortik gerilim) arasında anlamlı fark saptanmamıştır (p > 0,05). Hasta ve kontrol grubu birlikte analiz edildiğinde VAT/SAT oranı ile 24 saat ort SKB, 24 saat ortalama DKB ve gece ortalama SKB değerleri arasında aynı yönlü ve anlamlı ilişki saptandı (sırasıyla 11 r=0,188, r=0,175 ve r=0,186). Hastaların VAT ve VAT/SAT oranı kontrollerden daha yüksek saptandı (sırasıyla p=0,002, p=0,016) Sonuç: Yeni tanı alan hipertansiyon hastalarında viseral yağ doku kalınlığının subkutan yağ doku kalınlığına oranının hipertansiyonun dipper/non-dipper paternine etkisi saptanmamıştır ancak VAT ile aortik genişleyebilirlik arasındaki ters yönlü ilişki ortaya konmuştur. Ayrıca hasta grubunda VAT ve VAT/SAT anlamlı olarak yüksek saptanmış olup viseral adipozite ölçümleri yüksek saptanan bireylerde hipertansiyon riski göz önünde bulundurulmalıdır.
Özet (Çeviri)
Introduction and Purpose: Hypertension is a common global problem both in our country and in the world. With long-term exposure to high blood pressure, aortic stiffening, left ventricular hypertrophy, deterioration in systolic/diastolic functions occur and the risk of cardiovascular mortality/morbidity increases. The non-dipper pattern of hypertension during 24-hour follow- up has been associated with an increased risk of cardiovascular events in many studies. The effects of fat tissue have become more important due to obesity, which has become increasingly common in recent years, and it has been revealed that the molecules released by fat tissue are related to many diseases such as hypertension, insulin resistance and dyslipidemia. In our study, we aimed to reveal the relationship between the visceral and subcutaneous distribution of fat tissue and aortic stiffness parameters, one of the target organ damage markers, and its effect on the dipper/non-dipper pattern of blood pressure in newly diagnosed hypertensive individuals with no previous history of hypertension. Materials and Methods: 82 patients aged 18-65, newly diagnosed with hypertension, and 47 normotensive control groups, who applied to the Internal Medicine outpatient clinic of Istanbul Training and Research Hospital between 01.04.2023 and 01.04.2024, were included in the study according to the inclusion/exclusion criteria was done. After taking detailed anamnesis of all participants, height, weight, body mass index, waist and hip circumference, office blood pressure measurement, and 24-hour ambulatory blood pressure measurement were performed and recorded. After 8-12 hours of fasting in both groups, venous blood samples were taken to measure fasting blood sugar, lipid profile, urea, creatinine, glycated hemoglobin, HOMA-IR and CRP, and the resulting laboratory parameters were recorded. Aortic parameters, systolic/diastolic functions, and left ventricular mass were evaluated by the same cardiologist using transthoracic echocardiography and tissue Doppler method. Visceral and subcutaneous abdominal fat tissue thicknesses were measured by ultrasonography. Results: No significant relationship was detected with VAT/SAT between hypertensive participants with dipper and non-dipper patterns (p > 0.05). No significant difference was detected between VAT/SAT and aortic parameters (aortic distensibility, aortic tension) (p > 0.05). When the patient and control groups were analyzed together, a similar and significant relationship was found between the VAT/SAT ratio and 24-hour mean SBP, 24-hour mean DBP 13 and night mean SBP values (r=0.188, r=0.175 and r=0.186, respectively). VAT and VAT/SAT ratios of patients were found to be higher than controls (p=0.002, p=0.016, respectively). Conclusion: In newly diagnosed hypertension patients, the effect of the ratio of visceral fat tissue thickness to subcutaneous fat tissue thickness on the dipper/non-dipper pattern of hypertension was not determined, but an inverse relationship between VAT and aortic distensibility was revealed. In addition, VAT and VAT/SAT were found to be significantly high in the patient group, and the risk of hypertension should be taken into consideration in individuals with high visceral adiposity measurements.
Benzer Tezler
- Yeni hipertansiyon tanısı almış hastalarda tedavi uyumu ve etkileyen faktörler
Adherence to the medical treatment of the patients taken hypertension diagnosis for the first time and the factors affect it
ALPASLAN ÖZBAYRAM
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
Halk SağlığıMarmara ÜniversitesiHalk Sağlığı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NADİ BAKIRCI
- Tip 2 diyabetes mellitusun kronik komplikasyonları ile hipomagnezemi arasındaki ilişkinin araştırılması
Relationship between chronic complications of type 2 diabetes mellitus and hypomagnesemia
OKAN AKYÜZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
İç HastalıklarıSağlık Bakanlığıİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KADİR KAYATAŞ
PROF. DR. FUNDA MÜŞERREF TÜRKMEN
- Acil serviste atipik göğüs ağrısı tanısı almış hastalarda miyokard perfüzyon sintigrafisi ve eforlu EKG testinin etkinliği
Myocardial perfussion scintigraphy and effort ECG testing activity on the patients which have atypical chest pain diagnosis in emergency department
MUHAMMED HAN SALTANLAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
İlk ve Acil YardımÇukurova ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZEYNEP KEKEÇ
- Esansiyel hipertansiyonlu hastalarda endothelin-1, nitrik oksid düzeyleri ve bu parametrelerin tedaviyle değişimi
Endothelin-1, nitric oxide levels and the changes of these parameters by treatment in patients with essential hypertension
ADİL HAKAN DEMİRTAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1998
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıAtatürk Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YILMAZ SELÇUK
- Dihidropiridin grubu kalsiyum kanal blokeri başlanan evre 1 hipertansif hastaların tanı anı ve tedavinin ikinci ayında volüm durumlarının incelenmesi
Investigation of the volume status of stage 1 hypertensive patients initiated on a dihydropyridine group calcium channel blocker at the time of diagnosis and in the second month of treatment
AHMET SELEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
NefrolojiSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
UZMAN SAMİ BAHÇEBAŞI