Geç preterm ve term gebelerde servikal uzunluk ve hacim ölçümünün doğum indüksiyon başarısını öngörmedeki rolü
The role of cervical length and volume measurement in predicting labor induction success in late preterm and term pregnancies
- Tez No: 857183
- Danışmanlar: DOÇ. DR. BURCU DİNÇGEZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Tıp Eğitimi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 78
Özet
Amaç: Doğum indüksiyonu başlanacak hastalarda servikal uzunluk ve hacimlerin tedavi başarısını öngörmedeki yerini araştırmak Gereç ve Yöntem: Çalışmaya doğumhanemize başvuran 18-45 yaş arası, BISHOP skoru altının altında olan, geç preterm ve term, sefalik prezentasyonda tekil ve canlı fetusa sahip olan 350 hasta dahil edildi. Dahil edilen gebelerin gravida, parite, yaş, vücut kitle indeksi, gebelik haftası, sigara kullanımı, ek hastalıkları, doğum kilosu, APGAR 1. Ve 5. Dakika skorları, yeni doğan yoğun bakım ünitesi ihtiyacı, obstetrik öykü, Bishop skorları kaydedildi..Doğum indüksiyonu başarısı hastanın servikal değişikliklerine ve sonunda 24 saat içerisinde vajinal doğumun gerçekleşmesine göre karar verildi. Doğum eyleminin süresi,vajinal doğum ya da sezaryen doğum ile sonuçlanması, doğum sonuçları kaydedildi. Servikal uzunluk ve hacim ölçümü indüksiyon öncesi servikal değerlendirme hem Bishop skoru hem de transvajinal ultrasonografi kullanılarak yapıldı. Dahil edilen tüm vakalarda sonografik değerlendirme tek araştırmacı tarafından yapıldı. Ölçüm öncesinde mesane boşaltıldı. Servikal uzunluk, eksternal ve internal os arası mesafenin ölçülmesi ile hesaplandı. Üç ölçüm alındı ve en kısa ölçüm nihai servikal uzunluk olarak alındı. Serviksin ön-arka çapının ölçümü serviksin orta noktasından, endoservikal kanala dik açıyla elde edildi. Serviks hacmi geometrik görünümde (V = πr2h) bir silindir olarak kabul edilerek hesaplandı. Bulgular: Hastaların 222'sinin (%63,4) başarılı indüksiyon, 128'inin (%36,6) ise başarısız indüksiyon grubunda olduğu gözlendi. İki grup arasında yaş, VKİ, gravida, parite, gebelik haftası, sigara kullanımı ve ek hastalık varlığı açısından istatistiksel anlamlı fark saptanmazken, başarısız indüksiyon grubundaki olguların doğum kilolarının ve APGAR skorlarının daha düşük, YDYBÜ ihtiyacının ise istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek olduğu saptandı. Servikal uzunluğun geç preterm ve term hasta grubunda 33 mm ve altında olmasının %85,59 sensitivite, %72,66 spesifite ile, term hasta grubunda servikal uzunluğun 32 mm ve altında olmasının %79,89 sensitivite, %75,7spesifite ile ve term hasta grubunda servikal uzunluğun 33 mm ve altında olmasının %93,94 sensitivite, %80,95 spesifite ile başarılı indüksiyonu öngördüğü saptandı. Ayrıca servikal uzunluğun, Bishop skoru ile hem tüm hasta grubunda hem de term hasta grubunda istatistiksel anlamlı olarak negatif yönlü ilişkisinin olduğu bulundu. Servikal hacmin geç preterm ve term hasta grubunda 29,8 cm3 ve altında olmasının %81,53 sensitivite, %71,87 spesifite ile; term hasta grubunda servikal hacmin 29,8 cm3 ve altında olmasının %80,95 sensitivite, %73,83 spesifite ile; geç preterm hasta grubunda servikal hacmin 31,3 cm3 ve altında olmasının %87,88 sensitivite, %61,9 spesifite ile başarılı indüksiyonu öngördüğü saptandı. Ayrıca servikal uzunluk ile benzer şekilde servikal hacmin de Bishop skoru ile hem tüm hasta grubunda hem de term hasta grubunda istatistiksel anlamlı olarak negatif yönlü ilişkisinin olduğu bulundu. Servikal uzunluk ve servikal hacmin başarılı indüksiyonu öngörmedeki rolleri karşılaştırıldığında; tüm hasta grubunda, term grupta ya da geç preterm grupta servikal uzunluk ve servikal hacim arasında indüksiyon başarısını öngördürme açısından istatistiksel anlamlı fark saptanmadı.Sonuç: Sonografik olarak değerlendirilebilen servikal uzunluk ve servikal hacim başarılı indüksiyonu öngörmede önemli bir yere sahiptir. Bu bulgular ışığında kullanımı son derece basit olan sonografik ölçümlerin Bishop skoruna alternatif olarak literatüre katkı sağlayacağı kanaatindeyiz.
Özet (Çeviri)
Aim: Researching the significance of cervical length and volume in predicting the treatment success in patients undergoing labor induction. Materials and Methods: Our study included 350 patients aged between 18 and 45 years who presented to our delivery room, had a BISHOP score below 6, and had singleton live fetuses in cephalic presentation, ranging from late preterm to term. The included pregnant women's gravidity, parity, age, body mass index, gestational age, smoking status, comorbidities, birth weight, APGAR scores at 1st and 5th minutes, need for neonatal intensive care unit, obstetric history, and Bishop scores were recorded.The success of labor induction was determined based on cervical changes in the patient and ultimately whether vaginal delivery occurred within 24 hours. The duration of labor, outcome of vaginal or cesarean delivery, and birth outcomes were recorded. Cervical length and volume measurements were assessed prior to induction using both Bishop score and transvaginal ultrasonography for cervical evaluation. In all included cases, the sonographic assessment was conducted by a single researcher. Prior to measurements, the bladder was emptied. Cervical length was calculated by measuring the distance between the external and internal os. Three measurements were taken, and the shortest measurement was considered as the final cervical length. The measurement of the anterior-posterior diameter of the cervix was obtained perpendicular to the endocervical canal from the midpoint of the cervix. Cervical volume was calculated assuming a cylindrical geometric shape(V = πr2h). Results: Observations revealed that 222 patients (63.4%) experienced successful induction, while 128 patients (36.6%) had unsuccessful induction. Although there were no statistically significant differences between the two groups in terms of age, BMI, gravidity, parity, gestational week, smoking status, and presence of additional diseases, it was noted that cases in the unsuccessful induction group had lower birth weights and APGAR scores, and statistically significantly higher rates of neonatal intensive care unit (NICU) admission. For patients in the late preterm and term groups, a cervical length of 33 mm and below predicted successful induction with 85.59% sensitivity and 72.66% specificity, while for the term group, a cervical length of 32 mm and below predicted successful induction with 79.89% sensitivity and 75.7% specificity, and a cervical length of 33 mm and below predicted successful induction with 93.94% sensitivity and 80.95% specificity. Additionally, it was found that cervical length had a statistically significant negative correlation with Bishop score in both the entire patient group and the term patient group. For cervical volume, a volume of 29.8 cm3 and below predicted successful induction in the late preterm and term groups with 81.53% sensitivity and 71.87% specificity, while in the term group, a volume of 29.8 cm3 and below predicted successful induction with 80.95% sensitivity and 73.83% specificity, and in the late preterm group, a volume of 31.3 cm3 and below predicted successful induction with 87.88% sensitivity and 61.9% specificity. Similarly to cervical length, cervical volume also had a statistically significant negative correlation with Bishop score in both the entire patient group and the term patient group. When comparing the roles of cervical length and cervical volume in predicting successful induction, no statistically significant difference was found between cervical length and cervical volume in any patient group in terms of predicting induction success. Conclusion: Sonographically assessable cervical length and cervical volume have a significant role in predicting successful induction. In light of these findings, we believe that the utilization of these straightforward sonographic measurements could contribute to the literature as an alternative to the Bishop score.
Benzer Tezler
- Gebelerde 16-24 hafta arası uteroservikal açı ölçümünün obstetrik sonuçlara etkisi
The effect of 16-24 weeks utero-cervical angle measurement on obstetric results in pregnancy
MERVE ŞİŞECİOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EMİN ÜSTÜNYURT
UZMAN SÜLEYMAN SERKAN KARAŞİN
- Sistemik inflamatuar yanıt indeksi'nin Preterm Doğumu öngörmedeki rolü
The role of systemic inflammatory response index in predicting Preterm Birth
SEZİN DİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ELİF YILMAZ
- Fetal sağ kalp doppler bulgularının lameller body ve fetal akciğer maturasyon ile ilişkisi
Relationship between fetal right heart doppler findings with lamellar body and fetal lung maturity
ERHAN HÜSEYİN CÖMERT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Kadın Hastalıkları ve DoğumKaradeniz Teknik ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TURHAN ARAN
- Sezaryen ile doğum yapan term ve preterm gebelerde maternal ve umbilikal kord HE 4 düzeyleri
He4 levels in term and preterm pregnant patients whogave birth with ceserian section
HANDE ESRA KOCA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TUNCAY KÜÇÜKÖZKAN
- Geç prematüre bebeklerde antenatal steroid tedavisinin nörogelişimsel sonuçlara etkisinin değerlendirilmesi
Antenatal in late premature babiesneurodevelopmental of steroid therapyevaluation of effect on results
ECEM ÖSKEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Medeniyet ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ NURAN ÜSTÜN