Adneksiyel kitlelerin pre-operatif değerlendirilmesinde manyetik rezonans görüntülemenin ultrasonografiye olan üstünlüğünün araştırılması
Adneksiyel kitlelerin pre-operatif değerlendirilmesinde manyetik rezonans görüntülemenin ultrasonografiye olan üstünlüğünün araştırılması
- Tez No: 861116
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ NİYAZİ ALPER SEYHAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 62
Özet
Amaç: Kliniğimize başvuran adneksiyel kitlesi olan hastaların pre-operatif değerlendirilmesinde Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve ultrasonografi (USG)'nin benign/malign ayrımını öngörme açısından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışmanın sonunda USG ve MRG'nin malign kitleleri saptamadaki duyarlılık ve özgüllükleri kıyaslanmış, gelecek klinik kullanımda hasta ve hekim yönetimi için en etkin görüntüleme yöntemi seçimi tartışılmıştır. Gereç ve Yöntem: Retrospektif tek merkezli multidisipliner olarak yapılan çalışmamıza; Ocak 2014 -Eylül 2023 tarihleri arasında Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde adneksiyel kitle nedeni ile yatmış ve opere olmuş, sistem üzerinden tüm verilerine ulaşılabilen, yaşları 16 ile 80 arasında olan 171 hasta dahil edilmiştir. Bu çalışmada MRG ve USG' nin malignite ön tanısındaki duyarlılık ve özgüllükleri karşılaştırılmıştır. Çalışmamızda USG skorlamasında; serbest mayi varlığı, septasyon olup olmaması ve septa kalınlığı (>3mm), duvar yapısı, kitle sınırlarının düzenli ya da düzensiz olması, hipoekojen- hiperekojen alan varlığı, kitlelerin lokalizasyonları ve kitlelerin boyutları yer almaktadır. MRG skorlamasında; Kontrast tutulumu, solid alan varlığı, asit, omental kek, lenfadenopati varlığı, diğer organ tutulumu, lokalizasyon, kitle boyutu yer almaktadır. MRG bulguları sınıflandırılırken; asit, omental kek, lenfadenopati varlığı, diğer organ tutulumu ek bulgular başlığı altına belirtilmiştir. İstatistiksel analizler için NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2020 (Kaysville, Utah, USA) programı, niceliksel verilerin karşılaştırılmasında normal dağılım gösteren parametrelerin iki grup karşılaştırmalarında Student t Test, normal dağılım göstermeyen parametrelerin iki grup karşılaştırmalarında ise Mann Whitney U testi kullanıldı. Niteliksel verilerin karşılaştırılmasında ise Pearson Ki-Kare testi ve Fisher's Exact test kullanıldı. Anlamlılık p0,05). Sonuç: Over kanserindeki en önemli prognostik faktör cerrahi evre olup, yeterli doğru cerrahi evreleme primer tedavi sürecinde önceliklidir. Bu nedenle, malignite şüpheli kitleler, tersiyer merkezlere yönlendirilip yeterli primer debulking cerrahisi yapılarak hastanın maksimal sağkalım şansı sağlanmalıdır. Çalışmamızın sonuçlarına göre USG'de bakılan; serbest mayi varlığı, duvar kalınlığının >3 mm olması, düzensiz sınır parametreleri ve MRG'de kullandığımız; kontrast tutumu, solid alan varlığı, ek bulgu, kitle boyutu gibi parametreler ile MRG'ın USG'ye üstünlüğü bulunmamıştır. Bu bulgularımız ile operasyon kararı verilmesinde ilk tercih olarak USG önerilmeli ve tartışmalı durumlarda ek görüntüleme yöntemlerine başvurulmalıdır.
Özet (Çeviri)
Objective: The aim of this study was to compare the benign/malign distinction of Magnetic Resonance Imaging (MRI) and Ultrasonography (USG) in preoperative evaluation of patients with adnexal masses who applied to our clinic. At the end of the study, the specificity and sensitivity of USG and MRI in detecting malignant masses were compared, and the most effective imaging method for patient and physician management was discussed for future clinical use. Materials and Methods: In our retrospective single-center multidisciplinary study, 171 patients aged between 16 and 80 years who were hospitalized and operated on due to adnexal masses at the Adnan Menderes University Faculty of Medicine Department of Obstetrics and Gynecology between January 2014 and September 2023 were included. In this study, the sensitivity and specificity of MRI and USG in the preoperative diagnosis of malignancy were compared. In USG scoring, the presence of free fluid, the presence of septation and its thickness (>3mm), wall structure, regular or irregular mass borders, hypoechoic-hyperechoic area presence, mass localization, and mass size were included. In MRG scoring, contrast uptake, solid area presence, ascites, omental cake, lymphadenopathy presence, other organ involvement, localization, and mass size were included. When classifying MRG findings, additional findings such as ascites, omental cake, lymphadenopathy presence, and other organ involvement were placed under the additional findings heading. NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2020 (Kaysville, Utah, USA) program was used for statistical analysis. Student t-test was used for comparing parameters showing normal distribution in two groups, and Mann Whitney U test was used for comparing parameters that did not show normal distribution in two groups. Pearson Chi-Square test and Fisher's Exact test were used for comparing qualitative data. Significance was evaluated at p0.05). Conclusion: The most important prognostic factor in ovarian cancer is accurate surgical staging, and therefore, masses suspected of malignancy should be referred to tertiary-competent centers, and the maximum life span that the patient can gain should be provided after primary debulking surgery . According to the results of our study, USG parameters such as the presence of free fluid, wall thickness >3 mm, irregular border parameters, and MRG parameters such as contrast uptake, solid area presence, additional findings, and mass size did not show superiority of MRG over USG. Based on our findings, USG should be recommended as the first choice for making an operation decision, and additional imaging methods should not be needed except for cases where there is uncertainty .
Benzer Tezler
- Pelvik kitlelerin preoperatif değerlendirilmesinde malignite risk indeksinin prediktif değeri
The predictive value of risk of malignancy index in preoperative evaluation of pelvic mass
PINAR ERDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
Kadın Hastalıkları ve DoğumMarmara ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. TANJU PEKİN
- Adneksiyal kitlelerin değerlendirilmesinde yeni bir tümör belirteci olan Human Epididimis Faktör (HE-4)' ün prediktif değerinin belirlenmesi
Predictive value of 'Human Epididymis Factor (HE4)', a novel tumor marker for adnexal masses
DERYA KILIÇ SAKARYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Kadın Hastalıkları ve Doğumİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
UZMAN MEHMET HAKAN YETİMALAR
- Adneksiyal kitlelerde Malignite Risk İndeksi(RMI)'nin prediktif değeri
Predictive value of Malignancy Risk Index(RMI) in adnexial masses
ONUR MERAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Kadın Hastalıkları ve Doğumİnönü ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. M. MUTLU MEYDANLI
- Adneksiyal kitlelerin malignite değerlendirmesinde Ca125, HE4, BCL2 ' nin yeri
The value of Ca125, HE4, BCL2 i̇n the evaluation of adnexial masses
BURCU KISA KARAKAYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Kadın Hastalıkları ve DoğumBaşkent ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ AYHAN
- Adneksiyal kitlelerde frozen materyalleri ve parafin takip sonuçlarının karşılaştırmalı değerlendirilmesi
Comparative evaluation of frozen materials and paraffin tracking results in adnexal masses
İREM KALIPCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CEMAL REŞAT ATALAY