Geri Dön

20. yüzyıl figüratif Amerikan resminden yenifigürasyona figür-mekân ilişkisi

From 20th century figurative American painting to neo-figuration:Figure-space relationship

  1. Tez No: 869566
  2. Yazar: GÖKSU YURTSEVEN
  3. Danışmanlar: DOÇ. ORÇUN ÇADIRCI
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Güzel Sanatlar, Fine Arts
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mersin Üniversitesi
  10. Enstitü: Güzel Sanatlar Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Resim Ana Sanat Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 80

Özet

Resim sanatında mekân, figürün ruhsal durumunu ifade etmesi açısından önemli rol oynamaktadır. Mekânda içsel ve dışsal öğelerin birbirleriyle etkileşimi, sanat eserlerindeki estetik dengeyi belirlemede önemlidir. Bu etkileşim, sanatçıların mekânı anlamlandırma ve ifade etme süreçlerinde belirleyici olmuştur. Bu bağlamda mekân ve figür ilişkisi sanatın evrimi sürecinde önemli bir yer tutmaktadır. Resim sanatında figür ve mekânın ele alınışı sanatçıya göre ve her dönemde yaşanan kültürel, ekonomik, siyasal değişikliklere göre farklılık göstermektedir. Birbirinin ardılı olan her akım ve hareket yeni arayışları, değişimleri içermektedir. Buna göre de sanatçılar çeşitli yaklaşımlar ve anlayışları benimsemişlerdir. 20. yüzyılın ikinci yarısında yaşanmış olumsuzlukların etkisiyle Yeni Dışavurumculuk akımı ortaya çıkmıştır. Yeni Dışavurumcu sanatçıların figürü varoluşsal kaygılar, eleştirel ve ironik bir tavırla ele alması, yani figüratif dilin yeni bir düşünce tavrıyla tekrar ilgi odağı olması Yeni Figürasyon olgusunu ortaya çıkarmıştır. Bu tezde Modernizmle birlikte geri planda kaldığı düşünülen figüratif dil çeşitli hareketler ve sanatçılardan örneklendirilerek ele alınmıştır. Postmodern dönem gelip geçicilik, karmaşa ve süreksizliği tamamen benimsemiştir. 1960- 70'lerdeki bu karmaşa ve çoğulcu anlayış, Yeni Dışavurumculukla Almanya, İtalya ve Amerika'da öne çıkan sanatçılar tarafından yeni bir ifade biçimine dönüşmüştür. II. Dünya Savaşı'nın neden olduğu çöküntüyle, insanların yaşadıkları sıkıntı ve anlam arayışı, kendi benliklerine dönme yolunu açmıştır. Yeni Dışavurumcu sanatçılar bu bunalımlardan etkilenerek yeni bir resimsel yaklaşım ortaya koymuştur. Akım, tipik olarak büyük boy tuvaller ve kalın tabaka halinde kabaca uygulanmış boya ile karakterize edilmiştir. Bireyselliklerini vurgulamaları, figüratife olan eğilimleri, insan problemlerini ele almaları ve kültürel kimliklerini öne çıkarmaları Yeni Dışavurumcuların ortak noktaları olarak sayılabilir. Sanatçıların genel olarak ironik ve alaycı bir üslup kullanmalarıyla birlikte figürü deforme etmeleri ve idealize etmekten kaçınmaları, savaş sonrası tükenmişlik halini ifade etmektedir.

Özet (Çeviri)

The role of space in expressing the emotional state of the figure holds significant importance in the art of painting. While the human figure represents the form of beings, space presence the area/volume occupied by beings and objects. The interaction between internal and external elements in space is crucial for determining aesthetic balance in art. This interaction has been decisive in shaping artists' processes of understanding and expressing space. In this context, the relationship between space and the figure occupies a significant place in the evolution/history of art. The treatment of figure and space in painting varies according to individual artists and changes in cultural, economic, and political contexts throughout different periods. Prior to the 20th century, a naturalistic approach prevailed, but in the 19th century, influenced by the Realism movement led by Courbet, artists began prioritizing emotions. Each successive art movement brings forth new explorations and changes. Consequently, artists have embraced various approaches and perspectives. In the latter half of the 20th century, influenced by the adversities of the time, the movement of Neo-Expressionism emerged. Neo-Expressionist artists returned to a figurative approach with paint and canvas. The existential concerns of the figure, approached with a critical and ironic attitude, led to the emergence of the phenomenon of New Figuration. In this thesis, the figurative language, considered to have taken a backseat with modernism, is examined by providing examples from various movements and artists in terms of belonging. The period of postmodernism fully embraced transience, chaos, and discontinuity. The chaos and pluralistic understanding of the 1960s and 1970s transformed into a new form of expression by prominent artists associated with Neo-Expressionism in Germany, Italy, and the United States. In the aftermath of World War II, people experienced a period of loss of values, loneliness, and introversion, leading to a search for meaning and a turn to individual identities. Neo-Expressionist artists, influenced by these crises, presented a new visual approach characterized by large canvases and roughly applied paint. Emphasizing their individuality, inclination towards the figurative, addressing human problems, and highlighting their cultural identities are common features of Neo-Expressionists. The artists, often using an ironic and mocking style, deformed the figure and avoided idealization, expressing a post-war sense of exhaustion. German artists such as Georg Baselitz, Anselm Kiefer, and Immendorff produced works reflecting the tragic history of Germany, creating a prevailing gloomy atmosphere in their paintings. Italian artists, known as the Transavanguardia, approached the figure autobiographically, distorting it within themes like sexuality, mythology, and psychology, using an ironic and mocking style. The formation of the Neo-Expressionist movement is explored by examining the art philosophy of the New Image Painting, Bad Painting, and many artists working with a figurative approach since the 1900s, providing examples from their artworks.

Benzer Tezler

  1. Türk resminde toplumsal gerçekçiler

    Social/ist realists in Turkish painting

    BAŞAK YILMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Güzel SanatlarMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    PROF. KEMAL İSKENDER

  2. Marc Zakharovich Chagall'ın figüratif kompozisyonları

    Marc Zakharovich Chagall figurative compositions i̇n surrealism

    SEREN MATARACI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Güzel SanatlarTrabzon Üniversitesi

    Resim Ana Bilim Dalı

    PROF. MANSUR CAFEROV

  3. Son 20 yılda Türk heykel sanatımızdaki gelişmenin değerlendirilmesi (1974-94 dönemi)

    Başlık çevirisi yok

    NEVZAT ATALAY

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1994

    Güzel Sanatlarİstanbul Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TARCAN YILMAZ

  4. Kavramsal sanat ve Türkiye'deki kavramsal sanat grup etkinlikleri

    Başlık çevirisi yok

    ERTÜRK BOYANCI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1994

    Güzel SanatlarGazi Üniversitesi

    Uygulamalı Resim Eğitimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SERAP ETİKE

  5. 20. yüzyıl figüratif resminde anlam

    The meaning the figurative drawing in the 20 th century

    SERPİL YAYMAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Güzel SanatlarDokuz Eylül Üniversitesi

    Resim-İş Eğitimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BEDRİ KARAYAĞMURLAR