On praxis and poiesis duality in digital virtual object representation: A thesis on consumer categories and objectness
Dijital ve sanal nesnelerin temsilinde praxis ve poiesis ikiliği hakkında: Tüketici kategorileri ve nesnelliğe dair bir tez
- Tez No: 873673
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MICHAEL MOLESWORTH
- Tez Türü: Doktora
- Konular: İşletme, Business Administration
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: The University of Reading
- Enstitü: Yurtdışı Enstitü
- Ana Bilim Dalı: Pazarlama Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Pazarlama Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 329
Özet
Bu tez, Dijital ve Sanal Nesneler (DSN) ile ilgili çeşitli unsurlara odaklanmakta olup, tüketici söylemi dahilinde kavramsallaştırma, ifade etme, anlama ve konumlandırılmalarına ek olarak, temel amacı, tüketici anlatısında bu nesnelerin sınıflandırma, kategorizasyon, ayrışma mekanizmalarını ve işaret etme kriterlerini kullanarak ontolojik bireysel ve sosyal yüzlerini ortaya çıkarmayı hedeflemektedir. Eleştirel Gerçekçilik (CR, eng. Critical Realism) dahilinde işlevsel bir felsefi temele sahip metodolojide, doktora müfredatı ile uyumlu hale getirilmiş tümevarımsal Tematik Analiz (TA, eng. Thematic Analysis) yaklaşımı, gönüllü örnekleme yoluyla seçilen 40 katılımcıyla yarı yapılandırılmış nitel röportajlar yapmak için kullanılarak, sanal ve dijital nesneler hakkında bireysel tanımları, tüketim deneyimleri ve kategorizasyon pratikleri, teknoloji ile etkileşimleri ve sıralama, düzenleme, temizleme, sınıflandırma gibi eylemlerin dijital bir ortamda, ya da dijital ve sanal tüketim nesneleri karşısında, katılımcı perspektifinden nasıl gerçekleştiği konusunda kişisel deneyimleri ilgili toplam 56 saat uzunluğunda kayıtlı röportajlar elde edilmiştir. 8 bolümden oluşmuş şekilde yapılandırılmış tez, (1) araştırmacının geçmişi ve profesyonel gelişim çabaları özetleyen içedönük bir yaklaşımla tezin arkasındaki donemin ve bireyin portresini çizerek başlayıp, (2) güncel pazarlama araştırmaları ile DSN çalışmalarının alakası ve kesişimi hakkında bir giriş bölümü akabinde sanal ve/veya dijital olduğu kanaatinde bulunulan nesnelerin çeşitli değişken tanımları toplamaya çalışan (3.1) dijital ve/veya sanal (olan/varsayılan) hakkında bir bölüm ve genel kategorilerin nasıl araştırıldığının ve bunun pazarlama disiplini ile neden alakası olduğunu açıklayan (3.2) kategoriler bölümü ile (3.3) özet bir şekilde post-yapısalcı yaklaşımlara giriş ve temel kavramların açıklanması odaklı bir (3) literatür taraması ile devam etmektedir. Bu şekilde önceki bölümlerde altı çizilen varsayımlar üzerinden, farklı aşinalık ve deneyim derecelerine sahip olunan çeşitli DSN'lere dair her insan için araştırmayı ve diyalogu kolaylaştıran ortak bir lisanin ne derecede noksan olduğunun (4) literatür eksikliği bölümünde altı çizilmiştir. Ayrım (ayrışma) kriterlerini veya yaygın olarak DSN'lerin seyrek ontolojisini ele almak, sıralamak, düzenlemek ve başa çıkmak için kullanılan yöntem(ler)i araştırmak amacıyla, (5) metodoloji bölümü hem araştırmanın felsefi çerçevesinin soyut arka planını, hem de araştırmanın pratik tasarım ve veri toplama aşamasının uygulanmasına dair olup, sonrasında, görüşmelerin içeriğinin ana eksenlerini ve içerik unsurlarını kapsamlı bir şekilde aktarmayı, aynı zamanda DSN algısı ve sınıflandırmasında Poiesis-Praxis ikiliğine doğru güdümlü, katılımcı ifadelerinin doldurduğu geniş söylem alanını tematik olarak birleştirmeyi amaçlayan (6) bulgular bölümü ile devam etmektedir. Bu maksatla, 6.2'de çağdaş tüketicinin dijital üst-anlatılarına ilişkin bir bölümün taslağı çizilmiş, yinelenen bir ifade mekanizması olarak 'dijital bandırma' (eng. Digital Dipping) tanıtılmış ve dijital tüketim pratiklerinin teleolojik ve özcü dalları, araştırma verileri için arka plan sağlanması, yaygın felsefesi varsayımları resmetmek, katılımcıların varsayımları ve genel bakış açıları ve sınıflandırmanın önündeki bilişsel ve deneyimsel engellerin ana hatlarıyla belirtilmesi için anahtar terimler olarak detaylandırılmıştır. Nesne olarak kabul gören, ifade edilen ortak çeşitli tanımlar, çerçeveler ve etiketler 6.3'te çizilmiştir; bu bölümde Hexis-Habitus ayrımı ve DSN'ler için eylem-nesnellik (eng. Action-objectness) tanımlanmıştır. Bu tarz nesnelerin olumsuz tanımlarından hareketle Praxis-Poiesis ikiliği araştırılmaktadır. Bir nesnenin ne olduğu, kaçınılmaz olarak neyin bir nesne olmadığı ile alakalı olduğundan, 6.4'te dijital öznellik üzerine bölümler aracılığıyla, kolektif öznelliğe ve 6.5'te kamusal-özel eksen konumlandırmasıyla ilgili temalara uzatılarak sınır çizme girişimlerinde bulunulmuştur. Tüketici ifadesindeki kategorik uyuşmazlık deneyimi kaydedilmiş ve 6.6'da kategorizasyon uygulamaları etiketi altında bir dizi başa çıkma, sıralama ve düzenleme stratejisi incelenmiştir. Kaçınılmaz olarak, kümelenme kriterleri özneldir ancak değer ve işlev gibi varsayılan evrensel veya nispeten aktarılabilir kriterlere tezin farklı bölümlerinde defaatle atıfta bulunulmaktadır. (6) dahilinde serpiştirilmiş tartışma unsurlarına ek olarak, (7) içerisinde bulgular bölümünde değinilmiş çeşitli unsurları bir araya getiren ve teze katkısının yanı sıra toplumsal etkisini de detaylandıran bir tartışma, sonrasında hem teorik hem de yöntemsel sınırlamaların detaylandırıldığı ve geleceğe yönelik araştırma rotalarının detaylandırıldığı bir (8) bölümle sona ermektedir. DSN temsilindeki Praxis-Poiesis ayrımından kaynaklandığı belirlenen temel kategorik ayırt edici kriterlerle son bulan tez, dijital bandırma, olumsuz nesnelleştirme (eng. Negative Objectivation), eylem-nesnellik (eng. Action-Objectness), son ürünün süreçten bağımsız algılanması ve benzer nice ara bulgular, ana metinde alakalı bölüme erişme ve/veya ona gönderme yapma girişimlerini kolaylaştıracak bulguların bir özeti olarak da hizmet veren Ek E'deki kavramlar listesinde sunulmuştur. Bu kolaylaştırıcı kavramsal terminolojinin temel amacı, nesnenin kendisini içinde bulduğu, algılandığı ve tüketildiği dijital habitus ile olan bağlantıları ortaya çıkarmak ve (tüketici) söylemindeki DSN temsilini mümkün olduğunca kapsamlı bir şekilde incelemektir. Bu düzlemde tekrarlayan motiflerden bir tanesi de, dijital konseptin viralliğini gösteren, belki de pazarın liderliğinde bir anlam erozyonuna götüren, dijital ve/veya sanal nesne ile ürün ömrü döngüsü ve/veya tasarımı içerisinde minimal alakadarlık prensibi dahilinde dijitalle minimum düzeyde etkileşimin şişirilmesi sonucu, dijital vasıf iddiasında bulunmak, dijitallik oluşturmak için yeterli kabul edilmesine sebep olan dijital bandırmadır. (eng. Digital Dipping). Benzer şekilde, nesnenin özneden mesafesini korumak, DSN'yi kendiliğin (öznelliğin) bir uzantısı olmadan, (öz)-tanımlama süreçlerinden bağımsız şekilde ayırt edebilmek için olumsuz nesnelleşmenin meydana geldiği varsayılmaktadır. Nesnelliğin bir sınırı olarak, hem son ürünün süreçten bağımsız algılanması, hem de nesnenin kalıcılığını koruyan aracılığı, eylem-nesnellik ilkesiyle birleştirildiğinde statik özelliklerin, silinmesi tam olarak olmasa da vurgusunun azalmasına yol açarak sıfatsal, nominal listelerin yerini eylemsel gönderide bulunan ifadelere bırakır. Sonuç olarak, DSN'ye yapılan herhangi bir gönderme etkileşimler yoluyla gerçekleşir, erişime giden adımlar, hareketler ve eylemler büyük ölçüde DSN olarak atıflanır. Bu set içerisinde, Tip I (dahili) ve II (format) hibritler, dijital üstünlük varsayımının geçerli olduğu nesne tasarımı ve sunumunda algılanan (gereksiz) fazlalığı göstermek için ayırt edilmiştir. Katılımcı ifadelerine göre kategorizasyon ancak, genellik ve düzen kaybı olmadan, (1) ilk karşılaşmadan sonra, (2) tekrarlanan maruziyetten (veya yeterli bilgiden) sonra, (3) aracılıktan sonra, (4) sembolik konumlandırmadan sonra, (5) tüketimden sonra, (6) arızadan sonra gerçekleşir, bunlar DSN'nin tam bilişsel değerlendirilmesine engeller olarak anılmaktadır. Bir tüketim ve üretim eylemi olarak sınıflandırmanın, katılımcı ifadelerinde praxis ve poiesis temelli konumlandırma girişimleri arasında geçiş yapan iki temsilî yaklaşımın kapsamına girdiği kanıtlanmıştır. Tematik olarak karşılaşılan kategorizasyon (1) kendine yakınlık ve kurgu temelli, (2) algılanan fayda, işlev ve değerlendirme temelli, (3) hazcı/yorumlayıcı (anlatı, doğa, ruh, nesnelerin karakteri), (4) nesnel pazar temelli (fiyat, lojistik, bulunabilirlik, erişilebilirlik), (5) evrimsel olarak doğallaştırılmış (gerekli veya gerekli olmayan, hayati veya keyfi), (6) dijitallik (6.2 ve 6.3.1'deki söylemde dijital olanı oluşturan olgu) ve (7) nesnellik (6.2.3'te ve 6.2.4'te sınırları) üzerine dayalı ayrımlarla gerçekleşmektedir. Kategorik uyuşmazlığı anlamlandırmanın ve ortadan kaldırmanın ilk adımı olarak, praxis-poiesis ikiliği böylece DSN'lerin hem temsilinde, hem de eşzamanlı üretim ve tüketiminde açığa çıkar; bu tanımlar, bir seri negatif nesnelleştirme akabinde nesne hexis'inin içselleştirilmesi ile birlikte habitus'tan türetilmiştir. DSN'lerin ima edilen ontolojik kategorizasyon(lar)ının ardındaki bilişsel ve kültürel kalıpların dilsel çıktısını daha iyi anlamak için poietizasyon (eng. poietisation) ve praksizasyon (eng. praxisation) süreçleri veri alıntıları aracılığıyla örneklenmiştir.
Özet (Çeviri)
The thesis focuses on diverse elements with regards to digital and virtual objects (DVO), in addition to their conceptualisation, referral, understanding and positioning in the consumer narrative, the primary aim is to uncover mechanisms of classification, categorisation, distinction and referral criteria to map the ontological interpersonal and the social façade of the latter. Curriculum-compliant inductive Thematic Analysis (TA) approach in methodology with an operating philosophical basis in Critical Realism (CR) was used to conduct semi-structured qualitative interviews of 40 participants recruited by self-selection sampling yielding 56 hours of recorded interviews regarding their personal definitions of the digital and virtual objects, experiences of consumption and categorisation practices, their experiences with technology and how sorting, arranging, cleaning, classifying occurs in a digital context, or more precisely face to digital and virtual objects of consumption, from the participants' perspective. The thesis is structed in 8 sections starting with (1) a reflexive account where a context for the researcher and professional development endeavours are portrayed in an attempt to humanise and introduce the person and the era behind the thesis, followed by (2) an introduction revealing what is interesting and relevant for marketing research in the study of DVOs followed by (3) a literature review centred around (3.1) the digital and (3.2) the categorical trying to gather varying definitions revolving around what is considered to be digital and/or virtual but also how categories have been studied and why they are relevant to marketing research and (3.3) where a brief post-structuralist introduction is provided for explanation of key terminology setting an agenda for elaboration of (4) the literature gap which uses the exposed assumptions in the previous chapter to underline to what extent a common shared language facilitating research, let alone mere conversation, about a plethora of objects with differing degrees of familiarities and experience for each person is absent for DVOs. In an attempt to probe the distinction criteria, or heuristic commonly used to declutter, sort, organise, deal with the sparse ontology of DVOs, (5) the methodology section delves both into an abstract background of philosophical framework of research and practical design and implementation of the data collection which is followed by (6) the findings section aiming to comprehensively convey major axes and elements of the content of the interviews but also to thematically converge the wide domain of discourse covered by the participants in order to build up to the poiesis-praxis duality in DVO perception and classification. To do so, a section on the digital metanarratives of the contemporary consumer is sketched in 6.2 introducing digital dipping as a recurrent conversational mechanism and elaborating teleological and essentialist branches of digital consumption practices as keys to provide the background for research data and illustrate dominant living philosophical assumptions and general outlook of the participants and outlining cognitive and experiential barriers to categorisation. Whereas a diverse set of definitions, frames, and labels of what is considered an object is sketched in 6.3, where the hexis-habitus distinction and action-objectness for DVOs are introduced. Following from the negative definitions of the latter, the praxis-poiesis duality is investigated. Since what an object is, is inevitably linked to what is not considered one building into boundary drawing attempts are made through sections on digital subjectness in 6.4 which is further extended into collective subjectness and particularly to themes relevant to the public-private axis positioning in 6.5. Experience of categorical dissonance from consumer accounts is recorded and a series of coping, sorting, arrangement strategies are studied under the label of categorization practices in 6.6. Inevitably, clustering criteria are subjective but one assumed universal or relatively transmissible criteria such as value and function, are recurrently referred throughout the thesis. In addition to interspersed discussion elements in (6), (7) a discussion bringing together various elements in findings, and detailing thesis contribution as well as impact, ends with a (8) conclusion where both theoretical and methodical limitations are elaborated and potential future directions for research are presented. Concluding with the major categorically distinctive criteria as identified as stemming from the praxis-poiesis distinction in DVO representation, intermediary findings labelled digital dipping, negative objectivation, action-objectness, process-independent perception of the end-product and many others are provided in a list of concepts in Appendix E which also serves as a summary of findings which should facilitate any attempt to penetrate and/or refer to the main text in appropriate section. The main aim of this facilitating conceptual terminology is to study as comprehensively as possible DVO representation in discourse to uncover the connections to digital habitus in which the object finds itself practiced, perceived and prosumed. One such pattern is digital dipping which illustrates the virality of the digital concept as is profusely used leading to a perhaps market-led erosion of meaning whereby minimal involvement with the digital in object lifecycle or design is inflated is deemed sufficient to claim, establish digitality. Similarly, negative objectivation is presumed to have occurred in order to maintain a distancing of the object from the subject, to be able to distinguish the DVO not as an extension of the self, to bar (self-)identification. As a boundary of objectivity, it is coupled with the principle of action-objectness where both process-independent perception of the end-product and permanence-preserving mediation of the object lead to a de-emphasis if not erasure of static features, and the epithetic nominal lists are replaced by action handles. Consequently, any referral made to DVO is made through interactions, steps leading to access, associations of movements and actions largely are taken as DVOs. Within that set, Type I (internal) and II (format) hybrids are distinguished to illustrate perceived redundancy in object design and delivery where assumption of digital superiority operates. Based on participant accounts, categorisation can only occur, without loss of generality and order, (1) after initial encounter, (2) after repeated exposure (or sufficient knowledge), (3) after mediation, (4) after symbolic positioning, (4) after consumption, (5) after malfunction as these events are referred to as barriers for obtaining a full cognitive appreciation of the DVO. Categorisation as an act of consumption and production is evidenced to fall under two representative modalities shifting between praxis and poiesis-based positioning attempts in participant accounts. Thematically, encountered categorisation types can be classified as (1) proximity to self and construal-based, (2) perceived utility, function and evaluation-based, (3) hedonic/interpretative (narrative, nature, soul, character of objects), (4) objective market based (price, logistics, availability, accessibility), (5) evolutionarily naturalised (lethal versus non-lethal, essential versus non-essential), combined with distinctions based on (6) digitality (what constitutes the digital in discourse in 6.2 and 6.3.1) and (7) objectness (in 6.2.3 and its boundaries in 6.2.4). As a first step in making sense of and undoing the categorical dissonance, the praxis-poiesis duality is thus exposed in both representation and concurrent production and consumption of DVOs, definitions of which have been derived from habitus introjected as a succession of negative definitions into an object hexis. Processes of poietisation and praxisation are exemplified through data excerpts to further understand the linguistic output of cognitive and cultural patterns behind implied ontological categorisation(s) of DVOs.
Benzer Tezler
- Politik praksis imkanı olarak Walter Benjamin'in tarih kavramı üzerine bir inceleme
A study on Walter Benjamin's concept of history as the possibility of political praxis
EMİNE CANLI
- Poiesis olarak Dasein: Heidegger felsefesinde poiesis kavramının yeniden yorumlanması
Dasein as poiesis: The reinterpretation of the concept of poiesis in Heidegger's philosophy
BELGİN KURZWEG
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
FelsefeMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KAAN HARUN ÖKTEN
- Aristoteles düşüncesinde sanat ve etik ilişkisi
The relationship between art and ethics in Aristotle's thought
ELİF YARGICI
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
FelsefeMarmara ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZEYNEP GEMUHLUOĞLU
- Günümüz ve yakın geçmişte mimarlık ediminde nitelik sorunsalı
The problematic of quality in recent past and today's architectural practice
FADİME KUL
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BELKIS ULUOĞLU
- Özel öğrenme güçlüğü olan çocuklarda duyu bütünleme eğitiminin praksis becerileri ve yaşam kalitesine etkisi
The effect of sensory integration training on praxis skills and quality of life in children with special learning disabilities
AZİZE CENGİL
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Fizyoterapi ve RehabilitasyonHasan Kalyoncu ÜniversitesiFizyoterapi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KEZBAN BAYRAMLAR