5-10 yaş arası duyusal hassasiyeti olan çocukların ebeveynlerinin psikopatolojik sorunlar açısından araştırılması
Investigation of psychopathological issues among parents of children aged 5-10 with sensory sensitivity
- Tez No: 873724
- Danışmanlar: PROF. DR. DİLEK ÖZTAŞ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Halk Sağlığı, Public Health
- Anahtar Kelimeler: Duyusal Hassasiyet, Çocuk Sağlığı, Dunn Duyu Profili 1, SCL-90R Ruhsal Belirti Tarama Testi, Ebeveyn Ruh Sağlığı, Sensory Sensitivity, Child Health, Dunn Sensory Profile 1, SCL-90R, Parental Mental Health
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 90
Özet
Duyular anne karnındaki bebeğin dış çevre ile etkileşim kurmasındaki ilk araçtır. Duyu, çevreden gelen verilerin dil, kulak, burun, göz ve deri gibi duyular ile karşılıklı etkileşime girmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Duyusal hassasiyet insanın çevreden aldığı uyaranlara karşı sosyal veya fiziksel etkileşiminin bozulmasına neden olan tepkiler oluşturmasıdır. Duyusal hassasiyet temel olarak genetik ve çevresel etmenlere dayalı olarak ortaya çıkabilmektedir. Araştırmamızın temel amacı, duyusal hassasiyeti olan çocukların ebeveynlerinin psikiyatrik durumlarını incelemektir. Bu süreçte, ebeveynlerin psikiyatrik sağlık durumlarını değerlendirmek için SCL-90R Ruhsal Belirti Tarama Testi kullanılmıştır. Çocukların duyusal hassasiyetlerini araştırabilmek için ise ebeveynlere Dunn Duyu Profili 1 (DP1) uygulanmıştır. Araştırma, tanımlayıcı tipte bir çalışmadır. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim dalı ile Ankara İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı özel bir Çocuk ve Ergen Psikiyatri Kliniğinde 01.01.2024–31.04.2024 tarihleri arasında yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini özel çocuk psikiyatrisi kliniğine ruhsal sağlık muayenesi ve tedavisi nedeniyle başvuran 5-10 yaş arası çocuklar ve onların ebeveynleri oluşturmaktadır. Çalışmada 313 kişiye ulaşılmıştır. Araştırmaya katılan tüm çocuklara yönelik DP1, ebeveynlere yönelik ise SCL-90R Ruhsal Belirti Tarama Testi ve Sosyodemografik Aile Formu doldurulmuştur. Verilerin analizi IBM SPSS 26.0 paket programıyla yapılmıştır. Kategorik değişkenler için sayı ve yüzde, sürekli değişenler için ortalama±standart sapma değerleri kullanılmıştır. Gruplar arası karşılaştırmalarında ki kare testi kullanılmıştır. Sürekli değişkenlerin normal dağılıma uygunluğu Kolmogorov smirnov testi, çarpıklık ve basıklık değerleri ile incelenmiştir. SCL alt kategorilerinden hangisinin/hangilerinin risk faktörü olduğunun belirlenmesinde Backward LR Lojistik Regresyon Analizi yapılmıştır. Ebeveynlerin eğitimi açısından üniversite ve üzeri eğitim alanlar en kalabalık gruptur (%58,5). Ebeveynler genellikle gelir getirici işte (mesleği memur) (%56,2) çalışmaktadır. Ebeveynlerin %91,4'ü evlidir. Ebeveynlerin ekonomik durum algısı en sık orta seviyedir. SCL-90R Ruhsal Belirti Tarama Testi incelemesinden elde edilen sonuçlara göre ruhsal problemi olma olasılığı olan 122 ebeveyn bulunmaktadır (%39). Ebeveynler SCL-90R Ruhsal Belirti Tarama Testi'nin alt parametreleri açısından normal, sınırda ve ruhsal problem olarak tasnif edilerek incelenmiştir. SCL-90R Ruhsal Belirti Tarama Testi puanları ile DP1 alt sınıflandırma (Kayıt, Arayış, Hassasiyet ve Kaçınma) puanları açısından karşılaştırılmış olup, duyusal hassasiyeti olanlar ile olmayanlar arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark saptanmıştır. SCL-90R Ruhsal Belirti Tarama Testine göre Obsesif-Kompulsif Bozukluğu (OKB) belirtileri olan ebeveynlerin çocuklarında DP1“kayıt durumu”varlığı, normal ebeveynlere göre 4,097 kat yüksek (%95 G.A: 1,896-8,853) bulunmuştur. Bununla birlikte sınırda OKB belirtileri sınırda olan ebeveynlerin çocuklarında ise“kayıt durumu”varlığı, normal ebeveynlere göre 2,533 kat (%95 G.A: 1,063-6,040) yüksek saptanmıştır. SCL-90R Ruhsal Belirti Tarama Testine göre depresyon, paranoid düşünceler, kişiler arası duyarlılık, somatizasyon, anksiyete ve öfke-düşmanlık belirtileri olan ebeveynlerin çocuklarında Duyu Profilinin hassasiyet alanında bozukluk daha yaygın veya belirgin olduğu tespit edilmiştir. SCL-90R Ruhsal Belirti Tarama Testi'ne göre psikotizm belirtisi olan ebeveynlerin çocuklarında Duyu Profilinin hassasiyet ve kaçınma alanında daha yaygın veya belirgin bir bozukluk olduğu tespit edilmiştir. SCL-90R Ruhsal Belirti Tarama Testi'ne göre fobik anksiyete belirtileri olan ebeveynlerin çocuklarında DP1 hassasiyet alanında daha yaygın veya belirgin bir bozukluk olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, duyusal duyarlılığı olan çocuklar emsal yaş grubu içinde kırılgan gruplardan birini oluşturmaktadır. Bu yüzden bu çocuklarla ilgili olarak ebeveynlere, sağlık çalışanlarına, sağlık yöneticilerine özel sorumluluk ve görevler düşmektedir. Bu görevler arasında; farkındalık, politika geliştirme, personel eğitimi, disiplinler arası koordinasyon, kaynak tahsisi, kalite iyileştirme, duyusal açıdan dost bir ortam oluşturma, her alanda iş birliği, çocuğun ihtiyaçlarını savunma, duygusal destek sağlama, sosyal becerileri ve bağımsızlığı teşvik etme gibi parametreler bulunmaktadır. Bu sorumluluklar titizlikle ve empatiyle yerine getirilirse duyusal hassasiyeti olan çocuklar için yaşam kalitesi önemli ölçüde arttırılabilir ve nihayetinde bu savunmasız çocuklar için daha iyi sağlık sonuçlarına ulaşılabilir.
Özet (Çeviri)
Senses are the first tool for the baby in the womb to interact with the external environment. Senses emerge as a result of the interaction of data from the environment with senses such as the tongue, ear, nose, eye and skin. Sensory sensitivity is the reaction that causes a person to disrupt their social or physical interactions against stimuli they receive from the environment. Sensory sensitivity can basically occur based on genetic and environmental factors. The main purpose of our research is to examine the psychiatric conditions of parents of children with sensory sensitivity. In this process, the SCL-90R Mental Symptom Screening Test was used to evaluate the psychiatric health conditions of the parents. In order to investigate the sensory sensitivities of the children, the Dunn Sensory Profile 1 (DP1) was applied to the parents. The research is a descriptive study. It was conducted in Ankara Yıldırım Beyazıt University, Department of Public Health and a private Child and Adolescent Psychiatry Clinic affiliated to Ankara Provincial Health Directorate between 01.01.2024 and 31.04.2024. The sample of the study consists of children between the ages of 5-10 who applied to a private child psychiatry clinic for mental health examination and treatment and their parents. 313 people were reached in the study. Dunn Sensory Profile (DP1) was filled out for all children participating in the study, and SCL-90R Mental Symptom Screening Test and Sociodemographic Family Form were filled out for parents. Data analysis was done using IBM SPSS 26.0 package program. Number and percentage were used for categorical variables, and mean±standard deviation values were used for continuous variables. Chi-square test was used in comparisons between groups. The conformity of continuous variables to normal distribution was examined using Kolmogorov Smirnov test, skewness and kurtosis values. Backward LR Logistic Regression Analysis was performed to determine which of the SCL subcategories were risk factors. In terms of parental education, those with university and above education constitute the largest group (%58.5). Parents generally work in an income-generating job (professionally civil servant) (%56.2). 91.4% of parents are married. The perception of parents' economic status is most frequently at the medium level. According to the results obtained from the SCL-90R Mental Symptom Screening Test examination, there are 122 parents with a possibility of having a mental problem (%39). Parents were examined by classifying them as normal, borderline and with mental problems in terms of the sub-parameters of the SCL-90R Mental Symptom Screening Test. SCL-90R Mental Symptom Screening Test scores were compared with Dunn Sensory Profile 1 (DP1) sub-classification (Registration, Seeking, Sensitivity and Avoidance) scores, and a statistically significant difference was found between those with and without sensory sensitivity. According to the SCL-90R Mental Symptom Screening Test, the presence of Dunn Sensory Profile 1 (DP1)“registration status”in children of parents with Obsessive-Compulsive Disorder (OCD) symptoms was found to be 4.097 times higher (95% C.A: 1.896-8.853) than in normal parents. However, the presence of“registration status”in children of parents with borderline Obsessive-Compulsive Disorder (OCD) symptoms was found to be 2.533 times higher (95% C.A: 1.063-6.040) than in normal parents. It was found that children of parents diagnosed with depression, paranoid thoughts, interpersonal sensitivity, somatization, anxiety, and anger-hostility according to the SCL-90R Symptom Inventory had a higher prevalence or more pronounced sensory sensitivity in their Sensory Profile. Children of parents diagnosed with psychoticism according to the SCL-90R Symptom Inventory were found to have a higher prevalence or more pronounced sensory sensitivity and avoidance in their Sensory Profile. Similarly, children of parents diagnosed with phobic anxiety according to the SCL-90R Symptom Inventory were found to have a higher prevalence or more pronounced sensory sensitivity in their Sensory Profile. In conclusion, children with sensory sensitivity constitute one of the vulnerable groups within their peer age group. Therefore, special responsibilities and duties fall upon parents, healthcare professionals, and health administrators concerning these children. These responsibilities include raising awareness, policy development, staff training, interdisciplinary coordination, resource allocation, quality improvement, creating sensory-friendly environments, collaboration across all areas, advocating for the child's needs, providing emotional support, and promoting social skills and independence. If these responsibilities are fulfilled with care and empathy, the quality of life for children with sensory sensitivity can be significantly improved, ultimately leading to better health outcomes for these vulnerable children.
Benzer Tezler
- Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar ve ailelerinde duyusal işlemleme becerileri ile kaygı ve depresyon düzeylerinin incelenmesi
Examination of sensory processing skills and levels of anxiety and depression in children with autism spectrum disorder and their families
SÜLEYMAN SERT
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
ErgoterapiBiruni ÜniversitesiErgoterapi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜLYA KAYIHAN
- Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda duyu profilinin ve motor koordinasyonun katılıma etkisinin incelenmesi
Investigation of the effect of sensory profile and motor coordination on participation in children with autism spectrum disorder
ASLI KAYA
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
ErgoterapiÜsküdar ÜniversitesiNörobilim Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TÜRKER TEKİN ERGÜZEL
- Otizm spektrum bozukluğunda tekrarlayıcı davranışların ve duyusal hassasiyetlerin cinsiyetlere özgü görünümünün incelenmesi
Examining the gender-specific aspects of repetitive behaviors and sensory sensitivities in autism spectrum disorder
ÖZGÜR OZAN KOYUNCU
- Lomber disk hernisi operasyonundan sonra hastalarda görülen kas iskelet sistemi problemleri
Başlık çevirisi yok
ÖZGE TAP GÜMÜŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonSağlık Bilimleri ÜniversitesiFiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TÜLAY TEKDEMİR TİFTİK
- Karpal tünel sendromu semptomları olan fibromiyalji sendromlu hastaların elektrofizyolojik ve ultrasonografik ölçümlerinin hastalık aktivitesi ve yaşam kalitesine etkisi
The of electrophyiological and ultrasonographic measurements on disease activity and qualityof life in patients with fibromyalgia syndrome with carpal tunnel syndrome symptoms
ALİ CAN KARAKUYU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonSağlık Bilimleri ÜniversitesiFizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EBRU KARACA UMAY