Geri Dön

Pelvik organ prolapsus cerrahisine eş zamanlı yapılan üriner inkontinans cerrahisi uygulanmasının tedavi başarısındaki etkisi, inkontinans, cinsel fonksiyon ve Prolapsusa bağlı yaşam kalitelerinin değerlendirilmesi

The evaluation of the effect of simultaneous urinary incontinencesurgery on treatment success, incontinence, sexual function, and Prolapserelated quality of life in patients undergoing surgery for pelvic organ prolapse

  1. Tez No: 873864
  2. Yazar: BURCU SARIGEDİK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ALPER BAŞBUĞ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Düzce Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Kadın Araştırmaları Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 117

Özet

Amaç: Bu araştırmada pelvik organ prolapsusu (POP) nedeniyle cerrahi yapılan hastalarda eş zamanlı üriner inkontinans (UI) ameliyatı uygulanmasının tedavi başarısındaki etkisi, postoperatif dönemde hastalara POP-Q evrelemesi, stres üriner inkontinans (SUİ) testi, prolapsus, inkontinans, cinsel fonksiyon yaşam kalitesi ve inkontinans semptom ölçekleri yapılarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışma Eylül 2017 – Mayıs 2022 tarihleri arasında Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Doğum ve Hastalıkları Anabilim Dalı'nda üriner inkontinans ve pelvik organ prolapsusu nedeniyle ameliyat olan 94 hasta dahil edilmiştir. Hasta onamları alındıktan sonra hastalara POP-Q evrelemesi yapılmıştır. Sonrasında hastalara Prolapsus Yaşam Kalitesi Ölçeği(P-QOL), İnkontinans Yaşam Kalitesi Ölçeği (IQOL), Pelvik Organ Prolapsusu/İdrar İnkontinansı Cinsel Fonksiyon Soru Formu (PISQ-12), Uluslararası İnkontinans Sorgulama Kısa Formu Türkçe Versiyon (ICIQ-SF), Bristol Kadın Alt Üriner Sistem Semptomları İndeksi (BKAÜSSİ) ölçekleri klinisyen tarafından ameliyat öncesi ve sonrası durumlarına göre doldurtulmuştur. Hasta seçiminde ayrım, inkontinans ameliyatı olanlar ve eş zamanlı prolapsus ameliyatı eklenenler şeklinde yapılmıştır. Minisling, transvajinal tape (TVT) ve transobturator tape (TOT) ameliyatı olanlar Grup-1'i oluştururken, TOT, minisling, 4 kollu mesh ameliyatına vajinal histerektomi (VAH) veya korporafi anterior (CA) eklenenler Grup-2'yi oluşturmuştur. Bulgular: Kadınların ortalama yaşları 58,45±10,8'dir. Yapılan jinekolojik ameliyat sonrası ortanca geçen süre 41 aydır. Gruplar ayrı ayrı incelendiğinde grup-1'i oluşturan hastalarda minisling olan 20 kişi, TVT ameliyatı olan 6 kişi, TOT ameliyatı olan 17 kişi olmak üzere toplamda 43 kişi bulunmaktadır. Bu 43 kişi hastaların %45,7' ünü oluşturmaktadır. Grup-2 'yi oluşturan VAH ameliyatı olan 23 kişi bulunmaktadır, bunların 16 tanesine ayrıca TOT ameliyatı eklenirken, 7 tanesine minisling ameliyatı eklenmiştir. CA yapılan hastalara bakıldığında 15 kişiye TOT, 6 kişiye minisling, 7 kişiye ise 4 kollu mesh ameliyatı eklenmiştir. Prolapsus ameliyatı olan hastalara postoperatif POP-Q değerlendirmesi yapıldığında seçilen ameliyata göre prolapsus düzeyleri değişmemiştir. Hastaların POP-Q ölçümleri incelendiğinde ameliyat sonrasındaki sürede Aa ölçümünde iki grup arasında istatistiksel olarak fark bulunmuştur(p=0,001). Grup-1'de Aa ölçümü ortalaması -1,8±1,1 iken, Grup-2 de Aa ölçümü -0,2±1,6 olarak bulunmuştur. Bu istatiksel fark Grup-2 de bulunan hastaların prolapsusa yatkınlığına bağlanmıştır. Yapılan SÜİ testine göre gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamamıştır(p=0,140). Grup-1 de yer alan hastaların PISQ-12 duygusal ve partner alt ölçeği ameliyat öncesinde ve sonrasında istatistiksel olarak anlamlı fark göstermemiştir. PISQ-12 fiziksel alt ölçeğinde ve toplam puanlarında istatistiksel olarak anlamlı azalma bulunmuştur (p

Özet (Çeviri)

Objective: In this study, it was aimed to evaluate the effect of simultaneous urinary incontinence (UI) surgery on treatment success, stress urinary incontinence (SUI) test, sexual function, and life quality were evaluated in patients who underwent surgery for pelvic organ prolapse (POP) by the help of different scales. Materials and Methods: The study included 94 patients who underwent surgery for UI and POP in tthe Obstetrics and Gynecology Department of Düzce University Faculty of Medicine between September 2017 and May 2022. POP-Q staging was performed after an informed consent was taken from every patient in this study. The Prolapse Quality of Life Scale (P-QOL), the Incontinence Quality of Life Scale (IQOL), The Pelvic Organ Prolapse/Urine Incontinence Sexual Function Questionnaire (PISQ-12), The International Incontinence Inquiry Short Form Turkish Version (ICIQ-SF), and the Bristol Female Lower Urinary Symptom Index (BFLUTS scales were filled in by the clinician according to patient's pre-operative and post-operative status. In patient selection, the distinction was made between those who had UI surgery and those who had simultaneous POP surgery with UI surgery. İn this study. Group 1 consisted of patients who had minisling, transvaginal tape (TVT) and transobturator tape (TOT) surgery and Group 3 consisted of patients who had vaginal hysterectomy (VAH) or corporaphy anterior (CA) added to TOT, minisling, 4-arm mesh surgeries. Results: The mean age of the participants was 58.45±10.8 years. The median time after gynecological surgery was 41 months. When the groups are examined, in the group 1, there were 43 participants in total, 20 of who have minislings, 6 people who have TVT surgery, and 17 participants who have TOT surgery procedures. These 43 participants constitute 45.7% of the total participants. In the group 2, there were 23 participants who had VAH surgery, there were 16 participants who had TOT surgery, and there were 7 participants who had minisling surgery. When the postoperative POP-Q evaluation was performed on the participants who had POP surgery, the prolapse levels did not change based on the the selected surgery procedures. When the POP-Q measurements of the patients were examined, a statistical difference was found between the two groups in Aa measurement in the postoperative period (p=0.001). Based on this result, the mean Aa measurement in Group-1 was -1.8±1.1, the mean Aa measurement in Group-2 was -0.2±1.6. This statistical difference was attributed to the susceptibility of patients in Group-2 to POP. Regarding the SUI test, no statistically significant difference was found between the groups (p=0.140). The PISQ-12 emotional and partner subscales of participants in Group-1 did not show a statistically significant difference before and after the surgery. However, a statistically significant decrease was found in PISQ-12 physical subscale and total scores (p

Benzer Tezler

  1. Stres üriner inkontinans cerrahisi ile eş zamanlı yapılan pelvik organ prolapsus cerrahisinin tedaviye etkisi

    The impact of concurrent midurethral sling operati̇on with/without pelvic organ prolapsus surgery

    BUĞRA ÇOŞKUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ORHAN SEYFİ, AKSAKAL

  2. Pelvik organ prolapsusu cerrahisi sonrası gelişen üriner inkontinansın preoperatif yapılan ürodinami ile öngörülmesi

    After pelvic organ prolapsus surgerypreoperative of developing urinary incontinenceforecasting with urodynamics

    KÜBRA KESKİN TOPTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    UZMAN AYSU AKÇA

  3. Pelvik organ prolapsusuna eşlik eden gizli stres inkontinans olgularında profilaktik antiinkontinans cerrahisinin etkinliği

    Başlık çevirisi yok

    TANER GÜNAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DR. H.CEMAL ARK

  4. Pelvik organ prolapsuslu olgularda prolapsus onarım cerrahisinin aşırı aktif mesane üzerine etkisinin klinik testler, semptom sorgulama-yaşam kalite anketleri ve klinik ambulatuar ürodinami testi ile incelenmesi

    Investigating the effect of pelvic organ prolapse repair surgery on overactive bladder ın patients suffering from pelvic organ prolapse with the clinical tests, the quality of life and symptoms questionnaires and ambulatory urodynamic

    ÖMER DAİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Kadın Hastalıkları ve DoğumAnkara Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FULYA DÖKMECİ