Geri Dön

Mesane kanseri etyopatogenezinde GAL-3 (RS4644, RS4652) gen polimorfizminin yeri

The role of GAL-3 (RS4644, RS4652) gene polymorphism in the etiopathogenesis of bladder cancer

  1. Tez No: 876497
  2. Yazar: MEHMET FATİH GÜLÇER
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖMER ERGİN YÜCEBAŞ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Üroloji, Urology
  6. Anahtar Kelimeler: Mesane kanseri, Gal-3 rs4644 ve rs4652, Gal-3 serum düzeyi, Bladder cancer, Gal-3 rs4644 and rs4652, Gal-3 serum level
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Haydarpaşa Eğitim Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 77

Özet

Amaç: Artan moleküler onkolojik çalışmalarla mesane kanserinin moleküler mekanizmalarının incelenmesi ile bazı yararlı sonuçlar elde edilmiştir. Ancak mesane kanserinin etiyolojisi, patogenezi, mesane kanserinin oluşumu esnasında etkili genetik ve/veya metabolik moleküllerin etki mekanizmaları ile ilgili daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır. Kanser gelişiminde etkili olduğu bilinen moleküllerden biri, β-galaktozid bağlayan protein ailesinden galektin-3 (Gal-3) proteinidir. Bizim çalışmamızda da Gal-3 (rs4644, rs4652) gen polimorfizminin ve bu moleküllere ait serum düzeyleri mesane kanserli hastalarda incelendi ve mesane kanserlerine ait risk durumlarının yanısıra ilgili gene ait genotiplerinin klinik ve prognostik parametrelerle ilişkileri değerlendirilmeye çalışıldı. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği'nde kanser tanısı konmuş 118 olgu ile daha önce hiç kanser geçirmemiş, kanser tedavisi görmemiş 62 sağlıklı kontrol olgusu dahil edildi. Olgulardan bilgi-onam formu alındıktan sonra EDTA'lı tüpe periferik kan alındı. Laboratuvar analizleri İstanbul Üniversitesi Aziz Sancar Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü Moleküler Tıp Anabilim Dalı'nda gerçekleştirildi. Düz tüpe alınan kan örneklerinden DNA izolasyon kiti ile DNA elde edildi. İzole edilen DNA'lar PCR ve RFLM metodları kullanılarak olgulara ait Gal-3 (rs4652, rs4644) gen polimorfizmi analizi yapıldı. Elde edilen genotipler hastaların klinik ve patolojik verileriyle karşılaştırılarak değerlendirildi. Bulgular: Mesane kanserli hastalar ile sağlıklı kontrol gruplarının Gal-3 rs4644 ve rs4652 genotip ve allel dağılımları arasında istatistiksel anlamlı bir fark saptanmadı (p > 0,05). Hasta grubunda HG tümör patolojisine sahip olanların Gal-3 rs4652 A allel taşıma frekansı, LG tümörü olanlara göre daha yüksekti ve istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (p=0,038). Hasta grubunda DM varlığında Gal-3 rs4644 AA genotip frekansı istatistiksel olarak anlamlı olacak şekilde yüksek saptandı (p=0,022). Gal-3 rs4644 ve rs4652 haplotip analizinde, mesane kanseri hastalarında AA haplotip frekansı sağlıklı kontrollere göre istatistiksel olarak anlamlı olacak şekilde daha yüksek saptandı (p=0,013). Hasta grubunda Gal-3 serum düzeyleri sağlıklı kontrollere göre istatistiksel olarak anlamlı olacak şekilde daha yüksek saptandı. Gal-3 rs4644 CA genotipi taşıyan MK hastalarının Gal-3 serum düzeyleri, aynı genotipi taşıyan sağlıklı kontrollere göre daha yüksektir ve bu durum istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p=0,024). Gal-3 rs4652 CC genotipi taşıyan mesane kanseri hastalarının Gal-3 serum düzeyleri, aynı genotipi taşıyan sağlıklı kontrollere göre daha yüksektir ve bu durum istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p=0,03). Sağlıklı kontrollerin Gal-3 rs4644 ve rs4652 genotip dağılımlarına göre Gal-3 serum düzeylerine bakıldığında, rs4644 CC genotipine sahip olguların Gal-3 serum düzeylerinin CA ve AA genotiplerine sahip olgulardan belirgin derecede yüksek olduğu görüldü ve bu durum istatistiksel olarak ileri seviyede anlamlı bulundu (p < 0,001). Sonuç: Mesane kanseri tanılı hastalarda Gal-3 rs4644 ve rs4652 gen polimorfizmi değerlendirilmesi literatürde ilk olup bu polimorfizmin mesane kanseri gelişimi ve progresyonu aşamasında göz önünde bulundurulması gereken bir parametre olabileceği düşünülmektedir. Gal-3 serum düzeyinin mesane kanseri için bir biyobelirteç olarak kullanılabileceği kanaatine varılmıştır.

Özet (Çeviri)

Aim: With increasing molecular oncologic studies, some useful results have been obtained by investigating the molecular mechanisms of bladder cancer. However, further studies on the etiology and pathogenesis of bladder cancer and the mechanisms of action of genetic and/or metabolic molecules that are effective in the development of bladder cancer are needed. One of the molecules known to be effective in cancer development is galectin-3 (Gal-3) protein from the β-galactoside binding protein family. In our study, Gal-3 (rs4644, rs4652) gene polymorphisms and serum levels of these molecules were analyzed in patients with bladder cancer and the risk status of bladder cancers as well as the relationship between the genotypes of the related gene and clinical and prognostic parameters were evaluated. Material and Method: The study included 118 patients diagnosed with cancer at the Urology Clinic of Haydarpaşa Numune Training and Research Hospital and 62 healthy control subjects who had never had cancer and had not been treated for cancer. After an informed consent form was obtained from the subjects, peripheral blood was collected in an EDTA tube. Laboratory analyses were performed at Istanbul University Aziz Sancar Experimental Medicine Research Institute, Department of Molecular Medicine. DNA was extracted from the blood samples taken in a plain tube with a DNA isolation kit. The isolated DNA was analyzed for Gal-3 (rs4652, rs4644) gene polymorphism using PCR and RFLM methods. The genotypes obtained were compared with the clinical and pathologic data of the patients. Results: There was no statistically significant difference between Gal-3 rs4644 and rs4652 genotype and allele distributions of bladder cancer patients and healthy control groups (p > 0.05). In the patient group, the frequency of Gal-3 rs4652 A allele carriage was higher in patients with HG tumor pathology compared to those with LG tumor pathology and a statistically significant difference was found (p=0.038). The frequency of Gal-3 rs4644 AA genotype was statistically significantly higher in the presence of DM in the patient group (p=0.022). In Gal-3 rs4644 and rs4652 haplotype analysis, the frequency of AA haplotype was statistically significantly higher in bladder cancer patients compared to healthy controls (p=0.013). Gal-3 serum levels were statistically significantly higher in the patient group compared to healthy controls. Gal-3 serum levels in patients with CC carrying Gal-3 rs4644 CA genotype were higher than healthy controls carrying the same genotype and this was found to be statistically significant (p=0.024). Bladder cancer patients carrying Gal-3 rs4652 CC genotype had higher Gal-3 serum levels than healthy controls carrying the same genotype and this was found to be statistically significant (p=0.03). When Gal-3 serum levels of healthy controls were analyzed according to Gal-3 rs4644 and rs4652 genotype distributions, it was observed that Gal-3 serum levels of patients with rs4644 CC genotype were significantly higher than those of patients with CA and AA genotypes and this was found to be highly statistically significant (p < 0.001). Conclusion: Assessment of Gal-3 rs4644 and rs4652 gene polymorphism in patients with bladder cancer is the first in the literature and it is thought that this polymorphism may be a parameter that should be considered in the development and progression of bladder cancer. It is concluded that Gal-3 serum level can be used as a biomarker for bladder cancer.

Benzer Tezler

  1. Mesane kanserli olgularda indoleamin 2,3-dioksijenaz 1 (IDO-1) enzim aktivitesi ile RS10089084 gen polimorfizminin ilişkisi

    The relationship of indoleamine 2,3-DİOXY-genase 1 (İDO-1) enzyme activity and RS10089084 gene polymophism in patients with bladder cancer

    KEMAL KAYAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Moleküler TıpSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. LEVENT VERİM

  2. Mesanenin değişici epitel hücreli karsinomunda idrar ve doku surfaktan A, surfaktan D seviyelerinin tespiti ve klinik öneminin araştırılması

    Detection of SP-A, SP-D levels in urine samples and tissues in transitional cell carcinoma of bladder and investigation of its clinical significance

    ZEKİ AKTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    ÜrolojiGATA

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖMER YILMAZ

  3. CYP1A2, CYP2D6, GSTML, GSTPL ve GSTTL genleri varyantlarının mesane tümörü ile ilişkisi

    The association of CYP1A2,CYP2D6, GSTML, GSTPL and GSTTL gene polymorphism in bladder cancer

    ERTAN ALTAYLI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Tıbbi BiyolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. SEZGİN GÜNEŞ

  4. Mesane kanseri prognozunda angiogenezisin yeri

    The Role of angiogenesis in the prognosis of bladder cancer

    İLKER ŞEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    OnkolojiGazi Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM BOZKIRLI

  5. Mesane kanseri tanısında yeni bir tümör belirleyici: Nükleer matriks protein 22 (NMP22)

    A New tumor marker in the diagnosis of bladder cancer:NMP22

    TEVFİK SİNAN SÖZEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    ÜrolojiGazi Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÜSTÜNOL KARAOĞLAN