Görsel kültürde zaman ve ölüm
Time and death in visual culture
- Tez No: 877755
- Danışmanlar: PROF. DR. OKAN ORMANLI
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Felsefe, Radyo-Televizyon, Sosyoloji, Philosophy, Radio and Television, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Aydın Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Televizyon ve Sinema Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 156
Özet
Çalışmanın amacı, insanlığın kültürel ve düşünsel gelişimi boyunca tartışmalı yerini daima koruyan zaman ve ölüm kavramlarının; görsel kültürle olan ilişkisini yeniden sorgulayabilmektir. 20. yüzyılda sıklıkla karşımıza çıkan şiddet, ölüm ve zaman göstergeleri, kapsamlı şekilde algısal kırılmalara yol açmış, yeni bir zaman anlayışı ve buna bağlı gelişen bir şiddet ve ölüm kültürünün tekrar doğmasına neden olmuştur. Bu yüzden kültür, iletişim ve sanat üretiminden kopmaya başlayan zaman ve ölüm kavramları, görsel kültürün alanına girmiştir. Böylece eskiden düşünme ve düşleme pratiklerimize önemli katkılar sunarak, yanılsama ve yaratıcılık arzumuzu tetikleyen bu kavramlar; 20. yüzyılda bunalım, intihar cinayet, terörizm ve kıyamet senaryoları gibi olumsuz şekillerde toplumun ve seyircinin karşısına çıkmaya başlamıştır. Görsel kültürün ölüm ve zaman kavramları üzerinde tüketime varan bu etkisi; toplumsal ilişkilerin toplum karşıtı, modern sanatın ise sanat karşıtı akımlarla buluşmasında etkili olmuştur. Böylece eski mistik anlamından koparılarak, ekonomi politik değerlere dönüştürülen zaman ve ölüm; modern kültürün ikili ve çelişkili kavramları haline gelmiştir. Bu bağlamda Jean Baudrillard, Simgesel Değiş Tokuş ve Ölüm (1976) isimli çalışmasında antropoloji ve sosyolojiden faydalanarak; ölüm, zaman, değiş tokuş, ekonomi politik, iletişim ve simgesellik gibi kavramlar üzerinden modern dönemin sosyokültürel yapısı hakkında önemli söylemlerde bulunur. Söz konusu bu kavramların modern ve ilkel anlamları arasında radikal bir ayrıma giden düşünür açısından; görselliğin, gösterinin ve tüketimin, teknoloji ve ekonomi politik aracılığıyla yeniden anlam bulduğu modern dönem ile ritüel, şölen ve simgesel ilişkiler ağının etkin olduğu ilkel dönem arasında; zaman ve ölümün algılanma şekli ve bu algı karşısında geliştirdiğimiz toplumsal tepkiler - cevaplar arasında neredeyse tam bir karşıtlık vardır. Bu bağlamdan hareketle çalışmada modernizme özgü kültürel çelişkilere ve kapsamlı bunalımlara neden olan bu temel karşıtlıkların, özelikle sinema ve televizyonun teknik ve estetik imkânlarıyla desteklendiği vurgulanır. Böylece ölüm ve zaman gibi iki önemli kavram, teknolojik ve ekonomi politik ilerlemenin işleyiş prensiplerine uyarak, görsel kültürle buluşur. Çalışmanın konusu zaman ve ölüm kavramlarının, görsel kültürde nasıl temsil edildiği ve bu temsil şeklinin ilkel ve modern ile olan ilişkisidir. Bu bağlamda ilk olarak zaman ve ölüm kavramlarının ilkellerden, günümüze değin geçirmiş olduğu radikal değişimin üzerinde durulacak ve eleştirel yaklaşımlar tartışılacaktır. Böylece ikinci bölümde; söz konusu bu radikal değişimin modern görsel kültürle kurmuş olduğu ilişki sorgulanacaktır. Yani kendi içinde düşsel ve sembolik özelliklere de yer veren bir zihinsel yapılanmadan, nesnellik ve gerçeklik iddiası taşıyan temsiller dünyasına geçişimizin izleri, belirlenen başlıklar üzerinden tartışılacaktır. Sonuç olarak bu iki bölüm özelinde ortaya koyulan çıkarımlar, seçilmiş film örnekleri üzerinden çözümlenecektir.
Özet (Çeviri)
The aim of the study is to re-examine the relationship between the concepts of time and death, which have always maintained their controversial place throughout the cultural and intellectual development of humanity, and their relationship with visual culture. In the 20th century, the signs of violence, death and time, which we frequently encounter, have led to comprehensive perceptual ruptures and caused the rebirth of a new understanding of time and a related culture of violence and death. Therefore, the concepts of time and death, which began to break away from culture, communication and art production, entered the field of visual culture. Thus, these concepts, which used to make significant contributions to our thinking and dreaming practices and triggered our desire for illusion and creativity, began to appear before society and the audience in negative ways such as depression, suicide, murder, terrorism and apocalyptic scenarios in the 20th century. This consumptive effect of visual culture on the concepts of time and death has been effective in the meeting of social relations with anti-social movements and modern art with anti-art movements. In this way, time and death, which have been detached from their former mystical meaning and transformed into political economy values, have become the dual and contradictory concepts of modern culture. In this context, Jean Baudrillard, in his work Symbolic Exchange and Death (1976), utilizing anthropology and sociology, makes important discourses about the sociocultural structure of the modern period through concepts such as death, time, exchange, political economy, communication and symbolism. For the thinker who makes a radical distinction between the modern and primitive meanings of these concepts, there is almost a complete contrast between the modern period, in which visuality, spectacle and consumption find new meaning through technology and political economy, and the primitive period, in which the network of ritual, feast and symbolic relations was active; between the way time and death are perceived and the social reactions and responses we develop in the face of this perception. From this context, the study emphasizes that these fundamental oppositions, which cause cultural contradictions and comprehensive crises specific to modernism, are supported by the technical and aesthetic possibilities of cinema and television. Thus, two important concepts such as death and time meet with visual culture in accordance with the operating principles of technological and political economy progress. The subject of the study is how the concepts of time and death are represented in visual culture and the relationship between primitive and modern. In this context, firstly, the radical change that the concepts of time and death have undergone from primitive to modern times will be emphasized and critical approaches will be discussed. Thus, in the second part, the relationship between this radical change and modern visual culture will be questioned. In other words, the traces of our transition from a mental structuring that includes imaginary and symbolic features to the world of representations that claim objectivity and reality will be discussed through the determined titles. Finally, the conclusions drawn in these two chapters will be analyzed through selected film examples.
Benzer Tezler
- Çağdaş görsel kültürde resimsel imge ve sanat eğitiminde yeni imge düzenleri
Pictorial image in contemporary visual culture and new image layouts in art education
ARZU UYSAL
Doktora
Türkçe
2009
Eğitim ve ÖğretimDokuz Eylül ÜniversitesiResim Bölümü
YRD. DOÇ. DR. EMİNE HALIÇINARLI
- Türklerde Ejder ve Simurg motiflerinin grafik gelişimi
The Graphic development of the motifs of the Dragon and Simurg in the Turkish society
CAN ŞAHİN
Doktora
Türkçe
2001
Güzel SanatlarSelçuk ÜniversitesiResim-İş Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NİHAT BOYDAŞ
- Bruno Taut'un mimarlık öğretisi (Mimarî Bilgisi) eserinde mimarlık ve tarih ilişkisi
The relationship between architecture and history in Bruno Taut's mimarlik öğretisi (Mimarî Bilgisi)
DOĞA HAZAL GÜNAYDIN
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEYNEP KUBAN TOKGÖZ
- 90'lar Türkiye'sinde rock müzik alt kültürünün basına yansıması ve popüler kültüre evrilmesi
Reflection of rock music sub-culture to the press and evolution to popular culture in 90's Turkey
BATIKAN BAKSİ