Geri Dön

Nazal polip rekürrensinde charcot leyden kristali proteini'nin prediktif değeri

Predictive value of charcot-leyden crystal protein in nasal polyp recurrence

  1. Tez No: 879092
  2. Yazar: DURAN YILDIRIM
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HÜLYA EYİGÖR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi​
  11. Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 86

Özet

AMAÇ Nazal polipli kronik rinosinüzit (NP'li KRS), uzun süren nazal obstrüksiyon, rinore, hiposmi ve baş ağrısı/yüz ağrısı gibi semptomlarla karakterize rekürrenslerle seyredebilen kronik bir inflamatuar hastalıktır. Bu çalışmanın amacı, Charcot-Leyden Kristali Proteini (CLC-P) seviyelerinin NP'li KRS hastalarında polip rekürrensini ön görmedeki rolünü araştırmak ve bu protein düzeylerinin klinik uygulamalarda kullanım potansiyelini değerlendirmektir. GEREÇ VE YÖNTEM Bu çalışma medikal tedaviye yanıt vermeyen ve fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi (FESS) yapılan NP'li KRS hastaları üzerinde yürütülmüştür. Hastalar cerrahi sonrası 1 yıl boyunca düzenli olarak takip edilmiştir. Hastaların periferik kanda ve polip dokusunda eozinofil ve nötrofil düzeyleri, 22 Madde Sino-Nazal Sonuç Testi (SNOT-22), Connecticut Chemosensory Clinical Research Center (CCCRC) koku testi, nazal endoskopik skorlama verileri ve cerrahi sonrası histopatolojik bulgular kayıt edilmiştir. Çalışmaya dahil edilen hastaların nazal polip dokuları ve nazal sekresyonlarından CLC-P seviyeleri saptanmış ve rekürrensle ilişkisi değerlendirilmiştir. BULGULAR Çalışmaya katılan hastaların %48,3'ünde 1 yıl içinde rekürrens saptanmış olup, rekürren grup ile non-rekurren grup arasında demografik bulgular,eozinofili, postoperatif histopatolojik bulgular açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır. Koku ayırt etme 12. ay ölçümlerinde (p=0,002) ve SNOT-22'de 6.ay, 9.ay ve 12.ay değerlendirme sonucuna göre (sırasıyla; p=0,037, p=0,008, p=0,002) rekurren ve non-rekurren grupları arasında istatistiksel olarak fark görülmüştür Hastaların nazal sekresyonlardaki CLC-P seviyeleri, rekürrens grubunda anlamlı derecede yüksek saptanmıştır (p=0,003). CLC-P (nazal sekresyon) ng/mL değerindeki bir birimlik artış, nüks olma olasılığını 3,094 kat artırmıştır. CLC-P (nazal sekresyon) ng/mL seviyesi nüksü tahmin etmede %78,57 duyarlılık ve %100 seçicilik ile 5,245 olarak saptanmıştır. CLC-P (doku) seviyelerinin ise rekürrens için istatistiksel olarak anlamlı bir risk faktörü olmadığı belirlenmiştir. SONUÇ Çalışmamızın sonuçları, nazal sekresyonlardaki CLC-P seviyelerinin NP'li KRS hastalarında polip rekürrensini öngörmede önemli bir biyobelirteç olduğunu göstermektedir. Bu bulgular, CLC-P ölçümünün klinik uygulamalarda kullanılarak postoperatif tedavi planlarının kişiselleştirilmesine ve polip rekürrens oranlarının azaltılmasına katkı sağlayabileceğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, CLC-P'nin nazal polip oluşumunda rol alan mekanizmalarının ve terapötik potansiyelinin daha fazla araştırılması gerektiğini vurgulamaktadır.

Özet (Çeviri)

OBJECTIVE Chronic rhinosinusitis with nasal polyps (CRSwNP) is a chronic inflammatory disease characterized by prolonged symptoms such as nasal obstruction, rhinorrhea, hyposmia, and headache/facial pain, and can recur. This study aims to investigate the role of Charcot-Leyden crystal protein (CLC-P) levels in predicting polyp recurrence in patients with CRSwNP and to evaluate the potential use of these protein levels in clinical practice. MATERIALS AND METHODS This study was conducted on CRSwNP patients who did not respond to medical treatment and underwent functional endoscopic sinus surgery (FESS). Patients were regularly followed up for 1 year post-surgery. Eosinophil and neutrophil levels in peripheral blood and polyp tissue, 22-item Sino-Nasal Outcome Test (SNOT-22), Connecticut Chemosensory Clinical Research Center (CCCRC) smell test, nasal endoscopic scoring data, and postoperative histopathological findings were recorded. CLC-P levels in nasal polyp tissues and nasal secretions of the patients included in the study were determined and their relationship with recurrence was evaluated. RESULTS Recurrence was detected in 48.3% of the patients within 1 year. There was no significant difference between the recurrent and non-recurrent groups in terms of demographic findings, eosinophilia, and postoperative histopathological findings. Significant differences were observed between the recurrent and non-recurrent groups in smell discrimination measurements at the 12th month (p=0.002) and SNOT-22 assessments at the 6th, 9th, and 12th months (p=0.037, p=0.008, p=0.002, respectively). CLC-P levels in nasal secretions were found to be significantly higher in the recurrent group (p=0.003). A 1 unit increase in CLC-P (nasal secretion) ng/mL value increased the likelihood of recurrence by 3.094 times. The CLC-P (nasal secretion) ng/mL level was found to be 5.245 with 78.57% sensitivity and 100% specificity in predicting recurrence. CLC-P (tissue) levels were not found to be a statistically significant risk factor for recurrence.CONCLUSION The results of our study indicate that CLC-P levels in nasal secretions are an important biomarker in predicting polyp recurrence in CRSwNP patients. These findings suggest that CLC-P measurement in clinical practice could contribute to personalizing postoperative treatment plans and reducing polyp recurrence rates. Moreover, it highlights the need for further research into the mechanisms and therapeutic potential of CLC-P in nasal polyp formation.

Benzer Tezler

  1. Nazal polipozis nedeniyle fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi uygulanan hastalarda polip dokusunda nitrozatif stresin değerlendirilmesi

    Evaluation of nitrosative stress in polyp tissue in patients undergoing functional endoscopic sinus surgery due to nasal polyposis

    MUHAMMET FARUK ACIPINAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kulak Burun ve BoğazHarran Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FERHAT BOZKUŞ

  2. Otopsi yapılmış olgularda nazal polipozis sıklığının, yerleşim yerlerinin ve anatomik varyasyonların saptanması

    Determination of the frequency, localization and the anatomical variations of nasal polyposis in autopsy cases

    CİHAN DUMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Kulak Burun ve Boğazİstanbul Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ASIM KAYTAZ

  3. Nazal polip etyopatogenezinin araştırılmasındaapoptozisin rolü ve galektin-3 ekspresyonunundeğerlendirilmesi

    Role of apoptosis in the pathogenesis of nasal polypsbased upon galectin-3 expression

    TALİYE ÇAKABAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Kulak Burun ve BoğazSağlık Bakanlığı

    Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı

    UZMAN İBRAHİM SAYIN

    DOÇ. DR. F. TÜLİN KAYHAN

  4. Nazal polipli kronik rinosinüzit hastalarında postoperatif nüks özelliklerinin ve medikaltedaviye direncin periostin düzeyi ile ilişkisi

    Relationship between postoperative recurrence characteristics and resistance to medical treatment and periostin level in chronic rhinosinusitis patients with nasal polyps

    MELİS TANRISEVER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Kulak Burun ve BoğazSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDULLAH KARATAŞ

    DR. ISİL TAYLAN CEBİ