Tinnitus habituasyonunda farklı ses protokollerinde koklear etkilenme
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 881946
- Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET FATİH ÖĞÜT, DOÇ. DR. GÖKSEL TURHAL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 77
Özet
Giriş ve Amaç: Tinnitus, KBB (Kulak Burun Boğaz) pratiğinde sık rastlanan bir semptom olup çeşitli ses tedavileri kullanılılmaktadır. Çalışmamızda EÜTF KBB kliniğine başvuran subjektif tinnitus hastalarına rutin uygulanan çeşitli ses terapilerinin anket sonuçlarından ve otoakustik emisyon testinden elde edilen verilerle başarı oranlarının, koklear etkilenmenin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde Aralık 2021- Eylül 2022 tarihleri arasında subjektif kronik tinnitus tanısı alan çeşitli ses terapileri uygulanan elli bir hastanın başlangıç, 1.ay ve 9.ay kontrollerindeki yaş, cinsiyet, çınlama tarafı, tedaviyi kullanma süresi, Tinnitus Engellilik Anketi, Tinnitus Reaksiyon Anketi, Tinnitus Handikap Anketi skorları, LDL (Loudness discomfort levels) düzeyleri, otoakustik emisyon testi sonuçları, saf ses odyometri ortalama hava yolu eşikleri veri toplama formuna girilerek, retrospektif analiz sonucu, ses terapilerinin tedavi başarı oranları ve koklear etkilenme üzerine etkisi araştırılmıştır. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen toplam 51 hasta (28 kadın, 23 erkek) hasta, ses terapisi önerilen fakat kullanmayan (Grup I, n=15), doğal ses (Grup II, n=14), beyaz gürültü (Grup III, n=10), müzik (Grup IV, n=12) kullananlar olmak üzere dört gruba ayrıldı. Grup II'de THI ve TRQ toplam skorlarının zamana göre değişimi anlamlı bulundu (p†=0,04 0.03). Her iki kulak LDL ölçümleri incelendiğinde GrupII ve IV'te sese karşı toleransta istatiksel anlamlı iyileşme olduğu bulundu. Hatta 1.ayda yapılan ölçümlerde Grup IV'ün GrupII'ye göre sese karşı toleransta daha iyi sonuçlara sahip olduğu saptandı. Koklear etkilenmenin saptanması için yapılan frekansa özgü DPOAE ölçümlerinde verilen ses tedavileri bazı frekanslarda bazı gruplarda NF-DP değerlerinde istatiksel anlamlı değişiklik saptasak da değerlerin normal sınırlar içerisinde kaldığını gördük. Sonuç: Ses terapisi, tinnitus tedavisinde kullanılan popüler bir yöntem olup etkinliğinin berlirlenmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Tanı ve tedavi takibinde anketler yaygın olarak kullanılmakta fakat aynı grupta dahi anket sonuçlarında farklılıklar olduğunu saptadık. Hasta uyumu ve kolay uygulanabilirliği nedeniyle THI anket kullanımı son yıllarda giderek artmaktadır. Çalışmamızda doğal ses tedavisi alan grupta zaman içersinde THI ve TRQ skorlarında istatiksel anlamlı iyileşme saptandı. Fakat aynı iyileşmeyi THQ anketinde saptayamadık. Doğal ses ve müzik gruplarında zaman içerisinde sese karşı duyarlılıktaki azalma LDL skorlarının artması ile gösterildi. Verilen ses terapilerinin koklear hasara yol açmadığını DPOAE ölçümleriyle saptadık. Kesitsel retrospektif olarak planlanan çalışmamızın daha fazla hasta sayısı ve takip süresiyle randomize kontrollü çalışmalar için yol göstereceği olacağını düşünmekteyiz.
Özet (Çeviri)
Introduction and Aim: Tinnitus is a common symptom encountered in Ear, Nose, and Throat (ENT) practice, and various sound therapies are used. Our study aims to determine the success rates of various sound therapies routinely applied to subjective tinnitus patients at Ege University Department of ENT Clinic, and to determine cochlear involvement based on questionnaire results and otoacoustic emission tests. Materials and Methods: Fifty-one patients diagnosed with subjective chronic tinnitus and treated with various sound therapies between December 2021 and September 2022 in our clinic were included. Age, gender, side of ringing, duration of therapy use, Tinnitus Disability Questionnaire, Tinnitus Reaction Questionnaire, Tinnitus Handicap Inventory scores, Loudness Discomfort Levels (LDL), otoacoustic emission test results, and pure tone audiometry average air conduction thresholds were recorded. The effects of sound therapies on treatment success rates and cochlear involvement were investigated. Results: A total of 51 patients (28 female, 23 male) were included in the study, divided into four groups: those recommended sound therapy but did not use it (Group I, n=15), natural sound (Group II, n=14), white noise (Group III, n=10), and music (Group IV, n=12). The change in total THI and TRQ scores over time was found to be significant in Group II (p†=0.04, 0.03). When both ear LDL measurements were examined, statistically significant improvement in tolerance to sound was found in Groups II and IV. Moreover, at the 1-month measurement, Group IV was found to have better results in sound tolerance compared to Group II. Although there were statistically significant changes in NF-DP values in some groups at certain frequencies in DPOAE measurements for detecting cochlear involvement, we found that the values remained within normal limits. Conclusion: Sound therapy is a popular method used in tinnitus treatment, but more research is needed to determine its effectiveness. Questionnaires are commonly used in diagnosis and treatment follow-up, but we found differences in questionnaire results even within the same group. Due to patient compliance and ease of use, the use of the THI questionnaire has been increasing in recent years. In our study, statistically significant improvement in THI and TRQ scores over time was observed in the natural sound therapy group. However, we could not detect the same improvement in the THQ questionnaire. A decrease in sensitivity to sound over time in the natural sound and music groups was demonstrated by an increase in LDL scores. We found that the sound therapies provided did not cause cochlear damage through DPOAE measurements. We believe that larger sample sizes and longer follow-up periods will provide guidance for randomized controlled trials.
Benzer Tezler
- Subjektif tinnituslu bireylerin çoklu uyaran paradigma kullanılarak mismatch negativity sonuçlarının incelenmesi
Investigation of mismatch negativity results using multi feature paradigm of individuals with subjective tinnitus
ESER SENDESEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Kulak Burun ve BoğazHacettepe ÜniversitesiOdyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MERAL DİDEM TÜRKYILMAZ
DR. ÖĞR. ÜYESİ NURHAN ERBİL
- Tinnitusun yaşam kalitesi ve depresyona etkisi
The effect of tinnitus on quality of life and depression
HELİN ACET
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Kulak Burun ve BoğazKTO Karatay ÜniversitesiOdyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FÜSUN SUNAR
- Tinnitus şikayeti olan yetişkin bireylerde tinnitus şiddeti, gürültü hassasiyeti, sağlık anksiyetesi ve depresyon arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
Evaluating the relationship between tinnitus intensity, noise sensitivity, health anxiety and depression in adult individuals with tinnitus complaints
ESRA TIKLAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Kulak Burun ve BoğazAnkara Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiKulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FATİH GÜL
- Tinnitus tedavisinde kişiye özel terapi, konvansiyonel terapi ve medikal tedavi etkinliğinin karşılaştırılması. Randomize kontrollü çalışma
Comparison of customized therapy, conventional therapy and medical treatment in tinnitus patients. Randomized controlled trial.
AHMET COŞKUN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Kulak Burun ve BoğazHatay Mustafa Kemal ÜniversitesiKulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞEMSETTİN OKUYUCU
- Tinnituslu olgularda vestibüler uyarılmış miyojenik potansiyellerin değerlendirilmesi
Evaluation of vestibular evoked myogenic potentials in patients with tinnitus
AHMET YILDIZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Kulak Burun ve BoğazTrakya ÜniversitesiKulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RECEP YAĞIZ