Geri Dön

Doğum sonrası depresyon ve taburculuğa hazır olma ilişkisi

The relationship between postpartum depression and discharge readiness

  1. Tez No: 886089
  2. Yazar: BERKAY AYGÜN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. AHMET KAR
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Sağlık Yönetimi, Healthcare Management
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Kırıkkale Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Sağlık Yönetimi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 97

Özet

Depresyon tüm bireylerde görülebilen, belirtileri arasında kaygı, mutsuzluk, umutsuzluk, değersizlik hissi ve fiziksel yetilerde durgunlaşma gibi birtakım olumsuzlukları bulunduran bir ruhsal sağlık sorunudur. Postpartum depresyon, medeni hal, kişinin yaşı, annenin kaç çocuk sahibi olduğu, karakteristik özellikleri, erken süreçte yaşanan depresyon, hayat kaygısı, yakın çevresinden duygusal destek almama durumu, doğum sonrası yaşanan negatif duygudurum hali, çocuk sahibi olmaya hazır olmama durumu, bebeğinin ihtiyaçlarını karşılayamayacak olma korkusu gibi unsurlardan etkilenebilmektedir. Hastaneden çıkış süreci yaşanabilecek olumsuz durumlar sebebiyle dikkatle takip edilmesi gereken bir durumdur. Taburculuğa hazır olma, hastaneden çıkıp evde bakımına devam edebilme yetisine sahip olmak olarak tanımlanır. Doğum sonrası taburculuğa hazır olma kararının verilebilmesi için fiziksel yetkinlik, evde kendine bakabilmeye hazır olma, çevre yardımının olması, istediği zaman sağlık imkanlarından faydalanılması, bebekle uyum yakalama gibi etkenler önemlidir. Bebeği dünyaya getirdikten sonra kısıtlı bir vakitte sağlık kurumundan taburcu olan kadınların taburculuğa hazır olma durumları daha dezavantajlı hale gelmektedir. Postpartum depresyon gibi olumsuz duygu durumlarının taburculuğa hazır olma sürecini daha da sekteye uğratacağı düşünülmektedir. Çalışmanın temel amacı yeni doğum yapmış annelerde doğum sonrası depresyon ile taburculuğa hazır olma düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Doğum sonrası depresyon ve taburculuğa hazır olma üzerinde etkili olan faktörleri belirlemek ve bu iki değişkenin bireysel ve demografik özellikler açısından farklılık gösterip göstermediğini ortaya koymak da çalışmanın amaçları arasında yer almaktadır. Çalışma kapsamında kullanılacak veri yüz yüze görüşme ile anket aracılığıyla toplanmıştır. Anketler Samsun ilinde bir özel hastanede toplam 400 kişi üzerinde uygulanmıştır. Veri toplama aracı demografik sorular, anne ve bebeğe ilişkin özelliklerle ilgili sorular, doğum sonrası taburculuğa hazır olma ölçeği ve Edinburgh doğum sonu depresyon ölçeği olmak üzere toplam 4 bölümden oluşmaktadır. Çalışma kapsamında veri toplama aracı olarak kullanılan anketi oluşturan ölçek ve bilgi formlarına verilen yanıtların minimum, maksimum, ortalama, standart sapma, çarpıklık ve basıklık değerleri hesaplanmış ve norma dağılıma uygunluk kontrol edilmiştir. Ölçeklerin geneline ve alt boyutlarına ait güvenilirlik düzeyi cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı ile değerlendirilmiştir. Anne ve bebeğe ilişkin kategorik özellikler sayı ve yüzdeler ile açıklanırken oran sürekli sayısal özellikteki değişkenler ortalama ve standart sapma değerleri ile açıklanmıştır. Doğum sonrası taburculuğa hazır olma toplam puanı ve alt boyutları ile doğum sonrası depresyon arasındaki ilişki pearson korelasyon analizi ile değerlendirilmiştir. Doğum sonrası taburculuğa hazır olma durumu üzerinde etkili olan faktörler regresyon analizi ile değerlendirilmiştir. Doğum sonrası depresyon ölçeğinin güvenilirlik düzeyi 0,864 doğum sonrası taburculuğa hazır olma ölçeğinin güvenilirliği ise 0,915 olarak bulunmuştur. Doğum sonrası taburculuğa hazır olma ile post partum depresyon arasında negatif yönlü yaklaşık %62 düzeyinde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Kronik hastalık, bebek yoğun bakım yatışı, doğum türü ve doğum ağırlığı değişkenlerinin doğum sonrası depresyon düzeyi üzerinde anlamlı etkisi olduğu ve değişkenlerin hep birlikte doğum sonrası depresyon düzeyinin %28,7'sini açıkladığı görülmüştür. Doğum türü, kronik hastalığa sahip olma durumu, bebeğin doğum ağrılığı ve annenin depresyon toplam puanının taburculuğa hazır olma puanındaki varyansın yaklaşık %40'ını açıkladığı görülmüştür. Sonuç olarak doğum sonrası taburculuğa hazır olmada doğum sonrası depresyonun önemli bir faktör olduğu ve bu nedenle taburculuğa hazır olmayan annelerin taburculuk sonrası yaşayabileceği olumsuz deneyimlerin önüne geçilebilmesi için depresyon durumlarını yenmelerine yönelik stratejilerin önemli olduğu ifade edilebilir.

Özet (Çeviri)

Depression is a mental health problem that can be seen in all individuals and whose symptoms include anxiety, unhappiness, hopelessness, feelings of worthlessness and stagnation in physical abilities. Postpartum depression can be affected by factors such as marital status, age of the person, number of children the mother has, characteristic features, depression experienced in the early process, life anxiety, lack of emotional support from her close environment, negative mood state experienced after birth, not being ready to have a child, fear of not being able to meet the needs of her baby. The hospital discharge process is a situation that needs to be carefully monitored due to possible negative situations that may occur. Readiness for discharge is defined as the ability to leave the hospital and continue care at home. Factors such as physical competence, readiness to take care of oneself at home, having help from the environment, utilizing health facilities at any time, and achieving harmony with the baby are important for the decision to be ready for discharge after birth. Women who are discharged from the health institution in a limited time after giving birth to their baby are more disadvantaged in terms of their readiness for discharge. It is thought that negative emotional states such as postpartum depression will further disrupt the discharge readiness process. The main aim of the study was to determine the relationship between postpartum depression and readiness for discharge in new mothers. Determining the factors affecting postpartum depression and readiness for discharge and revealing whether these two variables differ in terms of individual and demographic characteristics are also among the aims of the study. The data to be used within the scope of the study were collected through face-to-face interviews and questionnaires. The questionnaires were applied to a total of 400 people in a private hospital in Samsun province. The data collection tool consists of a total of 4 sections: demographic questions, questions about maternal and infant characteristics, postpartum discharge readiness scale and Edinburgh postpartum depression scale. Within the scope of the study, the minimum, maximum, mean, standard deviation, skewness and kurtosis values of the responses given to the scales and information forms that make up the questionnaire used as a data collection tool were calculated and conformity to the norm distribution was checked. The reliability level of the overall and sub-dimensions of the scales was evaluated with cronbach alpha internal consistency coefficient. While categorical characteristics related to mother and infant were explained with numbers and percentages, variables with continuous numerical characteristics were explained with mean and standard deviation values. The relationship between the total postpartum discharge readiness score and its sub-dimensions and postpartum depression was evaluated by Pearson correlation analysis. Factors affecting readiness for postpartum discharge were evaluated by regression analysis. The reliability level of the postpartum depression scale was found to be 0.864 and the reliability level of the postpartum discharge readiness scale was found to be 0.915. There was a significant negative relationship between postpartum discharge readiness and postpartum depression at a level of 62%. It was observed that the variables of chronic disease, infant intensive care hospitalization, type of delivery and birth weight had a significant effect on the level of postpartum depression and the variables together explained 28.7% of the postpartum depression level. It was observed that the type of delivery, having a chronic disease, the baby's birth pain and the mother's depression total score explained approximately 40% of the variance in the discharge readiness score. As a result, it can be stated that postpartum depression is an important factor in postpartum discharge readiness and therefore, strategies to overcome depression are important in order to prevent negative experiences that mothers who are not ready for discharge may have after discharge.

Benzer Tezler

  1. Doğum sonrası dönemde verilen planlı taburculuk eğitimi ve danışmanlığın öz-bakım gücü ve emzirme üzerine etkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the effect of planned discgarged education that is given during postpartum period and consultation on self care agency and breastfeeding

    EDA ŞAHİN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    HemşirelikGATA

    Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TÜLAY YAVAN

  2. Yenidoğan bakım ünitesinde anne ile birlikte yatış uygulamasının prematüre bebeklerin beslenmesi, sağlık hizmeti başvurusu ve anne-bebek etkileşimi üzerine etkileri

    The effect of rooming-in practice inneonatal intensive care unit on feeding healt service application and mother-baby interaction in preterm babies

    ÖMER ERDEVE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SAADET ARSAN

  3. Prematüre bebeği olan annelerin evde izleminin bebeğin bakımında yaşadıkları sorunlara, kaygı ve depresyon düzeylerine etkisi

    The effects of home follow-up on baby care problems, anxiety and depression levels of mothers who have premature babies

    NEBAHAT BORA GÜNEŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Halk SağlığıHacettepe Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HİCRAN ÇAVUŞOĞLU

  4. Primipar annelere verilen emzirme danışmanlığının emzirme süresine, doğum sonu depresyona ve yaşam kalitesine etkisi

    The effect of breastfeeding coulseling to primiparous mothers on optimal duration of breastfeeding, postnatal depression and quality of life

    HAMİDE AYGÖR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    HemşirelikSelçuk Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    PROF. EMEL EGE

  5. Terapötik abortus uygulanan kadınların abortus sonrası anksiyete, depresyon, sosyal destek düzeylerinin ve hemşirelik bakım gereksinimlerinin belirlenmesi

    Determination of anxiety, depression, social support levels and nursing care requirements for women whom therapeutic abortion was applied

    CANSU AKDAĞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    HemşirelikHacettepe Üniversitesi

    Hemşirelik Bölümü

    PROF. DR. FÜSUN TERZİOĞLU