Geri Dön

Üreteropelvik obstrüksiyon şüphesi olan olgularda renal sintigrafide farklı diüretik uygulama protokollerinin (F+20, F+0 ve F-15) karşılaştırılması

The Comparison between different diuretic application protocols (F+20, F+0 and F-15) in renal scintigraphy in cases which involve suspicion of ureteropelvic obstruction

  1. Tez No: 88780
  2. Yazar: ŞEYDA TÜRKÖLMEZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. TAMER ATASEVER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2000
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

40 VI.OZET Çalışmamızda üreteropelvik bileşke obstrüksiyonu tanısında kullanılan F+20 (diüretiğin radyofarmasötik enjeksiyonundan 20 dk sonra verilmesi), F-15 (diüretiğin radyofarmasötik enjeksiyonundan 15 dk önce verilmesi) ve F+0 (diüretik ile radyofarmasötiğin eş zamanlı verilmesi) diüretik renal sintigrafı protokollerini karşılaştırmayı amaçladık. Klinik olarak üreteropelvik obstrüksiyon şüphesi olan 12 erkek, 10 bayan toplam 22 hasta (28 böbrek) çalışmaya dahil edildi. Ortalama yaş 28 yıl (3-43 yıl) olan hasta grubunun 20'si erişkin, 2'si çocuktu. Hastalardan birinde F+0, ikisinde F-15 protokolü uygulanamadı. Kalan 18 hastada 25 böbreğe F+20, F+0, F-15 olmak üzere her üç diüretik protokolü de uygulandı. Renogram görüntüleri ve eğrilerine göre çalışmalar üç grupta (nonnobstrüktif, şüpheli, obstrüktif) sınıflandırıldı. Her üç protokol için T 1/2 değerleri, 20- 30/3 dk değerleri, böbrek total fonksiyona katkı yüzdeleri belirlendi. F+20 protokolü ile 28 böbrekten 9'u obstrüksiyon yönünden şüpheli olarak değerlendirilirken, F+0 ve F-15 protokollerinde şüpheli olguya hiç rastlanmadı. F+20 metodu ile şüpheli bulunan 9 olgu, diğer iki protokolle (F+0 ve F-15) incelendiğinde 6'sı nonobstrüktif ve 3'ü obstrüktif olarak değerlendirildi. Ayrıca F+20 protokolü ile nonobstrüktif değerlendirilen 14 böbrekten biri, diğer iki protokolle (F+0 ve F-15) çalışma sonucu obstrüktif olarak değerlendirilirken, kalan 13 'ünde diğer iki protokol ile nonobstrüktif sonuç elde edildi. F+20 protokolü ile obstrüksiyon gösteren 5 olgunun 3 'ünde F+0 ve F-15 çalışmalarında da obstrüktif karakter gözlendi. Diğer 2 hastanın birinde F+0, öbüründe F-15 çalışmaları yapılmış olup renogram görüntü ve eğrileri yine obstrüktif bulundu. F+0 ve F-15 çalışmalarının sonuçlan arasında fark bulunmadı. Her üç metotla da obstrüksiyon için Tl/2 > 20 dk olarak bulundu. Nonobstrüktif sonuç ile uyumlu Tl/2 için maksimum değerler F+20 protokolü ile 15.9 dk, F+0 ile 1 1.6 dk ve F-15 ile 12.1 dk olarak bulundu. Şüpheli olgularda F+20 protokolü ile T 1/2 değerleri 13.7-23.9 dk arasında hesaplandı. Normal böbrekler için 20/3 dk ortalama değeri 0.22 ± 0.08 dk bulundu. Obstrüktif böbreklerde bu değerde belirgin artış saptandı. Hastaların klinik takipleri ve operasyon bulguları göz önüne alınarak yapılan klinik değerlendirmelerine göre; F+20, F+0 ve F-15 protokolleri için sırasıyla sensitivite %50 (4/8), %100 (8/8), %100 (7/7), spesifısite41 %65 (13/20), %100 (19/19), %94 (18/19) ve doğruluk oranlan % 60 (17/28), %100 (19/19), %96 (25/26) bulundu. F+20 protokolü ile obstrüksiyon saptanınca başka bir protokol ile ek çalışma gerekmediği, ancak F+20 protokolünde saptanan şüpheli sonuçların F+0 ve F-15 protokolleri ile ortadan kalktığı sonucuna varıldı. Ayrıca F+0 ve F-15 sonuçları arasında fark bulunmadı. Bu bulgular, F+20 protokolü ile şüpheli sonuçlanan olgularda, F-15 ve F+0 protokollerinden birinin ilave edilmesi ile şüpheli sonuçların ortadan kalktığım göstermektedir. Tek seferde enjeksiyonun tamamlanması, toplam çalışma süresinin daha kısa olması avantajları ile F+0 protokolü, F+20 protokolü ile şüpheli sonuç elde edilen durumlarda öncelikle tercih edilmelidir.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Üreteropelvik obstrüksiyon şüphesi bulunan çocuklarda pelvikalisiyel staz ile böbrek fonksiyonları arasındaki ilişkinin 99mtc-mag3 sintigrafisi ile değerlendirilmesi

    Evaluation of relationship between pelvicaliceal stasis and renal functions in children who are under suspicion of ureteropelvic junction obstruction by using 99mtc-mag3 scintigraphy

    ZEKİ DOSTBİL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Radyoloji ve Nükleer TıpSelçuk Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. GÜNGÖR TAŞTEKİN

  2. Çift toplayıcı sisteme sahip çocuk hastalarda klinik bulgularve prognozu etkileyen faktörler

    Başlık çevirisi yok

    MEHMET AKİF KERESTECİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MERAL TORUN BAYRAM

  3. Pediatrik hastalarda perkütan üriner girişimler

    Percutaneous interventions in pediatric patients

    KADİR GEYLANİ KORUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Radyoloji ve Nükleer TıpÇukurova Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET İNAL

  4. Unilateral distal üreter obstrüksiyonu yapılan sıçanların üreteropelvik bileşkelerindeki cajal hücrelerinde meydana gelen değişiklikler

    The changes on cajal cells at the ureteropelvic junction in unilateral distal ureter obstruction of the rats

    BARIŞ KUZGUNBAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    ÜrolojiÇukurova Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. NİHAT SATAR

  5. Tek taraflı üreteropelvik bileşke obstrüksiyonunda karşı böbrek parankiminde görülen erken ve geç dönem değişiklikler

    The early and late period alterations on the contralateral renal parenchyma secondary to unilateral ureteropelvic junction obstruction

    MESUT KAÇAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Çocuk CerrahisiUludağ Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. EMİN BALKAN