Geri Dön

Serbest sonlu hareketli bölümlü protez ve tam protez hastalarının implant tedavisini reddetme nedenleri ile dental anksiyetelerinin/korkularının değerlendirilmesi

Association of dental anxiety and fear with reasons for refusal of implant treatment in cases with free-ended partial edentulism and total edentulism

  1. Tez No: 889837
  2. Yazar: MERT ARAL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. YASEMİN KESKİN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 153

Özet

Bu araştırmada, dişsiz sonlanması olan kısmi dişsiz vakalar (Kennedy Sınıf 1 ve Sınıf 2) ve tam dişsizliğe sahip olan hastaların implant tercih etmeme sebepleri ve bu sebeplerin frekansları ile, dental anksiyete ve dental korku düzeyleri değerlendirilmiştir. Aynı zamanda skala aracılığıyla ölçülen dental anksiyete ve dental korku ile, belirtilen hasta grubunun implant tercih etmeme sebepleri arasında anlamlı bağlantıların varlığı incelenmiştir. Günümüzde protetik diş tedavisi uzmanları herhangi bir sistemik, konjenital veya cerrahi-protetik kontrendikasyonu bulunmayan hastalarda, sahip olduğu avantajlardan ve hasta memnuniyetini arttırmasından kaynaklı olarak genelde implant destekli tedavileri tercih etmektedirler. Dişsiz sonlanmaya sahip kısmı dişsizlik ve total dişsizlik vakaları da protetik diş tedavisinde her gün çok sıkça karşılaşılan vakalardır. Bu vakaların sabit bir protez kullanmalarının tek yolu dental implantlardır. Kennedy Sınıf 1 ve Sınıf 2 kısmi dişsizliğe sahip hastalarda nadir durumlarda sabit bir protez için kantilever (kanatlı) köprüler yapılabilir ancak endikasyonları çok sınırlıdır ve de başarı oranları oldukça düşüktür, bundan dolayı da çoğu protetik diş tedavisi uzmanı bu hastalarda bu tedavi yaklaşımını tercih etmemektedir. Total dişsizliğe sahip hastalara ise implant tedavisi sayesinde implant üstü sabit protezin yanı sıra implant üstü overdenture protezler de yapılabilir. Sabit protezlerin ve implant üstü overdenture protezlerin geleneksel hareketli protezlere kıyasla oldukça fazla avantajları vardır. İmplant destekli protez kullanan hastalar, implantın kemik içinde konumlanmasından kaynaklı doğal dişlerin sahip olduğu propriyosepsiyon hissine benzer bir hisse sahip olurlar (osseopersepsiyon). Total dişsizlik durumunda implant üstü overdenture bir protezin retansiyonu geleneksel hareketli proteze göre oldukça daha yüksektir, bu da hastaların çok daha efektif çiğneme yapabilmesini ve de daha rahat konuşabilmesini sağlar. İmplant üstü sabit protez yapılabilen total dişsizlik ve dişsiz sonlanmaya sahip kısmi dişsizlik vakalarındaysa, geleneksel hareketli protezler yerine yapılacak implant üstü sabit protezler hastalara hem osseopersepsiyon avantajını sağlayacaktır, hem de hastaların takıp çıkarmalı bir protez yerine ağızlarında sabit duran bir protez kullanmalarının kolaylığını sunacaktır. Aynı zamanda hareketli protez kaynaklı retansiyon problemi yaşamayacaklarından dolayı daha rahat konuşabilecek ve daha efektif çiğneme yapabileceklerdir. Ayrıca önceden yapılan çalışmalardan da bildiğimiz üzere bireylerin hareketli protez kullanmaları genelde bireylerin kendi özgüvenlerinin azalmasına ve kendilerini daha yaşlı hissetmelerine sebep olmaktadır. Çalışmaya dahil edilen belirlenenen vaka grubundaki hastaların yukarıda belirtilen avantajlara rağmen implant tedavisini reddetme sebepleri ise değişkenlik göstermektedir. Bu sebeplerden bazıları; hastaların implant tedavisi hakkında yanlış bilgilere sahip olmaları veya sahip olduğu bilgilerin yetersiz olması, bazen hekimin yönlendirmesinin veya yaptığı açıklamaların yetersiz olması, maddi durumlarının implant tedavisini karşılamaya yetmemesidir. Bazen de hastanın implant tedavisini reddetme sebebi diş tedavisi yaptırmaya karşı duyduğu anksiyete ve/veya korkusunun çok yüksek olmasıdır. Ancak, diş tedavisi yaptırmaya karşı anksiyete ve korkusu düşük-orta derecede olan hastalar, çoğu dental işlemden daha invaziv olan implant tedavisi karşısında çeşitli endişelere, akıllarında oluşan farklı sorulara veya güvensizliklere sahip olabilirler. Bu hastaların implant tedavisini reddetme sebeplerinin ve birbirleriyle olan ilişkilerinin anlaşılması, aynı zamanda bunun hastaların dental anksiyete ve korkuları ile ilişkilendirilmesi, bunlar arasındaki çeşitli korelasyonların görülmesini sağlayacak ve hekimlerin bu tarz hastalarla daha sağlıklı bir iletişime sahip olmasını sağlayacaktır. Ayrıca bu çalışmadan elde edilecek sonuçlar, diş hekimliğinde veya implant tedavisinde anksiyete ve korku hakkında araştırma yapılan çalışmalara ve konu kapsamına alınan protetik diş tedavisi hastalarınn daha doğru tedavi yaklaşımlarına ikna edilmesi için neler yapılabilir gibi soruları içeren yeni çalışmalara veri kaynağı olacaktır. Çalışmamızda, dahil edilme kriterlerine uyan hastaların dental anksiyete ve korkularının ölçülmesi ve değerlendirilmesi için, uluslararası literatürde sıklıkla kullanılan Modifiye Dental Anksiyete Skalası (MDAS) ile Dental Korku Skalası (DKS) kullanılmıştır. Bu iki skala, hem kendi içlerinde, hem de demografik verilerle ve tarafımızca hazırlanan kapalı uçlu soruları içeren bölümlerle beraber, aralarında anlamlı bir bağlantı olup olmadığı açısından değerlendirilmiştir.

Özet (Çeviri)

In this study, the reasons for partially edentulous cases (Kennedy Class 1 and Class 2) and patients with complete edentulism for not choosing implants, the frequencies of these reasons, and the levels of dental anxiety and dental fear were evaluated. At the same time, the existence of significant connections between dental anxiety and dental fear measured through the scale and the reasons why the specified patient group did not prefer implants were examined. Today, prosthetic dentistry specialists generally prefer implant-supported treatments for patients who do not have any systemic, congenital or surgical-prosthetic contraindications, due to their advantages and increasing patient satisfaction. Partial edentulism and total edentulism cases with edentulous endings are also frequently encountered every day in prosthetic dental treatment. The only way for these cases to use a fixed prosthesis is with dental implants. In rare cases, cantilever (winged) bridges can be used for a fixed prosthesis in patients with Kennedy Class 1 and Class 2 partial edentulism, but their indications are very limited and their success rates are quite low, therefore most prosthodontists do not prefer this treatment approach in these patients. For patients with total edentulism, thanks to implant treatment, implant-supported fixed prosthesis as well as implant-supported overdenture prosthesis can be made. Fixed dentures and implant-supported overdentures have many advantages over traditional removable dentures. Patients using implant-supported dentures have a feeling similar to the proprioception felt by natural teeth due to the positioning of the implant in the bone (osseoperception). In case of total edentulism, the retention of an implant-supported overdenture prosthesis is much higher than that of a traditional removable prosthesis, which allows patients to chew more effectively and speak more comfortably. In cases of total edentulism and partial edentulism with an edentulous end, where implant-supported fixed prosthesis can be made, implant-supported fixed prostheses instead of traditional removable prostheses will provide patients with the advantage of osseoperception and will offer patients the convenience of using a fixed prosthesis instead of a removable prosthesis. At the same time, they will be able to speak more comfortably and chew more effectively because they will not have retention problems due to removable dentures. In addition, as we know from previous studies, individuals' use of removable prostheses generally causes their self-confidence to decrease and make them feel older. The reasons for patients in the specified case group included in the study to refuse implant treatment despite the above-mentioned advantages vary. Examples of these reasons include patients having incorrect or incomplete information about implant treatment, sometimes the physician's guidance or explanations being inadequate, and their financial situation not being sufficient to cover implant treatment. Sometimes the reason why the patient refuses implant treatment is that his/her anxiety and/or fear of dental treatment is very high. However, patients with low-to-moderate levels of anxiety and fear of dental treatment may have various concerns, questions or insecurities about implant treatment, which is more invasive than most dental procedures. Understanding the reasons why these patients refuse implant treatment and their relationships with each other, as well as associating this with the patients' dental anxiety and fears, will enable various correlations between these to be seen and enable physicians to have a healthier communication with such patients. In addition, the results obtained from this study will be a source of data for studies on anxiety and fear in dentistry or implant treatment, and for new studies that include questions such as what can be done to persuade prosthetic dental treatment patients included in the subject to more accurate treatment approaches. In our study, the Modified Dental Anxiety Scale (MDAS) and the Dental Fear Scale (DKS), which are frequently used in the international literature, were used to measure and evaluate the dental anxiety and fears of patients who met the inclusion criteria. These two scales were evaluated both within themselves and with the sections containing demographic data and closed-ended questions prepared by us, in terms of whether there was a meaningful connection between them.

Benzer Tezler

  1. Serbest sonlu vakalarda temporomandibular eklem sesleri ve mandibula hareketlerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of temporomandibular joint sounds and mandibula movements in free-end cases

    ÖZLEM ÖZDEMİR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Diş HekimliğiAnkara Üniversitesi

    Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. A. CAVİDAN AKÖREN

  2. Teleskop tutuculu serbest sonlu hareketli bölümlü protezlerin biyomekanik analizi

    Biomechanical analysis of telescopic retained distal extension removable partial dentures

    VOLKAN ŞAHİN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Diş HekimliğiAnkara Üniversitesi

    Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. K. FUNDA AKALTAN

  3. Çeşitli ölçü teknikleri kullanılarak elde edilen serbest sonlu iskelet bölümlü protezlerin destek dokular üzerindeki yük dağılımlarının holografik interferometri ile karşılaştırılması

    The Comparison of load distribution of free anded removable partial dentures obtained by different impression techniques, on the supporting structures by using holographic interferometry

    MURAT YENİSEY

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Diş HekimliğiAnkara Üniversitesi

    Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUTAHHAR ULUSOY

  4. Üst çene kennedy class ı vakasında kaide materyallerinin 3 boyutlu sonlu elemanlar stres analizi ile değerlendirilmesi

    Evaluation of base materials in kennedy class i case by 3d finite element analysis

    AHMET SERKAN ORUÇ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Diş HekimliğiAnkara Üniversitesi

    Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYHAN GÜRBÜZ