65 yaş ve üzeri popülasyonda pulmoner ve ekstrapulmoner tüberküloz sıklığı, tedavi başarısı, risk faktörlerinin incelenmesi
Investigation of pulmonary and extrapulmonary tuberculosis frequency, treatment success, risk factors in the population 65 years of age and older
- Tez No: 890876
- Danışmanlar: PROF. DR. FATMA SEMA OYMAK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
- Anahtar Kelimeler: Tüberküloz, Ekstrapulmoner Tüberküloz, Ek hastalık, İleri yaş, Cinsiyet, Tuberculosis, Extrapulmonary Tuberculosis, Comorbidity, Advanced age, Gender
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Erciyes Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 79
Özet
65 YAŞ VE ÜZERİ POPÜLASYONDA PULMONER VE EKSTRAPULMONER TÜBERKÜLOZ SIKLIĞI, TEDAVİ BAŞARISI, RİSK FAKTÖRLERİNİN İNCELENMESİ ÖZET Giriş ve Amaç: Tüberküloz hastalığı, Mycobacterium tuberculosis basili tarafından oluşturulan havayolu ile sağlam kişiye bulaşan bir hastalıktır. Yaşlı kişilerde komorbid hastalıkların olması Tüberküloz tanısını geciktirebilmektedir. Bu sebeple klinik şüphe duymak oldukça önemlidir. Çalışmamızda yaşlı bireylerde Tüberkülozu şiddetlendiren faktörleri araştırmak ve bunlara yönelik önlemler almak, bulaşı ve dolayısıyla hastalık riskini azaltmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü Verem Savaş Dispanseri'nde kaydedilen, Kayseri ilindeki Temmuz 2012 -Haziran 2022 tarihleri arasında 65 yaş ve üzeri Tüberküloz (TB) tanısı alan ve tedavisi başlanan 100 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalara ait veriler hasta arşiv dosyalarından ve hastane elektronik kayıt sisteminden retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Çalışmaya tamamı T.C. vatandaşı olan toplam 100 hastanın 50'si (%50) erkek ve ortanca (min-maks) yaş 78 yıl (66-95 yıl) olarak saptandı. Hastaların büyük çoğunluğu (%66) şehir merkezinde yaşamakta olup, 10 kişi 65 yaş üzerinde olmasına rağmen aktif çalışmaya devam ediyordu. Ek hastalıklarda en sık Hipertansiyon ve semptomlar içinde en sık öksürük-balgam izlendi (sırasıyla: %43, %43). En sık tutulan organ akciğer (%54) ve ikinci sıklıkta lenf nodu (%24) gelmekte idi. Hastaların %63'ünde kültür üremesi ile tanı konulurken, bakılan testlerde en sık bronkoalveolar lavaj sıvısında üreme (%23) izlendi. Çalışmamızda 68 hastanın (%68) tedavisini tamamladığı, ilacı terk veya bırakmış kişi sayısının 2 hasta (%2) olduğu tespit edildi. Çalışmamızda ilaç direnci 10 hastada izlenmiş olup en sık direnç 4 hastada görülen izoniazid+rifampisin+streptomisin direnci idi. Bunu 3 hastada izlenen etambutol direnci takip etti. Hastalarımızın %30'unun tedavisi tamamlanamadan öldüğü kaydedildi. Genel olarak en sık akciğer tutulumu görülürken, akciğer dışı TB tutulumunda en sık lenf nodu tutulumu izlendi. Akciğer TB erkeklerde daha fazla (%70) görülürken, lenf nodu TB kadınlarda daha fazla (%36) görüldü (sırasıyla P=0.016, P=0.016 ). İkamet adresi açısından merkez ve ilçe olmak üzere her iki grupta da en sık akciğer tutulumu izlenirken, merkezde yaşayanlarda lenf nodu tutulumunun ilçede yaşayanlara göre anlamlı düzeyde daha yüksek oranda olduğu görüldü (%31.8, P=0.036). Hastaların semptomları incelendiğinde; öksürük ve balgam sıklığının, kilo kaybının akciğer ve plevra tutulumlarında anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu (sırasıyla P=0.001 , P=0.016) izlendi. Organa spesifik semptomlarda ise; hematürinin mesane tutulumunda, boyunda şişlik ve ağrının lenf nodu tutulumunda, genel durum bozukluğunun beyin tutulumunda, karında ağrı ve şişliğin periton-gis tutulumunda, eklem ağrısı ve şişliğin ise cilt tutulumunda anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu belirlendi (sırasıyla P=0.001, P=0.001, P=0.007, P=0.001, P=0.001). Erkek cinsiyette ölüm oranı kadınlara kıyasla 2 kat fazla olduğu saptandı (P=0.029). En yüksek ölüm oranının beyin tutulumunda olduğu ve bu oranın cilt tutulumunda gözlenen ölüm oranıyla benzerlik gösterdiği belirlendi (P=0.015). Hastaların semptomlarından genel durum bozukluğu olanlarda, bos sıvısında üreme olanlarda, beyin tutulumu olanlarda ölüm oranı diğerlerine göre anlamlı yüksek bulundu (sırasıyla P=0.001, P=0.042, P=0.015). Komorbid hastalıklar içerisinde diğer sistemik hastalıklara sahip olanlarda ölüm oranı anlamlı düzeyde yüksek bulundu (P=0.050). Sonuç: Çalışmamızda hastaların çoğunluğunun çalışmayan, il merkezinde yaşayan, komorbiditelere sahip bireyler olduğunu gördük. Hastalarda çoğunda akciğer Tüberkülozu olmakla birlikte akciğer dışı Tüberküloz sıklığı da oldukça fazla idi. Özellikle akciğer dışı hastalıkta organa spesifik semptomlara sahip olan bireylerle karşılaşıldığında, TB ön tanısı mutlaka akla gelmelidir. İleri yaş popülasyonunda ek hastalıkların olması sebebiyle tanıda gecikmeler olabileceği düşünülmeli ve her hasta TB açısından değerlendirilmelidir. Hastaların takip ve tedavisini yakından izlenmeli, her aşamada destek olunmalıdır.
Özet (Çeviri)
INVESTIGATION OF PULMONARY AND EXTRAPULMONARY TUBERCULOSIS FREQUENCY, TREATMENT SUCCESS, RISK FACTORS IN THE POPULATION 65 YEARS OF AGE AND OLDER ABSTRACT Introduction and Aim: Tuberculosis is a disease caused by Mycobacterium tuberculosis bacilli and transmitted to healthy people through the airway. The presence of comorbid diseases in elderly people may delay the diagnosis of tuberculosis. Therefore, clinical suspicion is very important. In our study, we aimed to investigate the factors that exacerbate tuberculosis in elderly individuals and to take measures to reduce the transmission and thus the risk of disease. Materials and Methods: One hundred patients aged 65 years and older who were diagnosed with tuberculosis (TB) and started treatment between July 2012 and June 2022 at Erciyes University Faculty of Medicine and Kayseri Provincial Health Directorate Tuberculosis Dispensary in Kayseri province were included in the study. The data of the patients were retrospectively analysed from patient archive files and hospital electronic record system. Results: Of a total of 100 patients, all of whom were Turkish citizens, 50 (50%) were male and the median (min-max) age was 78 years (66-95 years). The majority of the patients (66%) lived in the city centre and 10 of them were over 65 years of age but still actively working. Hypertension was the most common comorbidity and cough and sputum were the most common symptoms (43% and 43%, respectively). The most common organ involved was the lung (54%), followed by lymph nodes (24%). The diagnosis was made with culture growth in 63% of the patients and the most common test was bronchoalveolar lavage fluid growth (23%). In our study, 68 patients (68%) completed their treatment and 2 patients (2%) abandoned or discontinued the drug. Drug resistance was observed in 10 patients and the most common resistance was isoniazid+rifampicin+streptomycin resistance observed in 4 patients. This was followed by ethambutol resistance observed in 3 patients. It was noted that 30% of our patients died before the completion of treatment. In general, lung involvement was the most common type of TB, whereas lymph node involvement was the most common type of extrapulmonary TB. Pulmonary TB was more common in males (70%), while lymph node TB was more common in females (36%) (P=0.016, P=0.016, respectively). In terms of residence address, pulmonary involvement was observed most frequently in both groups, central and district, and lymph node involvement was significantly higher in patients living in the centre compared to those living in the district (31.8%, P=0.036). When the symptoms of the patients were analysed, it was observed that the frequency of cough and sputum and weight loss were significantly higher in lung and pleural involvement (P=0.001, P=0.016, respectively). In organ-specific symptoms, haematuria was significantly higher in bladder involvement, neck swelling and pain in lymph node involvement, general status disorder in brain involvement, abdominal pain and swelling in peritoneal-gis involvement, and joint pain and swelling in skin involvement (P=0.001, P=0.001, P=0.001, P=0.007, P=0.001, P=0.001, P=0.001, respectively). The mortality rate was 2 times higher in the male sex compared to the female sex (P=0.029). The highest mortality rate was observed in brain involvement and this rate was similar to the mortality rate observed in skin involvement (P=0.015). Among the symptoms of the patients, the mortality rate was found to be significantly higher in patients with general condition disorder, those with growth in the cerebrospinal fluid and those with brain involvement compared to the others (P=0.001, P=0.042, P=0.015, respectively). Among comorbid diseases, mortality rate was significantly higher in patients with other systemic diseases (P=0.050). Conclusion: In our study, we found that the majority of the patients were unemployed, living in the city centre and had comorbidities. Although most of the patients had pulmonary tuberculosis, the frequency of extrapulmonary tuberculosis was also quite high. Especially when individuals with organ-specific symptoms in extrapulmonary disease are encountered, a preliminary diagnosis of TB should be considered. It should be considered that there may be delays in diagnosis due to the presence of comorbidities in the elderly population and every patient should be evaluated for TB. Follow-up and treatment of patients should be closely monitored and support should be provided at every stage.
Benzer Tezler
- Yaşlı hastada sepsis/septik şok: Etken, seyir, prognoz ve mortalite
Başlık çevirisi yok
BURCU BİLALOĞLU CANDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıGazi Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLBİN AYGENCEL
- 65 yaş üstü acil servise karın ağrısı ile başvuran hastalarda pozitif batın tomografisinin öngördürücülerinin değerlendirilmesi
People over the age of 65 apply to the emergency service with abdominal pain positive abdomen tomography in patients evaluation of predictors
DENİZ AKYAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Acil TıpMarmara ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
UZMAN NURSELİ BAYRAM
PROF. DR. ÖZGE ECMEL ONUR
- Ocak 2011 -aralık 2014 tarihleri arasında açık kalp cerrahisi uyguladığımız; genç yaşlı, orta yaşlı, ileri yaşlı hastalarda peroperatif ve postoperatif erken dönem değerlendirmeleri yapılarak 'perfscore' parametrelerinin tanımlanması
Definition of 'perfscore' parameters by percentage and postoperative early values in young adults, middle age and advanced elderly cases applied for heart surgery between january 2011 - december 2014 dates
NURAN DERELİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiDokuz Eylül ÜniversitesiPerfüzyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABİDİN CENK ERDAL
- Akut pulmoner tromboemboli hastalarında geliştirilen yapay zeka modellemesinin pesı skoruyla karşılaştırılması
Comparison of artificial intelligence modeling with pesi score in acute pulmonary thromboembolism patients
VEDAT ÇİÇEK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
KardiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TUFAN ÇINAR
- Akut üst gastrointestinal kanamasında glasgow blatchford skoru: Klinik ve laboratuvar değişkenlerine troponin eklenmeli mi?
In acute upper gastrointestinal bleeding glasgow blatchford score: Clinic and laboratory should troponin be added to the variables?
BERFİN ÖZÇELİK AKBULUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET EMİN PİŞKİNPAŞA