Yoğun bakım ünitesinde tedavi edilen hastalarda hiperoksemi sonuçlarının araştırılması
Investigation of hyperoxemia results in patients treated in the intensive care unit
- Tez No: 891502
- Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET TURAN İNAL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Trakya Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 52
Özet
Bu çalışma da; Trakya Üniversitesi Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavi gören hastalarda non-invazif ve invazif yollarla uygulanan oksijen tedavisinin hiperoksemi üzerindeki etkilerini incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya solunum yetmezliği nedeniyle endikasyon dahilinde non-invazif veya invazif yolla oksijen tedavisi uygulanan ve tedavinin ilk 24 saatinde hiperoksi saptanan 18-85 yaş arası hastalar dahil edildi. SpO2 > %96 ve PaO2>100 değerini hiperoksi olarak kabul edildi. noninvazif solunum desteği metodları olarak HFNO, CPAP ve basit yüz maskesi ile oksijen tedavisi metotları uygulandı. Yoğun bakım ünitesinde 24 saatten az kalan hastalar, beyin ölümü şüphesi olan hastalar ve gebelik şüphesi olan hastalar çalışma dışı bırakılmıştır. Hastaların solunum yetmezlikleri endikasyon dahilinde tedavi edilmiştir. Tüm hastaların, yaş cinsiyet, YBÜ'de kalış süresince entübe olup olmadığı, entübe olduysa mekanik ventilasyon kalış süresi, kaçıncı gün ekstübe olduğu, YBÜ'de kalış süresi, YBÜ kalışının ilk 24 saatinde en yüksek PaO2 değerleri, saatlik oksijen satürasyonu seviyeleri ve mortalite oranları hasta dosyasından kaydedilmiştir. Bulgular birbirleri ile karşılaştırılarak hangi tedavi metotlarında daha fazla hiperoksinin görüldüğünün belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, hastaların tamamının %40,4'ünün normoksif olduğu, %59,6'sının hiperoksik olarak bulundu oksijen maskesi tedavisi alanların %42,5'i, HFNO tedavisi alanların %60'ı, CPAP tedavisi alanların %63,4'ününve IMV tedavisi alanların %63,2'sinin hiperoksik grupta olduğu bulundu. Solunum tedavisinden IMV'ye geçme durumları incelendiğinde; Oksijen maske tedavisinden IMV'ye geçme oranın her iki grupta da benzer olduğu bulunurken, HFNO ve CPAP tedavilerinden IMV'ye geçme oranının Hiperoksif grupta Normoksif gruba göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksek olduğu bulundu. Sonuç olarak; hem literatürlerdeki hemde yaptığımız çalışmada hiperokseminin olumlu yanları olduğu kadar olumsuz yanlarının bulunması, bu konudaki çalışmaların izole ve daha yüksek olgulu olarak yapılmasının gerekliliğini doğurmaktadır. Bu tür çalışmalar gelecekte hiperokseminin daha iyi değerlendirilmesini sağlayacaktır.
Özet (Çeviri)
In this study; It was aimed to examine the effects of non-invasive and invasive oxygen therapy on hyperoxemia in patients treated in the intensive care unit of Trakya University Hospital. Patients aged 18-85, who received non-invasive or invasive oxygen therapy as indicated due to respiratory failure and who were detected to have hyperoxia in the first 24 hours of treatment, were included in the study. SpO2 > 96% and PaO2 > 100 were considered hyperoxia. HFNO, CPAP and simple face mask oxygen therapy methods were used as noninvasive respiratory support methods. Patients who stayed in the intensive care unit for less than 24 hours, patients with suspected brain death, and patients with suspected pregnancy were excluded from the study. The patients' respiratory failure was treated as indicated. All patients were evaluated according to their age, gender, whether they were intubated during the ICU stay, mechanical ventilation duration if intubated, on which day they were extubated, duration of ICU stay, highest PaO2 values in the first 24 hours of ICU stay, hourly oxygen saturation levels and mortality rates. recorded from the patient file. The findings were compared with each other and it was aimed to determine which treatment methods caused more hyperoxia. In the study, it was found that 40.4% of all patients were normoxic, 59.6% were hyperoxic, 42.5% of those receiving oxygen mask therapy, 60% of those receiving HFNO therapy, 63.4% of those receiving CPAP therapy and It was found that 63.2% of those receiving IMV treatment were in the hyperoxic group. When the transition from respiratory therapy to IMV is examined; While the rate of switching from oxygen mask therapy to IMV was found to be similar in both groups, the rate of switching from HFNO and CPAP treatments to IMV was found to be statistically significantly higher in the Hyperoxia group than in the Normoxative group. In conclusion; The fact that hyperoxemia has both positive and negative aspects both in the literature and in our study necessitates the need for studies on this subject to be carried out in isolation and with a higher number of cases. Such studies will enable better evaluation of hyperoxemia in the future.
Benzer Tezler
- Göğüs hastalıkları yoğun bakım ünitesinde takip edilen akut solunum yetmezliği olan hastalarda yüksek akımlı nazal kanül oksijen tedavisi uygulamaları
High flow nasal cannula oxygen therapy applications in patients with acute respiratory failure followed in the chest diseases intensive care unit
DUYGU ECER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Göğüs HastalıklarıAnkara ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYDIN ÇİLEDAĞ
- Çocuk yoğun bakım servisinde solunum sıkıntısı ve yetmezliği nedeniyle yüksek akışlı nazal kanül ile oksijen tedavisi alan olgularda tedavi başarısızlığına neden olan faktörlerin belirlenmesi
In the pediatric intensive care unit, determination of factors causing therapy failure in patients who treated with high flow nasal cannula for respiratory distress and failure
DERŞAN ONUR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. RANA İŞGÜDER
- Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi çocuk yoğun bakım ünitesinde ARDS gelişen hastaların değerlendirilmesi
Evaluation of the patients WHO developed acute respiratory distress syndrome at Çukurova University, pediatric intensive care unit
İNCİ BATUN TURHAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇukurova ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RIZA DİNÇER YILDIZDAŞ
- ARDS / ALI tanılı hastalarda plazma Pentraxin -3, İnterlökin-1 beta, Tümör nekrozis faktör alfa, C-reaktif protein'in mortalite ve tedavi sürecindeki değerlerinin karşılaştırılması
Plasma pentraxin -3, Interleukin-1 beta, Tumor necrosis factor alpha, C-Reactive Protein comparison of these values at mortality and treatment process in patients with ARDS / ALI
ELİF ORAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Anestezi ve ReanimasyonAtatürk ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NAZIM DOĞAN
- Yoğun bakım ünitesi'nde kritik hastalarda lökosit morfolojisi parametrelerinin ards şiddeti ve mortalite ile olan ilişkisi
Association of leukocyte morphology parameters with ards severity and mortality in critically ill patients in the intensive care unit
NURAY KAMILOVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Anestezi ve ReanimasyonMarmara ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. RUSLAN ABDULLAYEV
DOÇ. DR. FETHİ GÜL