Geri Dön

Anhidramniyoz tanılı gebeliklerde antenatal süreç izlemi, gelişim ve komplikasyon takibi

Antenatal process monitoring, development and complication follow-up in pregnancies diagnosed with anhydramniosis

  1. Tez No: 891575
  2. Yazar: BÜŞRA KULULAR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. DİLEK ŞAHİN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 73

Özet

Amaç: Anhidramniyoz; amniyotik sıvının olmamasını ifade eder ve ultrason görüntülemelerinde kordonsuz serbest cep izlenmemesi ile tanı konulur. Anhidramniyoz idiyopatik olabileceği gibi maternal, fetal veya plasental kaynaklı da olabilir. Fetal prognoz altta yatan neden, gebelik yaşı gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Yeterli miktarda amniyotik sıvı normal fetal hareket, akciğer gelişimi ve fetüs ile göbek kordonunun uterin kompresyona karşı tamponlanması için kritik olduğundan, herhangi bir nedenle oligohidramniyoz/anhidramniyoz meydana gelmiş gebelikler fetal deformasyon, pulmoner hipoplazi ve göbek kordonu kompresyonu açısından risk altındadır. Anhidramniyoz artan fetal veya neonatal ölüm riski ile ilişkilidir. Araştırma anhidramniyozun perinatal mortalite ve morbidite üzerindeki etkisini göstermeyi amaçlamıştır. Gereç ve Yöntem: Yürütülen tez çalışmasında, etik kurul onayı ile Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Perinatoloji servisinde 05.2022-11.2023 tarihleri arasında yatarak takip olmuş, doğum yapmış veya işlem görmüş ve çalışmaya alınma kriterlerini karşılayan 70 gebe incelenmiştir. Bulgular: Çalışmaya katılan 70 gebenin yaş medyanı 27, tanı konulan anhidramniyoz haftası medyanı 22.5 olarak tespit edildi. 70 hastanın %22'sinde(n=16) IUGR , %14'ünde (n=10) renal anomali (3 Renal agenezi, 6 multik kistik böbrek, 1 Renal hipoplazi) , %15'inde (n=11) solunum yolu problemleri (4 respiratuar distres sendrom, 2 pnömotoraks, 2 pulmoner hipoplazi ,1 pulmoner hipertansiyon 2 RDS+pnömotoraks) saptanmıştır. 70 hastadan %57'si (n=40) ölü doğum olurken , %21'i (n=15) yenidoğan döneminde exitus olmuştur. Sonuç: Çalışmamızda anhidramniyoz tanısının küçük haftada konulması ile ölü doğum arasında istatistiksel ilişki saptanmıştır. Solunum yolları problemi olanlarda ve sendromik yüz olanlarda ölü doğumun istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha düşük olduğu saptanmıştır. İntrauterin büyüme geriliği olanlarda anhidramniyoz tanı haftasının daha ileri olması, viabilite ve sendromik yüz ihtimali istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha fazla olduğu görülmüştür. Anhidramniyozlu gebeliklerde renal anomalili bebeği olanlarda viabilite oranı, yenidoğan mortalitesi, solunum yolu problemi ve sendromik yüz ihtimali istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksek saptanmıştır. Solunum yolu problemi olan bebeklerde viabilite oranı, yenidoğan mortalitesi, renal anomali ve sendromik yüz ihtimalinin istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksek olduğu saptanmıştır. Yenidoğan mortalitesi olanlarda renal anomali daha fazla ve solunum yolu problemi daha fazla idi.

Özet (Çeviri)

Objective: Anhydramnios; It refers to the absence of amniotic fluid and is diagnosed by not observing a free pocket without a cord on ultrasound images. Anhydramnios may be idiopathic or may have maternal, fetal or placental origin. Fetal prognosis depends on various factors such as underlying cause and gestational age. Since an adequate amount of amniotic fluid is critical for normal fetal movement, lung development, and buffering of the fetus and umbilical cord against uterine compression, pregnancies with oligohydramnios/anhydramnios for any reason are at risk for fetal deformation, pulmonary hypoplasia, and umbilical cord compression. Anhydramnios is associated with an increased risk of fetal or neonatal death. The research aimed to show the effect of anhydramnios on perinatal mortality and morbidity. Materials And Methods: In the thesis study conducted, with the approval of the ethics committee, 70 pregnant women who were followed up as inpatients, gave birth or underwent the procedure, and met the inclusion criteria in the Perinatology service of Ankara Bilkent City Hospital between 05.2022 and 11.2023 were examined. Results: The median age of the 70 pregnant women participating in the study was 27, and the median week of anhydramnios diagnosis was 22.5. IUGR in 22% (n=16) of 70 patients, renal anomaly in 14% (n=10) (3 Renal agenesis, 6 multicystic kidney, 1 Renal hypoplasia), respiratory tract in 15% (n=11) problems (4 respiratory distress syndrome, 2 pneumothorax, 2 pulmonary hypoplasia, 1 pulmoner hypertension, 2 RDS+pneumothorax) were detected. While 57% (n=40) of 70 patients had stillbirth, 21% (n=15) died in the neonatal period. Conclusion: In our study, a statistical relationship was found between the diagnosis of anhydramnios at gestational age and stillbirth. It was found that stillbirth was statistically significantly lower in patients with respiratory problems and syndromic face. It has been observed that the longer the anhydramnios diagnosis week is, the higher the likelihood of viability and syndromic face are statistically significantly in patients with intrauterine growth retardation. The viability rate, neonatal mortality, respiratory tract problems and syndromic face probability were found to be statistically significantly higher in pregnancies with anhydramnios and those with babies with renal anomalies. It has been determined that the viability rate, neonatal mortality, renal anomaly and syndromic face probability are statistically significantly higher in babies with respiratory problems. Renal anomalies and respiratory tract problems were more common in those with neonatal mortality.

Benzer Tezler

  1. Previable erken membran rüptürü olan gebelerin maternal ve neonatal sonuçlarının değerlendirilmesi

    Maternal and neonatal outcomes of pregnancies with previable premature preterm rupture of membranes

    AYLİN GÜNEŞ GÜLCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALİ GEDİKBAŞI

  2. Bronkopulmoner displazi tanısı alan bebeklerde predispozan risk faktörlerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of predisposing risk factors in infants diagnosed with bronchopulmonary dysplasia

    NİLÜFER DENER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSüleyman Demirel Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASAN ÇETİN

  3. Nöral tüp defektlerine eşlik edebilecek santral sinir sistemi dışı anormalliklerin saptanmasında fetal ultrasonografinin yeri

    The role of fetal ultrasonography in detecting the non-central nervous system abnormalities accompanying neural tube defects

    TEVFİK ZEYTİNOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Radyoloji ve Nükleer TıpAnkara Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ESRA ÖZKAVUKÇU

  4. Ultrasonografik ölçüm parametrelerinin fetal doğum ağırlığı ile korelasyonu

    Correlation of ultrasonographic biometric parameters with fetal birth weight

    HASAN AYKUT TUNCER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Kadın Hastalıkları ve DoğumAkdeniz Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MİNE ÜNER

  5. İkili tarama testlerinin prenatal sonuçlara etkisi

    The effect of dual screening tests on prenatal outcomes

    ESRA ŞENER YILDIRIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumErciyes Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÖKHAN AÇMAZ