İdiopatik normokalsemik hiperkalsiürili hastalarda tip tayini ve tedaviye yanıtları
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 90285
- Danışmanlar: PROF. DR. SEVGİ MİR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nefroloji, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Nephrology, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 82
Özet
7. ÖZET Bu çalışmada; idiopatik normokalsemik hiperkalsiürili hastalarda, hematüri sıklığını belirlemek, alttiplerini ayırdetmek, diyet ve tıbbi tedaviye yanıtlarını belirlemek amaçlanmıştır. Çalışma grubu, 96 hastadan oluşuyordu. 8 hastada hiperkalsiüriye eşlik eden sistemik veya renal hastalık saptandığından çalışma dışı bırakıldı. 33 kız, 54 erkek toplam 87 hasta ile çalışıldı. Hastaların yaş ortalaması 7,6±2,8 yıl ve yaş dağılımı 3,4-15,9 yaş arasındaydı. Hiperkalsiüri 8 yaş altında kız ve erkeklerde eşit sıklıkta gözlenirken, 8 yaş üstünde erkeklerde daha sık gözlendi. Kız ve erkek hastaların başvuru anındaki Ca/kreatinin değerleri arasında istatistiksel olarak fark gözlenmedi (p>0,05). Hastaneye en sık başvuru semptomu hematüri idi. %74,7 hasta makroskopik veya mikroskopik hematüri yakınması ile başvurdu. Hematürinin postglomerüler olduğu düşünüldü. Serum fosfor düzeylerinin özellikle absorptif tip hiperkalsiürili hastalarda düşük olduğu gözlendi. Proksimal tubüler fonksiyonlarda bozulma saptanmasına karşın, distal renal tubüler fonksiyonlara ait patoloji izlenmedi. Üriner solut atılımı incelendiğinde ; üriner fosfat, ürik asid, sodyum, kreatinin ve okzalat düzeylerinin artmış olduğu bulundu. Üriner sitrat atılımı %50 hastada azalmıştı. 4 günlük sodyum ve kalsiyumdan kısıtlı diyet uygulamasından sonra yapılan oral kalsiyum yükleme testi ile 56 absorptif tip, 20 renal tip, 1 1 tiplendirilemeyen hiperkalsiürisi olan olgu saptandı. Absorptif tip hiperkalsiürili hastaların 16' sı absorptif tip 1, 36' sı absorptif tip 2, 4' ü absorptif tip 3 hiperkalsiüri idi. Oral kalsiyum yükleme testinden sonra bakılan PTH düzeyleri absorptif tip hiperkalsiüride düşük veya normal, renal hiperkalsiüride normal olarak bulundu. Bütün hastalara sıvı+diyet tedavisi verilerek 2 ay aralarla kontrollere çağırılan hastalardan diyet tedavisini sürekli uygulayan hastalarda üriner kalsiyum atılımı giderek azaldı, diyet tedavisini zaman zaman uygulayan veya uygulamayan 62hastalarda üriner kalsiyum atılımında azalma gözlenmedi. Diyet tedavisini uyguladığı halde 2 kez bakılan 24 saatlik üriner kalsiyum atılımı >4mg/kg/gün ve spot kalsiyum/kreatinin >0.21 bulunan hastalara tiyazid tedavisi başlandı. Bu grup hastalarda hiperkalsiüri tiyazid tedavisi ile kontrol altına alındı. Özellikle absorptif tip hiperkalsiürili hastalar diyet tedavisinden yarar görürken, renal hiperkalsiürili hastalar daha çok tiyazid tedavisinden yarar gördü. Hastaların %67,2' si diyet ile kontrol altına alındı. Tedaviye bağlı yan etki gözlenmedi. 33 aylık izlemde 4 hastada tip değişimi saptandı. Başvuru anında 13 hastada üriner taş vardı, izlemde yeni taş oluşumu izlenmedi. Pedigri çalışması ile renal ve absorptif tip 1 hiperkalsiürinin otozomal dominant, absorptif tip 2' nin multifaktöriyel kalıtıldığı düşünüldü. Sonuç olarak. Çocukluk döneminde ürolitiazis gelişimi erişkin hastalara göre daha az oranda saptanmaktadır. Ancak diyet alışkanlıklarının çocukluk döneminde kazanıldığı ve hiperkalsiürinin familyal bir hastalık olduğu düşünülürse; sıvı-diyet düzenlemesi ve hastalığın tekrarlamasında rolü olan metabolik bozuklukların düzeltilmesi, basit, daha ucuz ve etkindir. Türkiye gibi taş hastalığının yağın olduğu bir ülkede metabolik araştırmanın yaygınlaştırılması ve koruyucu tedavinin uygulanması önemli bir temel sağlık hizmeti olacaktır. 63
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- İdiopatik bronşiaktezili çocuklarda T-alel araştırılması
Başlık çevirisi yok
MURAT KANDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıMarmara ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- İdiopatik periferik fasial sinir paralizilerinde steroid ile steroid ve asiklovir kombinasyon tedavisinin karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
A. ERKAN TARHAN
- Splenektomiye refrakter kronik idiopatik trombositopenik purpura olgularında helikobakter pylori eradikasyonunun trombosit sayısı üzerine etkisi
Başlık çevirisi yok
AHMET ERKEK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Genel CerrahiMarmara ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YUNUS YAVUZ
- İdiyopatik parkinson hastalarında subjektif uyku kalitesi ve serum ghrelin seviyeleriyle olan ilişkisi
Relationship between subjective sleep quality and serum ghrelin level in idiopathic parkinson patients
ALPER AZİZ HÜDAİ AYASLI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
NörolojiDüzce ÜniversitesiNöroloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YILDIZ DEĞİRMENCİ