Geri Dön

Follow the cheese: Pastoralism and rural change in contemporary Turkey

Peynirin peşinde: Günümüz Türkiye'sinde pastoralizm ve kırsal değişim

  1. Tez No: 903837
  2. Yazar: SELAMİ METE AKBABA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. METİN YÜKSEL
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Siyasal Bilimler, Sosyoloji, Political Science, Sociology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Siyaset Bilimi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 325

Özet

Türkiye'nin yakın tarihli toplumsal, siyasal ve ekonomik dönüşümlerini incelemeyi ve anlamayı hedefleyen araştırmalar, bu dönemi, modernleşme, çağdaşlaşma, sekülerleşme, Batılılaşma gibi başlıklar ile tanımlamaktadır. Bu kategorik tanımlamalardaki farklılaşmalara rağmen iki süreç belirleyici ve kaçınılmaz bir şekilde mevcuttur. Bunlar, piyasa ekonomisine geçiş, yaygın adıyla kapitalistleşme ile devletin merkezileşmesi, Cumhuriyet'in kurulması ile ulus-devlet inşasıdır. Kapitalistleşme sürecinde ve onunla birçok konuda kesişen modern devlet inşasında, iktisadi olarak öncelik tanınan alan sanayileşme olmuştur. Toplumsal ve iktisadi kalkınmanın nihai olarak sanayileşme sayesinde sağlanacağı varsayılmıştır. Bu tercihin başlıca nedenlerinden biri, gelişmiş ülkelere ait olarak kabul edilen sosyo-ekonomik düzeye çıkmak için, bu ülkelerdeki sanayileşme gelişmelerinin model alınmasıdır. Öte yandan, bu model ülkelerdeki dönüşüm içsel dinamiklerle uzun bir süreçte cereyan ederken, Türkiye'de nüfusun büyük bir kısmı, çevre ülkelerin aksine, 1980'lerin ortasına kadar kırsalda yaşamaktaydı. Bir anlamda, toplumsal gerçeklik ile siyasetçilerin hedefleri arasında bir çelişki veya uyuşmazlık bulunmaktaydı. Nihayetinde, politikalar nezdinde, kırsal marjinalde kalmış bir alan olmuştur. Sektörler arasında hiyerarşi yaratan bu yaklaşım etkisini kırsalda da göstermiştir. Nasıl ki kırsalda üretim, sanayileşme karşısında çeperde kalmışsa, hayvancılık da tarımsal üretim karşısında marjinaldedir. Hayvancılık özelinde ise transhumans, yaylacılık, pastoralizm, konar-göçerlik gibi farklı biçimlerde adlandırılan geçim türü çeperde konumlandırılmıştır. Bu hiyerarşinin veya çeperleştirmenin başlıca nedeni, iktisadi olarak büyüme, kârlılık ve verimlilik ve siyasi olarak kontrol etme, vergilendirme, eğitme gibi nitelikler taşıyan konuların kapitalistleşme ve ulus inşasında makbul bulunmasıdır. Hesaplanabilir ve öngörülebilir olmadıkları varsayımıyla arkaik addedilen geleneksel geçim biçimleri ve onun toplumsal olarak sürekliliğini sağlayan etkenler bu nedenle hem politikalarda hem de sosyal bilimler literatüründe göz ardı edilmiştir. Bu çalışmada, yaylacılık aracılığıyla kırsalın değişimini incelemeyi hedeflerken, bir anlamda çeperin de çeperinde kalmış bir geçim biçimiyle uğraşan topluluklar üzerinden kırsalın değişimini anlamayı amaçladım. Böylelikle, yaylacılığı marjinal bir çalışma konusu olmaktan çıkarıp toplumsal gerçekliğin bir göstergesi olarak okumaya çalıştım. Hem politikalarda hem de sosyal bilimler literatüründe çeperde kalmış bir konu üzerine bir araştırmaya girişmek ise karanlıkta kalmış veya bırakılmış birçok konuya çalışmak anlamına gelmektedir. Bu sorunu aşmak için hem arşiv araştırması hem de saha çalışmasına başvurdum. Araştırmanın yapısal çerçevesini saha çalışması gerçekleştirdiğim bölgeye göre belirledim. Çok-sahalı alan araştırmamı Erzincan ve Kars ile sınırlandırdım, kurduğum bağlantılarla bunu Tunceli ve Ardahan'a da taşıdım. Sahada Şavak ve Karapapak aşiretleri mensuplarıyla görüştüm. Bu yaylacı aşiretlerin ortak özellikleri, Türkiye'de meşhur olan tulum ve kaşar peynirlerinin başlıca üreticileri olmalarıdır. Bu iki aşiretin ürünlerinin büyük şehirlerdeki marketlerde yer alan olması, onların varsayıldığı gibi çeperde olmadığını göstermektedir. Diğer yandan, bu iki aşireti, ayrıştıkları özellikleri ve farklı tarihsel tecrübeleri üzerinden değerlendirmem ise araştırmaya karşılaştırmalı bir perspektif sağlamaktadır. Böylelikle, ilk bakışta mikro sayılabilecek bir alanda vuku bulan sosyo-ekonomik farklılıkların nasıl sonuçlar üretebileceğini değerlendirebildim. Saha görüşmelerini yarı-yapılandırılmış mülakatlarla gerçekleştirirken, etnografik notlar aldım ve gözlemlerde bulundum. Kaydettiğim görüşmeler 21 Şubat 2022 tarihinde başladı ve 23 Temmuz 2022 tarihinde sona erdi. Bu aşamada 41 kişiyle görüştüm. Formal olmayan, gözlemlere ve doğaçlama görüşmelere dayanan saha çalışmam ise Aralık 2021'de başladı ve 2023 yazı sonuna dek devam etti. Arşiv çalışmasını, adı geçen şehirlerde yayımlanmış beş farklı yerel gazeteyi, 1960'ların başından 1990'ların başına dek tarayarak gerçekleştirdim. Resmî Gazete'ye, TBMM Tutanakları'na ve baskısı artık bulunmayan arşiv niteliği kazanmış eski çalışmalara da başvurdum. Saha ve arşiv çalışmalarının birlikteliğiyle tarihsel bir süreklilik içinde kırsalın dönüşümünü ve yaylacıların durumunu anlamaya çalıştım. Araştırmam kırsalın dönüşümünü yaylacılar üzerinden nasıl anlayabilirim tartışmasıyla şekillendiği için öncelikle yaylacılığın kavramsal ve tarihsel olarak nasıl ele alındığını literatür tartışmasıyla sundum ve çalıştığım bölgenin ve şehirlerin sosyal, ekonomik ve ekolojik özelliklerini inceledim. Kalkınma politikalarıyla kırsala yüklenen misyonu ve nasıl şekillendirilmeye çalışıldığını inceledim ve yaylacılığın bu alanda neden ihmal edildiğini tartıştım. Görüşmelerden elde ettiğim verileri şikâyet transkripti olarak kavramsallaştırarak, yaylacıların bir özne olarak kendilerini günümüzde nasıl konumlandırdığını ve devleti nasıl kavradıklarını değerlendirdim. Yaylacıların varoluşlarının önkoşulu yaylanın bir müşterek olarak kavramsal ve hukuki açılardan nasıl şekillendirildiğini inceledim. Saha ve arşiv çalışmalarımdan elde ettiğim verilere göre yasal olan ile normatif olanın çatışmasını yani olgusal gerçekliğin ne olduğunu tartıştım. Son olarak, Kars ve Erzincan şehirlerinin birer peynir diyarı (terroir) olmasını, bu yaylacı aşiretlerin o şehirlerdeki rolleri üzerinden okumaya çalıştım. Sonuç olarak, yaylacılık olgusu ile kırsaldaki değişimi araştıran bu tez, çeperdeki bir toplumsal gerçeklik üzerinden Türkiye'nin sosyal, ekonomik ve siyasi dönüşümlere ilişkin mevcut literatüre özgün bir katkı sunmaktadır.

Özet (Çeviri)

This study aims to examine the relationship between pastoralism and rural change in contemporary Turkey with a particular attention to the production and marketing of two famous kinds of cheese, namely tulum and kaşar identified mostly with the pastoralist tribes. There are many challenges to studying pastoralism, an area that has been largely overlooked by both policy makers and social scientists. In order to overcome these, I used both archival research and fieldwork. I limited my multi-sited fieldwork to Erzincan and Kars, and with the new connections I made, I extended it to Tunceli and Ardahan. In these areas, I interviewed members of the Şavaks and Karapapaks. The common characteristic of these pastoralist tribes is that they are also the main producers of two well-known cheese in Turkey. Since my research is shaped by the discussion of how to understand rural change through pastoralism, I first go into how pastoralism has been analyzed conceptually and historically in the existing literature. Then, I shed light on the social, economic, and ecological characteristics of the region and cities I study. Through an innovative conceptual approach to the data obtained from the interviews I analyze it as complaint transcript and assessed how pastoralists position themselves as subjects and how they conceive the state. Subsequently, the constitution of highlands is examined in their conceptual and legal development; highlands are a prerequisite for the existence of pastoralists. Applying findings from both fieldwork and local periodicals, I address the discrepancy between legal and normative perspectives, specifically the question of what constitutes the reality on the ground. Another original contribution of this thesis is the conceptualization of the cities of Kars and Erzincan as cheese lands, with special attention to the role of these tribes in the urban contexts, using the concept of terroir.

Benzer Tezler

  1. Bruselloz: 140 olgunun değerlendirilmesi

    Brucellosis: Evaluation of 140 cases

    FUNDA KOÇAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. ALİ MERT

  2. Süperkritik karbondioksit ekstraksiyon yöntemi ile enzim modifiye peynirden konsantre peynir aroması eldesi

    Production of concentrated cheese aroma from enzyme modified cheese by using supercritical carbon dioxide extraction method

    ESRA ÜNVER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Gıda MühendisliğiHacettepe Üniversitesi

    Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ TOPCU

  3. Geleneksel yöntemle üretilen çamur peynirinin mikrobiyolojik ve fiziko-kimyasal kalitesinin belirlenmesi, raf ömrünün tespiti ve probiyotik ilaveli fonksiyonel çamur peyniri üretimi

    Determination of microbiological and physical chemical quality of mud cheese produced by traditional method, determination of shelf life and production of probiotic additional functional mud cheese

    SÜMEYYA ERDOĞMUŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Gıda MühendisliğiTokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

    Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞENİZ KARABIYIKLI

  4. Kazeinin hidrolik kireç harçlarının taze ve sertleşmiş haldeki özelliklerine etkisi

    The effect of casein on the fresh and hardened properties of hydraulic lime mortars

    ALMİNA İNAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Mühendislik BilimleriYıldız Teknik Üniversitesi

    İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SERHAN ULUKAYA

  5. Demineralization of whey by electrodialysis

    Elektrodiyaliz ile peynir altı suyunun demineralizasyonu

    CANSU GÜLSEVEN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2016

    Gıda Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BERAAT ÖZÇELİK