Geri Dön

İlliberal popülizm bağlamında toplumsal cinsiyet karşıtı söylem: Aile Dergisi örneği

Anti-gender discourse in the context of illiberal populism: The case of Family Journal

  1. Tez No: 905157
  2. Yazar: OĞUZ ERIŞIK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NİLÜFER TİMİSİ NALÇAOĞLU
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Siyasal Bilimler, Political Science
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 271

Özet

Bu araştırma, Türkiye'deki toplumsal cinsiyet karşıtı hareketin nasıl geliştiğini ve meşruiyet kazandığını; bu söylemlerin toplumsal cinsiyet politikaları üzerinde nasıl etkili bir ideolojik araç haline geldiğini incelemektedir. Araştırmamın temel sorusu,“toplumsal cinsiyet karşıtı söylemin hangi kavram ve gerekçelerle çerçevelenerek siyasal/yönetişimsel bir meşruiyet aracı olarak”ortaya çıktığının çözümlemektir. Araştırmanın teorik çerçevesi, toplumsal cinsiyet karşıtlığının aşırı sağcılar ve kökten dinciler tarafından kullanılan tutarlı ve bütünlüklü bir ideolojik inşa olduğu anlayışına dayanmaktadır. Bu yeni ideolojik yapı, muhafazakâr çevrelerin ötesine geçerek daha geniş kitlelerle etkileşime girmekte ve liberal değer sistemlerine yönelik eleştirileri küresel kapitalizm karşıtlığı ile etkili bir şekilde harmanlayarak muhafazakâr anti-feminizmden ayrılmaktadır. Bu bağlamda toplumsal cinsiyet karşıtı hareket ilk olarak, Avrupa'daki aşırı sağ partileri ve hareketleri birleştiren bir“sembolik yapıştırıcı”olarak ele alınmıştır. İkinci olarak, ailecilik ve güvenlikçilik ilkelerine dayalı illiberal popülizm bağlamında incelenmiştir. Ayrıca, toplumsal cinsiyet karşıtlığı, milliyetçi tepkileri ifade etmenin bir aracı olarak, sömürgecilik karşıtı bir çerçeve içinde de değerlendirilmektedir. Bunun yanında hareketin, neoliberalizmin krizi, sağ popülizmin yükselişi ve 'erkeklik krizi' ile olan ilişkisi de değerlendirilmiştir. Türkiye bağlamında Türkiye'deki otoriter dönüş sürecinde neoliberal ve neo-muhafazakâr paradigmaların toplumsal cinsiyet politikalarını nasıl dönüştürdüğü ve ailecilik ve güvenlikçilik paradigmaları ile siyasi rejimin illiberal dönüşümünün toplumsal cinsiyet karşıtı hareketin ortaya çıkışı üzerindeki etkisi tartışılmıştır. Araştırmanın yöntemsel yaklaşımı, süreç izleme ve eleştirel söylem analizi yöntemlerinin birleşiminden oluşmaktadır. Bu süreçte, toplumsal cinsiyet karşıtı söylemlerin gelişimi ve bu söylemlerin diğer toplumsal, siyasi ve ekonomik gelişmelerle olan etkileşimleri incelenmiştir. Eleştirel söylem analizi yöntemiyle, Diyanet Aile Dergisi'nin Ocak“Cinsiyetsizleştirme: Fıtratın Tahribatı”başlıklı 61. Sayısı eleştirel söylem analizi yaklaşımıyla incelenmiştir. Bu analiz, dergideki metinlerin ve görsellerin toplumsal cinsiyet karşıtı retorik ve stratejileri nasıl kullandığını ve bu söylemlerin hangi temalara dayandığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmada, popülist söylem stratejileri, dikotomiler, metaforlar ve metinlerarası göndermeler incelenerek, toplumsal güç ilişkilerinin ve iktidar yapılarını nasıl yeniden üretildiği analiz edilmiştir. Ayrıca, özne konumlarının, ailenin ve milli kimliğin nasıl inşa edildiği,“biz”ve“onlar”ikiliğinin nasıl araçsallaştırıldığı, ötekilerin hangi dışlayıcı stratejilerle kurgulandığı ve komplo teorileri, distopik anlatılar ve savaş metaforlarının ötekilere yönelik tehdit algısının şekillendirilmesinde nasıl işlevselleştirildiği çözümlenmiştir. Sonuç olarak, bu araştırma, Türkiye'deki toplumsal cinsiyet karşıtı hareketlerin nasıl kurumsallaştığını ve bu söylemlerin toplumsal cinsiyet ve sosyal politikaların şekillendirilmesinde nasıl etkili bir ideolojik çerçeve olarak kullanıldığını kapsamlı bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, Diyanet Aile Dergisi'nin, toplumsal cinsiyet karşıtı söylemin meşrulaştırılmasında hegemonik bir araç olarak işlev gördüğü tespit edilmiştir.

Özet (Çeviri)

This research examines how the anti-gender movement in Türkiye has developed and gained legitimacy, and how these discourses have become an effective ideological tool for gender politics. The main question of my research is to analyse 'with which concepts and justifications the anti-gender discourse is framed and how it emerges as a political/governance legitimation tool'. The theoretical framework of the research is based on the understanding that anti-genderism is a coherent and holistic ideological construct used by right-wing extremists and religious fundamentalists. This new ideological construct goes beyond conservative circles and interacts with wider audiences and differs from conservative anti-feminism by effectively blending criticism of liberal value systems with opposition to global capitalism. In this context, the anti-gender movement has been treated, firstly, as a 'symbolic glue' uniting far-right parties and movements in Europe. Secondly, it is analysed in the context of illiberal populism based on the principles of familism and securitism. It is also analysed within an anti-colonial framework, as a means of expressing anti-gender, nationalist reactions. The movement's relationship with the crisis of neoliberalism, the rise of right-wing populism and the 'crisis of masculinity' is also analysed. In the Turkish context, it is discussed how neoliberal and neo-conservative paradigms transformed gender policies during the authoritarian turn in Türkiye, and the impact of familism and securitisation paradigms and the illiberal transformation of the political regime on the emergence of the anti-gender movement. The methodological approach of the research is a combination of process tracing and critical discourse analysis. In this process, the development of anti-gender discourses and their interactions with other social, political and economic developments were analysed. With the critical discourse analysis method, the 61st issue of the January issue of Diyanet Family Journal titled 'De-sexification: Destruction of Fıtrat' was analysed with a critical discourse analysis approach. This analysis aims to reveal how the texts and visuals in the magazine use anti-gender rhetoric and strategies and on which themes these discourses are based. The study analyses how populist discourse strategies, dichotomies, metaphors and intertextual references are used to reproduce social power relations and power structures. Furthermore, how subject positions, family and national identity are constructed, how the dichotomy of 'us' and 'them' is instrumentalised, through which exclusionary strategies others are constructed, and how conspiracy theories, dystopian narratives and war metaphors are functionalised in shaping the perception of threat against others are analysed. In conclusion, this study comprehensively reveals how anti-gender movements in Türkiye have been institutionalised and how these discourses have been used as an effective ideological framework in shaping gender and social policies. In this context, it has been determined that Diyanet Family Journal functions as a hegemonic tool in the legitimisation of anti-gender discourse.

Benzer Tezler

  1. Migration crisis between values, populism, and xenophobia: A comparative analysis of centre-left opposition in the United Kingdom, Hungary and Türkiye

    Değerler, popülizm ve zenofobi arasında göç krizi: Birleşik Krallık, Macaristan ve Türkiye'de merkez sol muhalefetin karşılaştırmalı analizi

    BAKİ LALEOĞLU

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Siyasal BilimlerAnkara Sosyal Bilimler Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MURAT BAYAR

  2. Mainstreamisation of populist radical right politics in Hungary.

    Macaristan'daki popülist radikal sağ politikaların ana akımlaşması

    ATTİLA GÖKHUN DAYIOĞLU

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    Siyasal BilimlerUniversity of Wroclaw

    DOÇ. PİOTR SULA

  3. Hakikat sonrası dönemde siyasal iletişim yönetimini yeniden düşünmek üzere niteliksel bir araştırma

    A qualitative research on rethinking political communication management in the post-truth era

    ONURCAN GÜDEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Halkla İlişkilerGalatasaray Üniversitesi

    İletişim Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GAYE ASLI SANCAR DEMREN

  4. Macaristan'da hükümet politikalarının AB değerleri bağlamında incelenmesi

    Analysis of Hungarian governmental policies in the context of EU values

    SAMET KAYAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Siyasal BilimlerDokuz Eylül Üniversitesi

    Avrupa Birliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİLÜFER KARACASULU

  5. Men of the people a comparative analysis of the 2019 mayoral election campaigns in Istanbul and Budapest

    Halk adamları: İstanbul ve Budapeşte'deki 2019 belediye başkanlığı seçim kampanyalarının karşılaştırmalı analizi

    ZSOFİA FLORA BOCSKAY

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Siyasal BilimlerKoç Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ ÇARKOĞLU