Geri Dön

Nefrotik sendrom tanısı ile izlenen çocuk hastalarda uzun dönem izlem sonuçlarının değerlendirilmesi

Evaluation of long-term follow-up results in pediatric patients with nephrotic syndrome

  1. Tez No: 906690
  2. Yazar: GÜLAY ŞEYHOĞLU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. KAAN SAVAŞ GÜLLEROĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: çocuk, nefrotik sendrom, relaps, remisyon, child, nephrotic syndrome, relapse, remission
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Başkent Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 76

Özet

Giriş: Nefrotik sendrom glomerüler filtrasyon bariyerindeki bir hasar sonucu ortaya çıkan; proteinüri, hipoalbüminemi ve ödem üçlüsü ile karakterize olan çocukluk çağının en önemli ve en sık görülen glomerüler hastalıklarından biridir. İnsidansı her 100.000 çocukta 1,15-16,9 arasında değişmektedir. Nefrotik sendrom sistemik bir hastalık olmaksızın glomerüler hastalık ile ilişkili görülebildiği gibi sistemik bir hastalıkla birlikte de görülebilmektedir. Çocukluk çağında görülen nefrotik sendromun yaklaşık %90'ı idiyopatiktir. Nefrotik sendromun tedavisini esas olarak kortikosteroidler oluşturmaktadır. Hastaların yaklaşık %90'ı steroid tedavisine yanıt verirken %10'luk kısım ise steroid tedavisine direnç göstermektedir. Steroid dirençli nefrotik sendromlu hastaların yaklaşık %50'sinde ise 5 yıl içinde son dönem böbrek yetmezliği gelişmektedir. Steroid bağımlı nefrotik sendrom, sık tekrarlayan nefrotik sendrom ve steroid dirençli nefrotik sendrom tedavisinde ikinci basamak steroid koruyucu tedavilerin kullanılması gerekmektedir. Nefrotik sendromlu hastalarda ödem, enfeksiyonlar, akut böbrek yetmezliği (ABY), tromboemboliler ve büyüme gelişme geriliği gibi ciddi komplikasyonlar da görülebilmektedir. Yöntem ve Gereçler: Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesinde Mayıs 2011-Mart 2023 yılları arasında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji kliniğinde nefrotik sendrom tanısı olan hastalar geriye dönük olarak incelendi. Hastaların dosyalarından geriye dönük olarak demografik özellikleri, laboratuvar parametreleri, biyopsi bulguları ve uygulanan tedavi protokolleri değerlendirildi. Bulgular: Çalışmamızda izlenen hastaların %57,67'si erkek, %42,33'ü kız olup erkek/kız oranı 1,36 bulundu. Hastaların tanı anındaki ortalama yaşları 83±54 ay (0-215 ay) olup, cinsiyetlere göre hastaların ortalama tanı yaşları incelendiğinde erkek hastaların kız hastalardan daha erken tanı aldığı tespit edildi. Nefrotik sendrom tanısı ile izlenen hastaların %29'unu fokal segmental glomerüloskleroz (FSGS), %27,35'ini minimal değişiklik hastalığının (MDH) oluşturduğu görüldü. Böbrek biyopsisi yapılan hastalarda ise en sık fokal segmental glomerüloskleroz, sistemik lupus eritematozus (SLE) ve IgA nefropatisine ait bulgular saptandı. Takip sürecinde hastaların %6,13'ü yaşamını yitirdi. İzlemde kaybedilen hastaların 9'u nefrotik sendroma sekonder bir komplikasyon olan sepsis nedeni ile kaybedildi. Başlangıç ve son takipteki spot idrar protein/kreatinin oranları karşılaştırıldığında hastaların spot idrarda protein/kreatinin oranının takip sürecinde gerilediği görüldü. Son dönem böbrek hastalığı gelişimi ile başlangıçtaki serum kreatinin değeri arasındaki ilişki incelendiğinde hastaların başvurudaki serum kreatinin değerleri ile takipte son dönem böbrek hastalığı gelişimi arasında anlamlı bir ilişki olduğu gözlemlendi. Hastaların takip sürecindeki relaps durumları incelendiğinde toplamda 32 hastanın en az 1 kez relapsa girdiği görüldü. Hastalarda relapsı tetikleyebilecek nedenler incelendiğinde relapslar 15 hastada enfeksiyon öyküsü ile ilişkiliydi. Relapsı en çok üst solunum yolu enfeksiyonunun tetiklediği görüldü. FSGS nedeni ile izlenen hastalarda remisyonun en çok tedaviye siklosporin A'nın (CsA) eklenmesi ile sağlandığı tespit edildi. Siklosporin A tedaviye eklendikten sonra remisyon sağlanan hastalarda kanda bakılan ortalama 0. saat CsA değeri 115,30±118,87 µg/l, ortanca değer ise 81,05 µg/l (28,3-512) olarak hesaplandı. Sonuçlar: Çalışmamızda nefrotik sendrom nedeni ile takip edilen hastaların demografik, klinik ve laboratuvar bulguları, histopatolojik özellikleri ve uygulanan tedavi protokolleri incelendi. Hastaların başvurudaki bulgularının ve histopatolojik özelliklerinin etkin tedaviyi belirlemede önem gösterdiği ortaya konuldu. Hastalarda remisyonu en iyi sağlayan tedaviyi belirlemek için daha fazla prospektif ve daha fazla vaka sayısı içeren çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Özet (Çeviri)

Background: Nephrotic syndrome is one of the most important and most common glomerular diseases of childhood characterized by the triad of proteinuria, hypoalbuminemia and edema resulting from damage to the glomerular filtration barrier. The incidence ranges between 1.15-16.9 per 100,000 children. Nephrotic syndrome may be associated with glomerular disease without a systemic disease or with a systemic disease. Approximately 90% of NS in childhood is idiopathic Treatment of nephrotic syndrome is mainly based on corticosteroids. Approximately 90% of patients respond to steroid treatment, while 10% of patients are resistant to steroid treatment. Approximately 50% of patients with steroid-resistant nephrotic syndrome develop end-stage renal failure within 5 years. Second-line steroid-sparing therapies should be used in the treatment of steroid-dependent nephrotic syndrome, recurrent nephrotic syndrome and steroid-resistant nephrotic syndrome. Serious complications such as edema, infections, acute renal failure (AKI), thromboembolism and growth retardation may also occur in patients with nephrotic syndrome. Materials and Methods: Patients diagnosed with nephrotic syndrome in the Pediatric Nephrology Clinic of the Department of Pediatrics between May 2011 and March 2023 at Başkent University Ankara Hospital were retrospectively analyzed. Demographic characteristics, laboratory parameters, biopsy findings and treatment protocols were retrospectively evaluated from the patients' files. Results: In our study, 57.67% of the patients were male, 42.33% were female and the male/female ratio was 1.36. The mean age of the patients at the time of diagnosis was 83±54 months (0-215 months) and when the mean age at diagnosis was analyzed according to gender, it was found that male patients were diagnosed earlier than female patients. It was observed that 29% of the patients followed up with the diagnosis of nephrotic syndrome were focal segmental glomerülosclerosis (FSGS) and 27.35% were minimal change disease (MCD). In patients who underwent renal biopsy, the most common findings were FSGS, systemic lupus erythematosus (SLE) and IgA nephropathy. During the follow-up period, 6.13% of the patients died. Of the patients who died during follow-up, 9 patients died due to sepsis, a complication secondary to nephrotic syndrome. When the spot urine protein/creatinine ratios at baseline and at the last follow-up were compared, it was observed that the spot urine protein/creatinine ratio decreased during the follow-up period. When the relationship between the development of end-stage renal disease and serum creatinine value at baseline was analyzed, it was observed that there was a significant relationship between serum creatinine values at admission and the development of end-stage renal disease at follow-up. When the relapse status of the patients during the follow-up period was analyzed, it was seen that a total of 32 patients relapsed at least once. When the reasons that could trigger relapse in patients were analyzed, relapses were associated with a history of infection in 15 patients. It was observed that upper respiratory tract infection triggered relapse the most. In patients followed up for FSGS, remission was mostly achieved with the addition of cysloprine A (CsA) to the treatment. In patients who achieved remission after the addition of cyclosporine A to the treatment, the mean 0-hour CsA value in blood was 115.30±118.87 µg/l and the median value was 81.05 µg/l (28.3-512). Conclusion: In our study, demographic, clinical and laboratory findings, histopathologic features and treatment protocols of patients with nephrotic syndrome were analyzed. It was revealed that the findings and histopathologic features of the patients at presentation were important in determining effective treatment. Further prospective studies with a larger number of cases are needed to determine the treatment that best provides remission in patients.

Benzer Tezler

  1. Henoch-Schönlein purpurasında uzun süreli prognoz ve mikroalbüminüri

    Long term prognosis in Henoch-Schönlein purpura and microalbuminuria

    BÜLENT BAŞTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. ÖZGÜR KASAPÇOPUR

    PROF.DR. NİL ARISOY

  2. Henoch schönlein purpurasında epidemiyolojiki klinik ve laboratuar bulguların değerlendirlmesi

    Evalution of epidemiological,clinical and laboratuary findings in henoch schönlein purpura

    ÜNAL AKÇA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OZAN ÖZKAYA

  3. İdiopatik nefrotik sendromlu çocuklarda uzun dönem izlem sonuçlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of LONG-TERM follow-UP results in children WITH idiopathic nephrotic syndrome

    ELİF ECE EREN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    NefrolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜL ÖZÇELİK

  4. Çocuk hastalarda henoch schönlein purpurasında başlangıç klinik bulguları ile böbrek tutulumu arasındaki ilişki

    Başlık çevirisi yok

    DİLEK ÇAVUŞOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖNDER YAVAŞCAN