Geri Dön

Sıçan dorsal cilt flep modelinde botulinum toksin ve mirisetinin flep viabilitesi üzerine etkilerinin araştırılması

Investigation of the effects of botulinum toxin and mirisetin on flap viability in rat dorsal skin flap model

  1. Tez No: 907210
  2. Yazar: CİHAN GENÇTÜRK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AHMET DEMİR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Plastic and Reconstructive Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Botulinum toksin, Mirisetin, Flep sağkalımı, VEGF, PDGF, Hif-1a antikor, TAS, TOS, flep, VEGF PDGF Hif-1a ELISA, antioksidan, SPY Anijografi, Botulinum toxin, Myricetin, Flap survival, VEGF, PDGF, Hif-1a antibody, TAS, TOS, flap, VEGF PDGF Hif-1a ELISA, antioxidant, SPY Angiography
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 125

Özet

Giriş ve Amaç: Flep, doku eksiklerinin onarılması, gelişen fonksiyon kaybının doğal veya doğal haline en yakın şekilde yerine konulması için kendi vasküler ağına sahip doku parçasıdır. Flep cerrahisi sırasında, flep dokusunun çevre dokulardan ayrılması nedeniyle kan akımında azalma gerçekleşir ve buna flep dokusunda iskemi denir. Kan akımının azalması nedeniyle dokuda gözlenen iskeminin uzaması kısmi veya bütün flep kayıplarına neden olarak flep sağkalımını azaltmaktadır. Bunun sonucunda gecikmiş yara iyileşmesi, morbiditede artış, hastane yatış sürelerinde uzama, birden fazla yeni cerrahi ameliyat ihtiyacı, hasta ve doktorunda motivasyon kaybı gelişmektedir. Hastaların altta yatan ek hastalıkları nedeniyle, flep seçenekleri ve ameliyat sayıları kısıtlı olması sonucunda, istenmeyen flep nekrozları ile karşılaşmak plastik cerrahları flep sağkalımını arttırmak için çok fazla çalışma yapmaya sevk etmiştir. Cerrahi ve farmakolojik olarak flep sağkalımını arttırabilmek için çok fazla çalışma yapılmış olup, bunlardan çok azı rutin kullanımda kendine yer bulabilmiştir. Farmakolojik yöntemler, kolay elde edilebilirliği, maliyet etkin olmaları, fazladan ameliyat gerektirmemesi nedeniyle, hastalar tarafından daha fazla kabul edilmektedir. Bir flavonoid türevi olan Mirisetin, birçok gıdada aktif bileşen olarak yer almaktadır. Çilek ve elma gibi meyveler, ıspanak ve havuç gibi sebzeler, bal, kırmızı şarap, çay ve diğer günlük gıdalarda yaygın olarak bulunur. Literatür incelendiğinde Mirisetin, antiinflamatuar, antioksidan, antitümör, antibakteriyel, antiviral gibi çeşitli etkilere sahip kardiyovasküler koruma, nörolojik ve karaciğer hasarına karşı koruyucu faktörleri olduğu gözlenmiştir. Daha önce flep sağkalımı için literatürde çalışmaları mevcut değildir. Bu sebeple daha önce çalışmaları yapılmaya başlanan ve başarılı sonuçlar elde edilen Botulinum toksini ile literatürde flep sağkalımı üzerine çalışması olmayan Mirisetin etkin maddesinin flep sağkalımı üzerine olumlu etkilerinin karşılaştırması planlanmaktadır. Gereç ve Yöntem: Bu araştırmada toplam 40 adet, ağırlıkları 220-280 gr arasında değişen“Wistar Albino”türü sıçanlar kullanıldı. Her bir grupta 8 adet olmak üzere toplam 5 grup olarak ayrıldı. Flep yapılan gün, 0. Gün olarak isimlendirildi. Grup 2, 3, 4, ve 5'teki hayvanların hepsine flep cerrahisi uygulanmıştır. Deney kontrol grubu (Grup 1) negatif kontrol grubu olup herhangi bir cerrahi ve ilaç uygulanmamıştır. Flep kontrol grubuna (Grup 2) sadece flep cerrahisi yapılmış ve herhangi bir ilaç uygulanmamıştır. Botulinum toksin grubuna (Grup 3) flep cerrahisinden 7 gün önce toplam 20 IU olacak şekilde Botulinum toksin uygulanmıştır. Mirisetin grubunda (Grup 4) flep cerrahisi yapılan gün (0. Gün) itibari ile başlanacak şekilde intraperitoneal olarak 7 gün boyunca her gün 1 mg/kg Mirisetin uygulanmıştır. Botulinum toksin + Mirisetin grubunda (Grup 5) flep cerrahisinden 7 gün önce toplam 20 IU olacak şekilde Botulinum toksin uygulanmış ve flep cerrahisi yapılan gün (0. Gün) itibari ile başlanacak şekilde intraperitoneal olarak 7 gün boyunca her gün 1 mg/kg Mirisetin uygulanmıştır. Tüm flep yapılan deney hayvanlarına, flep cerrahisi yapıldıktan hemen sonra Indosiyanin yeşili (ICG) ile SPY Anjiografi yapılmıştır. Çalışma sonucunda elde edilen materyaller, histopatolojik, immünohistokimyasal boyamalar, biyokimyasal analizler ile incelenmiştir. Bulgular: Flep kontrol grubunda ortalama flep nekrozu %37,95, Botulinum toksin grubunda %20,91, Mirisetin grubunda %26,21 ve Botulinum toksin + Mirisetin grubunda %13,56 olarak belirlenmiştir. Gruplar arasında nekroze yüzey alan oranları ortalama değerleri gruplara göre farklılık göstermektedir (p=0,001). Mirisetin (Grup 4) uygulanan grupta flep kontrol grubuna göre flep nekroz oranı belirgin azalmıştır. Botulinum toksin (Grup 3) uygulanan grupta, Mirisetin uygulanan gruba göre daha düşük oranda flep nekrozu gelişmiştir. En fazla sağkalım Botulinum toksin + Mirisetin (Grup 5) uygulanan grupta görülmüştür. Histopatolojik çalışmalar neticesinde Botulinum toksin ve Mirisetinin kontrol gruplarına kıyasla epidermis, dermis, panniculus adiposus, panniculus carnosus ve derin fasya düzeyinde olumlu yönde etkilediği izlenmiştir. Yapılan immünohistokimyasal (VEGF, PDGF, Hif-1a) çalışmalar ve biyokimyasal TAS, TOS ölçümleri, VEGF, PDGF, Hif-1a ELISA analizleri ile olumlu yönde etkilerin desteklendiği ortaya konulmuştur. Sonuç: Botulinum toksin ve Mirisetin'in flep sağkalımını arttırdığı gözlemlenmiştir. Botulinum toksin, Mirisetin ve kombinasyon tedavilerinin, histopatolojik olarak kontrol gruplarına göre olumlu etkilerinin olduğu, flep nekroz oranlarını azalttığı, iyileşme sürecini hızlandırdığı görülmüştür. Mirisetin özellikle oksidatif stresi azalttığı, antioksidan kapasiteyi iyileştirdiği izlenmiştir. Her iki ajanın da doku oksijenizasyonunu arttırdığı, inflamatuar yanıtı modüle ettiği gösterilmiştir. Bu iki ajan ve kombinasyonlarının, flep cerrahisinde komplikasyonu ve nekrozu azaltıp, flep sağkalımını arttırabilmek için tercih edilebilir.

Özet (Çeviri)

Indroduction and Objective: A flap is a piece of tissue with its own vascular network for repairing tissue deficiencies and replacing the loss of function in a natural or near-natural way. During flap surgery, a decrease in blood flow occurs due to the separation of the flap tissue from the surrounding tissues and this is called ischemia in the flap tissue. Prolonged ischemia due to decreased blood flow leads to partial or complete flap loss and decreases flap survival. As a result, delayed wound healing, increased morbidity, prolonged hospitalization, the need for multiple new surgical operations, and loss of motivation in the patient and physician develop. Due to patients' underlying comorbidities, flap options and the number of surgeries are limited, resulting in unwanted flap necrosis, which has prompted plastic surgeons to do a lot of work to increase flap survival. Many studies have been conducted to increase flap survival surgically and pharmacologically, but very few of them have found their place in routine use. Pharmacologic methods are more accepted by patients because they are easily available, cost effective and do not require additional surgery. Myricetin, a flavonoid derivative, is an active ingredient in many foods. It is commonly found in fruits such as strawberries and apples, vegetables such as spinach and carrots, honey, red wine, tea and other daily foods. Myricetin has been observed to have cardiovascular protection, neurological and protective factors against liver damage, with various effects such as anti-inflammatory, antioxidant, antitumor, antibacterial, antibacterial, antiviral. There are no previous studies in the literature for flap survival. For this reason, it is planned to compare the positive effects of Botulinum toxin, which has been previously studied and successful results have been obtained, and Myricetin, which has not been studied on flap survival in the literature, on flap survival. Material and Method: In this study, a total of 40 Wistar Albino rats weighing between 220-280 g were used. The rats were divided into 5 groups with 8 rats in each group. The day the flap was performed was called Day 0. All animals in Groups 2, 3, 4, and 5 underwent flap surgery. The experimental control group (Group 1) was the negative control group and no surgery or medication was applied. The flap control group (Group 2) underwent only flap surgery and no medication was administered. Botulinum toxin was administered to the botulinum toxin group (Group 3) 7 days before flap surgery with a total of 20 IU. In the Myricetin group (Group 4), 1 mg/kg Myricetin was administered intraperitoneally every day for 7 days starting from the day of flap surgery (Day 0). In the Botulinum toxin + Myricetin group (Group 5), Botulinum toxin was administered 7 days before the flap surgery with a total of 20 IU and 1 mg/kg Myricetin was administered intraperitoneally every day for 7 days starting from the day of flap surgery (Day 0). All flap experimental animals underwent SPY Angiography with Indocyanine green (ICG) immediately after flap surgery. The materials obtained as a result of the study were examined by histopathologic, immunohistochemical staining and biochemical analysis. Results: Mean flap necrosis was 37.95% in the flap control group, 20.91% in the Botulinum toxin group, 26.21% in the Myricetin group and 13.56% in the Botulinum toxin + Myricetin group. The mean values of necrotic surface area ratios differed between the groups (p=0.001). The flap necrosis rate decreased significantly in the Myricetin (Group 4) group compared to the flap control group. Flap necrosis developed at a lower rate in the Botulinum toxin (Group 3) treated group compared to the Myricetin treated group. The highest survival rate was observed in the Botulinum toxin + Myricetin (Group 5) group. As a result of histopathologic studies, it was observed that Botulinum toxin and Myricetin positively affected the epidermis, dermis, panniculus adiposus, panniculus carnosus and deep fascia compared to the control groups. Immunohistochemical (VEGF, PDGF, Hif-1a) studies and biochemical TAS, TOS measurements, VEGF, PDGF, Hif-1a ELISA analyses supported the positive effects. Conclusion: Botulinum toxin and Myricetin were observed to increase flap survival. It was observed that botulinum toxin, Myricetin and combination treatments had favorable effects histopathologically compared to the control groups, decreased flap necrosis rates and accelerated the healing process. Myricetin especially decreased oxidative stress and improved antioxidant capacity. Both agents have been shown to increase tissue oxygenation and modulate the inflammatory response. These two agents and their combinations may be preferred to reduce complications and necrosis in flap surgery and to increase flap survival

Benzer Tezler

  1. Sıçan sırtında oluşturulan random paternli cilt flep modelinde tadalafil'in flep yaşayabilirliği üzerine olan etkisinin araştırılması

    Siçan sirtinda oluşturulan random paternli cilt flep modelinde tadalafil?in flep yaşayabilirliği üzerine olan etkisinin araştirilmasi

    CEM ÇERKEZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiAnkara Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEKİ CAN

  2. D-galaktoz ile yaşlanma modelinde nebivololün sıçan dorsal cilt flebi yaşayabilirliği üzerine etkilerinin araştırılması

    Investigation of the effects of nebivolol on the viability of rat dorsal skin flap in the D-galactose aging model

    SERVET YEKTA AYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahiİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OĞUZ ÇETİNKALE

  3. Sıçanlarda, Bevacizumab'ın flep yaşayabilirliği üzerine etkisinin araştırılması

    The investigation of the effect of Bevacizumab on random-patterned flap viability, in rats

    FUAT USLUSOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiSüleyman Demirel Üniversitesi

    Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TURGUT ORTAK

  4. Sıçan sırt flebi modelinde skarlı dokunun flep dolaşımına katkısının araştırılması

    Investigation of the contribution of scarred tissue to flap viability on rat dorsal skin flap model

    CEYHUN UZUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiKocaeli Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ CAN İLKER DEMİR

  5. Sıçan mcfarlane cilt flebi modelinde carbon monoxide releasing molecule-3(CORM-3) nün doku beslenmesine olan etkilerinin araştırılması ve bu etkilerin pentoksifilinin etkileri ile karşılaştırılması

    Investigation of the effects of carbon monoxide releasing molecule-3 (CORM-3)on tissue nutrition in the rat mcfarlane skin flap model and comparison ofthese effects with the effects of pentoxifylline

    İHTİŞAM ZAFER CENGİZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiÇukurova Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EROL KESİKTAŞ