Robotik radikal prostatektomili hastalarda perinöral invazyonun prognoz üzerine etkisi
The effect of perineural invasion on prognosis in patients undergoing robotic radical prostatectomy
- Tez No: 910334
- Danışmanlar: PROF. DR. SELAHATTİN BEDİR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Üroloji, Urology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 66
Özet
Amaç: Serum prostat spesifik antijen (PSA) testinin artan takibi ile birlikte artan sayıda asemptomatik erkeğe transrektal ultrason kılavuzluğunda prostat biyopsilerini takiben klinik olarak lokalize prostat kanseri teşhisi konmaktadır. Bireysel tümörlerin biyolojik potansiyelinin daha iyi anlaşılması, daha iyi karar verilmesini sağlayacaktır ancak yoğun araştırmalara rağmen dünya çapında rutin kullanımda biyopsi kaynaklı tek prognostik faktör Gleason derecelendirmesidir. Ancak her derece için hayatta kalma olasılıkları aralığı oldukça geniştir. Bununla birlikte, prostat kanserinin, prostattan pelvik pleksusa giden prostatik sinirleri invaze etme ve büyüme eğilimi gösterdiği uzun zamandır bilinmektedir. Perinöral invazyon (PNİ) olarak bilinen bu fenomenin klasik olarak sinirlerin kanser hücrelerine prostattan düşük dirençli bir çıkış yolu sağlaması nedeniyle meydana geldiği düşünülürken, son çalışmalar daha dinamik bir etkileşim göstermektedir. Bu çalışmada sinir koruyucu cerrahi olan Robotik Radikal Prostatektomi yapılan hastalarda PNİ'nin prognoz üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Eylül 2016 ile Aralık 2021 tarihleri arasında S.B.Ü. Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi üroloji kliniğine başvuran, PSA yüksekliği nedeniyle transrektal ultrasonografi eşliğinde prostat biyopsisi uygulanması sonucu prostat kanseri tanısı alan ve RRP operasyonu uygulanan 106 hastanın preoperatif ve postoperatif PSA değerleri, mpMRG verileri, biyopsi ve ameliyat sonrası patoloji verileri ve bunlar arasındaki ilişkiler değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmada cerrahi sonrası patolojik değerlendirmede perinöral invazyon varlığına göre olguların çeşitli tanımlayıcı özellikleri karşılaştırıldı. Perinöral invazyon izlenenlerde PSAD seviyesinin anlamlı derecede daha yüksek olduğu izlendi (p=0,031). Ancak PNİ izlenen ve izlenmeyen hastalar arasında diğer tanımlayıcı özellikler açısından anlamlı farklılık izlenmedi. Perinöral invazyon varlığına göre olguların görüntüleme bulguları karşılaştırıldı. mpMRG'de perinöral invazyon izlenenlerde nodül yapısında lezyonların oranı daha fazla iken (p=0,138), sınır vermeyen hipointens alan yapısından izlenen lezyonların oranı daha azdı (p=0,028). Ayrıca perinöral invazyon izlenenlerde PIRADS ≥ 3 olan olguların oranı daha fazla idi (p=0,048). Cerrahi öncesi patolojik değerlendirmede perinöral invazyon varlığına göre olguların tümör ile ilişkili özellikleri analiz edildi. Perinöral invazyon izlenenlerde cerrahi öncesi biyopsi materyalindeki tümör yüzdesi anlamlı derecede daha yüksekti (p=0,001). Ancak biyopsi materyaliyle hesaplanan Gleason skorları açısından farklılık izlenmedi. Perinöral invazyon varlığına göre cerrahi sonrası histopatoloji sonuçları ve biyokimyasal nüks varlığı analiz edildi. Perinöral invazyon izlenen hastalarda Gleason skoru 7 ve üzerinde olanların oranı daha yüksekti (p=0,028). Perinöral invazyon grubunda tümör yüzdesi daha yüksekti (p
Özet (Çeviri)
Aim: With increased monitoring of serum prostate-specific antigen (PSA) testing, an increasing number of asymptomatic men are being diagnosed with clinically localized prostate cancer following transrectal ultrasound-guided prostate biopsies. A better understanding of the biological potential of individual tumors will enable better decision making, but despite intensive research, Gleason grading is the only biopsy-derived prognostic factor in routine use worldwide. However, the range of survival probabilities for each grade is quite wide. However, it has long been known that prostate cancer tends to invade and grow along the prostatic nerves that run from the prostate to the pelvic plexus. While this phenomenon, known as perineural invasion (PNI), is classically thought to occur because nerves provide cancer cells with a low-resistance exit route from the prostate, recent studies show a more dynamic interaction. This study aimed to determine the effect of PNI on prognosis in patients who underwent Robotic Radical Prostatectomy, a nerve-sparing surgery. Materials and Methods: Preoperative and postoperative PSA values, mpMRI data, biopsy and postoperative pathology data and the relationships between them of 106 patients who applied to the urology clinic of SBU Gülhane Training and Research Hospital between September 2016 and December 2021, were diagnosed with prostate cancer as a result of transrectal ultrasonography-guided prostate biopsy due to high PSA and underwent RRP surgery. Results: In the study, the descriptive characteristics of the cases were compared according to the presence of perineural invasion in the postoperative pathological evaluation. It was observed that the PSAD level was significantly higher in those with perineural invasion (p=0.031). However, no significant difference was observed between the PNI positive and negative groups in terms of other descriptive characteristics. Imaging findings of the cases were compared according to the presence of perineural invasion. In those with perineural invasion on MR imaging, the rate of lesions with borderless hypointense areas was lower (p=0.028). Additionally, the rate of PIRADS≥3 cases was higher in those with perineural invasion (p=0.048). Tumor-related features of the cases were analyzed according to the presence of perineural invasion in the preoperative pathological evaluation. The percentage of tumor in the preoperative biopsy material was significantly higher in patients with perineural invasion (p=0.001). However, no difference was observed in terms of Gleason scores calculated from biopsy material. The distribution of tumor stages was analyzed according to the presence of perineural invasion. However, no significant difference was observed. Postoperative histopathology results and the presence of recurrence were analyzed according to the presence of perineural invasion. The rate of Gleason scores of 7 and above was higher in patients with perineural invasion (p=0.028). However, no difference was observed in terms of perineural invasion between those with a Gleason score of 6 (3+3) and 7 (3+4). The tumor percentage was higher in the perineural invasion group (p
Benzer Tezler
- Lokalize prostat kanseri tedavisinde üç boyutlu laparoskopinin yeri
The place of three dimensional laparoscopy i̇n localized prostate canser
MEHMET İKBAL İPEK
- Radikal perineal prostatektomi sonrası erektil fonksiyonun değerlendirilmesi
Evaluation of erectil function after radical perineal prostatectomy
ALPER KAFKASLI
- Prostat kanseri hastalarına uygulanan Perineoskopik Radikal Prostatektomi ve robot yardımlı Radikal Prostatektomi'nin onkolojik, fonksiyonel sonuçlarının ve komplikasyonlarının karşılaştırılması
A comparison of oncological, functional and complications outcomes of Perineoscopic Radical Prostatectomy and robot-assisted Radical Prostatectomy
YUSUF ARIKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
ÜrolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiSağlık Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ İHSAN TAŞÇI
- Robotik radikal prostatektomi geçiren hastalarda iki farklı ventilasyon modunun akciğer havalanmasına etkisi: Ultrasonografik değerlendirme
The effects of two different ventilation modes on lung ventilation inpatients undergoing robotic radical prostatectomy: Ultrasonographicevaluation
HACER ZEYNEP TURGUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATİŞ ALTINDAŞ
- Robotik radikal prostatektomi uygulanan hastalarda modifiye üretral anastomoz tekniğimiz: Rutin yapılan mesane boynu koruyucu, üretra mesane boynu yaklaştırması yöntemlerine ek olarak tüp şeklinde daraltılan mesane boynunun erken dönem kontinans üzerine etkisi
Modified urethral anastomosis technique in patients undergoing robotic radical prostatectomy: The effect of the bladder neck narrowed in the form of a tube in addition to the routine methods of bladder neck sparing, urethra bladder neck approximation on early continence
YASİN AKTAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
ÜrolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiÜroloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ KAYHAN YILMAZ