Planlı sezaryen olan hastalar ile acil sezaryen olan hastalarda postpartum depresyon ve cinsel fonksiyon karşılastırılması
Comparison of postpartum depression and sexual function in patients with planned cesarean section and patients with emergency cesarean section
- Tez No: 910642
- Danışmanlar: PROF. DR. YUSUF ÜSTÜN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Sezaryen, Acil sezaryen, Postpartum depresyon, Doğum sonrası cinsel disfonksiyon, Cesarean section, Emergency cesarean, Postpartum Depression, Postpartum sexual dysfunction
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Antalya Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 91
Özet
Amaç: Doğum şeklinin, doğum sonrası dönemde cinsel fonksiyonlarda değişikliğe sebep olabileceğini ve postpartum depresyona risk olabileceğine dair birçok çalışma mevcuttur. Acil sezaryen ve elektif sezaryenin depresyon ve cinsel disfonksiyona etkisini anlamayı amaçladık Yöntem: Çalışmaya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde etik kurulu onayında sonra başladı. Sezaryen ile doğumu gerçekleşmiş çalışmaya katılmak için gönüllü olan 180 kadın hasta ile yapılmıştır. Hastalar sezaryen endikasyonları değerlendirilerek acil endikasyonla sezaryen olan ve elektif şartlarda sezaryen olan olarak iki gruba ayrılmıştır. Çalışmaya katılım sağlayan hastalara doğum sonrası 6. haftada Edinburgh Postpartum Depresyon Ölçeği, 3. ayda Kadın Cinsel İşlev Ölçeği uygulanmıştır. Veriler IBM SPSS 20 istatistik paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: Çalışmaya katılan toplam hasta sayısı 180 olup; acil sezaryen grubu 92 (%51,1) hastadan, elektif sezaryen grubu 88 (%48,9) hastadan oluşmaktadır. Katılımcıların hastanın gravida ortalaması 2,98±1,52 ve parite ortalaması 1,66±1,24' tü, yaş ortalaması 27,58±5,84, acil sezaryen grubunun yaş ortalaması 27,37±6,43, elektif sezaryen grubunun yaş ortalaması 27,80±5,17 bulundu. VKI değerlendirildiğinde tüm katılımcıların ortalaması 25,55±2,17, acil sezaryen grubunun 25,28±2,08, elektif sezaryen grubunun 25,55±2,17 olduğu görüldü. Katılım gösteren hastalarımızın 23'ü (%12,8) okuma yazma bilmiyordu, 69'u (%38,3) ilkokul veya ortaokul mezunuydu, 88'i (%48,9) lise veya üniversite mezunuydu. Hastaların 17'sinin (%9,4) sigara kullanımı mevcuttu, 163'ü (%90,6) sigara kullanmıyordu. Hastaların aile tipleri değerlendirildiğine 153'ü (%85,0) çekirdek aile yapısına, 27'si (%15,0) geniş aile yapısına sahipti. Katılım sağlayan hastalardan 34(%18,9)'ü bir işe sahipken, 146(%81,1)'sı işsizdi. Çalışmaya katılan hastaların laktasyon durumu sorgulandı. Katılımcıların %16,7'si (30 kişi) bebeği emzirmiyorken %83,3'ü (150 kişi) laktasyonu emziriyordu. Katılımcıların EPDÖ'de aldıkları toplam skor ortalaması 12,63±4,14'tür. Bu ortalama acil sezaryen grubunda 14,14±4,13 iken elektif grupta viii 11,05±3,52'dir. Toplam katılımcıların EPDÖ medyanı 12 (6-24)'dir. Gruplar arasında EPDÖ skorlarında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu görülmüştür. Elde edilen bilgiler değerlendirildiğinde bireylerin 148(%82,2)'inin FSFI anketinden ≤26,55 puan alarak cinsel disfonksiyon yaşadığı, 32(%17,8)' sinin ise FSFI ölçeğinden >26,55 puan aldığı normal cinsel fonksiyonlara sahip olduğu görülmüştür. Bağımsız değişkenlerin bağımlı değişken üzerindeki etkisinin ne olduğunu inceleyebilmek amacıyla ikili lojistik regresyon analizinde acil sezaryen ile doğum yapan kadınların elektif sezaryen ile doğum yapanlara kıyasla PPD ve FSD olasılığı daha yüksekti. Geniş aile tipine sahip olan anneleri, emzirmeyen kadınların PPD geliştirme ihtimali daha yüksekti. Acil sezaryen ile doğum yapan kadınların elektif sezaryen ile doğum yapanlara kıyasla cinsel fonksiyon bozukluğu yaşama riski daha yüksekti. Yaşta artışın FSFI puanlarında azalmaya sebep olduğu ve VKİ artış cinsel işlev bozukluğu olması ihtimalini azalttığı görüldü. Sonuç: Çalışmamızda acil sezaryen olan hastaların elektif sezaryen olan hastalarda postpartum depresyon ve cinsel fonksiyon bozukluğu açısından yüksek riskli olduklarını gördük.
Özet (Çeviri)
Objective: Numerous studies suggest that the mode of delivery can lead to changes in sexual function during the postpartum period and may pose a risk for postpartum depression. We aimed to understand the impact of emergency cesarean section and elective cesarean section on depression and sexual dysfunction. Method: The study began after receiving ethical approval from the Ethics Committee at the Gynecology and Obstetrics Clinic of Ankara Training and Research Hospital, University of Health Sciences. The study included 180 female patients who had delivered via cesarean section and volunteered to participate. The patients were divided into two groups based on the indications for cesarean section: those who had an emergency cesarean section and those who had an elective cesarean section. The Edinburgh Postnatal Depression Scale (EPDS) was administered to participants in the 6th week postpartum, and the Female Sexual Function Index (FSFI) was administered in the 3rd month postpartum. Data were analyzed using IBM SPSS 20 statistical software. Results: A total of 180 patients participated in the study, with 92 (51.1%) in the emergency cesarean group and 88 (48.9%) in the elective cesarean group. The average gravida of participants was 2.98±1.52, and the average parity was 1.66±1.24. The average age was 27.58±5.84, with the emergency cesarean group averaging 27.37±6.43 years and the elective cesarean group averaging 27.80±5.17 years. The average BMI of all participants was 25.55±2.17, with the emergency cesarean group averaging 25.28±2.08 and the elective cesarean group averaging 25.55±2.17. Of the participants, 23 (12.8%) were illiterate, 69 (38.3%) had completed primary or middle school, and 88 (48.9%) were high school or university graduates. Seventeen (9.4%) patients were smokers, while 163 (90.6%) were non-smokers. Regarding family structure, 153 (85.0%) came from nuclear families, and 27 (15.0%) were from extended families. Of the participants, 34 (18.9%) were employed, while 146 (81.1%) were unemployed. Lactation status was also evaluated: 16.7% (30 patients) were not breastfeeding, while 83.3% (150 patients) were breastfeeding. The average EPDS x score of the participants was 12.63±4.14, with the emergency cesarean group scoring 14.14±4.13 and the elective cesarean group scoring 11.05±3.52. The median EPDS score for all participants was 12 (range: 6–24). A statistically significant difference in EPDS scores was observed between the groups. Based on the data, 148 (82.2%) participants scored ≤26.55 on the FSFI, indicating sexual dysfunction, while 32 (17.8%) scored >26.55, indicating normal sexual function. Logistic regression analysis was conducted to examine the effect of independent variables on dependent variables. Women who had undergone an emergency cesarean section were more likely to experience postpartum depression (PPD) and female sexual dysfunction (FSD) compared to those who had elective cesarean sections. Mothers from extended families and non-breastfeeding women had a higher risk of developing PPD. Additionally, women who had an emergency cesarean section were at a higher risk of experiencing sexual dysfunction compared to those who had elective cesarean sections. Increased age was associated with lower FSFI scores, while higher BMI was associated with a reduced likelihood of sexual dysfunction. Conclusion: Our study showed that patients who had emergency cesarean sections were at higher risk of postpartum depression and sexual dysfunction compared to those who had elective cesarean sections.
Benzer Tezler
- Uterin segmenter rezeksiyon yapılan plasenta previa totalis hastalarının post- operatif uzun dönem komplikasyonlarının değerlendirilmesi
Evaluation of post-operative long-term complications in patients with placenta previa totalis who had uterine segmental resection
DOĞA NUR MUTLU ORUÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Kadın Hastalıkları ve DoğumEge ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TEKSİN ÇIRPAN
- Plasenta perkretalı hastalarda ön uterin bölgenin segmenter rezeksiyonu sırasında bilateral internal iliak arter ligasyonu ile birlikte geçici olarak ligamentum ovarii propriumun klemplenmesi
Temporary clamping of the ligamentum ovarii proprium with bilateral internal iliac artery ligation during segmental resection of the anterior uterine region in patients with placenta percreta
GAMZE YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Kadın Hastalıkları ve DoğumGaziantep ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HÜSEYİN ÇAĞLAYAN ÖZCAN
- Sezaryen sonrası ağrı skorunu etkileyen faktörler
Factors affecting pain score after caeserean secti̇on
FATIMA BETÜL AKTAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET ÇINAR
- Gebeliğin intrahepatik kolestazında ursodeoksikolik asit tedavisinin maternal serumdaki inflamasyon parametreleri üzerine etkisi
The effect of ursodeoxycholic acid treatment on inflammation parameters in maternal serum in intrahepatic cholestasis of pregnancy
MELİS ECE MEN PEKER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DİLEK ŞAHİN
- Spinal anestezi altında elektif sezeryan operasyonu planlanan hastalarda preoperatif anksiyete düzeyinin postoperatif ağrı düzeyi ile ilişkisi
The relationship between preoperative anxiety level and postoperative pain level in patients planned for elective cesarean section under spinal anesthesia
ZELİHA BOZKURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Anestezi ve ReanimasyonAdıyaman ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZNUR ULUDAĞ