Başvuruda hepatobiliyer ultrasonu negatif sonuçlanan akut pankreatit olgularında biliyer patolojileri öngörmede biyokimyasal belirteçlerin rolü
The role of biochemical markers in predicting biliary pathologies in acute pancreatitis cases with negative hepatobiliary ultrasound results at administration
- Tez No: 910866
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHMET EMİN PİŞKİNPAŞA
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
- Anahtar Kelimeler: Akut pankreatit, biliyer pankreatit, abdominal ultrasonografi, AST, ALT
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 85
Özet
Amaç: Akut pankreatit (AP) dünya genelinde sık görülen ve hastaneye yatış gerektiren bir durumdur. Bu çalışmada amacımız akut pankreatit tanısı alan hastalarda hastaneye başvurusunda çekilen abdominal ultrasonografide (AUS) biliyer patoloji saptanmayan hastalarda akut biliyer patolojiyi öngörmede biyokimyasal belirteçlerin rolünü araştırmaktı. Bu çalışma ile hastaneye başvurusunda AUS'da biliyer patoloji izlenmeyen hastaların biyokimyasal belirteçlerle biliyer patolojinin önceden tahmin edilmesi ve buna uygun tedavi düzenlemeleri ile morbidite ve mortalitenin azaltılması ve çalışma sonucu elde edilen verilerle literatüre katkıda bulunulması hedeflenmiştir. Materyal ve Metod: Hastanemiz İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi tabanlı, tek merkezli ve retrospektif olan çalışmamıza Mart 2023 ve Mart 2024 tarihleri arasında hastanemize başvuran, AP tanısı alan, çalışmaya dahil edilme kriterlerini karşılayan ve hariç tutma kriterlerine uyan 18-65 yaş arası hastalar dahil edildi. Hasta verileri hasta dosyaları ve hastane veri tabanı taranması ile retrospektif olarak elde edildi. Bu hastalara tipik karın ağrısı ile başvurması, laboratuvarda 3-5 kat amilaz ve lipaz enzim yüksekliğinin saptanması ve radyolojik görüntülemelerde pankreatit ile uyumlu bulgular izlenmesi halinde 3 kriterden ikisinin sağlanması halinde AP tanısı konuldu. Çalışmaya dahil edilen hastaların demografik özellikleri (yaş, cinsiyet), komorbiditeleri, hastaneye başvurusundaki görüntüleme bulguları, laboratuvar değerleri değerlendirildi. Laboratuvar parametreleri olarak hemogram [beyaz kan hücresi (Wbc), hemoglobin (Hb)], böbrek fonksiyon testleri (üre, kreatinin), transaminazlar [aspartat aminotransferaz (AST), alanin aminotransferaz (ALT)], kolestaz markerları [gama glutamil transferaz (GGT), alkalen fostataz (ALP), direkt bilirubin, total bilirubin), glukoz, amilaz, lipaz, laktat dehidrogenaz (LDH), kan gazı parametreleri (pH, laktat), kullanıldı. Ayrıca hepatoselüler hasarın karakterini belirlemede kullanılan R değeri ve De Ritis oranı çalışmada kullanıldı. Radyolojik olarak AUS, BT (bilgisayarlı tomografi) ve MR (manyetik rezonans) görüntüleri ve raporları incelendi. İncelemeler sonucunda hastalar etiyolojik olarak biliyer ve non- biliyer olarak gruplandırıldı. Biliyer ve non-biliyer olgu grupları arasında laboratuvar parametreleri karşılaştırıldı. Biliyer AP tanısı alan hastaların başvurusunda yapılan AUS'larda bulgu saptanması durumuna göre negatif ve pozitif olarak değerlendirildi. Başvurudaki ultrasonu negatif ve pozitif olan hasta grupları arasında laboratuvar parametreleri karşılaştırıldı. Analizlerde SPSS 27.0 programı kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların ortalama yaşı 49.4 ± 13.1olarak hesaplandı. Çalışmaya dahil edilen hastalardın 78'i (%55.7) erkek, 62'si (%44.3) kadındı. Hastaların %47.9'una (n=67) eşlik eden komorbid hastalık mevcutken %52.1'ine (n=73) eşlik eden komorbid hastalık yoktu. Komorbid hastalıkları incelendiğinde %31.7'sinde hipertansiyon (HT) görülürken, %30.7'sinde diyabetes mellitus (DM), %6.4'ünde (n=9) hipertrigliseridemi (HTG) mevcuttu. Hastalara AP tanısı konulurken görüntüleme olarak AUS, BT, MR kullanıldı. Hastaların %53.6'sında (n=75) AUS'da, %67.1'inde (n=94) BT'de, %52.8'inde (n=74) MR'da AP bulgusu saptanmıştır. Hastaların %9.3'ünde (n=13) herhangi bir görüntüleme bulgusu saptanmamıştır. Hastalar etiyolojik olarak %50 (n=70) biliyer ve %50 (n=70) non-biliyer olmak üzere çalışmaya dahil edildi. Çalışmamızdaki katılan olguların AP atak rekürrensleri incelediğinde %84.2 ile ilk atağın en sık olduğu görüldü. %9.2 ile öncesinde 1 atak, %6.4 oranında ise öncesinde 2 veya daha fazla atak geçirdiği saptandı. Biliyer AP hastalarında yapılan AUS görüntülemelerinde tıkanıklığa sebep olacak safra taşı, safra çamuru, koledokta safra taşı saptananlar pozitif, herhangi bir mekanik tıkanıklık saptanmayan hastalar negatif olarak kabul edildi. Biliyer AP hastalarının %48.6'sında (n=34) başvuru anındaki AUS bulgusu pozitif, %51.4'ünde (n=36) başvuru anındaki AUS bulgusu negatif saptanmıştır. Çalışmaya alınan tüm hastaların laboratuvar verileri incelendiğinde ortalama AST değeri 142.6 ± 146.5 U/L, ortalama ALT değeri 162.5 ± 173.2 U/L, ortalama ALP değeri 168.7 ± 146.3 U/L, ortalama GGT değeri ise 275.5 ± 319.3 U/L, ortalama amilaz değeri 1198.9 ± 1121.5 U/L, ortalama lipaz değeri ise 2407.1 ± 2316.1 U/L bulunmuştur. Biliyer AP olgularının olduğu grupta hastaların yaşı non-biliyer AP olgularının olduğu gruptan anlamlı (p0.05) farklılık göstermemiştir. Başvuruda ultrasonu negatif ve pozitif olan gruplar arasında komorbid hastalık oranı anlamlı farklılık göstermemiştir. Başvuruda ultrasonu negatif ve pozitif olan gruplar arasında HT, DM, HTG oranı anlamlı farklılık göstermemiştir. Başvuruda ultrasonu pozitif olan grupta HTG oranı başvuruda ultrasonu negatif olan gruptan anlamlı (p0.05) farklılık göstermemiştir. Sonuç: Çalışmamızda biliyer ve non-biliyer AP olgu grupları arasındaki AST, ALT, ALP, GGT, LDH, amilaz, lipaz, direkt ve total bilirubin, R değeri yüksekliği ile biliyer etiyoloji arasında pozitif yönde istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Ayrıca De Ritis oranının düşüklüğü ile biliyer etiyoloji arasında pozitif yönde istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Başvuru esnasında AUS bulgusu saptanmasıyla LDH değeri arasında pozitif yönde istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Bu laboratuvar parametreleri hastaneye başvurusunda AP düşünülen olgularda sık bakılan ve hızlı sonuçlanan tetkiklerdir ve biliyer etiyolojiyi öngörmede amilaz ve lipazın yanında kullanılabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca tanıya gitmek ve etiyolojiyi bulmak için kullanılan görüntüleme yöntemlerinde bulgu saptanmaması veya görüntülemelerin yapılamaması durumunda hastalığın etiyolojisini tespit etmede ve etkin tedavisinin erken başlamasında fayda sağlayabilir. Bu durum AST, ALT, R değeri yüksekliğinin ve De Ritis oranının düşüklüğünün etiyolojiyi belirlemede görüntüleme yöntemlerine ek olarak katkı sağlayabileceği konusunda umut vericidir.
Özet (Çeviri)
Objective: Acute pancreatitis (AP) is a common condition worldwide that often requires hospitalization. The aim of this study was to investigate the role of biochemical markers in predicting acute biliary pathology in patients diagnosed with AP who showed no biliary pathology on abdominal ultrasonography (AUS) at the time of hospital admission. This study aims to predict biliary pathology using biochemical markers in patients without biliary findings on AUS, allowing for appropriate treatment adjustments to reduce morbidity and mortality, and to contribute to the literature with the data obtained from the study. Materials and Methods: This single-center, retrospective study was conducted at Istanbul Training and Research Hospital. Patients aged 18-65, diagnosed with AP, who met the inclusion criteria and complied with the exclusion criteria, and were admitted between March 2023 and March 2024, were included. Patient data were collected retrospectively from patient files and the hospital database. AP diagnosis was confirmed if two out of three criteria were met: typical abdominal pain, laboratory findings of 3-5 times elevated amylase and lipase enzymes, and radiological findings consistent with pancreatitis. The demographic characteristics (age, gender), comorbidities, imaging findings at admission, and laboratory values of the included patients were analyzed. Laboratory parameters included complete blood count [white blood cell (WBC), hemoglobin (Hb)], renal function tests (urea, creatinine), transaminases [aspartate aminotransferase (AST), alanine aminotransferase (ALT)], cholestasis markers [gamma-glutamyl transferase (GGT), alkaline phosphatase (ALP), direct bilirubin, total bilirubin], glucose, amylase, lipase, lactate dehydrogenase (LDH), and blood gas parameters (pH, lactate). The R-value and De Ritis ratio (AST/ALT), commonly used to characterize hepatocellular damage, were also included in the analysis. Imaging techniques such as AUS, computed tomography (CT), and magnetic resonance imaging (MRI) were evaluated, and patients were categorized etiologically into biliary and non-biliary groups. Laboratory parameters were compared between the biliary and non-biliary groups. Biliary AP patients were further categorized based on the presence of biliary obstruction detected on AUS as positive or negative. Statistical analyses were performed using SPSS version 27.0. Results: The mean age of the study population was 49.4 ± 13.1 years. Of the patients, 55.7% (n=78) were male, and 44.3% (n=62) were female. Comorbid conditions were present in 47.9% (n=67) of patients, while 52.1% (n=73) had no comorbidities. Hypertension (HT) was present in 31.7%, diabetes mellitus (DM) in 30.7%, and hypertriglyceridemia (HTG) in 6.4% (n=9). Imaging techniques used to diagnose AP included AUS, CT, and MRI. AUS revealed AP findings in 53.6% (n=75) of patients, CT in 67.1% (n=94), and MRI in 52.8% (n=74). No imaging findings were detected in 9.3% (n=13) of patients. The patients were divided equally into biliary (50%, n=70) and non-biliary (50%, n=70) groups. Analysis of AP recurrence showed that the first attack was most common in 84.2% of cases, while 9.2% had one prior attack, and 6.4% had experienced two or more prior attacks. Among biliary AP patients, AUS findings were positive for biliary obstruction (such as gallstones, biliary sludge, or bile duct stones) in 48.6% (n=34) of patients, while 51.4% (n=36) had negative AUS findings. When all patients' laboratory data were analyzed, the mean AST value was 142.6 ± 146.5 U/L, ALT was 162.5 ± 173.2 U/L, ALP was 168.7 ± 146.3 U/L, GGT was 275.5 ± 319.3 U/L, amylase was 1198.9 ± 1121.5 U/L, and lipase was 2407.1 ± 2316.1 U/L. In the biliary AP group, patients were significantly older (p
Benzer Tezler
- Hepatobiliyer inflamasyonlarda troponin düzeylerinin araştırılması
The evaluation of troponin level in hepatobiliary inflamation
ALİ ÇELİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
GastroenterolojiFırat Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ULVİ DEMİREL
- Acil servis'e başvuran karın ağrılı hastalarda yatakbaşı hepatobiliyer ultrasonografi değerlendirilmesi ve radyoloji hekiminin yaptığı ultrasonografi ile karşılaştırılması
The evaluation of bedhead hepatobilyary ultrasonography in patients with absolute pain applying to the emergency department and comparison with the ultrasonography performed by the radiology doctor
TURAL ALIYEV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Acil TıpSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FEVZİ YILMAZ
- Yenidoğan döneminde direkt hiperbilirubinemi saptanan olguların değerlendirilmesi
Evaluation of patients with conjugated hyperbilirubinemia in neonatal period
TUBA IRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
BiyokimyaSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZLEM BEKEM SOYLU
- 65 yaş üstü acil servise karın ağrısı ile başvuran hastalarda pozitif batın tomografisinin öngördürücülerinin değerlendirilmesi
People over the age of 65 apply to the emergency service with abdominal pain positive abdomen tomography in patients evaluation of predictors
DENİZ AKYAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Acil TıpMarmara ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
UZMAN NURSELİ BAYRAM
PROF. DR. ÖZGE ECMEL ONUR
- Tekrarlayan akciğer enfeksiyonu ve gelişme geriliği nedeni ile başvuran hastalarda ter testi ile diğer laboratuvar testlerinin kistik fibrozis açısından değerlendirilmesi
Evaluation of sweat test and other laboratory tests with regard to cystic fibrosis in patients presenting with recurrent lung infections and developmental retardation
ABDULAZİZ GÜLTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıCumhuriyet ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMER CEVİT