Geri Dön

Haydarpaşa numune eğitim ve araştırma hastanesi aile hekimliği polikliniklerine başvuran 18-65 yaş arası bireylerde sağlık okuryazarlık düzeyi ile metabolik sendromun ilişkisi

The relationship between health literacy level and metabolic syndrome in individuals aged 18-65 attending family medicine outpatient clinics at haydarpaşa numune training and research hospital

  1. Tez No: 911936
  2. Yazar: OĞUZHAN ÖKTEN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. EMİNE ZEYNEP TUZCULAR VURAL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Aile Hekimliği, Family Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Metabolik Sendrom, Sağlık Okuryazarlığı, Aile Hekimliği, Metabolic Syndrome, Health Literacy, Family Practice
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Haydarpaşa Numune Eğt. ve Arş. Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 139

Özet

Amaç: Metabolik sendrom (MetS), bireylerin kardiyovasküler hastalıklar ve tip 2 diyabet gibi ciddi kronik hastalıklara yakalanma riskini artırması nedeniyle toplum sağlığı açısından önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Çalışmamızın temel amacı Aile Hekimliği Polikliniğine başvuran 18-65 yaş arası bireylerde MetS prevalansını saptamak, sağlık okuryazarlığı (SOY) düzeyini değerlendirmek ve diğer parametrelerle birlikte SOY düzeyinin MetS ile ilişkisini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız 01.10.2023 ile 01.12.2023 tarihleri arasında, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği polikliniklerine herhangi bir nedenle başvuran ve çalışmaya katılma kriterlerini karşılayan 337 kadın ve erkek gönüllü ile yapılmıştır. Kişilere çalışmanın amacı anlatıldıktan sonra onamları alınmış ve 14 sorudan oluşan katılımcı bilgi formu doldurulmuştur. MetS tanısı için beş kriterden oluşan harmonize MetS kriterleri kullanılmıştır. Beş kriterden üç ya da daha fazlasının varlığı MetS tanısı için yeterli kabul edilmiştir. Kişilerin kan değerleri, hastane laboratuvar bilgi sisteminden temin edilmiştir. Kan basıncı ölçümünün ardından katılımcıların Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği-32'yi (TSOY-32), Küresel Fiziksel Aktivite Anketini (KFAA) ve Beslenme Okuryazarlığı Değerlendirme Aracının (YBOYDA) ilk iki bölümünü cevaplaması istenmiştir. Yetersiz ve sorunlu-sınırlı SOY düzeyleri birlikte 'kısıtlı SOY düzeyi' olarak tanımlanmıştır. İstatistiksel analizler ve hesaplamalar için IBM SPSS Statistics 21.0 ve MS-Excel 2007 programları kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p < 0,05 olarak kabul edilmiştir. Bulgular: Katılımcılarımızda MetS prevalansı %38,9 bulunmuştur. MetS kriterlerine göre en sık karşılaşılan bileşen kan basıncı yüksekliği (%49,3) olmuştur. Bunu sırasıyla düşük yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterol (HDL-K) düzeyi (%45,1), genişlemiş bel çevresi (%41,5), hipertrigliseridemi (%40,4) ve artmış açlık plazma glukoz (APG) konsantrasyonu (%37,1) takip etmiştir. TSOY-32 sınıflamasına göre katılımcıların toplam kısıtlı SOY düzeyi %46, tedavi ve hizmet alt boyutunda %32,3, hastalıklardan korunma ve sağlığın geliştirilmesi alt boyutunda ise %56,1 olarak saptanmıştır. Örneklemimizin genelinde, MetS ve genişlemiş bel çevresi, düşük HDL-K seviyesi, hipertrigliseridemi ve artmış APG konsantrasyonu kriterleri ile hem toplam hem de alt boyut SOY düzeyleri arasında anlamlı bir fark gözlemlenmemiştir (p > 0,05). Kan basıncı yüksekliği kriteri ile toplam SOY düzeyi arasında anlamlı bir fark bulunmuştur (p = 0,004). Alt boyutların her ikisinde de kan basıncı yüksekliği kriteri ile anlamlılık saptanmamıştır (p > 0,05). Erkeklerde hem toplam hem de alt boyut SOY düzeyleri ile MetS ve kriterleri arasında anlamlı bir fark bulunmazken kadınlarda kan basıncı yüksekliği (p = 0,005), artmış APG konsantrasyonu (p = 0,034), MetS varlığı (p = 0,030) ile toplam SOY düzeyi arasında ve hastalıklarda korunma/sağlığın geliştirilmesi alt boyutunda kan basıncı yüksekliği kriteri ile SOY düzeyi arasında anlamlı bir fark bulunmuştur (p = 0.031). YBOYDA Genel Beslenme Bilgisi alt boyutuna göre katılımcılar %0,9 yetersiz, %16,3 sınırda ve %82,8 yeterli, Okuduğunu Anlama ve Yorumlama alt boyutunda ise katılımcıların %1,5'i yetersiz, %11,3'ü sınırda ve %87,2'si bulunmuştur. KFAA ile katılımcıların fiziksel aktivite düzeyleri değerlendirilmiştir. Anket sonuçlarına göre bireylerin %17,2 inaktif, %51 minimal aktif, %31,8 aktif sınıfında yer almıştır. Sonuç: Çalışmamızda kadınlarda SOY düzeyi ile MetS varlığı arasında anlamlı fark bulunmuştur. Hastaları devamlı takip edebilen aile hekimlerinin rolü, MetS'nin önlenmesi ve tedavisinde giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Bu kapsamda, birinci basamak sağlık hizmetlerinde SOY düzeyini artırmaya yönelik eğitim programlarının geliştirilmesi, MetS risk faktörlerinin erken tanınması ve yönetiminde etkinlik sağlayabilir. Sağlık çalışanlarının, hasta merkezli bir yaklaşım benimseyerek, bireylerin ihtiyaçlarına ve kültürel özelliklerine uygun stratejiler geliştirmesi, MetS'nin önlenmesi ve tedavisinde başarı oranını artırabilir.

Özet (Çeviri)

Objective: Metabolic syndrome (MetS) poses a significant threat to public health as it increases the risk of serious chronic diseases such as cardiovascular diseases and type 2 diabetes. The primary aim of our study is to determine the prevalence of MetS in individuals aged 18-65 attending the Family Medicine outpatient clinic, assess health literacy (HL) levels, and investigate the relationship between HL levels and MetS alongside other parameters. Materials and Methods: This study was conducted between October 1, 2023, and December 1, 2023, with 337 male and female volunteers attending the Family Medicine outpatient clinics of Haydarpaşa Numune Training and Research Hospital for any reason and meeting the study's inclusion criteria. After explaining the study's purpose, informed consent was obtained, and a 14-item participant information form was completed. The harmonized MetS criteria, consisting of five components, were used for the diagnosis of MetS. The presence of three or more of these five criteria was considered sufficient for a MetS diagnosis. Participants' blood test results were obtained from the hospital laboratory information system. Following blood pressure measurements, participants were asked to complete the Turkish Health Literacy Scale-32 (THLS-32), the Global Physical Activity Questionnaire (GPAQ), and the first two sections of the Evaluation Instrument of Nutrition Literacy on Adults (EINLA). Insufficient and problematic-limited HL levels were collectively defined as 'limited HL level.' Statistical analyses and calculations were performed using IBM SPSS Statistics 21.0 and MS Excel 2007. A p-value < 0.05 was considered statistically significant. Results: The prevalence of MetS among participants was found to be 38.9%. The most common component of MetS was high blood pressure (49.3%), followed by low high-density lipoprotein cholesterol (HDL-C) levels (45.1%), enlarged waist circumference (41.5%), hypertriglyceridemia (40.4%), and increased fasting plasma glucose (FPG) concentration (37.1%). According to the total THLS-32 classification, limited HL levels were observed in 46% of participants, with 32.3% in the treatment and service subdimension and 56.1% in the prevention of diseases and health promotion subdimension. In the overall sample, no significant differences were observed between MetS and its components, such as enlarged waist circumference, low HDL-C levels, hypertriglyceridemia, and increased FPG concentration, with either total HL levels or subdimensions (p > 0.05). A significant difference was found between high blood pressure and total HL level (p = 0.004). However, no significant difference was observed in the subdimensions for high blood pressure (p > 0.05). Among men, no significant difference was found between total or subdimension HL levels and MetS or its components. In women, significant differences were found between total HL level and high blood pressure (p = 0.005), increased FPG concentration (p = 0.034), and the presence of MetS (p = 0.030). A significant difference was also observed between high blood pressure and HL level in the prevention of diseases/health promotion subdimension (p = 0.031). According to the General Nutrition Knowledge sub-dimension of EINLA, 0.9% of participants were classified as inadequate, 16.3% as borderline, and 82.8% as adequate knowlodge. In the Reading Comprehension and Interpretation sub-dimension, 1.5% of participants were classified as inadequate, 11.3% as borderline, and 87.2% as adequate. Participants' physical activity levels were assessed using GPAQ. Based on the survey results, 17.2% of individuals were inactive, 51% were minimally active, and 31.8% were classified as active. Conclusion: A significant relationship was found between HL levels and the presence of MetS in women in our study. The role of family physicians, who can continuously monitor patients, is becoming increasingly important in the prevention and treatment of MetS. In this context, developing educational programs aimed at improving HL levels in primary healthcare settings can enhance the early recognition and management of MetS risk factors. By adopting a patient-centered approach, healthcare professionals can develop culturally appropriate strategies tailored to individuals' needs, thereby increasing the success rate in preventing and treating MetS.

Benzer Tezler

  1. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği polikliniklerine başvuran menopoz dönemindeki kadınlarda menopoz semptomlarının kişilik özellikleri ve çeşitli faktörlerle ilişkisi

    The relationship of menopausal symptoms with personality traits and various factors in menopausal women applying to family medicine outpatient clinics of Haydarpaşa Numune Training and Research Hospital

    BÜŞRA KOCATEPE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. E.ZEYNEP TUZCULAR VURAL

  2. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği polikliniklerine başvuran geriatrik popülasyonda sarkopeninin fiziksel aktivite düzeyi ve beslenme durumu ile ilişkisi

    The relationship of sarcopenia with physical activity level and nutritional status in geriatric population admitted to Family Medicine Outpatient Clinics of Haydarpasa Numune and Research Hospital

    MÜGE ÖZGÜL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMİNE ZEYNEP TUZCULAR VURAL

  3. Pandemi döneminde haydarpaşa numune eğitim ve araştırma hastanesi aile hekimliği polikliniklerine başvuran hastaların Covıd-19 farkındalık düzeylerinin Covıd-19 korkusu, depresyon, anksiyete ve stres düzeyleri ile ilişkisi

    The relationship between Covid-19 awareness levels and Covid-19 fear, depression, anxiety and stress levels of patients applying to the haydarpaşa numune education and research hospital family medicine outpatient clinics during the pandemic period

    ÖMER EYMEN SAĞLAM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMİNE ZEYNEP TUZCULAR VURAL

  4. Aile Hekimliği Polikliniğine başvuran 40 yaş ve üzeri bireylerde sarkopeni riski ve ilişkili faktörlerin değerlendirilmesi

    Evaluation of sarcopenia risk and associated factors in individuals aged 40 and over admitting to a family medicine outpatient clinic

    İREM ŞENOYMAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEMET TAŞKIN EGİCİ

  5. Menopozun beden algısı ve depresif semptomlara olan etkisinin araştırılması

    Evaluation of the effect of menopause on body image and depressive symtoms

    SENA YILDIRIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    UZMAN IŞIK GÖNENÇ