Geri Dön

Her-2 pozitif meme kanserli hastalarda neoadjuvan kemoterapi sonrası her-2 diskordansı ve prognoz üzerine etkisi

Her-2 dysscordance after neoadjuvant chemotherapy and its effect on prognosis in patients with her-2 positive breast cancer

  1. Tez No: 913216
  2. Yazar: AYŞE KUL
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MURAT ARAZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Necmettin Erbakan Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 94

Özet

Amaç: Kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanserdir. Kansere bağlı ölümler arasında ikinci en sık görülen kanser türüdür. Meme kanseri de diğer kanser türleri gibi erken tanı aldığında ve tedaviye erken başlanıldığında tam yanıt alınabilen, ölüm oranlarında azalma sağlanılan, kür sağlanılabilen ve tedavisi olan bir kanser türüdür. Son yıllarda yapılan çalışmalarda yeni tedavi modaliteleri geliştirilmiştir. Lokal ileri meme kanserinde Neoadjuvan kemoterapi (NAKT) standart tedavidir. NAKT' ye patolojik tam yanıt (pCR) sağlamak hastalıksız sağ kalım oranlarının ve hastaların morbidite, mortalite oranlarının azalması açısından onkolojik ve klinik olarak önemli bir hal almaktadır. Hastaların tedavi yanıtını ve prognozlarını belirlemek için çeşitli biyobelirteçler tespit edilmiştir. HER2 bu belirteçlerden biridir. Anti-HER2 tedavilerin HER2 pozitif hastalarda kemoterapiye eklenmesiyle onkolojik açıdan anlamlı iyileşmeler yapılan çalışmalarda tespit edilmiştir. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda Neoadjuvan tedavi sonrası HER2 değerinde değişmelerin olduğu tespit edilmiş ve bu değişimin prognoz üzerinde etkisi çalışmalara konu olmuştur. Bu çalışmada kliniğimizde HER2 pozitif meme kanserli hastalarda neoadjuvan tedavi sonrası HER2'deki değişimi ve bu değişimin prognoz üzerindeki etkisini araştırmayı amaçladık. Yöntem: Çalışmaya Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniğine 2010-2023 yılları arasında başvuran, HER2 pozitif meme kanseri tanısı konulan ve neoadjuvan tedavi alan, tedavi sonrası cerrahi yapılan 105 hasta dahil edildi. Hastaların tıbbi arşiv dosyalarından elde edilen demografik, klinik, patolojik, radyolojik, laboratuvar tahlil sonuçlarının özellikleri retrospektif olarak incelendi. Çalışmada HER2 pozitif meme kanseri tanısı alan hastaların neoadjuvan tedavi sonrası HER2 değişimi ve bu değişimin prognoz üzerindeki etkisi istatistiksel analizler yapılarak değerlendirildi. Bulgular: HER2 + olan ve NAKT alan hastalarda HER2 diskordansının ve bu diskordansın prognoz üzerine etkisinin araştırıldığı çalışmamızda 105 hasta mevcuttu. Bu hastaların %80' ine neoadjuvan tedavi olarak trastuzumab verildiği, %81,9' unda adjuvan HER2 tedavisini tamamladığı tespit edildi. Hastaların %41' inde patolojik tam yanıt vardı. Hastaların %14,3' ünde HER-2 2+, %78,6' sında HER-2 3+' ti. Patolojik tam yanıt görülmeyen 62 hastanın tanı yaşı ortalaması 52,79 idi. Patolojik tam yanıt görülenlerin kiloları, vücut yüzey alanı ve VKİ' i tam yanıt görülmeyenlerden daha düşük saptandı (p0,05). HER2 değişimi olan ve olmayan hastalarda tanı yaş grubu, VKİ grubu açısından anlamlı farklılık saptanmadı (p>0,05). HER-2 değişimi olan ve olmayan hastaların biyopside östrojen ve progesteron pozitifliği görülme oranı, cerrahi DCIS, LVİ, PNİ varlığı, patolojik tümör çapı, pozitif lenf nodu sayısı ve cerrahi ki-67 oranları benzerdi. HER-2 değişiminin hastaların genel sağkalım süresi üzerinde anlamlı etkisi olmadığı saptandı (p=0,273). HER-2 cevabının progresyonsuz sağkalım süresi üzerinde anlamlı etkisi olmadığı belirlendi (p=0,491). Sonuç: Neoadjuvan kemoterapi sonrası hastaların %43' ünde HER2 diskordansı saptanmıştır. HER2 diskordansı olanlar ve olmayanlar arasında hastalıksız ve genel sağkalım açısından anlamlı farklılık saptanmamıştır.

Özet (Çeviri)

Objective: Breast cancer is the most common type of cancer in women. It is the second most common type of cancer among cancer-related deaths. Breast cancer, like other types of cancer, is a type of cancer that can be fully responded to, mortality rates can be reduced, cure can be achieved and treatment is available when diagnosed early and treatment is started early. New treatment modalities have been developed in recent years. Neoadjuvant chemotherapy (NACT) is the standard treatment for locally advanced breast cancer. Achieving a pathologic complete response (pCR) to NACT is becoming oncologically and clinically important in terms of decreasing disease-free survival rates and morbidity and mortality rates of patients. Various biomarkers have been identified to determine the treatment response and prognosis of patients. HER2 is one of these markers. Oncologically significant improvements have been detected in studies with the addition of anti-HER2 therapies to chemotherapy in HER2 positive patients. In recent studies, changes in HER2 values after neoadjuvant treatment have been detected and the effect of this change on prognosis has been the subject of studies. In this study, we aimed to investigate the change in HER2 after neoadjuvant treatment and the effect of this change on prognosis in HER2 positive breast cancer patients in our clinic. Method: The study included 104 patients who were admitted to the Medical Oncology Clinic of Meram Medical Faculty Hospital between 2010 and 2023, diagnosed with HER2 positive breast cancer, received neoadjuvant treatment and underwent surgery after treatment. Demographic, clinical, pathologic, pathologic, radiologic and laboratory test results obtained from the medical archive files of the patients were retrospectively analyzed. HER2 change after neoadjuvant treatment in HER2 positive breast cancer patients and the effect of this change on prognosis were evaluated by statistical analysis. Results: In our study investigating HER2 discordance and its effect on prognosis in HER2+ patients receiving NACT, 105 patients were included. It was determined that 80% of these patients received transtuzumab as neoadjuvant treatment and 81.9% completed adjuvant HER2 treatment. 41% of the patients had pathological complete response. HER-2 was 2+ in 14.3% and HER-2 was 3+ in 78.6% of the patients. The mean age at diagnosis of 62 patients without pathological complete response was 52.79 years. The weight, body surface area and BMI of patients with pathological complete response were lower than those without pathological complete response (p0.05). There was no significant difference between patients with and without HER2 alteration in terms of age at diagnosis and BMI group (p>0.05). The rate of estrogen and progesterone positivity in biopsy, presence of surgical DCIS, LVI, PNI, pathological tumour diameter, number of positive lymph nodes, and surgical ki-67 rates were similar in patients with and without HER-2 exchange. HER-2 change was found to have no significant effect on overall survival (p=0,273). HER-2 response had no significant effect on progression-free survival (p=0,491). Conclusion: HER2 discordance was detected in 43% of patients after neoadjuvant chemotherapy. There was no significant difference in disease-free and overall survival between patients with and without HER2 discordance.

Benzer Tezler

  1. Neoadjuvan kemoterapi alan meme kanserli hastalarda androjen reseptör ekspresyonunun tedavi yanıtla ilişkisi ve prognostik önemi

    The relationship between androgen receptor expression and treatment response, as well as the prognostic significance, in breast cancer patients receiving neoadjuvant chemotherapy

    ABDULLAH ÜMİT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    OnkolojiAkdeniz Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ MURAT TATLI

  2. Lokal ileri triple negatif meme kanserli hastalarda doku lipokalin-2 ekspresyonunun neoadjuvan kemoterapi sonrası patolojik yanıt ilişkisi ve prognoz üzerine etkisi

    Effect of tissue lipocalin-2 expression on pathological response and prognosis after neoadjuvant chemotherapy in patients with locally advanced triple negative breast cancer

    MEHMET EMİN YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZTÜRK ATEŞ

  3. Neoadjuvan kemoterapi alan meme kanserli hastalarda, klinik sonuçlar üzerine etkili faktörlerin gözden geçirilmesi

    A review of factors affecting clinical outcomes in patients with breast cancer receiving neoadjuvant chemotherapy

    HASAN ÖZDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    OnkolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ARİFE ULAŞ

  4. Neoadjuvan kemoterapi alan aksilla pozitif meme kanseri hastalarında platelet/lenfosit ve nötrofil/lenfosit oranlarının aksiller tam yanıtı öngörmedeki prediktif değeri

    Predictive value of platelet/lymphocyte and neutrophil/lymphocyte ratios in prediction of complete axillary response in axilla-positive breast cancer patients receiving neoadjuvant chemotherapy

    SALİH YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Genel CerrahiTokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NAMIK ÖZKAN

  5. Neoadjuvan kemoterapi alan lokal ileri meme kanserli hastalarda moleküler alt tiplere göre yanıt oranları ile klinik sonuçlar üzerine etkili prediktif ve prognostik faktörlerin gözden geçirilmesi

    Evaluation of predictive and prognostic factors affecting molecular subtypes and clinical outcomes in patients with locally advanced breast cancer receiving Neoadjuvant chemotherapy

    ANIL YILDIZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Onkolojiİstanbul Medipol Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET BİLİCİ