Bağ doku greftlerinin elde edilmesinde de-epitelizasyon tekniğinde kullanılan bistüri ve hava-toz parlatma yöntemlerinin etkinliğinin tavşanlarda histopatolojik olarak incelenmesi
Histopathological examination of the effectiveness of scalpel and air-polishing methods used in de- epithelialization technique in obtaining connective tissue grafts in rabbits
- Tez No: 918166
- Danışmanlar: PROF. DR. ALTAN DOĞAN
- Tez Türü: Diş Hekimliği Uzmanlık
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Diş Hekimliği Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Periodontoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 110
Özet
Diş eti çekilmesi (DÇ), gingival marjinin mine-sement seviyesinin apikalinde konumlanması ile kök yüzeyinin ağız ortamına açılması olarak tanımlanır. DÇ tedavisinde altın standart olarak kabul edilen bağ dokusu grefti(BDG), farklı yöntemlerle elde edilebilmektedir. Bu yöntemlerden en sık kullanılanları trap door, tek insizyon ve deepitelizasyon tekniğidir. De-epitelizasyon işleminde bistüri, döner aletler, lazerler dahil olmak çeşitli aletler kullanılmaktadır. De-epitelize SDG yönteminde de-epitelizasyon işleminin etkin bir şekilde yapılamaması alıcı bölgede epitelyal kist, kemik ekzostozları, yüzeyel re-epitelizasyon veya epitel bantları gibi komplikasyonlara neden olabilmektedir. Bu nedenle bu çalışmada, BDG'nin de-epitelizasyonu amacıyla kullanılan yöntemler arasında günümüzde en çok tercih edilen hava-toz parlatma (APD) ve bistürinin epitel tabakayı kaldırmadaki etkinliği ve tekniklerin birbirine göre üstünlüklerinin değerlendirilmesi hedeflenmiştir.16 adet tavşanın palatal bölgesinden punch yardımıyla 38 adet, 6mm çapında ve 2,5 mm kalınlığında doku çıkartılmıştır. De-epitelizasyon işleminin ekstraoral olarak gerçekleştirildiği dokularda grupların yarısında greftler APD (Air-Flow Prophylaxis Master) yöntemi ile NaHCO3 tozu 5 mm mesafeden 20 saniye boyunca püskürtülerek de-epitelize edilirken diğer yarısı bistüri ile de-epitelize edilmiştir. Deepitelizasyon işlem süreleri bistüride ortalama 60 sn sürmüştür. Işık mikroskobunda histopatolojik olarak incelemesi yapılan greftlerdeki epitel kalıntılarının varlığı ve miktarı skorlanmıştır (Petersilka ve ark. 2008). Ayrıca histolojik kesitlerde görüntü analiz programı (Image J) kullanılarak greft genişliği, de-epitelize greft genişliği, de-epitelizasyon yüzdesi, kalan epitel artıklarının genişliği ve kalınlığı ölçülmüştür. Araştırmada istatistiksel analiz normal dağılıma sahip ölçümler için varyans analizi ANOVA testi kullanılarak, normal dağılıma sahip olmayan ölçümler için ise Kruskal Wallis testi ile analiz edilmiştir. Kalan epitel genişliği APD grubunda 496,48 µm, bistüri grubunda 987.03 µm bulunmuştur. APD grubunda greftler %88,32±21,24, bistüri grubunda ise %80,64±24,76 de-epitelize edilmiştir. Gruplar arasında kalan epitel kalınlığı ve skorlaması, kalan epitel genişliği ve greftin de-epitelizasyon yüzdesi açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamıştır(p0.05). Greft genişliği ile deepitelizasyon yüzdesi arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif yönlü yüksek düzeyde bir ilişki (r=0.789, p0.05) tespit edilmiştir. Bistüri ile de-epitelizasyon işlemi ekipman ihtiyacı olmaması ve ekonomik yönüyle avantaj sağlarken APD yöntemi ise üç kat daha hızlıdır. İncelediğimiz histolojik kesitlerde APD'nin epiteli daha homojen kaldırdığı; bistürinin ise epiteli uzaklaştırırken bölgesel farklılıklar meydana getirdiği tespit edilmiştir. Sonuç olarak elde edilen histolojik bulgular, APD yönteminin, BDG eldesi sırasında belirli bir süre ve açıyla uygulandığında homojen, kontrollü ve grefti küçültmeden deepitelizasyon sağlamasının yanı sıra, bistüri kadar epitel kalıntısını ortadan kaldırabilmesi nedeniyle güvenilir ve hızlı bir yöntem olduğunu göstermiştir.
Özet (Çeviri)
Gingival recession (GR) is defined as the opening of the root surface to the oral environment with the positioning of the gingival margin apical to the cementoenamel junction. Connective tissue graft (CTG), which is accepted as the gold standard in the treatment of GR, can be obtained by different methods. The most commonly used methods are trap door, single incision and de-epithelialization technique. Various instruments are used in the de-epithelialization process, including scalpels, rotary instruments, lasers. Failure to perform de-epithelialization effectively in the de-epithelialized free gingival graft method may cause complications such as epithelial cysts, bone exostoses, superficial re-epithelialization or epithelial bands at the recipient site. Therefore, the aim of this study was to evaluate the effectiveness of air-powder polishing (APD) and scalpel, which are currently the most preferred methods for de-epithelialization of CTG, in removing the epithelial layer and to evaluate the superiority of the techniques over each other. 38 pieces of tissue with a diameter of 6 mm and a thickness of 2.5 mm were removed from the palate of 16 rabbits by punch. In half of the groups, the grafts were de-epithelialized with APD (Air-Flow Prophylaxis Master) method by spraying NaHCO3 powder from a distance of 5 mm for 20 seconds, while the other half was de-epithelialized with a scalpel. Deepithelialization process times took an average of 60 seconds with a scalpel. The presence and amount of epithelial remnants in the grafts were scored in histopathologic examination under light microscope (Petersilka et al. 2008). In addition, graft width, de-epithelialized graft width, percentage of de-epithelialization, width and thickness of the remaining epithelial remnants were measured in histological sections using image analysis program (Image J). Statistical analysis was performed using analysis of variance ANOVA test for normally distributed measurements and Kruskal Wallis test for abnormally distributed measurements. The remaining epithelial width was 496.48 µm in the APD group and 987.03 µm in the scalpel group. The grafts were deepithelialized 88.32±21.24% in the APD group and 80.64±24.76% in the scalpel group. There was no statistically significant difference between the groups in terms of remaining epithelial thickness and scoring, remaining epithelial width and percentage of graft de-epithelialization (p>0.05). There was a statistically significant positive correlation (r=0.789, p
Benzer Tezler
- Yağ aspirasyonu ve enjeksiyonunda kullanılan kanül çapları ile saklama koşullarının adiposit canlılığı üzerine etkisi
Başlık çevirisi yok
MELİKE ERDİM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiMarmara ÜniversitesiPlastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı
- Dental uygulamalar için polivinil alkol/amoksisilin - kitosan/kolajen hibrit çift katmanlı membranların üretimi
Production of polyvinyl alcohol/amoxicillin - chitosan/collagen hybrid bilayer membranes for dental applications
AYÇA AYDIN
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
BiyomühendislikYıldız Teknik ÜniversitesiBiyomühendislik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CEM BÜLENT ÜSTÜNDAĞ
- Kanalis palatinus major, foramen palatinum majus ve çevresindeki yumuşak doku ile ilgili parametrelerin KIBT üzerinde değerlendirilmesi
Evaluation of parameters related to soft tissues incanalis palatinus major, foramen palatinum majus and surrounding region by CBCT
ELNUR COMERDOV
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2019
Diş HekimliğiHacettepe ÜniversitesiPeriodontoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HÜSEYİN BURAK KUTLU
- Sınıf 2 furkasyon defektlerinde değişik kemik greftlerinin peirodontal rejenerasyona etkisinin histolojik olarak incelenmesi
The Effect of various bone grafts on the periodontal rejeneration in the therapy of class 2 furcation defects- A Histological evaluation
OYA ALBAYRAK
- Dişeti çekilmelerinin tedavisinde ağız içinde deepitelizasyon ve ağız dışında deepitelizasyon yöntemleriyle elde edilen palatal bağ dokusu greftlerinin histolojik olarak incelenmesi ve alıcı bölgedeki etkinliklerinin klinik olarak karşılaştırılması
Histological examination of palatal connective tissue grafts obtained by intraoral deepitelization and extraoral deepitelization methods in the treatment of gingival recessions and clinical comparison of their effectiveness in the recipient area
FURKAN DİN
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2022
Diş HekimliğiHacettepe ÜniversitesiPeriodontoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FERİHA ÇAĞLAYAN