Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası ergenlerde kendine zarar verme davranışı ve intihar olasılığında travma sonrası stres bozukluğu düzeyleri ve kronotipin aracı rolü
Levels of post-traumatic stress disorder and the mediating role of chronotype in non suicidal self- injury and suicide risk among adolescents after the earthquake centered in Kahramanmaraş
- Tez No: 922865
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ SEMİHA CÖMERTOĞLU ARSLAN, PROF. DR. HATİCE ALTUN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 176
Özet
Giriş ve Amaç: Depremzede ergenlerde travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) semptom düzeylerinin kendine zarar verici davranışlar (KZVD) ve intihar düşünce ve girişimleriyle ilişkili olduğu bilinmektedir. Ayrıca kronotipin hem psikopatolojilerle ilişkili olduğu hem de KZVD ve intihar düşünce ve davranışını yordadığı bulunmuştur. Çalışmamızda 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremin kronik döneminde, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları polikliniğine başvuran, depremi yaşamış 12-18 yaş aralığındaki ergenlerin, KZVD ve intihar olasılığının değerlendirilmesi, TSSB düzeyleri ve kronotipin bu değişkenler üzerine etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya depremin merkezinde bulunan bir Üniversite Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları polikliniğine başvuran, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremi yaşamış, 12-18 yaş arası çalışmaya katılmasına engel teşkil edecek psikopatolojisi olmayan ve/veya herhangi bir fiziksel özür ve kronik hastalık tanısı olmayan, toplam 178 ergen dahil edilmiştir. Ergenler ve aileleriyle Okul Çağı Çocukları için Duygulanım bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi Şimdi ve Yaşam Boyu Şekli DSM-V-T (ÇDŞG-ŞYDSM-5-T) uygulanarak psikiyatrik tanıları saptanmıştır. Ayrıca Klinik Global İzlenim Ölçeğine göre (KGİÖ) hastalık şiddetleri kaydedilmiştir. Tüm ergenler ve ailelerine sosyodemografik karakteristikleri ve depremle ilgili veriler için araştırmacı tarafından düzenlenen Sosyodemografik Veri Formu doldurtulmuştur. Yine tüm ergenlerin KZVD ve intihar olasılığı düzeylerinin belirlenebilmesi için Kendine Zarar Verme Davranışı Değerlendirme Envanteri (KZVDDE) Ölçeği ve İntihar Olasılığı Ölçeği (İOÖ), TSSB düzeylerinin belirlenebilmesi için Çocuk ve Gençlerde Travma Sonrası Tepki Ölçeği (ÇTSS-TÖ), sirkadiyen tercihlerinin belirlenebilmesi için Sabahçıl-Akşamcıl İstikrar Ölçeği-Geliştirilmiş (SAİÖ) doldurması sağlanmıştır. Örneklemimiz KZVD ve intihar olasılığı açısından ikiye ayrılarak uygun istatistiksel analizler yapılmıştır. Bulgular: Çalışmamızda depremzede ergenlerde KZVD olan grupta ÇTSS-TÖ puanı, TSSB belirti sınıfı KZVD olmayan gruptan anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca KZVD olan grupta SAİÖ Sabahçılık ve Stabilite puanları KZVD olmayan gruptan anlamlı olarak daha düşük olduğu, SAİÖ Akşamcılık puanlarında anlamlı farklılık olmadığı bulunmuştur. KZVD ile ilişkili faktörler ile yapılan çok değişkenli lojistik regresyon analizinde; davranım bozukluğu ve uyum bozukluğu tanılarının, mevcut psikiyatrik hastalık şiddetinin, ÇTSS-TÖ puanının KZVD'ye anlamlı-bağımsız etkinlik gösterdiği saptanmıştır. Çalışmamızda intihar olasılığı yüksek olan ergen grubunda ÇTSS-TÖ puanı, TSSB belirti sınıfı intihar olasılığı düşük gruptan anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur. İntihar olasılığı yüksek ergen olgu grubunda SAİÖ Sabahçılık ve Stabilite puanları intihar olasılığı düşük gruptan anlamlı olarak daha düşük olduğu, SAİÖ Akşamcılık puanlarının gruplar arasında anlamlı farklılık göstermediği bulunmuştur. Yine yapılan çok değişkenli lojistik regresyon analizinde; intihar olasılığı düşük ve yüksek olan ergenlerin ayrımında olumsuz arkadaş ilişkilerinin, MDB'nin, TSSB belirti sınıfının, KZVD süresinin, KZVD türlerinden cilde harf kazıma oranının, KZVDDE Otonom ölçeği duygu düzenleme alt ölçek puanlarının anlamlı-bağımsız etkinliğinin olduğu gözlenmiştir. Sonuç: Çalışmamızda ergenlerde davranım bozukluğu ve uyum bozukluğu tanılarının, yüksek psikiyatrik hastalık şiddetinin ve TSSB semptom düzeylerinin KZVD ile ilişkili önemli risk faktörleri olduğu, bu risk faktörlerini taşıyan ergenlerde KZVD açısından dikkatle incelenme yapılarak KZVD'nin erken tespit ve müdahalesinin KZVD' yi önleme stratejilerine katkı sağlayabileceği düşünülmüştür. Ayrıca çalışmamızda intihar olasılığı açısından önemli risk faktörleri olarak saptanan olumsuz arkadaş ilişkileri olan, MDB tanısı olan, yüksek TSSB semptom düzeyleri olan ve KZVD süresi uzun olan, yüksek KZVDDE Otonom ölçeği duygu düzenleme alt ölçek puanlarına sahip olan depremzede ergenlerin intihar olasılığı açısından özellikle dikkatle değerlendirilmesinin önemli olduğu düşünülmüştür. KZVD ve intihar olasılığında TSSB ve kronotipin etkisinin daha iyi anlaşılabilmesi için uzun vadeli, çok merkezli ve daha büyük örneklemli araştırmalara ihtiyaç duyulduğu, çalışma bulgularımızın gelecek çalışmalara ışık tutacağı düşünülmüştür.
Özet (Çeviri)
Introduction and Objective: It is known that post-traumatic stress disorder (PTSD) symptom levels in earthquake-affected adolescents are associated with non suicidal self-injury (NSSI) and suicidal thoughts and attempts. Additionally, chronotype has been found to be related to both psychopathologies and the prediction of NSSI and suicidal thoughts and behaviors. Our study aimed to evaluate the likelihood of NSSI and suicide in adolescents aged 12-18 who experienced the Kahramanmaraş-centered earthquake on February 6, 2023, and applied to the Child and Adolescent Psychiatry outpatient clinic during the chronic phase of the earthquake (it ise one year later). Furthermore, we aimed to investigate the effects of PTSD levels and chronotype on these variables. Materials and Methods: The study included a total of 178 adolescents aged 12-18 who experienced the Kahramanmaraş-centered earthquake on February 6, 2023, and applied to the Child and Adolescent Psychiatry outpatient clinic of a university hospital located at the earthquake's epicenter. Participants had no psychopathology that would prevent their participation in the study and no physical disabilities or chronic diseases. Psychiatric diagnoses were determined by administering the Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School-Age Children-Present and Lifetime Version DSM-5-T (K-SADS-PL DSM-5-T) to the adolescents and their families. Additionally, disease severity was recorded using the Clinical Global Impression Scale (CGI-S). A Sociodemographic Data Form, developed by the researchers, was completed by all adolescents and their families to collect sociodemographic characteristics and earthquake-related data. To assess NSSI and suicide likelihood, participants completed the Non-Suicidal Self-Injury Assessment Inventory (NSSIAI) and the Suicide Probability Scale (SPS). PTSD levels were determined using the Child and Adolescent Trauma Response Scale (CATS). Circadian preferences were assessed with the Morningness-Eveningness Stability Scale-Improved (MESSi). The sample was divided into two groups based on NSSI and suicide likelihood, and appropriate statistical analyses were conducted. Results: In our study, the group of earthquake-affected adolescents with NSSI had significantly higher CATS scores and PTSD symptom levels compared to those without NSSI. Furthermore, the MESSi Morningness and Stability scores were significantly lower in the NSSI group than in the non-NSSI group, while no significant difference was found in MESSi Eveningness scores. Multivariate logistic regression analysis of factors associated with NSSI indicated that conduct disorder and adjustment disorder diagnoses, the severity of current psychiatric illness, and CATS scores were significantly and independently predictive of NSSI. Among adolescents with a high likelihood of suicide, CATS scores and PTSD symptom levels were significantly higher compared to those with a low likelihood of suicide. Additionally, the MESSi Morningness and Stability scores were significantly lower in the high-suicide-risk group, while there was no significant difference in MESSi Eveningness scores between the groups. Multivariate logistic regression analysis revealed that negative peer relationships, major depressive disorder (MDD), PTSD symptom levels, duration of NSSI, the rate of self-inflicted skin carving, and the emotion regulation subscale scores of the NSSIAI Autonomous scale were significantly and independently predictive of suicide likelihood. Conclusion: Our study found that conduct disorder and adjustment disorder diagnoses, high psychiatric illness severity, and PTSD symptom levels were significant risk factors for NSSI in adolescents. It was suggested that adolescents with these risk factors should be carefully evaluated for NSSI and that early detection and intervention could contribute to NSSI prevention strategies. Furthermore, earthquake-affected adolescents with negative peer relationships, a diagnosis of MDD, high PTSD symptom levels, long NSSI duration, and high NSSIAI Autonomous scale emotion regulation subscale scores were identified as being at significant risk for suicide. Therefore, careful assessment of these adolescents for suicide risk is crucial. Long-term, multi-center studies with larger samples are needed to better understand the impact of PTSD and chronotype on NSSI and suicide likelihood. It is hoped that the findings of our study will guide future research.
Benzer Tezler
- Kahramanmaraş depremini yaşayan ergenlerin algıladıkları sosyal desteğin travma sonrası stres ve depresyon düzeylerine etkisi
The effect of perceived social support of adolescents experiencing kahramanmaraş earthquake on post traumatic stress and depression levels
ŞÜHEYDA KAPLAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Hemşirelikİnönü ÜniversitesiHemşirelik Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMRİYE HİLAL YAYAN
- 6 şubat 2023 depremi sonrası alkol ve madde kullanım bozukluğu prevalansı ve etkileyen faktörler: Antakya konteyner kent örneklemi
Prevalence and associated factors of alcohol and substance use disorders following the february 6, 2023 earthquake: Antakya container city sample
HÜLYA ALKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
PsikiyatriHatay Mustafa Kemal ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET HANİFİ KOKAÇYA
- Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda duygusal/davranışsal sorunlar ile annelerinin anksiyete, depresyon düzeyleri ve başa çıkma tutumlarının değerlendirilmesi
Evaluation of emotional and behavioral problems in children with autism spectrum disorder and their mothers' anxiety, depression levels, and coping attitudes after the earthquake centered in Kahramanmaras
KEVSER YENİCİL DAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PsikiyatriKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HATİCE ALTUN
- 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş (Pazarcık) merkezli deprem sonrası konteyner kentte kalan kadınların yaşam deneyimleri: Adıyaman ili örneği
Life experiences of women living in container cities after the February 6, 2023 Kahramanmaraş (Pazarcık) centered earthquake: The case of Adıyaman province
NİDA BAŞAK TÜRKMEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2025
PsikolojiBursa Uludağ ÜniversitesiDisiplinlerarası Kadın ve Aile Çalışmaları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÖNÜL ONUR SEZER
- 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası ilk 10 gün içinde Acil Tıp Kliniğine başvuran hastaların bilgisayarlı tomografi raporlarının değerlendirilmesi
Evaluation of computed tomography reports of patients applying to the Emergency Medicine Clinic in the first 10 days after the Kahramanmaraş-centered earthquake on February 6, 2023
SULBİYE SARI