Keratoakantom ve skuamöz hücreli karsinom tümör mikroçevresindeki FOXP3+ regülatuvar T lenfositlerin ve tümöral progranülin ekspresyonunun karşılaştırılması
Comparision of FOXP3+ regulatory T lymphocytes and tumoral progranulin expression in the tumor microenvironment of keratoacanthoma and squamous cell carcinoma
- Tez No: 924004
- Danışmanlar: PROF. DR. VEFA ASLI ERDEMİR, PROF. DR. BENGÜ ÇOBANOĞLU ŞİMŞEK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Dermatoloji, Dermatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 86
Özet
Keratoakantom (KA), kendiliğinden gerileyen klinik seyriyle benign bir deri tümörü olarak bilinse de malign süreçler gösterebilen kutanöz skuamöz hücreli karsinom (kSHK) ile klinik ve histopatolojik olarak birbirinden ayıran sınırlar net olmayabilir. KA'nın regresyon göstermesinde immün sistemin rolü ise tartışmalı bir konudur. Tümöral çevrede yer alan CD8+ ve CD4+ T lenfositler, tümörü tanıyıp yok ederek baskılayıcı rol oynayabilirken; FOXP3+ regülatör T lenfositler (Treg) gibi immünsüpresif hücreler de tümör gelişimine katkı sağlayabilir. Çalışmamızın amacı, bu iki tümörün immün çevresindeki T lenfosit hücre profilleri ile tümörogenezde rol oynayan büyüme faktörü progranülin (PRGN) arasındaki ilişkiyi belirlemek ve KA'nın regresyonundaki potansiyel mekanizmaları ayrıntılı bir şekilde incelemektir. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi'nde 2017-2024 yılları arasında klinik ve histopatolojik olarak tanısı almış 30 KA ve 33 kSHK olgusu dahil edildi. Tümörlerin biyopsi/eksizyon doku örneklerine immünohistokimyasal olarak CD4, CD8, FOXP3 ve PRGN boyaları uygulandı. Çalışmamızda, KA olgularının %30'unda (n=9) tanısal biyopsi yapılmış ve bu olgulardan 4'ünde biyopsi sonrası regresyon gözlenmişken, kSHK olgularının %63,6'sına (n=21) tanısal biyopsi yapılmış ve hiçbirinde regresyon meydana gelmemişti. Her iki tümörün immün çevresinde CD8+ hücrelerin, CD4+ hücrelerden daha baskın olduğu tespit edildi (kSHK p=0.018, KA p=0.014). Bunun yanı sıra, kSHK ile KA olguları arasında CD4+ ve CD8+ hücreleri açısından istatiksel olarak anlamlı fark gözlemlenmedi (p=0,109). Her iki tümörün stromasını infiltre eden CD8+ ile FOXP3+ hücre sayısı arasında anlamlı pozitif korelasyon saptandı (p=0,000). KA olgularının büyük çoğunluğunda (%96,7) zayıf ile orta düzeylerde tümöral PRGN ekspresyonu gözlenirken, kSHK olgularının çoğunluğunda (%78,5) orta ile güçlü düzeylerde PRGN ekspresyonu tespit edilmiştir, ancak gruplar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p=0,240). Ayrıca, orta ile güçlü düzeylerde PRGN ekspresyonu gösteren KA olgularında, infiltre FOXP3+ hücre sayısının, zayıf düzeyde PRGN ekspresyonu gösteren KA olgularından anlamlı derecede yüksek olduğu görüldü (p=0,007). kSHK olgularında ise, PRGN ekspresyonu ile CD4+, CD8+, FOXP3+ hücre sayıları arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı (p>0.05) Sonuç olarak, KA'nın stromasındaki CD8+ lenfositlerin CD4+ lenfositlere baskın olması, regresyonun CD8+ hücre aracılı immün çevrede gerçekleştiğini düşündürmektedir. Bunun yanı sıra, KA lezyonlarında PRGN ekspresyonunun, immünsüpresif FOXP3+ Treg hücrelerinin artışını tetikleyen bir faktör olarak rol oynayabileceği dikkat çekmektedir. FOXP3+ hücre sayısı ile CD8+ hücre sayısı arasında pozitif korelasyon bulunması ise, Treg hücrelerinin immün çevredeki bilinen baskılayıcı etkisinin, sitotoksik CD8+ hücrelerinin sayısal olarak azalmasına neden olmadan, bu hücrelerin fonksiyonlarını etkisiz hale getirdiğini düşündürmektedir. Ayrıca, kSHK lezyonlarında, KA gibi benign süreçler izleyen tümörlere göre daha fazla PRGN eksprese edildiği ortaya konulmuştur. Ancak, KA ile ayrımında biyobelirteç olarak kullanılabilmesi için daha fazla incelenmesi gereklidir.
Özet (Çeviri)
A keratoacanthoma (KA) is known as a benign skin tumor that can show spontaneous regression, but the clinicopathologic distinction between it and cutaneous squamous cell carcinoma (SCC) can be challenging. Tumor-infiltrating lymphocytes (TIL) may both show antitumoral effects and contribute to tumor development with immunosuppressive subtypes such as FOXP3+ regulatory T lymphocytes (Treg). The aim of our study is to determine the relationship between TILs and the expression of progranülin (PRGN), a growth factor that is involved in tumorigenesis, in both tumors and to reveal potential mechanisms in the regression of KA. The study included 30 cases of KA and 33 cases of SCC diagnosed between 2017 and 2024 at Istanbul Medeniyet University Süleyman Yalçın City Hospital. CD4, CD8, FOXP3 and PRGN immunohistochemistry was performed on biopsy/excision tissue samples of the tumors. In this study, CD8+ cells were found to be higher than CD4+ cells in the stroma of both tumors. CD4+ and CD8+ cells was significantly higher in SCC than in KA (p=0.018, p=0.014, respectively), but the number of FOXP3+ cells was not significantly different between them (p=0.109) In addition, there was a significant positive correlation between CD8+ and FOXP3+ cells infiltrating the tumor stroma (p=0.000). The majority of KAs were observed to express low to moderate PRGN, while the majority of SCCs were found to express moderate to high PRGN, but the difference was not significant (p=0.240). Furthermore, FOXP3+ cells was significantly higher in KAs with moderate-strong PRGN expression than in those with weak PRGN expression (p=0.007). In SCCs, no significant correlation was found between PRGN expression and the number of CD4+, CD8+, FOXP3+ cells and CD8+/FOXP3+ ratio. In conclusion, CD8+ cells were found more than CD4+ cells in the tumor microenvironment of KAs, suggesting that regression of KAs is mediated by CD8+ lymphocytes. In addition, the correlation between PRGN expression and Treg cells in KAs supports the antitumoral effect of PRGN via Treg cells in promoting tumorigenesis. On the other hand, the positive correlation between FOXP3+ and CD8+ cells suggests that the immunosuppressive effect of Treg cells may be achieved by suppressing the functions of these cells without causing a decrease in CD8+ cells. In addition, it has been demonstrated that SCCs express PRGN at a moderate to high level compared to benign tumors such as KA, and it is emphasized that it should be further investigated to be used as a biomarker for differentiation with KA.
Benzer Tezler
- Derinin bazal hücreli, skuamöz hücreli ve merkel hücreli neoplazilerinde EZH2 immunohisyokimyasal ekspresyonunun değerlendirilmesi
Evaluation of EZH2 immunohistochemical expression in basal cell, squamous cell and merkel cell neoplasies of the skin
SENA ECİN DEMEZOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CEM LEBLEBİCİ
- İntraepi̇dermal ve i̇nvazi̇v neoplasti̇k deri̇ lezyonlarinda p53 ve p63'ün i̇mmünhi̇stoki̇myasal anali̇zi̇
Evaluation of p53 and p63 immunohistochemical staining in intraepidermal and invasive skin lesions
TUĞBA TAŞKIN TÜRKMENOĞLU
- Keratoakantom tanılı hastalarda klinik ve prognostik faktörlerin araştırılması
Investigation of clinical and prognostic factors in patients diagnosed with Keratoacanthoma
UMUT MERT YILDIRIM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Dermatolojiİstanbul Medeniyet ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
PROF. DR. VEFA ASLI ERDEMİR
DR. ÖĞR. ÜYESİ OZAN ERDEM
- Kutanöz skuamöz hücreli karsinomlarda en kötü invazyon paterni, P-kaderin ve N-kaderin ekspresyonunun değerlendirilmesi, prediktif ve prognostik önemi
Evaluation of worst pattern of invasion, P-cadherin and N-cadherin expression in cutaneous squamous cell carcinomas: Predictive and prognostic significance
EGE MİRAY YILDIZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
PatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CEM LEBLEBİCİ
- Nonmelanom nazal cilt tümörleri ve rekonstrüksiyon yöntemleri
Nonmelanoma nasal skin cansers and reconstruction methods
İSA KAYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Kulak Burun ve BoğazEge ÜniversitesiKulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FAZIL APAYDIN