Geri Dön

The nexus between energy poverty and income inequality in the context of sustainable development: Micro-empirical evidence from Türkiye

Sürdürülebilir kalkınma bağlamında enerji yoksulluğu ve gelir eşitsizliği arasındaki bağ: Türkiye'den mikro-ampirik bulgular

  1. Tez No: 925015
  2. Yazar: SİMGE GÜNAY
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BEKİR KAYACAN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Enerji yoksulluğu, gelir eşitsizliği, içsellik, eş anlı denklem modellemesi, tek yönlü regresyon modellemesi, sürdürülebilir kalkınma hedefleri, panel ve (havuzlanmış) kesit verisi, TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Panel Araştırması, Energy poverty, income inequality, endogeneity, simultaneous equations modeling, unidirectional regression modeling, sustainable development goals, panel and (pooled) cross-sectional data, Turkstat Income and Living Conditions Panel Survey
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İktisat (İngilizce) Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 534

Özet

Enerji yoksulluğu ve gelir eşitsizliği, sürdürülebilir kalkınmanın önünde engel teşkil eden problemlerdendir. Enerji yoksulluğu, enerji hizmetlerine erişim problemi olarak ortaya çıkabileceği gibi, aydınlatma, ısınma ve soğutma gibi temel enerji gereksinimlerinin gelir yetersizliği nedeniyle ekonomik olarak karşılanamaması şeklinde de kendini gösterebilmektedir. Gelir eşitsizliği ise genellikle bireyler, haneler veya ülkeler arasındaki farklı gelir seviyelerinden kaynaklanan gelir uçurumunu temsil etmektedir. Gelir eşitsizliği ilgili literatürde uzun yıllardır tartışılmasına rağmen, enerji yoksulluğu sadece yaklaşık on yıldır yoğun bir şekilde dikkatleri üzerine çekmektedir. Ayrıca literatür, gelir eşitsizliğine genellikle makro perspektiften yaklaşmaktadır. Bu durum, gelir eşitsizliğinin kişisel olarak incelenmesinin yaygın bir yaklaşım olmadığını göstermektedir. Konuya bu perspektiften bakıldığında, enerji yoksulluğunun ve gelir eşitsizliğinin farklı yönlerden incelenmesi gerekliliği ve bu iki kavram arasındaki ilişkinin doğasının anlaşılması noktasında literatürde bir araştırma eksikliği olduğu görülmektedir. Bu noktada, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine vurgu yapmak önem kazanmaktadır. Buna göre, her bir hedef diğer hedeflerle karşılıklı olarak bağlantılıdır. Buradan anlaşılmaktadır ki, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesi için sadece bir sorunun üzerine eğilmek yeterli olmayacaktır. Aksine, kavramlar arasındaki karşılıklı ilişkinin üzerinde durmak, hedefe ulaşmak için oldukça önemlidir. Ayrıca sosyal bilimler alanında incelenen çoğu kavram birbiriyle karşılıklı ilişki içerisinde olabileceğinden, kavramlar arasında kurulacak tek yönlü bir ilişki, içsellik problemine neden olabilecektir. Yukarıdaki bilgiler ışığında, bu tezin temel amacı, TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2017-2020 panel veri setini kullanarak, çoğu analizde hanelerde ısınma problemi olarak ele alınacak olan enerji yoksulluğu ile gelir eşitsizliği arasındaki karşılıklı ilişkinin eş anlı denklem modelleri ve diğer modeller yardımıyla mikro ölçekte incelenmesidir. Bunun için ilk olarak, sabit-etkiler, iki aşamalı en küçük kareler yöntemi uygulanmıştır. Daha sonra, ana modellerden elde edilen sonuçların güvenirliği, panel ve havuzlanmış kesit veri kapsamında yapılan sağlamlık analizleriyle test edilmiştir. Bu noktada, enerji faturası borçlarının ödenememesi ve enerji verimsizliğine işaret edebilecek bir problem olan düşük konut kalitesi göstergesi, enerji yoksulluğunu açıklamak üzere araç değişkenler olarak belirlenmiştir. Gelir eşitsizliğini açıklamak üzere seçilen ana araç değişken ise, bir Bilgi ve İletişim Teknolojileri değişkeni olan, bireylerin hanelerindeki internet erişimleridir. Ayrıca, evde bireysel tercih olarak televizyonun bulunmaması değişkeni, araç değişkenlerin dışsallığını test edebilmek için ve ilgili değişkenin kişisel gelir eşitsizliği üzerindeki anlamlı etkisi de göz önünde bulundurularak, internet erişimine ek bir araç değişken olarak belirlenmiştir. Tüm araç değişkenler, teorik olarak literatürde konu ile ilgili yapılmış çalışmalar ve uygulamada, seçilen araç değişkenlerin endojen değişkenler üzerinde anlamlı bir etkisinin olması ve egzojen olmaları gerektiği varsayımı göz önünde bulundurularak seçilmiştir. Temel panel modellerden ve sağlamlık testlerinden elde edilen ekonometrik sonuçlar, enerji yoksulluğu ile kişisel gelir eşitsizliği arasında karşılıklı negatif bir ilişkinin varlığına işaret etmektedir. Bu sonuç, enerji yoksulluğu ve kişisel gelir eşitsizliği ilişkisinin gelir gruplarına göre farklılaşıp farklılaşmadığı sorusunu beraberinde getirmektedir. Bu hususu test etmek için gözlem sayısı olabildiğince korunarak gelirler üç ana gruba ayrılmış, enerji yoksulluğu ve gelir eşitsizliği ilişkisi, bu gelir grupları içerisinde tek yönlü sabit etkiler ve rassal etkiler modellerinden faydalanılarak tekrar incelenmiştir. Her iki modele göre, en düşük (ilk) gelir kategorisinde kişisel gelir eşitsizliğinin enerji yoksulluğu ile ilişkisi pozitif iken, en yüksek (üçüncü) gelir kategorisinde negatiftir. Aynı şekilde, her iki modele göre, enerji yoksulluğunun kişisel gelir eşitsizliği ile ilişkisi en düşük gelir kategorisinde pozitif iken, en yüksek gelir kategorisinde ise negatiftir. Bu testten sonra, enerji yoksulluğu ve kişisel gelir eşitsizliği arasındaki ilişki tek ve çift yönlü olmak üzere kesit veri kapsamında farklı modeller kullanılarak yıllara göre ayrı ayrı incelenmiş ve kurulan diğer modellerden elde edilen sonuçların aksine, bu iki değişken arasında genellikle pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Ayrıca kesit veri kapsamında yapılan hassasiyet testlerinin sonuçları, enerji yoksulluğunun farklı tanımları kullanıldığında kişisel gelir eşitsizliği ile olan ilişkisinin pozitif olmakla beraber, her zaman anlamlı olmayabileceğini göstermiştir. Bu noktada belirtilmesi gereken en önemli husus, kesit verisi oluşturulurken panel veri setinin yıllara göre bölünmesi ile belli oranda bir gözlem ve serbestlik derecesi kaybının gerçekleşmiş olması ve değişkenler arasındaki ilişkinin eş anlı denklem modellerine ek olarak tek yönlü modeller kullanılarak ele alınmış olmasıdır. Tek yönlü modellerde içsellik sorunu göz ardı edilmekte, hata terimleri panel veridekine göre farklı şekilde ele alınmaktadır. Ayrıca kesit veri tek bir yıla odaklandığı için, analiz yapılırken elde edilen bilgi panel veriden elde edilecek bilgiye kıyasla daha kısıtlı olacak; kesit veri kullanılarak kurulacak eş anlı modellerde birim etkiler göz önünde bulundurulamayacaktır. Bu durum, oluşturulmuş kesit veriden elde edilen sonuçların, panel veriden elde edilenlerden farklı olmasına neden olabilecektir. Yapılan tüm analizler temelde, gelir seviyesinin ve sosyal yardımların ihtiyaç sahibi, yoksul kesimlerin lehine ve ihtiyaçlarını karşılamaya yeterli olacak şekilde artırılmasının, bunu yaparken bu grupların özenli bir şekilde belirlenmesinin büyük önem arz ettiğine işaret etmektedir. Ayrıca, eğitim, sağlık, istihdam politikalarının düşük gelirli bireylerin lehine olacak şekilde planlanıp uygulanmasının yanı sıra, internet gibi bilgi ve iletişim teknolojilerine erişim olanaklarının daha geniş kesimlerin ulaşabileceği şekilde artırılması da oldukça önemli görünmektedir. Bu durumun, yoksul kesimlerin gelirlerinde artışa yol açarak topluma katılımlarını kolaylaştırması ve böylece yüksek gelirli bireylerle aralarında oluşan gelir uçurumunun azalmasına yardımcı olarak, daha adil bir toplum düzeni oluşturulmasına destek sağlaması beklenmektedir. Son olarak, bireylere maddi destek sağlamak amacıyla enerji faturalarında yapılabilecek değişiklikleri düzenleyecek ve konutlarda enerji verimliliğini artırmak için bireylere yardımcı olabilecek enerji politikalarının sosyal politikalar ile birlikte uygulanmasının, Türkiye'de enerji yoksulluğu ve kişisel gelir eşitsizliği ile mücadelede büyük oranda destek sağlayacağı düşünülmektedir.

Özet (Çeviri)

Energy poverty and income inequality are challenges to sustainable development. Energy poverty can manifest itself as a problem of access to energy services or as the inability to meet essential energy needs such as lighting, heating or cooling due to lack of income. Income inequality, on the other hand, generally represents the income gap resulting from different income levels between individuals, households or countries. Although income inequality has been discussed in the literature for many years, energy poverty has been the focus of intense attention for only about a decade. However, examining income inequality from a personal perspective is not a common approach in the relevant literature. This implies that there is a research gap about understanding energy poverty and personal income inequality as well as its relationship in the literature. At this point, it is noteworthy to refer to the sustainable development goals. According to them, each issue is interlinked with the others. Therefore, it is quite clear that addressing only one problem will not be enough to achieve sustainable development. Rather, it is crucial to emphasize the interrelationship between the concepts. Furthermore, most of the concepts studied in the social sciences are interrelated with each other; therefore, constructing a unidirectional relationship between them may lead to the problem of endogeneity. According to the information above, the main aim of this study is to examine the bidirectional relationship between energy poverty, which will be considered in most of the analyses as a heating problem in households, and income inequality at the micro scale by using the simultaneous equations modeling as well as the robustness tests, and the Turkstat Income and Living Conditions Survey 2017-2020 panel dataset. To achieve this, arrears on utility bills and poor housing quality in the form of leaky roof, damp walls, and rot in window frames were determined as instrument variables that explain energy poverty. On the other hand, internet access at home, an Information and Communication Technology variable, was determined as the main instrument variable that explain personal income inequality. In addition, the absence of television at home as an individual preference was included as an additional instrument variable to internet access at home in order to test the exogeneity of the two instrument variables. Econometric findings obtained from the baseline panel models and robustness tests indicated a negative reciprocal relationship between energy poverty and personal income inequality in Türkiye. This suggests that this relationship may be sensitive to income levels. Thus to further test such sensitivity incomes were divided into three quantiles by keeping the number of observations as much as possible, and the relationship between energy poverty and personal income inequality was re-examined within these quantiles using one-way fixed effects and random effects models. According to both models, while the relationship of personal income inequality to energy poverty was positive in the lowest income quantile, it was negative in the highest income quantile. Similarly, according to both models, while the relationship of energy poverty to personal income inequality was positive in the lowest (first) income quantile, it was negative in the highest (third) income quantile. In addition, this relationship was also analyzed separately by four years within the scope of cross-sectional data, both unidirectional and bidirectional. At the end of the analyses, a positive relationship was observed between energy poverty and personal income inequality. The results of sensitivity analyses on cross-sectional data also showed that when different definitions of energy poverty were used, energy poverty-personal income inequality relationship was still positive but not always significant. It was observed that the findings obtained from the panel data and cross-sectional data models were different. Possible reasons for this situation may include the different treatment of error terms in panel and cross-sectional data models, as well as the significant reduction in sample size and degrees of freedom in the latter model. More specifically, the endogeneity issue was ignored and error terms were treated more differently in one-way models than panel data models. Furthermore, since cross-sectional data focus on a single year, the information obtained from this data will be more limited than those obtained from panel data; for instance, unit-effects will not be taken into account in simultanous equations models that will be constructed using cross-sectional data. In line with all the analyses done, increasing income levels and social and housing benefits in favor of the poor, and carefully identifying the needy and poor segments of the population is of the utmost importance to fight against energy poverty and personal income inequality. Furthermore, increasing education, health, employment and internet access opportunities in a way that are reachable to the larger segments of the population could be equally important. Finally, the implementation of energy policies together with social policies that will regulate changes in energy bills and financially assist individuals to increase energy efficiency in residential buildings will provide a great deal of support in combating energy poverty and personal income inequality in Türkiye.

Benzer Tezler

  1. The nexus between energy consumption, carbon dioxide emission and economic growth in Ethiopia

    Ekonomık büyüme, karbondioksit ve enerji tüketimi arasındaki ilişki: Etiyopya örneği

    HODAN IBRAHIM OMAR

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    EkonomiSelçuk Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ESRA KABAKLARLI

  2. The impact of energy consumption and carbon gas emmissions on economic growth in new EU member and candidate countries

    Enerji tüketimi ve karbon salınımının ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin AB üye ve aday ülkeler için incelenmesi

    YAVUZ SELMAN DUMAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2011

    EkonometriDokuz Eylül Üniversitesi

    İktisat (İngilizce) Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ADNAN KASMAN

  3. Finansal gelişme ve yenilenebilir enerji tüketimi ilişkisi: Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için bir inceleme

    The nexus between financial development and renewable energy consumption: A review for developed and emerging countries

    OĞUZ SAYGIN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    EnerjiNiğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖMER İSKENDEROĞLU

  4. Energy sustainability: Bridging the nexus between sustainability and development in Türkiye

    Enerji sürdürülebilirliği: Türkiye'de sürdürülebilirlik ve kalkınma arasında köprünün kurulması

    RIZA FİKRET YIKMAZ

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2025

    EnerjiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Yer Sistem Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OKTAY FIRAT TANRISEVER

    DOÇ. DR. İZZET ARI

  5. Türkiye'de finansal gelişmenin enerji tüketimi üzerindeki rolü: Sektörel bir uygulama

    The role of financial development on energy consumption in Turkey: A sectoral evidence

    MERT TOPCU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    EkonomiAfyon Kocatepe Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BÜLENT ALTAY