Geri Dön

Aile hekimliği polikliniğine başvuran yetişkin hastalarda SCORE2 kardiyovasküler hastalık risk skorlama sistemi kullanılarak hesaplanan 10 yıllık kardiyovasküler morbidite ve mortalite riski ile depresyon düzeyi ilişkisi

The relationship between depression levels and the 10-year cardiovascular morbidity and mortality risk estimated by the SCORE2 cardiovascular risk assessment system in adult patients attending a family medicine outpatient clinic

  1. Tez No: 931343
  2. Yazar: ALİ ÖZCAN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ UTKU ESER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Aile Hekimliği, Family Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ), Depresyon, Kardiyovasküler risk, SCORE2, Beck Depression Inventory (BDI), Cardiovascular Risk, Depression, SCORE2
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Uşak Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 83

Özet

Amaç: Kardiyovasküler hastalıklar, tüm dünyada erişkin nüfusun sağlığını tehdit eden başlıca ölüm nedenlerinden biridir. Bu hastalıkların önlenmesinde risk faktörlerinin erken dönemde belirlenmesi kritik öneme sahiptir. Son yıllarda psikolojik durumların, özellikle de depresyonun, kardiyovasküler sistem üzerindeki etkileri dikkat çekmektedir. Bu doğrultuda yapılan çalışmalarda, depresyonun doğrudan ya da dolaylı yollarla kardiyovasküler risk üzerinde etkili olabileceği gösterilmiştir. Depresyon düzeyi ile kardiyovasküler risk arasındaki ilişkinin ortaya konulması ve bu sayede birinci basamak sağlık hizmetlerinde ruhsal ve fiziksel sağlığı birlikte ele alan daha kapsamlı değerlendirme modellerine katkı sağlamak bu çalışmanın amacıdır. Gereç Yöntem: Çalışmamız 01.12.2024- 01.03.2025 tarihleri aralığında Uşak EAH Aile Hekimliği Polikliniğine müracaat eden hastalara yapılan tanımlayıcı, kesitsel ve analitik tipte bir araştırmadır. Çalışmamız son 1 yıl içinde ölçülmüş açlık kan şekeri ve lipit profili olan, çalışmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden 40-69 yaş aralığındaki hastalara yapıldı. Bilinen şeker hastalığı, kronik böbrek hastalığı, bilinen kardiyovasküler hastalığı olanlar, postpartum ve gebe kadınlar, antipsikotik ilaç kullananlar çalışmaya dahil edilmedi. Katılımcıların sosyodemografik özellikleri ve tıbbi geçmişlerine ilişkin bilgiler anket yöntemi kullanılarak elde edilmiştir. Kardiyovasküler riski değerlendirmek için Systematic Coronary Risk Evaluation-2 (SCORE-2) risk tahmin modeli, depresyon seviyesini belirlemek amacıyla ise Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) kullanılmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde SPSS 27 (IBM Inc., Chicago, IL, ABD) yazılımı kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmamıza yaş ortalaması 50,8±7,88 (yıl) olan %60,3'ü (n=170) kadın, %39,7'si (n=112) erkek olmak üzere toplam 282 hasta katıldı. Katılımcıların %41,5 (n=117)'unda depresyon yoktu. %32,3 (n=91)'ünde hafif düzeyde depresyon varken, %18,4 (n=52)'ünde orta düzeyde depresyon, %7,8 (n=22)'inde de ağır düzeyde depresyon vardı. Katılımcıların SCRORE-2 kardiyovasküler hastalık risk skorlama sistemi kullanılarak ölçülen 10 yıllık kardiyovasküler mortalite ve morbidite riski %57,8 (n=163)'si düşük-orta risk düzeyinde, %31,9 (n=90)'u yüksek risk düzeyinde, %10,3 (n=29)'u ise çok yüksek risk düzeyindeydi. BDÖ skoru ile SCORE-2 skoru arasında düşük düzeyde, pozitif ve anlamlı korelasyon bulundu (r=0,141; p=0,018). Depresif belirtileri olan katılımcılar ile depresif belirtisi olmayan katılımcıların SCORE-2 puanları arasında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05). Depresyon düzeyi orta-şiddetli olan katılımcıların SCORE-2 puanları, depresyon düzeyi hafif olanlara göre daha yüksekti (p=0,002). Sonuç: Depresyon düzeyi ile kardiyovasküler hastalık riski arasında ilişki vardır fakat bu ilişki düşük seviyede bulunmuştur. Hem depresyonun hem de kardiyovasküler hastalık riskinin ilişkili olduğu farklı parametreler vardır. Bu durum bu iki değişken arasındaki ilişkinin anlaşılmasını güçleştirmektedir. Depresyon ile kardiyovasküler hastalıklar arasındaki bağlantının tahmin edilenden daha karmaşık bir yapıya sahip olabileceği düşünülmektedir.

Özet (Çeviri)

Aim: Cardiovascular diseases are among the leading causes of death threatening the health of the adult population worldwide. Early identification of risk factors plays a critical role in the prevention of these conditions. In recent years, the impact of psychological states—particularly depression—on the cardiovascular system has gained increasing attention. Studies conducted in this context have demonstrated that depression may influence cardiovascular risk both directly and indirectly. The aim of this study is to examine the relationship between depression levels and cardiovascular risk, thereby contributing to the development of more comprehensive assessment models in primary healthcare settings that integrate both mental and physical health.. Materials and Methods: This study is a descriptive, cross-sectional, and analytical research conducted between December 1, 2024, and March 1, 2025, among patients who presented to the Family Medicine Outpatient Clinic of Uşak Training and Research Hospital. The study included patients aged between 40 and 69 years who had fasting blood glucose and lipid profile measurements within the past year and who voluntarily agreed to participate. Individuals with known diabetes mellitus, chronic kidney disease, diagnosed cardiovascular disease, postpartum or pregnant women, and those using antipsychotic medications were excluded from the study. Sociodemographic characteristics and medical history of the participants were collected through a structured questionnaire. The Systematic Coronary Risk Evaluation-2 (SCORE2) model was used to assess cardiovascular risk, while the Beck Depression Inventory (BDI) was employed to evaluate depression levels. Statistical analysis of the data was performed using SPSS version 27 (IBM Inc., Chicago, IL, USA). Results: A total of 282 patients participated in the study, with a mean age of 50.8±7.88 years; 60.3% (n=170) were female and 39.7% (n=112) were male. Among the participants, 41.5% (n=117) had no signs of depression. Mild depression was observed in 32.3% (n=91), moderate depression in 18.4% (n=52), and severe depression in 7.8% (n=22). Based on the 10-year cardiovascular morbidity and mortality risk calculated using the SCORE2 risk assessment system, 57.8% (n=163) of the participants were classified as having low-to-moderate risk, 31.9% (n=90) as high risk, and 10.3% (n=29) as very high risk. A low-level, positive, and statistically significant correlation was found between Beck Depression Inventory (BDI) scores and SCORE2 scores (r=0.141, p=0.018). No significant difference in SCORE2 scores was observed between participants with depressive symptoms and those without (p>0.05). However, participants with moderate to severe levels of depression had significantly higher SCORE2 scores compared to those with mild depression (p=0.002). Conclusions: A relationship was found between the level of depression and cardiovascular disease risk; however, this association was of low magnitude. Both depression and cardiovascular disease risk are influenced by various interconnected parameters. This complexity makes it more challenging to fully understand the nature of the relationship between these two variables. It is suggested that the link between depression and cardiovascular diseases may be more intricate than previously assumed.

Benzer Tezler

  1. Yetişkin hastalarda siberkondri düzeyinin kronik hastalık varlığı ve diğer faktörler ile ilişkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship of cyberchondria level with the presence of chronic disease and other factors in adult patients

    NİMET HAKKOYMAZ SEVİM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Aile HekimliğiTokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ELİF ERDOĞDU CEYLAN

  2. Aile hekimliği polikliniğine başvuran hastalarda akılcı ilaç kullanımı farkındalığı ve ayaktan hasta memnuniyeti

    Awareness of rational drug use and outpatient satisfaction among patients visiting the family medicine outpatient clinic

    OĞUZHAN DİRİKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Aile HekimliğiAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İSMAİL KASIM

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ERHAN ŞİMŞEK

  3. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Polikliniği'ne başvuran 18-60 yaş arası hastalarda sosyal medya bağımlılığı ile sigara bağımlılığı arasındaki ilişki

    The relationship between social media addiction and cigarette addiction in patients aged 18-60 years applying to the Family Medicine Outpatient Clinic of Kahramanmaras Sutcu İmam University Health Practice and Research Hospital

    ABDULKERİM TÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Aile HekimliğiKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET ALACALI

  4. Sağlık kurumuna başvuran bireylerde hasta merkezli iletişim engelleri ve ilişkili faktörler

    Patient-centered communication barriers and related factors in individuals applying to health institution

    TÜLİN TUBA AYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HÜSEYİN ÇETİN

    UZMAN SABAH TÜZÜN

  5. Ankara Şehir Hastanesi Aile HekimliğiPolikliniği'ne başvuran 18 yaş ve üzeri bireylerinsağlık okuryazarlık düzeyi ile grip aşısı hakkındabilgi tutum ve davranışları arasındaki ilişki

    The relationship between health literacy level ofindividuals aged 18 and above applying to Ankara CityHospital Family medicine policlinic and theirknowledge, attitudes and behaviors regardinginfluenza vaccination

    BURCU YAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İSMAİL KASIM