Esnek hukuktan yasalara: Tedarik zincirlerinde insan hakları sorumluluğu
From soft law to legislation: Human rights responsibility in supply chains
- Tez No: 931871
- Danışmanlar: DOÇ. DR. AHMET BEKMEN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Siyasal Bilimler, Political Science
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 98
Özet
Bu çalışma, çok uluslu şirketler ve ulusötesi tedarik zincirleri nedeniyle ortaya çıkan insan hakları ihlallerinin tarihsel süreçte nasıl ele alındığını ve sorumluluğun nasıl dönüştüğünü incelemektedir. Çok uluslu şirketlerin tedarik zincirindeki hâkim konumlarından dolayı çalışma standartlarının uygulanmasından sorumlu tutulmaları gerektiği fikri tez açısından önemlidir. Şirketlerin risk yönetimi perspektifiyle uygulamalarını nasıl şekillendirdiklerine ve bu süreçteki bilgi gücü avantajlarına (corporate science) da dikkat çekilmektedir. Çalışma, şirketlerin tedarik zincirlerinde meydana gelen hak ihlallerine yönelik sorumluluklarını analiz ederek, esnek hukuk mekanizmalarından bağlayıcı yasal düzenlemelere geçiş sürecini incelemektedir. Avrupa Birliği'nin Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi (CSDDD) ile birlikte Almanya, Fransa ve Norveç gibi ülkelerdeki durum tespiti yasalarını (HRDD) esnek hukuk mekanizmaları ile karşılaştırarak değerlendirmektedir. Bu bağlamda, esnek hukuktan HRDD yasalarına geçişin, tedarik zincirlerinde insan hakları ihlalleri için şirketlerin hesap verebilirliğinde önemli bir paradigma değişikliğini temsil ettiği ancak bu yasaların sonuç odaklı değil süreç odaklı yapılarının uygulamada önemli sınırlılıklar yarattığı vurgulanmaktadır. Ayrıca, uluslararası düzeyde bağlayıcı bir düzenleme olarak hazırlık aşamasında bulunan“Legally Binding Instrument”(LBI) tartışması da mevcut mekanizmaların çalışma standartlarının korunmasındaki yetersizliğine dikkat çekmektedir. Şirketlerin lobi faaliyetleriyle düzenlemeleri zayıflatma çabaları incelenirken, hak ihlallerinin görünür hale gelmesi ve bu ihlallere karşı kamuoyu baskısı oluşturulmasında sivil toplum ve sendikal hareketlerin kritik rol oynadığı ortaya konulmaktadır. Sonuç olarak tez, şirketlerin hesap verebilirliğindeki kalıcı boşlukları ele almak için bağlayıcı uluslararası mekanizmaların gerekliliğini savunmakta, etkili uygulama ve telafi mekanizmaları için çalışma standartlarının ve ihlallerinin öznesi olan işçilerin mekanizmalardaki konumunun güçlendirilmesini ve mağdurların katılım mekanizmalarının şeffaf, erişilebilir ve etkili hale getirilmesini önermektedir.
Özet (Çeviri)
This study examines how human rights violations arising from multinational corporations and transnational supply chains have been addressed throughout history and how the notion of responsibility has transformed over time. The idea that multinational corporations should be held accountable for the enforcement of labor standards due to their dominant positions within supply chains is a central argument of the thesis. The study also draws attention to how corporations shape their practices from a risk management perspective and the advantages they hold in terms of informational power (corporate science). By analyzing corporate responsibility for human rights violations in supply chains, the study explores the transition from soft law mechanisms to binding legal regulations. It evaluates the European Union's Corporate Sustainability Due Diligence Directive (CSDDD) in comparison with due diligence laws (HRDD) in countries such as Germany, France, and Norway, in relation to soft law mechanisms. In this context, the study emphasizes that the transition from soft law to HRDD laws represents a significant paradigm shift in corporate accountability for human rights violations in supply chains; however, the process-oriented rather than outcome-oriented nature of these laws creates significant limitations in practice. Furthermore, the ongoing debate around the“Legally Binding Instrument”(LBI), which is being prepared as a binding international regulation, draws attention to the inadequacy of existing mechanisms in protecting labor standards. While examining the efforts of corporations to weaken regulations through lobbying, the study highlights the critical role played by civil society and trade union movements in making human rights violations visible and generating public pressure against them. In conclusion, the thesis advocates for binding international mechanisms to address the persistent gaps in corporate accountability. It proposes strengthening the position of workers, who are the subjects of labor standards and violations, within these mechanisms, and ensuring that participation mechanisms for victims are transparent, accessible, and effective, to enable effective implementation and remediation.
Benzer Tezler
- Contribution a la recherche d'un cadre juridique pour un droit international de laconcurrence plus efficace
Daha etkin bir uluslararası rekabet için hukuki çerçeve arayışı
ALİ CENK KESKİN
Doktora
Fransızca
2009
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. JEAN MARC SOREL
PROF. DR. HALİL ERCÜMENT ERDEM
- Türkiye ve İran Hukuklarında anonim ortaklık yönetim kurulu üyelerinin kişisel sorumluluğu
Başlık çevirisi yok
MAHAMMAD MAGHAMİNİA
- A challenge to copyright: Text and data mining
Telif hukukunda metin ve veri madenciliği
ESMA MUHEYNE DOĞAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Hukukİstanbul Medeniyet ÜniversitesiÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CAHİT SULUK
- Milletlerarası usul hukukunda yabancı belgelerin ispat gücü
Probative value of foreign documents in international procedural law
MİNE TAN DEHMEN
Doktora
Türkçe
2012
Hukukİstanbul ÜniversitesiÖzel Hukuk (Uluslararası Özel Hukuk) Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CEMAL ŞANLI
- Kurumlar vergisi kanunu açisindan anonim şirketlerde birleşme ve bölünme
The merger and split off at the joint stock companies according to corporate tax code
FATOŞ KILIÇ