Kronik lumbosakral radiküler ağrıda farklı pulseradyofrekans protokollerinin etkinliğininkarşılaştırılması
Comparison of the efficacy of different pulse radiofrequency protocols in chronic lumbosacral radicular pain
- Tez No: 932016
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ SİNAN PEKTAŞ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
- Anahtar Kelimeler: Kronik ağrı, Lumbosakral ağrı, Oswestry skalası, Pulse radyofrekans, Radiküler ağrı, SF-36, Yaşam kalitesi, Chronic pain, Lumbosacral pain, Oswestry scale, Pulse radiofrequency, Radicular pain, SF-36, Quality of life
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 98
Özet
Amaç: Konvansiyonel tedavilere dirençli kronik lumbosakral radiküler ağrılarda epidural steroid enjeksiyonları ve DRG pulse RF uygulamaları tedavi seçenekleri arasındadır. Yüksek voltaj pulse RF uygulamalarında daha geniş bir elektriksel etki alanı elde edilmesinden dolayı daha etkin olduğu düşünülmektedir. Yüsek voltaj pulse RF farklı protokollerde uygulanabilmektedir. Birçok kronik ağrı tipinde, daha etkili yöntemler arayışı ile yeni bir pulse RF protokolü (5ms, 5 Hz, 55V) kullanılmaya başlanmıştır. Standart pulse RF 'de tedavisi ise 20 ms, 2 Hz, 45 V şeklinde uygulanmaktadır. Daha sonra bu yeni protokolde elektriksel alanın %20 daha geniş olduğu yapılan bir deneysel çalışmada gösterilmiştir. Literatürde lumbosakral radiküler ağrıda standart voltaj pulse RF ve bu yeni protokolün etkinliği karşılaştırılmamıştır. Bu çalışmada kronik radiküler ağrı tedavisinde tranforaminal epidural steroid enjeksiyonu (TFESI) ile kombine şekilde uyguladığımız standart voltaj pulse RF ve yeni tanımlanan tedavi protollerinin ağrı şiddeti, günlük yaşam aktiviteleri ile yaşam kalitesi üzerine etkinliğini karşılaştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Klinik araştırmalar etik kurul onayı alındıktan sonra, 14.04.2023-30.10.2023 tarihleri arasında algoloji polikliniğimize başvuran, 18-80 yaş arası, üç aydan daha uzun süredir, lumbosakral radiküler ağrı tarifleyen, 58 hasta çalışmamıza dahil edildi. Hastalar, kapalı zarf yöntemi ile randomize edilerek iki gruba ayırıldı. Pulse RF tedavisi, standart voltaj pulse RF'de 4 dakika süre ile 42 °C, 2 Hz, 20 ms ve 45 V parametreleri ile; yüksek voltaj pulse RF tedavisi ise 42°C, 5 Hz, 5ms, 55V protokolünde uygulandı. Pulse RF tedavisi tamamlandıktan sonra her iki gruba da 0.3-0.5 ml radyokontrast solüsyon enjeksiyonu yaparak uygun transforaminal epidural yayılım doğrulandı. Daha sonra girişim yapılan seviyelere 3 mg bupivakain ve 8 mg metilprednizolon, serum fizyolojik ile birlikte 2 ml hacimde uygulandı. İşlem sonrası 1.ve 3. aylarda hastaların Numerik Derecelendirme Skalası (NRS) ile ağrı skorları, Ostwestry engellilik indeksleri (ODI) ve SF-36 yaşam kalitesi ölçekleri hesaplanarak gruplar karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 58 hastanın yüksek voltaj pulse RF grubundaki 3 hastada başarısız blok gerçekleşmesi nedeniyle çalışma dışı bırakıldı. vi Yüksek voltaj grubu 26 hasta ile tamamlandı. Standart voltaj pulse RF grubunda ki 4 hastada başarısız blok ve 1 hasta bel cerrahisi geçirmesi nedeniyle çalışma dışı bırakıldı. Standart voltaj pulse RF grubu 24 hasta ile tamamlandı. Her iki grupta da hastaların 1. ve 3. ay NRS ve ODI skorlarının işlem öncesine göre anlamlı şekilde azaldı. Yüksek voltaj grubundaki hastaların 0.ay-1.ay ve 0.ay-3.ay NRS ve ODI değişimleri standart voltaj grubuna göre daha fazla olmasına rağmen gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Her iki gruptaki hastaların 1. ay ve 3. ay SF-36 değerleri işlem öncesine göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde arttı. Gruplar arasında 0.ay-1.ay ve 0.ay-3.ay SF-36 iyileşmeleri istatistiksel olarak anlamlı değildi. Sonuç: Çalışmamızda kronik lumbosakral radiküler ağrılarda TFESI ile birlikte uygulanan standart voltaj pulse RF ve yüksek voltaj pulse RF tedavisinin 1. ve 3. aylarda ağrı şiddetini (NRS skoru) azalttığı, günlük yaşam aktivitelerini (ODI) ve yaşam kalitesini (SF-36) anlamlı düzeyde artırdığı bulunmuştur. Çalışmamızda yüksek voltaj pulse RF yapılan grupta standart voltaj pulse RF yapılan gruba göre NRS ve ODI skorlarının biraz daha düşük olduğunu belirlesekte yapılan gruplar arası karşılaştırmalarda istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır (P>0.05). Her iki grup arasında yapılan karşılaştırmalarda ise yaşam kalitesi skorlarındaki değişim benzer bulunmuştur (P>0.05). Literatürde son zamanlarda yüksek voltaj pulse RF'in nöropatik ve kronik ağrıların tedavisinde daha sık uygulandığı görülmektedir. Yapılan birçok çalışmada yüksek voltaj pulse RF uygulamasının standart pulse RF'ye göre daha etkin olduğu gösterilmiştir. Çalışmamızda pulse RF'i TFESI ile birlikte uygulamamız ve ayrıca 3 ay süreli bir takip yapmamız nedeniyle yüksek voltaj pulse RF'in etkinliğinin ortaya çıkmasını maskelemiş olabilir. Bu durumun göz önünde bulundurulup daha geniş hasta gruplarında ve uzun sürede takip ile yüksek voltaj pulse RF etkinliğinin araştırılması gerektiği düşüncesindeyiz. Sonuç olarak; kronik lumbosakral radiküler ağrılarda TFESI ile birlikte yapılan standart pulse RF ve yüksek voltaj pulse RF uygulamalarını etkin bir tedavi seçeneği olarak önermekteyiz.
Özet (Çeviri)
Objective: Epidural steroid injections and DRG pulse RF applications are among the treatment options for chronic lumbosacral radicular pain resistant to conventional treatments. High voltage pulsed RF applications are thought to be more effective due to a wider electrical field of action. High voltage pulsed RF can be applied in different protocols. In many chronic pain types, a new pulse RF protocol (5ms, 5 Hz, 55V) has been used in search of more effective methods. In standard pulse RF treatment, it is applied as 20 ms, 2 Hz, 45 V. It was later shown in an experimental study that the electrical field was %20 larger in this new protocol. The efficacy of standard voltage pulsed RF and this new protocol in lumbosacral radicular pain has not been compared in the literature. In this study, we aimed to compare the efficacy of standard voltage pulsed RF in combination with tranforaminal epidural steroid injection (TFESI) and the newly defined treatment protocols on pain intensity, activities of daily living and quality of life in the treatment of chronic radicular pain. Materials and Methods: After obtaining the approval of the ethics committee of the Clinical Research Ethics Committee of Muğla Training and Research Hospital, 58 patients between the ages of 18 and 80, who applied to our algology outpatient clinic between 14.04.2023 and 30.10.2023, and who described lumbosacral radicular pain for more than three months, were included in our study. Patients were randomized by closed envelope method and divided into two groups. Pulsed RF therapy was performed at standard voltage pulsed RF for 4 minutes with parameters of 42°C, 2 Hz, 20 ms and 45 V; high voltage pulsed RF therapy was performed at 42°C, 5 Hz, 5ms, 55V protocol. After the pulsed RF treatment was completed, appropriate transforaminal epidural spread was confirmed by injecting 0.3-0.5 ml of radiocontrast solution in both groups. Then, 3 mg bupivacaine and 8 mg methylprednisolone were administered in a volume of 2 ml with saline. Numeric Rating Scale (NRS) pain scores, Ostwestry disability indices (ODI) and SF-36 viii quality of life scales were calculated at 1 and 3 months after the procedure and the groups were compared. Results: Of the 58 patients included in the study, 3 patients in the highvoltage pulse RF group were excluded due to failed block. The high voltage group was completed with 26 patients. Failed block in 4 patients in the standard voltage pulse RF group and 1 patient was excluded from the study due to lumbar surgery. The standard voltage pulse RF group was completed with 24 patients. In both groups, the 1st and 3rd month NRS and ODI scores of the patients decreased significantly compared to the pre-procedure. Although the 0.month-1.month and 0.month-3 months NRS and ODI changes were higher in the high voltage group than in the standard voltage group, no statistically significant difference was found between the groups. The 1st month and 3rd month SF-36 values of the patients in both groups increased statistically significantly compared to the pre-procedure period. SF-36 improvements at 0.month-1.month and 0.month-3 months were not statistically significant between the groups. Conclusion: In our study, it was found that standard voltage pulsed RF and high voltage pulsed RF treatment in combination with TFESI in chronic lumbosacral radicular pain decreased pain intensity (NRS score) and significantly increased activities of daily living (ADL) and quality of life (SF-36) in the 1st and 3rd months. In our study, although we determined that the NRS and ODI scores were slightly lower in the high voltage pulsed RF group compared to the standard voltage pulsed RF group, no statistically significant difference was found in the comparisons between the groups (P>0.05). In the comparisons between both groups, the change in quality of life scores was similar (P>0.05). In the literature, it is seen that high voltage pulsed RF has recently been applied more frequently in the treatment of neuropathic and chronic pain. Many studies have shown that high voltage pulsed RF is more effective than standard pulsed RF. In our study, the fact that we applied pulse RF together with TFESI and also performed a 3-month follow-up may have masked the effectiveness of high voltage pulse RF. We think that this situation should be taken into consideration and the efficacy of high voltage pulsed RF should be investigated in larger patient groups and with longer follow-up. In conclusion; we ix recommend standard pulse RF and high voltage pulse RF applications in combination with TFESI as an effective treatment option for chronic lumbosacral radicular pain.
Benzer Tezler
- Kronik radiküler semptomlu lumbosakral ağrılı, non-opere hastalarda partiküllü ve partikülsüz steroid uygulaması etkinliğinin retrospektif olarak karşılaştırılması
Retrospective comparison of efficacy of particulate and non-particulate steroids in NON-operated patients with lumbosacral pain and chronic radicular symptoms
AYŞEGÜL GÜVEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Anestezi ve ReanimasyonAnkara ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜNGÖR ENVER ÖZGENCİL
- Kronik radiküler semptomlu lumbosakral ağrılı, non- opere hastalarda partiküllü ve partikülsüz steroid uygulaması etkinlik ve yan etkilerinin retrospektif olarak karşılaştırılması
Retrospective comparison of efficacy and side effects of particulate and non-particulate steroid administration in non-operated patients with lumbosacral pain with chronic radicular symptom
DENİZ BALABAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Anestezi ve ReanimasyonAnkara ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM AŞIK
DOÇ. DR. SÜHEYLA KARADAĞ ERKOÇ
- Radiküler semptomlu kronik bel ağrılı hastalarda transforaminal enjeksiyonun etkinliğinin uzun dönem retrospektif değerlendirilmesi
Investigating the long time efficiency of transforaminal epidural steroid injection in patients with chronic radicular lumbal pain, retrospectively
GULUSTAN BAYRAMOVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Anestezi ve ReanimasyonAnkara ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. GÜNGÖR ENVER ÖZGENCİL
- Kronik bel ağrılı hastalarda lumbosakral dizilim ile ağrı, denge ve yaşam kalitesi arasındaki ilişki
The relationship between lumbosacral arrangement and pain, balance, and quality of life in patients with chronic low back pain
MEHMET ERCAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiFiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BURHAN FATİH KOÇYİĞİT
- Lumbosakral bölgeyi tutan kronik ağrıların tedavisinde intaketal morfin uygulaması
Başlık çevirisi yok
ÜNAL ÜZÜNLÜ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1981
Anestezi ve ReanimasyonAkdeniz ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı