Geri Dön

İyi diferansiye papiller tiroid kanserinde metastaz süpresör gen mkk4 ve nme1 gen polimorfizmi ile ilişkisi

Association of metastasis suppressor gene mkk4 and nme1 with gene polymorphism in well-differentiated papillary thyroid cancer

  1. Tez No: 932025
  2. Yazar: RABİA GİZEM TÜRKOĞLU
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ BUKET YILMAZ BÜLBÜL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, İç Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Trakya Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 77

Özet

Papiller tiroid kanseri en sık görülen tiroid kanseridir. Prognozu genelde iyi olmakla beraber agresif formları da bulunmaktadır bu nedenle tedavi ve takibinde farklılıklar mevcuttur. Bu çalışmada farklı kanser türleriyle ilişkili bulunmuş nükleozid difosfat kinaz 1 ve mitojenle aktive edilen protein kinaz kinaz 4 gen polimorfizminin papiller tiroid kanseriyle olan ilişkisini belirlemek böylece prognostik belirteç olarak farklı genetik yolakların tespit edilmesi amaçlandı. Çalışmamız olgu-kontrol çalışması olarak tasarlanmış olup Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları polikliniğinde takipli 234 papiller tiroid kanseri olan hasta ile 242 sağlıklı gönüllü mitojenle aktive edilen protein kinaz kinaz 4 ve nükleozid difosfat kinaz 1 gen polimorfizmi açısından değerlendirildi. Hastaların patolojik verileri ve tedavi yanıtları retrospektif olarak toparlandı. Çalışma sonucunda papiller tiroid kanseri hastalarında mitojenle aktive edilen protein kinaz kinaz 4 guanin-guanin varyantı timin-timin varyantına göre daha fazla bulundu (p:0,01). Bu polimorfizmde allel frekansları değerlendirildiğinde papiller tiroid kanseri hasta grubunda guanin allel anlamlı olarak yüksek iken kontrol grubunda timin allel frekansı hasta gruba göre yüksek bulundu (p:0,011). Yine guanin allel frekansı lenf metastazı olan grupta anlamlı olarak yüksek saptandı (p:0,031). Nükleozid difosfat kinaz 1 polimorfizmi ile papiller tiroid kanseri arasında ilişki bulunamadı. Ancak timin-timin genotip grubunda lenfovasküler invazyon varlığı guanin-guanin ve guanin-timin genotip grubuna göre göre yüksek saptandı (p=0,017; p=0,049). Sonuç olarak literatüre bakıldığında, farklı hasta grupları ile yapılmış çalışmalar olmasına rağmen papiller tiroid kanseri ile yapılan bir çalışmaya rastlamadık. Çalışmamız mitojenle aktive edilen protein kinaz kinaz 4 gen polimorfizmine sahip olmanın papiller tiroid kanseri gelişim riskini artırdığını tespit eden literatürdeki ilk çalışmadır. Nükleozid difosfat kinaz 1 ve mitojenle aktive edilen protein kinaz kinaz 4 gen polimorfizminin papiller tiroid kanseriyle olan ilişkisini değerlendiren farklı etnik gruplarda ve daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Papillary thyroid cancer is the most common type of thyroid cancer. Although its prognosis is generally good, there are also aggressive forms, thus there are differences in its treatment and follow-up. This study aimed to determine the relationship between nucleoside diphosphate kinase 1 and mitojen activated protein kinase kinase 4 gene polymorphisms, which have been associated with different types of cancer, and papillary thyroid cancer, thereby identifying different genetic pathways as prognostic markers. Our study was designed as a case-control study and included 234 patients with papillary thyroid cancer followed at the Endocrinology and Metabolic Diseases Clinic of Trakya University Medical Faculty, and 242 healthy volunteers. They were evaluated for mitojen activated protein kinase kinase 4 and nucleoside diphosphate kinase 1 gene polymorphisms. The patients' pathological data and treatment responses were collected retrospectively. As a result of the study, the mitojen activated protein kinase kinase 4 guanine-guanine variant was found to be more prevalent in patients with papillary thyroid cancer compared to the thymine-thymine variant (p: 0.01). When allele frequencies for mitojen activated protein kinase kinase 4 were evaluated, the guanine allele was significantly higher in the papillary thyroid cancer patient group, whereas the thymine allele frequency was higher in the control group compared to the patient group (p: 0.011). Furthermore, the guanine allele frequency was found to be significantly higher in the group with lymph node metastasis (p: 0.031). No relationship was found between nucleoside diphosphate kinase 1 polymorphism and papillary thyroid cancer. However, the presence of lymphovascular invasion was found to be higher in the thymine-thymine genotype group compared to the guanine- guanine and guanine-thymine genotype groups (p = 0.017; p = 0.049). In conclusion, although there are studies with different patient groups in the literature, we did not encounter a study conducted specifically on papillary thyroid cancer. Our study is the first in the literature to determine that having mitojen activated protein kinase kinase 4 gene polymorphism increases the risk of developing papillary thyroid cancer. There is a need for more comprehensive studies evaluating the relationship between nucleoside diphosphate kinase 1 and MKK4 gene polymorphisms and papillary thyroid cancer in different ethnic groups.

Benzer Tezler

  1. 25 hidroksi vitamin D3 ve tiroid antikorlarının tiroid benign-malign neoplazmlarıyla ilişkisi

    The relationship of 25 hydroxy vitamin D3 and thyroid antibodies to thyroid benign-malignant neoplasms

    OSMAN EKİNCİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıVan Yüzüncü Yıl Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SALİHA YILDIZ

  2. Tiroidin papiller karsinomu klasik tip tanısı olan vakalardaPD-L1 ekspresyonunun lenf nodu metastazı ve prognoz ileilişkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship of PD-L1 expression with lymph node metastasis and prognosis in cases with a classical type diagnosis of papillary carcinoma of the thyroid

    BURCU SARIKAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PatolojiEge Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YEŞİM ERTAN

  3. Diferansiye tiroid kanserlerinde boyun ultrasonografide tespit edilen kalın korteksli lenf nodlarının önemi

    The importance of thick cortex lymph node detected in neck ultrasonography in differential thyroid cancers

    İSMAİL BODRUM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YASİN ŞİMŞEK

  4. Servikal lenf nodu metastazı olan diferansiye tiroid kanserlerinde prognostik faktörler

    Başlık çevirisi yok

    YILMAZ ÖZDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Genel CerrahiSağlık Bakanlığı

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ALİ GÜLÇELİK

  5. Diferansiye tiroid kanseri ve meme kanseri birlikteliği olan olguların demografik ve etyolojik özelliklerinin araştırılması

    Investigation of demographic and etiological characteristics of cases with differentiated thyroid cancer and breast cancer together

    HİLAL DEMİREL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    İç HastalıklarıFırat Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEVZAT GÖZEL