Geri Dön

İstanbul Tıp Fakültesi'nde takip edilen HIV ile yaşayan bireylerde pulmoner hipertansiyon sıklığının araştırılması ve anti-retroviral tedavinin buna etkisi

Prevalence of pulmonary hypertension in people living with HIV followed at İstanbul Faculty of Medicine and the impact of anti-retroviral therapy

  1. Tez No: 932122
  2. Yazar: BİRSEN AYGÖR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ARİF ATAHAN ÇAĞATAY, DR. ÖĞR. ÜYESİ AYSUN BENLİ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji, Infectious Diseases and Clinical Microbiology
  6. Anahtar Kelimeler: Antiretroviral tedavi, ekokardiyografi, kardiyovasküler hastalık, HIV, HIV-PAH, pulmoner hipertansiyon, sPAB, TRV
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 104

Özet

Amaç: Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 2023'ün sonunda, 39 milyon insan HIV ile yaşamaktadır. Yeni geliştirilen antiretroviral tedavilerle (ART) HIV infeksiyonu kronik bir hastalığa dönüşmüştür. Bu nedenle HIV ile ilişkili kronik inflamasyon sonucu bazı patolojik durumlar veya ART'ye bağlı istenmeyen etkiler artmaktadır. Pulmoner hipertansiyon (PH), HIV ile yaşayan bireylerde HIV ile ilişkili kardiyopulmoner komplikasyonlardan biridir. HIV'in doğrudan etkisi dışında yapısındaki bazı proteinler ve başka mekanizmalar da PH'ye neden olmaktadır. HIV'in neden olduğu PH, grup 1 pulmoner arteriyel hipertansiyon (PAH) içindedir. Prevalansı ülkeler arasında ve yapılan çalışmalardaki parametrelere göre farklılık göstermektedir. Ülkemizde bu konuyla ilgili çalışmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmanın amacı HIV-PH'nin prevelansını saptamak, ekokardiyografik parametrelerini değerlendirmek ve ART'yle olan ilişkisini göstermektir. Gereç ve Yöntemler: İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği'inde takip edilen HIV ile yaşayan bireyler ve HIV negatif bireylerden kontrol grubu oluşturularak transtorasik ekokardiyografi (TTE) ile değerlendirildi. Ekokardiyografi sağ ve sol kalp patolojilerini değerlendirmek için kullanılan sistolik pulmoner arter basıncı (sPAB), triküspid yetersizlik hızı (TRV), Triküspid S' dalgası, ejeksiyon fraksiyonu (EF), Mitral E dalgası, Mitral A dalgası, E/A oranı, kalp kapak yetmezlikleri gibi ölçüm bulguları kaydedildi. PH açısından sPAB, TRV ve diğer ekokardiyografi bulgularına bakılarak değerlendirildi. sPAB değeri ≤ 25 mmHg, 26-29 mmHg, 30-34 mmHg, ≥35 mmHg olarak, TRV değeri de PH risk olasılığıyla ≤ 2.8 m/s, 2.9-3.4 m/s, > 3.4 m/s gruplara ayrılarak değerlendirildi. Her iki grupta PH'da görülen semptom ve fizik muayene bulguları sorgulandı ve laboratuvar bulguları kaydedildi. HIV ile yaşayan grubun aldığı ART rejimleri, tedavi süreleri, ek infeksiyon hastalıkları ve kronik hastalıkları, aldıkları ek ilaç verileri kaydedildi. HIV ile yaşayan bireylerde CD4+ T lenfosit, CD8+ T lenfosit, CD4/CD8, HIV-RNA düzeyleri kaydedildi. Veriler toplandıktan sonra HIV ile yaşayan bireyler ve HIV negatif kontrol grubunun demografik özellikleri, komorbiditeleri, semptom ve bulguları, laboratuvar bulguları ile ekokardiyografi bulguları istatistiksel analizlerle değerlendirildi. Ayrıca HIV ile yaşayan bireylerde PH olup olmamasına göre ek analizler yapılarak bulgularının değerlendirmesi yapıldı. 2022 European Society of Cardiology / European Respiratory Society (ESC) / (ERS) tarafından hazırlanan rehbere göre PH tanı algoritmasına göre hastaların PH nedenleri araştırıldı. 2 Bulgular: Çalışmaya 200 HIV ile yaşayan, 33 HIV negatif birey dahil edildi. HIV ile yaşayan grubun 166 (%83)'sı, kontrol grubunun 24 (%72.2)'ü erkekti. HIV ile yaşayan bireylerin 15'i (%7.5) yeni tanı almış naif hastalardan oluşmaktaydı. Hastaların 81 (%43.5)'i tenofovir alefanamid fumarat (TAF) / emtrisitabin (FTC) / biktegravir (BIC)'li rejim kullanmaktaydı. HIV'le yaşayan bireylerin ortalama CD4+ T lenfosit değeri 746.72 /µl, CD8+ T lenfosit değeri 980.43 /µl, CD4/CD8 oranının ise 0.98 saptandı. Komorbid hastalıklar, HIV ile yaşayan grupta kontrol grubuna göre daha yüksek oranda saptanmış olup (p=0.01), %14.5 ile hipertansiyon (HT), %9 ile kardiyovasküler hastalıklar (KVH) en sık görülenlerdi. Nefes darlığı ve eforla nefes darlığı HIV'le yaşayan bireylerde %17.9 ve %34.2 iken, kontrol grubunda %6.1 ve %21.2'ydi (sırasıyla p=0.08, p=0.09). Ekokardiyografi bulgularında, HIV ile yaşayan grupta sPAB >35 mmHg üstü olan 23 hasta (%11.5) olup bunların hepsinde PH saptandı. Kontrol grubunda ise 2 (%6.1)'sinde sPAB >35 mmHg saptanırken bunların 1'inde PH saptandı. Ortalama sPAB değerine bakıldığında, HIV ile yaşayan grupta 27.43 ± 6.07 mmHg, kontrol grupta 23.3 ± 5.24 mmHg görüldü (p=0.01). TRV ortalama değerleri, HIV ile yaşayan grupta kontrol grubuna göre daha yüksekti (sırasıyla 2.34 ± 0.31 cm/sn, 2.14 ± 0.3 cm/sn) (p=0.01). Laboratuvar değerlerine bakıldığında; lökosit ve nötrofil düzeylerinin HIV ile yaşayan grupta kontrol grubuna göre daha düşük (sırasıyla p=0.01, p=0.01), troponin düzeyinin ise HIV ile yaşayan grupta daha yüksek olduğu görüldü (p=0.01). PRO-BNP düzeyi CRP düzeyi her iki grupta benzer saptandı (sırasıyla p=0.12, p=0.78). Çalışmada HIV ile yaşayan bireyler PH varlığına göre de değerlendirildi. PH saptananlarda sPAB ortalama değeri 35.7 ± 7.79 mmHg, saptanmayanlarda 26.36 ± 4.89 mmHg görüldü (p=0.01). TRV değeri ortalaması PH saptananlarda 2.71 ± 0.38 m/sn, saptanmayanlarda 2.29 ± 0.26 m/sn'di (p=0.01). PRO-BNP düzeyleri, PH grubunda 175.23 pg/mL, PH saptanmayanlarda 107.71 pg/mL olarak ölçüldü (p=0.01). HIV ile yaşayan bireylerde PH saptanan ve saptanmayan gruplarda sırasıyla yaş ortalaması 53.2 ve 44.37 iken; VKİ 27.51 ve 25.58 bulundu (sırasıyla p=0.002, p=0.03). Çalışmamızda PH tanı algoritmasına göre değerlendirmesinde, 23 PH saptanan HIV ile yaşayan bireyin 14'ünde PH nedeninin HIV dışındaki başka nedenlere bağlı olabileceği değerlendirildi. 9 hastada ise PH'ye neden olabilecek HIV dışında başka bir neden bulunamadı. HIV ile yaşayan bireylerin 9 (%4.5)'unda HIV'e bağlı PAH olabileceği düşünüldü. HIV ile yaşayan bireylerde ART kullanan grubun %12.4'ünde sPAB>35 mmHg iken, kullanmayanların hiçbirinde sPAB>35 mmHg olarak bulunmadı (p=0.04). TRV risk olasılığına göre karşılaştırma yapıldığında PH açısından düşük riskte (TRV≤ 2.8 m/s) olanların ART kullanmadığı, orta risk 3 düzeyinde olanların hepsinin ART kullandığı görüldü (p=0.19). PH ekokardiyografi bulgularıyla ART kullanımı arasında ilişki olmadığı görüldü. Sonuç: PH HIV ile yaşayan bireylerde önemli bir kardiyopulmoner komplikasyondur. Çalışmamızda HIV ile yaşayan bireylerde PH oranı %11.5 olarak saptanmıştır. Bu oran, genel popülasyonla kıyaslandığında daha yüksektir. Ayrıca, HIV ile yaşayan bireylerin %4.5'inde, HIV dışında başka bir neden bulunmaksızın HIV ile ilişkili pulmoner arteriyel hipertansiyon (HIV-PAH) geliştiği belirlenmiştir. Bu sonuç, HIV'in doğrudan etkilerinin yanı sıra kronik inflamasyon ve immün yanıtın PH gelişimindeki rolünü vurgulamaktadır. ART'nin PH gelişimini önlemede etkisi saptanmamıştır. Çalışma verilerine göre semptomatik olmasından bağımsız olarak HIV ile yaşayan bireylerde yaş, VKİ, CD4+/CD8+ T lenfosit oranı, pro-BNP değeri PH gelişiminde anlamlı olarak yüksek saptanmıştır. Bu özelliklere sahip hastalar detaylı kardiyolojik değerlendirme için öncelikli olmalıdırlar. HIV-PAH'ın patogenezi üzerine daha fazla çalışma yapılması, özellikle bu durumun erken tanısında kullanılabilecek biyobelirteçlerin belirlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Çalışmamızın bulguları, HIV ile yaşayan bireylerde PH'nin daha iyi anlaşılması ve yönetilmesi için önemli bir katkı sunmaktadır. Türkiye'deki HIV ile yaşayan bireylerde PH prevalansını geniş çaplı, çok merkezli çalışmalarla değerlendirmek, ulusal düzeyde bu hastaların yönetiminde standardizasyon sağlanmasına yardımcı olacaktır.

Özet (Çeviri)

Objective: According to WHO data, at the end of 2023, 39.0 million people were living with HIV. With the development of new antiretroviral therapies (ART), HIV infection has turned into a chronic disease. Consequently, chronic inflammation associated with HIV or ARTrelated side effects have led to an increase in comorbid conditions. Pulmonary hypertension (PH) is one of the cardiopulmonary complications associated with HIV-infected individuals. In addition to the direct effects of the HIV virus, certain proteins and various other factors contribute to the development of PH. HIV-related PH is classified as Group 1 PAH (pulmonary arterial hypertension). Its prevalence varies among countries and depending on the parameters of studies conducted. As no study has been conducted in Turkey, this study aimed to determine the prevalence of HIV-PAH and evaluate echocardiographic parameters, as well as assess the relationship with ART, using echocardiographic screening methods. Materials and Methods: People living with HIV (PLWH) followed at Istanbul University, Istanbul Faculty of Medicine, Department of Infectious Diseases and Clinical Microbiology, and HIV-negative individuals who are formed for the control group, were evaluated using transthoracic echocardiography. Echocardiographic measurements, including systolic pulmonary artery pressure (sPAP), tricuspid regurgitation velocity (TRV), Tricuspid S' wave, ejection fraction (EF), Mitral E wave, Mitral A wave, E/A ratio, and heart valve deficiencies were recorded to evaluate right and left heart pathologies. PH was assessed based on sPAP, TRV, and other echocardiographic findings. Symptoms and physical examination findings associated with PH and laboratory results, were recorded in both groups. In the PLWH group, data on ART regimens, treatment durations, concurrent infectious and chronic diseases, and additional medications were documented. CD4+ T lymphocyte, CD8+ T lymphocyte counts, CD4/CD8 ratios, and HIV-RNA levels were also recorded. After data collection, demographic characteristics, comorbidities, symptoms and findings, laboratory results, and echocardiographic findings of the PLWH and HIV-negative control groups were statistically analyzed. Additionally, subgroup analyses were conducted among PLWH based on the presence or absence of PH. PH causes were investigated according to the PH diagnostic algorithm outlined in the 2022 guidelines of the European Society of Cardiology (ESC) and the European Respiratory Society (ERS). 5 Results: The study included 200 PLWH and 33 HIV-negative individuals. Among the PLWH group, 166 (83%) were male, compared to 24 (72.2%) in the control group. Of the PLWH, 15 (7.5%) were newly diagnosed treatment-naïve patients. A total of 81 (43.5%) of the PLWH group were on a regimen containing Tenofovir alafenamide fumarate (TAF), Emtricitabine (FTC), and Bictegravir (BIC). The mean CD4+ T lymphocyte count of the PLWH group was 746.72/µL, the CD8+ T lymphocyte count was 980.43/µL, and the CD4/CD8 ratio was 0.98. Comorbidities were more common in the PLWH group compared to the control group (p=0.01), with hypertension (14.5%) and cardiovascular diseases (9%) being the most common ones. Dyspnea and exertional dyspnea were reported at rates of 17.9% and 34.2% in the PLWH group, compared to 6.1% and 21.2% in the control group (p=0.08 and p=0.09, respectively). Echocardiographic findings revealed that 23 patients (11.5%) in the PLWH group had sPAP >35 mmHg, all of whom were diagnosed with PH. In the control group, 2 individuals (6.1%) had sPAP >35 mmHg, and PH was detected in 1 case. The mean sPAP was 27.43 ± 6.07 mmHg in the PLWH group compared to 23.3 ± 5.24 mmHg in the control group (p=0.01). The mean TRV values were higher in the PLWH group compared to the control group (2.34 ± 0.31 cm/s vs. 2.14 ± 0.3 cm/s) (p=0.01). Laboratory findings showed that leukocyte and neutrophil levels were significantly lower in the PLWH group compared to the control group (both p=0.01), while troponin levels were higher in the PLWH group (p=0.01). Pro-BNP and CRP levels were similar between the two groups. We evaluated also PH among PLWH. The mean sPAP in those with PH was 35.7 ± 7.79 mmHg, compared to 26.36 ± 4.89 mmHg in those without PH (p=0.01). The mean TRV was 2.71 ± 0.38 cm/s in those with PH and 2.29 ± 0.26 cm/s in those without PH (p=0.01). Pro-BNP levels were higher in the PH group (175.23 pg/mL) compared to those without PH (107.71 pg/mL) (p=0.01). Among PLWH, the mean age and BMI of those with PH were 53.2 years and 27.51, respectively, compared to 44.37 years and 25.58 in those without PH (p=0.002 and p=0.03, respectively). According to the PH diagnostic algorithm, 14 of the 23 PLWH with PH were found to have causes unrelated to HIV, while no other cause was identified in 9 cases, suggesting HIV-associated PAH in 4.5% of the PLWH group. Among those on ART, 12.4% had sPAP >35 mmHg, whereas none of the ART-naïve individuals had sPAP >35 mmHg (p=0.04). Comparing TRV risk levels, those at low risk (TRV

Benzer Tezler

  1. Enfeksiyöz hastalıkların teşhisinde 18F-FDG PET/BT görüntülemenin yeri

    The role of 18F-FDG PET/CCT imaging in the diagnosis of infectious diseases

    AFSANA AHMADZADA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyolojiİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YASEMİN ÇAĞ

  2. Yeni tanı alan HIV pozitif hastalarda tedaviye başlama zamanınıetkileyen faktörler

    Factors affecting the time to start treatment in HIV-positive patients with NEW diagnosis

    AYŞEGÜL AKKOL ÇAMURCU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SENİHA ŞENBAYRAK

  3. Edinsel immun yetmezlik sendromu tanılı anneden doğan sağlıklı çocuklarda nörogelişimin değerlendirilmesi

    Evaluation of neurodevelopment in healthy children born to mothers with acquired immunodeficiency syndrome

    SELİN VAROL ÜNAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELDA HANÇERLİ TÖRÜN

  4. Sistemik skleroz hastalarında interstisyel akciğer hastalığında klinik özellikler, ilerleyici seyirli pulmoner fibrozis sıklığı ve ilişkili risk faktörlerinin araştırılması

    Investigation of clinical characteristics, frequency of progressive pulmonary fibrosis, and associated risk factors with interstitial lung disease in systemic sclerosis

    BURAK GÜLTEKİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Romatolojiİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. YASEMİN YALÇINKAYA