Geri Dön

Designers in mobile lifestyle: Creativity, digital nomadism and environmental sustainability

Mobil yaşam tarzında tasarımcılar: Yaratıcılık, dijital göçebelik ve çevresel sürdürülebilirlik

  1. Tez No: 935161
  2. Yazar: DİLARA ERDOĞAN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ELİF KÜÇÜKSAYRAÇ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Endüstri Ürünleri Tasarımı, Sosyoloji, Turizm, Industrial Design, Sociology, Tourism
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Endüstriyel Tasarım Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Endüstriyel Tasarım Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 113

Özet

Bu çalışma, dijital göçebe yaşam tarzının tasarım mesleğindeki yaratıcılık üzerindeki dönüştürücü etkilerini derinlemesine inceleyerek, çevresel sürdürülebilirlik ve merkeziyetsiz yaşamla bağlantısına vurgu yapmayı amaçlamaktadır. Dijital göçebelik, bireylere mekandan bağımsız bir şekilde çalışma ve yaşamlarını organize etme özgürlüğü sunan, yaratıcı düşünme süreçleri ve tüketim alışkanlıklarını dönüştüren yenilikçi bir yaşam biçimi olarak öne çıkmaktadır. Son yıllarda, tasarım mesleğinde dijital araçların kullanımının artması, tasarımcılığı bu yaşam tarzına adapte olmaya oldukça uygun bir meslek grubu haline getirmiştir. Bu bağlamda çalışma, tasarımcıların mekandan bağımsız yaşamlarının yaratıcılıklarını nasıl etkilediğini ve sürdürülebilir tüketim pratikleri üzerindeki olası etkilerini araştırmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, paylaşım ekonomisi ve ürün-hizmet sistemleri gibi kavramların dijital göçebelerin tüketim alışkanlıkları ve çalışma yöntemleri üzerindeki önemine de odaklanmaktadır. Araştırmada, karma araştırma yöntemi benimsenmiştir. İlk olarak, teorik bir temel oluşturmak için mevcut literatür detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bunu, sosyal medya platformları üzerinden dijital göçebe topluluklarını hedefleyen bir çevrimiçi anket ve Umeå Tasarım Enstitüsü'ndeki tasarımcılar ve tasarım öğrencileriyle yapılan yarı yapılandırılmış görüşmeler yoluyla birincil verilerin toplanması takip etmiştir. Nitel ve nicel veri toplama yöntemlerinin bu kombinasyonu, konuya kapsamlı bir bakış açısı sunmayı amaçlamaktadır. Çalışma ayrıca, dijital göçebe yaşam tarzının çevresel sürdürülebilirlikle ilişkili esnek ve paylaşıma dayalı tüketim pratikleri üzerindeki etkilerini değerlendirmektedir. Araştırma bulguları, dijital göçebelerin, esnek ve kişiselleştirilebilir çalışma ortamlarında çalıştıklarında yaratıcılıklarının fark edilir derecede arttığını düşündüklerini ortaya koymuştur. Doğal ışık, açık alan manzaraları ve çevreyle bağlantı kurma imkanı gibi faktörler, yaratıcı düşünceyi destekleyen kritik unsurlar olarak sıklıkla belirtilmiştir. Katılımcılar, bu tür ortamlarda çalışmanın yalnızca hayal güçlerini tetiklemekle kalmayıp aynı zamanda zihinsel dinginliği de desteklediğini ve dolaylı olarak üretkenliklerini ve yaratıcılıklarını zenginleştirdiğini vurgulamıştır. Ayrıca, dijital göçebe yaşam tarzının sağladığı kültürel çeşitliliğe ve çeşitli çevresel uyaranlara maruz kalmanın, problem çözme yeteneklerini güçlendirdiği ve yenilikçi fikirlerin gelişimini teşvik ettiği bulunmuştur. Bu çeşitlilik, tasarım zorluklarına ve çözümlerine daha zengin bir bakış açısı kazandırarak, modern tasarım çalışmalarının küreselleşmiş ve disiplinler arası doğasıyla uyum sağlamaktadır. Dijital göçebelik, merkeziyetsiz ekonomik büyümeyi ve sürdürülebilir kentsel yaşamı teşvik ederek Birleşmiş Milletler'in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'nden 8. ve 11. hedefi destekler. Uzaktan çalışma olanağı yoluyla çeşitli bölgelerde kapsayıcı istihdam fırsatlarını artırır ve yerel ekonomileri güçlendirir. Ayrıca, dijital göçebeler şehirlerin esnek ve ortak çalışma alanları geliştirmesine öncülük ederek daha kapsayıcı ve uyarlanabilir kentsel ortamlar yaratılmasına aracı olabilir. Çalışma, dijital göçebe yaşam tarzı ile sürdürülebilir tüketim ilkeleri arasındaki uyuma da dikkat çekmektedir. Dijital göçebeler genellikle fiziksel varlıklara sahip olmayı en aza indirgeme eğiliminde olup, bunun yerine paylaşıma dayalı ve hizmet odaklı tüketim modellerini tercih etmektedirler. Bu tercih, kaynakların sorumlu bir şekilde kullanılmasını ve çevresel etkinin azaltılmasını yansıtmaktadır. Örneğin, dijital göçebeler sık sık fiziksel ürünler satın almak yerine, ortak çalışma alanları, kısa süreli konaklama ve abonelik hizmetlerine yönelmektedirler. Bu tür pratikler, paylaşım ekonomisinin ilkelerini desteklemektedir. Bu bağlamda ürün-hizmet sistemleri kavramı, önemli bir çerçeve olarak öne çıkmaktadır. Ürün-hizmet sistemleri, ürün sahipliğinden hizmet erişimine odaklanarak, dijital göçebelerin gereksinimlerini gereksiz fiziksel sahiplik olmadan karşılama imkanı sunmaktadır. Bu model, yalnızca atıkların azaltılmasını ve sürdürülebilirliği teşvik etmekle kalmayıp, aynı zamanda dijital göçebe yaşam tarzı için temel olan esnekliği ve hareketliliği de artırmaktadır. Tüm avantajlarına rağmen, dijital göçebe yaşam tarzı bazı zorluklar da barındırmaktadır. Katılımcılar, güvenilir olmayan internet bağlantıları, uygun veya özel çalışma alanlarının eksikliği ve temel kaynaklara sınırlı erişim gibi sorunları dile getirmiştir. Bu zorluklar, üretkenliği ve yaratıcılığı engelleyerek, dijital göçebelerin benzersiz ihtiyaçlarına uygun daha sağlam altyapılar ve destek sistemlerinin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Çalışma alanı kalitesindeki tutarsızlık, sıkça karşılaşılan bir engel olarak belirlenmiş olup, taşınabilir, uyarlanabilir ve kaynak açısından verimli çalışma ortamlarının tasarımında yenilik için bir fırsat sunmaktadır. Araştırma, özenle tasarlanmış çalışma alanlarının dijital göçebelerin yaratıcılığını ve refahını artırmadaki kritik rolünü vurgulamaktadır. Doğal unsurlar, kültürel çeşitlilik ve uyarlanabilirliği bir araya getiren mekanlar, göçebe profesyonellerin üretkenlik ve memnuniyetine önemli ölçüde katkıda bulunabilir. Bulgular ayrıca, bireysel ve kolektif yaratıcılığı artıran paylaşılan kaynaklar ve iş birliğine dayalı ortamların önemini vurgulamaktadır. Paylaşım ekonomisi ve ürün-hizmet sistemleri, dijital göçebe yaşam tarzının zorluklarını ele almak ve avantajlarını en üst düzeye çıkarmak için kullanılabilecek büyük bir potansiyel sunmaktadır. Politikacılar, işletmeler ve tasarımcılar, sürdürülebilir uygulamaları desteklerken dijital göçebelerin özgün taleplerine yanıt veren çözümler geliştirmek için bu çerçeveleri kullanabilirler. Örneğin, modüler ve çevre dostu unsurlarla tasarlanmış ortak çalışma alanları, çalışma alanı zorluklarını ele alırken çevresel sürdürülebilirliği teşvik edebilir. Bu çalışma, değerli bilgiler sunmakla birlikte, daha fazla araştırma için de kapılar açmaktadır. Gelecekteki araştırmalar, dijital göçebeliğin kariyer gelişimi ve ruh sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkilerini inceleyebilir. Ayrıca, dijital göçebe topluluğu içindeki farklı meslek grupları arasında karşılaştırmalı çalışmalar, bu yaşam tarzının disiplinler arasındaki çeşitli etkilerini ortaya koyabilir. Sonuç olarak, bu tez, dijital göçebelik, yaratıcılık ve sürdürülebilirlik arasındaki ilişkiye dair kapsamlı bir analiz sunmaktadır. Dijital göçebe yaşam tarzındaki özgürlük ve esnekliğin yalnızca yaratıcı potansiyeli artırmakla kalmayıp, aynı zamanda çevreye duyarlı tüketim pratiklerini teşvik ettiği vurgulanmaktadır. Paylaşım ekonomisi ve ürün-hizmet sistemleri gibi kavramlarla uyumlu olan dijital göçebeler, bireysel yeniliği küresel sürdürülebilirlik hedefleriyle dengeleyen bir yaşam tarzını örneklemektedir. Bu bulgular, dijital göçebe topluluklarını destekleyecek yenilikçi stratejilere duyulan ihtiyacı vurgulamakta ve yaratıcılık, hareketlilik ve sürdürülebilirliğin uyum içinde bir arada olduğu bir geleceğe ışık tutmaktadır.

Özet (Çeviri)

This study delves deeply into the transformative effects of the digital nomad lifestyle on creativity within the design profession, emphasizing its connection to environmental sustainability and decentralized living. Digital nomadism stands out as an innovative lifestyle that transforms creative processes and consumption habits by offering individuals the freedom to work and organize their lives without being dependent on space. In recent years, the increasing prevalence of digital tools in the design profession has made it particularly suitable with the digital nomad lifestyle, positioning designers as a prominent occupational group within this evolving community. Against this, the study seeks to explore how the location-independentness influences the creativity of designers and possible impacts on their sustainable consumption practices. Furthermore, the research investigates the significance of concepts like the sharing economy and product-service systems in shaping the consumption habits and work methodologies of digital nomads. The research employs a mixed-methods approach, starting with a review of existing literature to establish a theoretical foundation. This was followed by the collection of primary data through an online survey targeting digital nomad communities via social media platforms and semi-structured interviews conducted with designers and design students at the Umeå Design Institute. This combination of qualitative and quantitative data collection methods aims a holistic understanding of how digital nomadism influences designers' creativity and their interaction with environmental and work-related variables. The study also evaluates the broader impact of the digital nomad lifestyle on flexible and shared consumption practices, particularly in relation to environmental sustainability. The findings reveal that digital nomads perceive a recognizable boost in their creativity when working in work settings that are flexible and capable of being personalized. Factors such as natural light, open space views, and the ability to connect with the surrounding environment were frequently cited as critical for fostering creative thinking. Participants highlighted that working in such settings not only stimulates their imagination but also promotes mental well-being, which indirectly enriches their productivity and creativity. Furthermore, exposure to cultural diversity and varied environmental stimuli—made possible by the mobile lifestyle of digital nomads—was found to strengthen problem-solving abilities and encourage the development of innovative ideas. This diversity fosters a richer perspective on design challenges and solutions, aligning with the globalized and interdisciplinary nature of modern design work. Digital nomadism supports the United Nations' 8th and 11th Sustainable Development Goals by promoting decentralized economic growth and sustainable urban living. Through location-independent work, it enhances inclusive employment opportunities and strengthens local economies in various regions. Furthermore, digital nomads drive cities to develop flexible infrastructure and coworking spaces, fostering more inclusive and adaptable urban environments. The study underscores the alignment between the digital nomad lifestyle and principles of environmental sustainability. Digital nomads are often characterized by their minimal ownership of physical assets, choosing instead for shared and service-based consumption models. This preference reflects an effort to use responsible resources responsibly and reduce environmental impact. For instance, digital nomads frequently access co-working spaces, short-term accommodations, and subscription-based services instead of purchasing or owning items. Such practices support the principles of the sharing economy. The concept of product-service systems (PSS) emerges as a pivotal framework in this context. By shifting the focus from product ownership to service access, PSS aligns seamlessly with the needs of digital nomads, enabling them to fulfill their professional and personal requirements without accumulating unnecessary physical possessions. This model not only reduces waste and promotes sustainability but also enhances the flexibility and mobility essential to the digital nomad lifestyle. Despite its numerous advantages, the digital nomad lifestyle is not without its challenges. Participants reported issues such as unreliable internet connections, a lack of dedicated or suitable workspaces, and limited access to essential resources. These challenges can hinder productivity and creativity, highlighting the need for more robust infrastructure and support systems tailored to the unique needs of digital nomads. The lack of consistency in workspace quality was identified as a recurring obstacle, suggesting an opportunity for innovation in the design of portable, adaptable, and resource-efficient work environments. The research highlights the critical role of thoughtfully designed workspaces in enhancing the creativity and well-being of digital nomads. Spaces that integrate natural elements, cultural diversity, and adaptability can significantly contribute to the productivity and satisfaction of nomadic professionals. The findings also emphasize the importance of fostering a community-oriented approach, where shared resources and collaborative environments enhance both individual and collective creativity. The sharing economy and product-service systems present untapped potential for addressing the challenges and maximizing the benefits of the digital nomad lifestyle. Policymakers, businesses, and designers can leverage these frameworks to develop solutions that support sustainable practices while catering to the unique demands of digital nomads. For instance, co-working spaces designed with modular, eco-friendly elements could address workspace challenges while promoting environmental sustainability. While this study provides valuable insights, it also opens avenues for further exploration. Future research could investigate the long-term effects of digital nomadism on career development and mental health. Additionally, comparative studies between different professional groups within the digital nomad community could shed light on the varying impacts of this lifestyle across disciplines. To sum up,this thesis offers a comprehensive analysis of the interplay between digital nomadism, creativity, and sustainability in the design profession. It highlights how the freedom and flexibility inherent in the digital nomad lifestyle not only enhance creative potential but also encourage environmentally conscious consumption practices. By aligning with concepts such as the sharing economy and product-service systems, digital nomads exemplify a lifestyle that balances individual innovation with global sustainability goals. These findings underscore the need for innovative strategies to support digital nomad communities, paving the way for a future where creativity, mobility, and sustainability coexist harmoniously.

Benzer Tezler

  1. Post-flânerie: Altering rhythm, visual attention, and experience during walking in hybrid public space

    Post-flanörlük: Hibrit kamusal mekânda yürürken değişen ritim, görsel dikkat ve deneyim

    GÖRSEV ARGIN UZ

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HANDAN TÜRKOĞLU

    PROF. DR. BURAK PAK

  2. Yer değiştirmede mekansal deneyim

    Spatial experience in movement

    FATMA PELİN SEZGİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İPEK VEDİA YÜREKLİ İNCEOĞLU

  3. Dijital göçebeler için bütünleşik ortak yaşam ve çalışma alanlarına yönelik tasarım stratejilerinin belirlenmesi

    Defining design strategies of combined coliving and coworking spaces for digital nomads

    CEREN İZGİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    İç Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZGE CORDAN

  4. Analysis of happiness related qualities of mobile physical activity applications

    Mobil fiziksel aktivite uygulamalarının mutluluk ile ilişkilendirilen özelliklerinin analizi

    HANDE IŞIK

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2013

    Endüstri Ürünleri TasarımıOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Endüstri Ürünleri Tasarımı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÇİĞDEM ERBUĞ

  5. Sürdürülebilir mimarlık ve Covid dönemindeki mimari tasarım yaklaşımlarının irdelenmesi

    Examination of sustainable architecture and architectural design approaches in the Covid period

    KUTAY ARTAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    MimarlıkMaltepe Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HÜLYA COŞKUN