Sağlık çalışanlarında çocukluk çağı travmalarıyla çocuk istismar ve ihmal farkındalığı ilişkisi
The relationship between child abuse and neglect awareness and childhood trauma in health care professionals
- Tez No: 935729
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ PAKİZE GAMZE ERTEN BUCAKTEPE
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Aile Hekimliği, Family Medicine
- Anahtar Kelimeler: Çocukluk çağı travmaları, çocuk istismar ve ihmali, sağlık çalışanları, farkındalık, Childhood traumas, child abuse and neglect, health care professionals, awareness
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dicle Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 110
Özet
Giriş ve Amaç: Çocuk istismar ve ihmali; hukuk, insan hakları ve toplumsal yönüyle ciddi bir halk sağlığı problemidir. İstismar ya da ihmale uğrayan çocuklar ruhen ve bedenen olumsuz etkilenmekte; ayrıca uzun vadede gelişimsel, bilişsel ve sosyolojik problemler yaşamaktadır. Çalışmamızla, çocuk istismarı ve ihmalinin engellenmesinde, tespit ve tedavisinde önemli bir yeri olan sağlık profesyonellerinin bu konuya dair bilgi ve farkındalık düzeylerinin, çocukluk çağında yaşanan ruhsal travmalarla ilişkili olup olmadığını araştırmak amaçlanmıştır. Materyal ve Metod: Bu çalışma Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu'nun onayı ve gerekli izinler alındıktan sonra yaklaşık 1 yıllık periyotta Dicle Üniversitesi Hastaneleri'nde çalışan 216 asistan doktor ve 81 hemşire olmak üzere 297 sağlık çalışanı ile yapılmıştır. Kendilerinden üç bölümden oluşan veri formunu doldurmaları istenmiştir. İlk bölümde sosyodemografik veri formu, ikinci bölümde“çocuk istismarı ve ihmalinin belirti ve risklerinin tanılanmasına yönelik ölçek”(ÇİİBRTYÖ) ile son olarak da“çocukluk çağı ruhsal travma ölçeği”uygulanmıştır. Verilerin istatistiksel analizlerini yapmak için SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 24.0 programı kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmamıza toplam 297 sağlık profesyoneli katılmıştır ve bunların %72.7'si doktordur. Çİİ olgusuyla karşılaştıklarında bildirim yapacaklarını belirtenlerin oranı %95.3'tür. Mezuniyet öncesi çocuk istismar ve ihmali konusunda eğitim alanların oranı %42.1 mezuniyet sonrası eğitim alanların oranı ise %21.1 olarak saptanmıştır. Çalıştıkları kurumda prosedür olmadığını belirtenlerin oranı %71 iken, katılımcıların%90.6'sı ise bilgilendirilme ihtiyacı duyduğunu belirtmiştir. Çocukluk çağı ruhsal travma ölçeği ile ÇİİBRTYÖ genel puanları arasında anlamlı ilişki görülmemiştir. Hekimlerin Çİİ hakkındaki bilgi ve farkındalık düzeyleri hemşirelerden anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Mezuniyet sonrası eğitim alma ÇİİBRTYÖ puanlarında anlamlı fark yaratmazken mezuniyet öncesi Çİİ konusunda eğitim alanların bilgi ve farkındalıkları daha fazla çıkmıştır. Çocuk sahibi olan katılımcıların istismarın fiziksel belirtilerini, Çİİ olgusuyla karşılaştığında bildirim yapacağını belirtenlerin ise istismarın davranışsal belirtilerini daha iyi tanıdığı tespit edilmiştir. Daha önce Çİİ vakasından şüphelenenlerin istismar ve ihmale yatkın ebeveyn özelliklerini daha iyi tanıdığı ve Çİİ konusunda bilgilendirilme ihtiyacı duyduğunu belirtenlerin ÇİİBRTYÖ genel puanlarının daha yüksek olduğu görülmüştür. Çocukluk çağında cinsel istismara maruz kalanların ÇİİBRTYÖ'ten daha yüksek puanlar aldığı görülmüştür. Kadın katılımcıların çocukluk çağında cinsel istismara daha fazla maruz kaldığı da sonuçlar arasındadır. Sonuç: Çalışmamıza katılan sağlık profesyonellerinin Çİİ konusunda belli bir düzeyde bilgi sahibi oldukları ancak bunun yeterli olmadığı tespit edilmiştir ve aynı zamanda katılımcıların bilgi alma ihtiyacı duyduğu görülmüştür. Çalışılan kurumlarda Çİİ olgusuyla karşılaşıldığında takip edilecek bir prosedürün olması da bildirimleri kolaylaştırabilecek bir etkendir.Çocukluk çağında yaşanan travmatik olayların Çİİ farkındalığında anlamlı bir fark yaratmadığı ancak cinsel istismara maruz kalmış kişilerin ÇİİBRTYÖ formundan daha yüksek puan aldıkları görülmüştür.
Özet (Çeviri)
Introduction and Aim: Child abuse and neglect (CAN); It is a serious public health problem with its legal, human rights and social aspects. Children who are abused or neglected are adversely affected mentally and physically; they would also have long-term developmental, cognitive and sociological problems. In our study, it was aimed to investigate whether the level of knowledge and awareness of health professionals, who play an important role in the prevention, detection and treatment of child abuse and neglect, is related to mental traumas experienced in childhood or not. Material and Metod: This study wasc onducted with 297 health care professionals, including 216 assistant doctors and 81 nurses, working in Dicle University Hospitals for a period of approximately 1 year, after the approval of the Clinical Research Ethics Committee of Dicle University Faculty of Medicine and the necessary permissions. They were asked to fill in the data form consisting of three parts. In the first part, a sociodemographic data form, in the second part“The Scale for the Identification of Symptoms and Risks of Child Abuse and Neglect (SISRCAN), and finally the ”childhood mental trauma scale" wer eapplied. SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 24.0 program was used to perform th estatistical analysis of the data. Results: A total of 297 health professionals participated in our study and 72.7% of them were doctors. The rate of those who stated that they would notify the event when they encountered the phenomenon of CAN were 95.3%. The rate of those who received training on child abuse and neglect before graduation was 42.1%, and the rate of those who received training after graduation was 21.1%. While the rate of those who stated that there was no procedure in their institution were 71%, 90.6% of the participants stated that they needed to be informed. There was no significant relationship between the childhood mental trauma scale and the SISRCAN general scores. Physicians' knowledge and awareness levels about CAN were found to be significantly higher than nurses. While receiving post-graduate education did not make a significant difference in SISRCAN scores, the knowledge and awareness of those who received pre-graduate education on CAN was higher. It has been determined that the participants who had children recognize the physicalsigns of abuse better, and those who stated that they would report when they encountered the phenomenon of CAN beter know the behavioral signs of abuse. It was observed that those who previously suspected a case of CAN were beter acquainted with the characteristics of parents prone to abuse and neglect, and those who stated that they needed to be informed about CAN had higher SIRSCAN general scores. It was observed that those who were exposed to sexual abuse in childhood got higher scores on SIRSCAN. It is also among the results that female participants were more exposed to sexual abuse in childhood. Conclusion: It has been determined that the health professionals participating in our study have a certain level of knowledge about CAN, but this is not enough, and it has also been seen that the participants need information.The presence of a procedure to be followed in case of CAN in the institutions studied is an other factor that can facilitate reporting. It was observed that traumatic events in childhood did not make a significant difference in awareness of CAN, but people who were exposed to sexual abuse scored higher on the SIRSCAN form.
Benzer Tezler
- COVID-19 pandemisinin sağlık çalışanlarında ve toplum üzerinde yarattığı travma, stres, kaygı ve depresif belirtilerin çocukluk çağı travmaları ile ilişkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationship of trauma, stress, anxiety, depressive symptoms created by the COVID-19 pandemic on healthcare professionals and society and childhood trauma
HÜMEYRA ÖNER
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Psikolojiİstanbul Sabahattin Zaim ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ FATİMA ELİF ERGÜNEY OKUMUŞ
- Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi sağlık çalışanlarında kızamık seroprevalansının belirlenmesi
Determination of measles seroprevalance in healtcare workers of Dokuz Eylül University Medical Faculty Hospital
BİRSEN ASENA ÇERÇİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıDokuz Eylül ÜniversitesiEnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SEMA ALP ÇAVUŞ
- Aşı kararsızlığı inanç temelli yaklaşımlarla önlenebilir mi?
Can we prevent vaccine hesitancy with faith-based approaches?
SERAP KURT YAVUZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıMarmara ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. PERRAN BORAN
- Radyasyona maruz kalan sağlık çalışanlarının tiroid ultrasonografi ile taranarak nodül sıklığı ve tiroid kanseri oranı
Screening of healthcare workers exposed to radiation with thyroid ultrasonography: Thyroid nodule frequency and thyroid cancer rate
GİZEM OKTAY AYAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
İç HastalıklarıAnkara Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA ŞAHİN
- Erişkin popülasyonda aşı olma davranışı ile aşılanmanın psikolojik öncülleri (5C) ölçeğinin karşılaştırılması
Comparison of vaccination behavior and the 5C model of psychological antecedents of vaccination in the adult population
ÇAĞLA TUĞÇE ÖZERDEM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
Aile HekimliğiAnkara Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İSMAİL KASIM
DR. ÖĞR. ÜYESİ ERHAN ŞİMŞEK