Larinks skuamöz hücreli karsinom hastalarında MMP-14, ACTA-1, PLAU, SERPİNE1'in histopatolojik korelasyonu ve prognoza etkisi
Histopathological correlation of MMP-14, ACTA-1, PLAU, SERPINE1 and their effects on prognosis in patients with larynx squamous cell carcinoma
- Tez No: 941307
- Danışmanlar: DOÇ. DR. AHMET ERİM PAMUK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 70
Özet
Larinks malign tümörleri yüksek morbidite ve mortalite oranlarına sahip olup %90'ından fazlasını skuamoz hücreli karsinomlar (SCC) oluşturmaktadır. Tümör hücreleri, bazı sinyal yolakları kullanarak epitel mezenşim transformasyonu geçirmektedir. Bu transformasyona öncülük eden MMP-14, ACTA-1, PLAU ve SERPİNE1'in larinks SCC olan hastalarda ekspresyonunun hasta özellikleri ve sağkalım sonuçları ile ilişkisini değerlendirmektir. Bu amaçla, çalışmaya 2015 – 2020 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı'na başvuran larinks SCC tanılı yetişkin hastalar dahil edildi. Hastalara ait bazal demografik ve klinik veriler retrospektif olarak incelendi. Patoloji arşivinde yer alan primer tümör dokularını içeren parafin bloklar MMP-14, ACTA-1, PLAU ve SERPİNE1 ekspresyonu açısından immunhistokimyasal yöntemle değerlendirilerek boyama skoru (boyama şiddeti X boyama yüzdesi) elde edildi. Boyama skorları ile hasta özellikleri ve sağkalım sonuçları arasındaki olası ilişkiler istatistiksel yöntemlerle araştırıldı. Çalışmaya dahil edilen malign patolojiye sahip grupta 50 hastanın [49 (%98) erkek ve 1 (%2) kadın] yaş ortalaması 63,7±13 yıl olarak bulunmuştur. Hasta grubundaki evreler birbiri ile karşılaştırıldığında MMP-14 ekspresyon derecesi anlamlı fark göstermemiştir (p=0,626). Lenf nodu tutulumu olan hastalarda MMP-14 ekspresyonu daha yüksek olsa da istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p=0,392). MMP-14 ekspresyonu düşük olan grupta sağkalım oranı daha düşük (%41,9 vs %26,3) olmakla beraber istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (HR %95 Cl, p=0,612). ACTA-1 ekspresyonu, erken evrelerde yüksek, ileri evrelerde düşük bulunmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı değildir(p=0,164). ACTA-1 ekspresyonu, lenf nodu tutulumu olan ve olmayanlar arasında benzer olarak görülmüştür(p=0,562). ACTA-1 ekspresyonu düşük olan grupta sağkalım oranı daha düşük (%42,9 vs %27,3) olarak bulunsa da istatistiksel olarak anlamlı değildir (HR %95 Cl, p=0,521). PLAU ekspresyonu, erken evrelerde daha yüksek olmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0,113). Lenf nodu tutulumu olan vs olmayan grupta PLAU ekspresyonu değişimi, istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0,783). PLAU ekspresyonu düşük olan grupta sağkalım oranı daha düşük(%41,2 vs. %33,3) olmakla beraber istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0,44). SERPİNE1 ekspresyonu, T evresi ilerledikçe azalma eğilimi görülmekte olup, istatistiksel olarak anlamlı değildir(p=0,873). Genç hasta grubunda SERPİNE1 skoru daha yüksek ancak istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0,269). SERPİNE1 ekspresyonu yüksek olan grupla düşük olan grup arasında sağkalım oranları benzer(%37 vs. %34,8) olarak bulunmuştur (p=0,708). Bununla beraber SERPİNE1, hastalık durumunu ayırt etmede istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (HR %95 Cl, p=0,042). Kesme değeri ≥2 olarak kullanıldığında, hastalığı saptamada yüksek duyarlılık (%96) göstermiştir (AUC 0,7). Ancak kesme değeri baz alınarak yapılan iki grupta, sağkalım açısından anlamlı bir fark bulunmamaktadır (p=0,492). Sonuç olarak, çalışmamızda SERPİNE1 ekspresyonun hastalığı saptamada yüksek duyarlılık göstermesi nedeniyle tanısal amaçlı kullanılabileceği, ancak MMP-14, PLAU, SERPİNE1 ve ACTA-1'in sağkalım açısından bir fark oluşturmadığını görülmüştür. Bu moleküllerin epitel mezenşim geçişindeki rolleri ve sağkalıma etkilerinin belirlennmesi için daha geniş çalışmalar faydalı olacaktır.
Özet (Çeviri)
Laryngeal malignant tumors have high morbidity and mortality rates, and more than 90% of them are squamous cell carcinomas (SCC). Tumor cells undergo epithelial-mesenchymal transformation using certain signaling pathways. To evaluate the relationship between the expression of MMP-14, ACTA-1, PLAU and SERPINE1, which lead to this transformation, and patient characteristics and survival outcomes in patients with laryngeal SCC. For this purpose, adult patients diagnosed with laryngeal SCC who applied to Hacettepe University Faculty of Medicine, Department of Ear, Nose and Throat between 2015 and 2020 were included in the study. Baseline demographic and clinical data of the patients were retrospectively examined. Paraffin blocks containing primary tumor tissues in the pathology archive were evaluated for MMP-14, ACTA-1, PLAU and SERPINE1 expression by immunohistochemical method and staining score (staining intensity X staining percentage) was obtained. The possible relationships between staining scores and patient characteristics and survival outcomes were investigated using statistical methods. In the group with malignant pathology included in the study, the mean age of 50 patients [49 (%98) male and 1 (%2) female] was found to be 63,7±13 years. When the stages in the patient group were compared with each other, the degree of MMP-14 expression did not show a significant difference (p=0,626). Although MMP-14 expression was higher in patients with lymph node involvement, it was not statistically significant (p=0,392). Although the survival rate was lower (41,9% vs. 26,3%) in the group with low MMP-14 expression, it was not statistically significant (HR 95% Cl, p=0,612). Although ACTA-1 expression was high in early stages and low in advanced stages, it was not statistically significant (p=0,164). ACTA-1 expression was similar between those with and without lymph node involvement (p=0,562). Although survival rate was lower in the group with low ACTA-1 expression (42,9% vs 27,3%), it was not statistically significant (HR 95% CI, p=0,521). PLAU expression was higher in the early stages, but not statistically significant (p=0,113). The change in PLAU expression in the group with and without lymph node involvement was not statistically significant (p=0,783). Although the survival rate was lower in the group with low PLAU expression (41,2% vs. 33,3%), it was not statistically significant (p=0,44). SERPINE1 expression tended to decrease as the T stage progressed, but it was not statistically significant (p=0,873). SERPINE1 score was higher in the young patient group, but it was not statistically significant (p=0,269). Survival rates were similar between the group with high and low SERPINE1 expression (37% vs. 34.8%) (p=0,708). However, SERPINE1 was found to be statistically significant in distinguishing the disease (95% CI, p=0,042). When the cut-off value is used as ≥2, it showed high sensitivity (96%) in detecting the disease (AUC 0,7). However, there is no significant difference in survival in the two groups based on the cut-off value (p=0,492). In conclusion, in our study, it was seen that SERPINE1 expression can be used for diagnostic purposes due to its high sensitivity in detecting the disease, but MMP-14, PLAU, SERPINE1 and ACTA-1 did not make a difference in terms of survival. More extensive studies will be useful to determine the roles of these molecules in epithelial-mesenchymal transition and their effects on survival.
Benzer Tezler
- Larinks Skuamöz Hücreli Karsinomlarında Östrojen (E), Progesteron(P), Androjen(A) reseptör varlığının değerlendirilmesi
Evaluation Of The Presence Of Estrogen (E), Progesterone (P) And Androgen (A) receptors in Larynx Squamous Cell Carcinomas
BÜŞRA ALTUNAY ÜNAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PatolojiAkdeniz ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLAY ÖZBİLİM
- Total larenjektomi hastalarında PD-L1 ve podoplanin 'in evre, metastaz ve hastalık seyri üzerine etkisi
Effect of PD-L1 and podoplanin on stage, metastasis, disease course in patients with total laryngectomy
GÖKÇEN CESUR AKSOY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Kulak Burun ve BoğazGazi ÜniversitesiKulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KADİR KEMAL UYGUR
- Baş-boyun skuamöz hücreli karsinom tanılı hastalarda operasyon öncesi uygulanan pet/ct suv-max değeri ile operasyon sonrası patoloji sonuçlarının karşılaştırılması
Correlation between pet-ct uptake values and pathologicaly features in head and neck cancer
ATAKAN SARIGÜL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Kulak Burun ve BoğazAtatürk ÜniversitesiKulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. VAHİT MUTLU
- Lokal ileri T3 T4 larenks skuamöz hücreli karsinomlarında perinöral invazyon varlığının prognoza etkisi
Effect of the presence of perineural invasion on prognosis in locally advanced T3 T4 larynx squamous cell carcinomas
ERDİNÇ UYSAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Kulak Burun ve Boğazİstanbul ÜniversitesiKulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET ÇELİK
- İleri evre baş boyun karsinomlu hastalarda preoperatif nutrisyonel desteğin postoperatif iyileşme üzerine etkisi
Başlık çevirisi yok
HAKAN CEYLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Kulak Burun ve BoğazEge ÜniversitesiKulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURULLAH SERDAR AKYILDIZ