Geri Dön

Türk halk hayatındaki eşikte bulunma durumlarındaki değişim ve dönüşüm üzerine inceleme (Yapı, işlev ve anlam)

Investigation on change and transformation in situations of the threshold in Turkish public life (Structure, function and meaning)

  1. Tez No: 943005
  2. Yazar: SEVAL KOCAER
  3. Danışmanlar: PROF. DR. REFİA GÜLİN ÖĞÜT EKER
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Halk Bilimi (Folklor), Folklore
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Türk Halk Bilimi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Türk Halkbilimi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 588

Özet

Halk hayatındaki eşikte bulunma durumları genellikle doğum, evlenme ve ölümden oluşan geçiş dönemleri ile meslek sahibi olma kapsamında değerlendirilir. Bir statüden başka bir statüye geçiş anlamı taşıyan 'statü geçişleri' eşikleri aşmayı zorunlu kılar. Eşikleri geçme süreci ise belirsizliğe ve krize yol açar. Bu süreçte kişi, yaşadığı topluma uyma noktasında kriz ve düzensizliklerle (kaos) karşı karşıya kalabilir. İnsan, eski durumundan yeni bir durumuna geçiş yapacağından geçiş yaptığı yeni durumunu kutlamak, yeni durumu aşikâr etmek ve bu iki durum arasındaki değişim eşiğini atlatmak için toplumsal normların gerekliliklerini yerine getirmek zorundadır. Bunun için geleneksel toplumlarda eşikleri aşma olarak nitelendirilen, çok sayıda gelenek, âdet, töre, inanç, ritüellere ve geçiş törenlerine başvurulur. Toplumların başvurduğu belli başlı uygulamalar sayesinde birey veya toplum kriz ve düzensizliği (kaos) ortadan kaldırır, böylece düzen (kozmos) sağlanmış olur. Bu bağlamda, geçiş ritüelleri bireyin yalnızca fiziksel veya toplumsal bir değişim yaşamasını değil, aynı zamanda psikolojik ve sembolik bir dönüşüm geçirmesini de sağlamaktadır. Van Gennep'in belirttiği üzere, bu ritüeller genellikle üç aşamadan oluşur: ayrılma (separation), eşikte bulunma veya geçiş (liminality) ve yeniden bütünleşme (incorporation). Ayrılma aşamasında birey, eski statüsünden ayrılarak toplumsal yapının dışına çıkarken; eşikte bulunma sürecinde belirsizlik, kimlik kaybı ve geçici bir statüsüzlük durumu yaşar. Bu süreç, bireyin toplum içindeki önceki konumunu geride bırakarak yeni bir role hazırlanmasını içerir. Son aşama olan yeniden bütünleşme sürecinde ise birey, yeni statüsüne uyum sağlayarak toplum içindeki yerine kavuşur ve böylece toplumsal düzen yeniden tesis edilir. Geçiş ritüelleri, bireyin sadece bireysel dönüşümünü değil, aynı zamanda kolektif bilincin inşasını ve toplumun sürekliliğini de destekleyen önemli unsurlar arasında yer alır. Toplumlar, bu ritüeller aracılığıyla geçmişten gelen norm ve değerleri yeni nesillere aktararak kültürel devamlılığı güvence altına alır. Aynı zamanda, bu ritüeller bireylere ait oldukları toplumsal yapının bir parçası olduklarını hissettirerek kolektif aidiyet duygusunu pekiştirir. Böylelikle, bireysel ve toplumsal düzeyde meydana gelen krizler, kontrollü ve düzenli bir şekilde yönetilir; kaosun yerini düzen alır ve kültürel yapı sürekliliğini korur. Toplumsal yapıda bu derece anlam ve işlev taşıyan geçiş törenleri bu çalışmada, 1946-1964 (Bebek Patlaması-Baby Boomers) ile 1980-1999 (Y Kuşağı) kuşakları arasındaki eşikleri aşma durumundaki ritüellerde olan değişim ve dönüşüm tespit edilmiştir. 1946-1964 (Baby Boomers) yılları arasındaki kuşak nesillerin eşikte bulunma, eşikleri aşma, statü ve rolleri üstlenme süreçleri ile 1980-1999 (Y Kuşağı) kuşakları arasındaki nesillerin eşikte bulunma, eşikleri aşma, statü ve rolleri üstlenme süreçleri arasındaki farklılıklar, yaşanan sosyal, kültürel ve ekonomik değişimler belirlenmiştir. Günümüzdeki eşikte bulunma durumları ve eşikleri aşma esnasında bireylerin ve toplumların başvurduğu gelenek, âdet, tören, inanç ve ritüellerdeki değişim ve dönüşüm tespit edilmiştir.

Özet (Çeviri)

Transitional periods in people's lives are generally considered to be birth, marriage, and death, as well as becoming employed. 'Status transitions', which involve moving from one status to another, require crossing thresholds. The process of crossing thresholds leads to uncertainty and crisis. During this process, individuals may face crises and disorder (chaos) in terms of adapting to the society in which they live. Since individuals are transitioning from their old state to a new one, they must fulfil the requirements of social norms in order to celebrate their new state, make it apparent, and overcome the threshold of change between the two states. For this purpose, traditional societies resort to numerous traditions, customs, rituals, beliefs, and rites of passage, which are characterised as crossing thresholds. Through the specific practices that societies resort to, the individual or society eliminates crisis and disorder (chaos), thereby establishing order (cosmos). In this context, rites of passage ensure that individuals undergo not only physical or social change, but also psychological and symbolic transformation. As Van Gennep points out, these rituals generally consist of three stages: separation, liminality, and incorporation. During the separation stage, the individual leaves their old status behind and steps outside the social structure; during the liminality stage, they experience uncertainty, loss of identity, and a temporary state of statelessness. This process involves the individual leaving behind their previous position in society and preparing for a new role. In the final stage, reintegration, the individual adapts to their new status and regains their place in society, thereby re-establishing social order. Transition rituals are important elements that support not only the individual's transformation but also the construction of collective consciousness and the continuity of society. Societies ensure cultural continuity by transmitting norms and values from the past to new generations through these rituals. At the same time, these rituals reinforce the sense of collective belonging by making individuals feel that they are part of the social structure to which they belong. In this way, crises that occur at the individual and social levels are managed in a controlled and orderly manner; chaos is replaced by order, and the cultural structure maintains its continuity. In this study, changes and transformations in rituals that mark the transition between the 1946-1964 (Baby Boomers) and 1980-1999 (Generation Y) generations, which carry such meaning and function in the social structure, have been identified. The differences between the processes of being at the threshold, crossing thresholds, and assuming status and roles among the generations between 1946 and 1964 (Baby Boomers) and those between 1980 and 1999 (Generation Y) have been determined in terms of the social, cultural, and economic changes that have taken place. Changes and transformations in the traditions, customs, ceremonies, beliefs, and rituals that individuals and societies rely on during the current threshold situations and the process of crossing thresholds have been identified.

Benzer Tezler

  1. Türk folklorunda baş

    Başlık çevirisi yok

    MEHTAP ÇOLAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Halk Bilimi (Folklor)Gazi Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AHSEN TURAN

  2. Bayramî-Şemsî tarikatı menakıpnamelerinin toplum hayatına etkileri bağlamında değerler bakımından incelenmesi

    Analysis of the hagiographies of the Bayrami-Şemsi sect in terms of the values within the context of their effects on social life

    ZEHRA HAMARAT

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Dinİstanbul Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDULKADİR EMEKSİZ

  3. Türk halk müziğinde koro uygulamalarının incelenmesi (TRT ile Kültür ve Turizm Bakanlığı örneği)

    Application of chorus technics in turkish folk music (Example of TRT and Ministry of Culture and Turism )

    EMRE GÜNEY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    MüzikSakarya Üniversitesi

    Folklor ve Müzikoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MURAT KARABULUT

  4. Geleneksel sohbet toplantıları bağlamında Şanlıurfa sıra geceleri üzerine bir inceleme

    In the context of traditional chat meetings an analysis of Şanliurfa queue nights

    FAHRİ ÇEPİK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Türk Dili ve EdebiyatıGaziantep Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET EROL

  5. 20. Yüzyıl Türk halk şiirinde değer algısı

    Perception of value in 20th Century Turkish folk poetry

    RECEP DEMİR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Türk Dili ve EdebiyatıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖMER SARAÇ