Dekompanse kalp yetersizliği ile hastaneye yatan hastalarda bilirubin düzeyleri ve diüretik direnci arasındaki ilişki
The relationship between bilirubin levels and diuretic resistance in patients hospitalized with decompansated heart failure
- Tez No: 943277
- Danışmanlar: DOÇ. DR. NİJAD BAKHSHALİYEV
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 64
Özet
Giriş ve amaç: Kalp yetersizliği (KY), kronik ve ilerleyici doğası ile sık acil başvurular ve hastane yatışlarına neden olması açısından sağlık sistemi üzerinde önemli bir yük oluşturmaktadır. KY ile takip edilen hastalarda acil ve/veya plansız hastane başvuru ve yatışlarının yaklaşık %90'ından volüm yüklenmesi sorumludur. Dekonjesyon tedavisinin temelini diüretikler oluşturmaktadır. Diüretik dirençli hastalarda hastane yatış süreleri anlamlı şekilde uzamaktadır. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda asetozolamid ve sodyum glukoz kotransporter-2 inhibitörlerinin (SGLT2i) diüretik direnci olan hastalarda dekonjesyonu hızlandırdığı gösterilmiştir. Bazı çalışmalarda ultrafiltrasyon ve benzeri tedavilerin sıvı atılımını artırdığı ve hospitalizasyon süresini kısalttığı raporlanmıştır. Uzun süreli yüksek doz diüretik tedavisi alan hastalarda diüretik direnci ön görülebilse de bazı hastalarda bu mümkün olmamaktadır. Spot idrarda sodyum düzeyi diüretiğe yanıtı gösteren bir parametre olsa da günlük pratikte her zaman kullanışlı olmamaktadır. Özellikle sağ kalp yetersizliği olan hastalarda artmış intravenöz basıncın renal tamponada yol açabileceği ve diüretik direncine katkı sağlayabileceği gösterilmiştir. Yüksek intravenöz basıncın sadece böbrek fonksiyonu üzerine değil aynı zamanda karaciğer hasarına da yol açabildiği bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı başvuru anındaki bilirubin düzeyi ile diüretik direnci arasındaki ilişkinin ortaya koyulmasıdır. Yöntem: Çalışmamız retrospektif, gözlemsel ve kesitsel bir çalışma olup, çalışmaya 21 Şubat 2024 – 21 Ekim 2024 tarihleri arasında Bezmialem Vakıf Üniversitesi koroner yoğun bakım ünitesine akut dekompanse kalp yetersizliği (ADKY) tanısıyla yatırılan hastalar alınmıştır. Çalışmaya akut dekompanse kalp yetersizliği ile hastaneye başvuran, başvuru anında bilirubin değerlerine bakılmış olan ve Avrupa Kalp Cemiyetinin kılavuzlarına uygun dozlarda diüretik tedavi alan hastalar dahil edildi. Akut miyokardiyal enfarktüsü veya akut pulmoner ödem ile başvuru, diyaliz gerektiren son dönem böbrek yetersizliği ile aldığı çıkardığı takibi yapılmamış xi ve spot idrar sodyum düzeyinin bakılmamış olması dışlanma kriteri olarak belirlendi. Hastaların demografik özellikleri, kullandığı ilaçlar, fizik muayene bulguları ve hemodinami parametreleri hemşire ve doktor kayıt notları ile e-nabız kişisel sağlık sisteminden alındı. Laboratuvar bulguları, hasta yatışı sırasında kullandığı ilaçlar ve yaşadığı olaylar hastane elektronik kayıt sisteminden bakıldı. Diüretik direnci, 6. saat spot idrar sodyum düzeyi 0,05). Hastaların 12'sinde (%14,1) diüretik direnci saptandı. Direnç saptanan hastalarda saptanmayanlara göre ortalama spot idrar sodyum düzeyi anlamlı şekilde daha düşüktü (sırasıyla 40,92±24,2 mmol/L vs 98,75±28,79 mmol/L, p
Özet (Çeviri)
Introduction and Objective: Heart failure (HF), with its chronic and progressive nature, poses a significant burden on healthcare systems due to frequent emergency visits and hospital admissions. Approximately 90% of unplanned hospital admissions in HF patients are attributed to volume overload. Diuretics form the cornerstone of decongestion therapy. Hospital stays are significantly prolonged in patients with diuretic resistance. Recent studies have shown that acetazolamide and sodium-glucose cotransporter-2 inhibitors (SGLT2i) accelerate decongestion in diuretic-resistant patients. Some studies have reported that ultrafiltration and similar therapies increase fluid removal and shorten hospitalization duration. While diuretic resistance may be predictable in patients on long-term high-dose diuretic therapy, it may not be feasible in some cases. Although spot urine sodium levels are a parameter indicating diuretic response, they are not always practical in daily practice. It has been demonstrated that elevated intravenous pressure in patients with right heart failure may contribute to renal tamponade and diuretic resistance. High intravenous pressure is known to affect not only renal function but also cause liver damage. The aim of this study is to investigate the relationship between bilirubin levels at admission and diuretic resistance. Methods: Our study is a retrospective, observational, and cross-sectional study. Patients admitted to Bezmialem Vakif University Coronary Intensive Care Unit with acute decompensated heart failure (ADHF) between February 21, 2024, and October 21, 2024, were included. Patients presenting with ADHF, whose bilirubin levels were measured at admission, and who received diuretic therapy according to European Society of Cardiology guidelines were enrolled. Exclusion criteria included acute myocardial infarction or acute pulmonary edema at presentation, end-stage renal disease requiring dialysis, lack of intake-output monitoring, and absence of spot urine sodium measurement. Demographic characteristics, xiv medications, physical examination findings, and hemodynamic parameters were obtained from nurse and physician records and the e-Nabız Personal Health System. Laboratory results, medications during hospitalization, and clinical events were retrieved from the hospital electronic records. Diuretic resistance was defined as spot urine sodium 0.05). Diuretic resistance was detected in 12 (14.1%) patients. Spot urine sodium levels were significantly lower in resistant patients (40.92 ± 24.2 mmol/L vs. 98.75 ± 28.79 mmol/L, p
Benzer Tezler
- Dekompanse kalp yetersizliği nedeniyle levosimendan uygulanacak hastalardaintraventriküler dissenkroninin tedaviye yanıtı öngörmedeki değeri
The predictive value of intraventricular dyssynchrony in response to levosimendan therapy in patients with decompensated heart failure
ZEHRA GÜVEN ÇETİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
KardiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖZGÜL UÇAR ELALMIŞ
DOÇ. DR. HÜLYA ÇİÇEKÇİOĞLU
- Kardiyorenal sendrom gelişiminde sağ ventrikülfonksiyonlarının değerlendirilmesi
Evaluation of right ventricular function in thedevelopment of cardiorenal syndrome
HALİME TANRIVERDİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
KardiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZİYA ŞİMŞEK
- Akut dekompanse kalp yetersizliği ile hastanemize başvuran hastaların bir yıllık takibinde kardiyovasküler mortaliteyi gösteren belirteçler
The one year determinants of patients which show the cardiovascular mortality, who were hospitalized for acute decompense heart failure
PINAR SOYSAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
KardiyolojiBezm-i Alem Vakıf Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. MEHMET ALİ ÇIKRIKÇIOĞLU
- Akut kalp yetmezliğinde tedaviye cevabın takibinde, PVI ölçümlerinin, proBNP, IVC-cı ve klinik durum ile ilişkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relation of PVI measurements with probnp, İVC-Cİ and clinical status in the follow-up of treatment response in acute heart failure
TUĞÇE KÖKSAL ŞİMŞEK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HÜSEYİN CAHİT HALHALLI
- Akut dekompanse kronik korunmuş ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği hastalarında sistemik immun inflamasyon indeksinin hastane yatışı ve ekokardiyografik parametreler ile olan ilişkisi
The relationship of systemic immune inflammation index with hospitalization and echocardiographic parameters in patients with acute decompensated chronic heart failure wi̇th preserved ejecti̇on fracti̇on
ELMIN IMANOV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
KardiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ANIL AVCI