Geri Dön

Duktal karsinoma in situ tanılı hastalarda senkron invaziv odak bulunmasına etki eden faktörler

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 944017
  2. Yazar: UFUK FİLİKÇİ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYFER KAMALI POLAT
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 75

Özet

Bu çalışmanın amacı, duktal karsinoma in situ (DKİS) tanısı almış hastalarda senkron invaziv odak varlığını etkileyen klinik, histopatolojik ve demografik faktörleri araştırmaktır. DKİS'ten invaziv karsinoma geçişi öngörebilecek olası belirteçlerin tanımlanmasıyla, risk sınıflamasının iyileştirilmesi ve hasta yönetim stratejilerinin optimize edilmesi hedeflenmektedir. GEREÇ VE YÖNTEM Bu retrospektif çalışmaya, 2009 yılı Ocak ayı ile 2024 yılı Aralık ayı arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda DCIS tanısı almış hastalar dahil edilmiştir. Uygun hastalara mastektomi veya lumpektomi uygulanmış ve histopatolojik olarak invaziv odak varlığı açısından değerlendirme yapılmıştır. Öncesinde invaziv meme kanseri tanısı olanlar, eksik verisi bulunanlar ve neoadjuvan tedavi almış hastalar çalışma dışı bırakılmıştır. Veriler hastane kayıtlarından elde edilmiş olup yaş, tümör boyutu, komedo nekroz varlığı, nükleer derece, ER/PR durumu, HER2 ve Ki-67 ekspresyonu, cerrahi sınır, sentinel lenf nodu tutulumu ve nüks durumu gibi parametreler değerlendirilmiştir. BULGULAR Çalışma kriterlerine uyan toplam 125 hasta değerlendirilmiş olup, yaş ortalaması 54,0 ± 11,8 yıl olarak bulunmuştur. Lojistik regresyon analizine göre, 40 mm'den büyük tümörlerde invaziv odak görülme olasılığı anlamlı düzeyde artmıştır (OR = 1,974, p = 0,007). Ayrıca, Ki-67 indeksi %20 ve üzerinde olan hastalarda invaziv odak görülme riski 4,2 kat daha fazla bulunmuştur (OR = 4,243, p < 0,001). Sentinel lenf nodu frozen kesitinde metastaz saptanan hastaların tamamında invaziv odak bulunmuş olup, bu durum da anlamlı bir ilişki göstermektedir. ER, PR, HER2 durumu, komedo nekroz varlığı ve cerrahi sınır genişliği gibi diğer faktörler ile invaziv odak varlığı arasında anlamlı bir ilişki gözlenmemiştir. TARTIŞMA VE SONUÇ: DKİS olgularında tümör boyutu, yüksek Ki-67 proliferasyon indeksi ve sentinel lenf nodu metastazı senkron invaziv odak varlığının bağımsız belirleyicileri olarak saptanmıştır. Bu bulgular, bireyselleştirilmiş hasta yönetiminin önemini vurgulamakta ve yüksek riskli hastaların daha agresif tanısal ve terapötik stratejilerle yönetilmesinin faydalı olabileceğini düşündürmektedir. Erken evre meme kanserinde risk öngörüsünü geliştirmek ve tedavi kararlarını yönlendirmek amacıyla moleküler profillemenin de dahil olduğu ileri çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. ANAHTAR KELİMELER: Duktal Karsinoma İn Situ, İnvaziv Duktal Karsinom, Sentinel Lenf Nodu, Ki67, Tümör Boyutu

Özet (Çeviri)

The aim of this study is to investigate the clinical, histopathological, and demographic factors influencing the presence of a synchronous invasive component in patients diagnosed with ductal carcinoma in situ (DCIS). By identifying potential predictors of progression from DCIS to invasive carcinoma, the study seeks to improve risk stratification and optimize patient management strategies. MATERIALS AND METHODS This retrospective study included patients diagnosed with DCIS at the Department of General Surgery, Ondokuz Mayıs University, between January 2009 and December 2024. Eligible patients underwent either mastectomy or lumpectomy and were histopathologically assessed for the presence of microinvasion or invasive focus. Patients with prior invasive breast cancer, incomplete data, or neoadjuvant therapy were excluded. Data were collected from hospital records and included age, tumor size, comedo necrosis, nuclear grade, ER/PR status, HER2 and Ki-67 expression, surgical margins, sentinel lymph node involvement, and recurrence status. RESULTS A total of 125 patients met the inclusion criteria, with a mean age of 54.0 ± 11.8 years. Logistic regression analysis revealed that tumor size greater than 40 mm (OR = 1.974, p = 0.007) and Ki-67 index over 20% (OR = 4.243, p < 0.001) were significantly associated with the presence of invasive foci. Sentinel lymph node frozen section positivity was also significantly correlated, with invasive components found in 100% of these cases. Other factors, including ER, PR, HER2 status, comedo necrosis, and surgical margin width, did not demonstrate a significant association. DISCUSSION AND CONCLUSION Tumor size, high Ki-67 proliferation index, and sentinel lymph node metastasis were found to be independent predictors of synchronous invasion in DCIS cases. These findings highlight the need for individualized management approaches and suggest that high-risk patients may benefit from more aggressive diagnostic and therapeutic strategies. Further studies incorporating molecular profiling are warranted to refine risk prediction and guide treatment decisions in early-stage breast cancer. KEY WORDS: Ductal Carcinoma In Situ, DCIS, Invasive Ductal Carcinoma, Sentinel Lymph Node, Ki67, Tumor Size

Benzer Tezler

  1. Meme duktal karsinoma in situ tanılı hastalarda C-ERB B2(her-2/neu) ekspresyonunun prognostik değeri

    The prognostic value of C-ERB B2(Her-2/neu) expression in patients with ductal carcinoma in situ of breast

    ONURCAN ÖZTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    OnkolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BAHİDDİN YILMAZ

  2. Lokal ileri triple negatif meme kanserli hastalarda doku lipokalin-2 ekspresyonunun neoadjuvan kemoterapi sonrası patolojik yanıt ilişkisi ve prognoz üzerine etkisi

    Effect of tissue lipocalin-2 expression on pathological response and prognosis after neoadjuvant chemotherapy in patients with locally advanced triple negative breast cancer

    MEHMET EMİN YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZTÜRK ATEŞ

  3. 40 yaş altı meme kanserlerinde tanısal mamografinin cerrahi planlamaya etkisi

    Impact of diagnostic mammography on surgical planning in breast cancers under 40 years of age

    ZEYNEP BÖREKCİ ARVAS

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYTÜL HANDE YARDIMCI

    DR. MEHMET ALİ NAZLI

  4. Triple negatif meme kanserli hastalarda aksiller lenf nodu oranının prognoz ve prognozu belirleyen risk faktörleri üzerine etkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the effect of axillary LYMPH node ratio on prognosis and risk factors determining prognosis in patients with triple negative breast cancer

    NEJLA BAHADIR RAKICI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    OnkolojiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EVREN FİDAN

    PROF. DR. SEVDEGÜL AYDIN MUNGAN

  5. Üç boyutlu konformal eksternal radyoterapi kullanılarak yapılan akselere parsiyel meme ışınlaması: Erken klinik ve dozimetrik sonuçlar

    Three dimentional conformal eksternal accelerated partial breast irradiation; early clinical and dosimetric outcomes.

    ŞULE KARAMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Onkolojiİstanbul Üniversitesi

    Radyoloji Onkolojisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MAKTAV DİNÇER