Geri Dön

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde çalışan hekim ve hemşirelerde deprem bilgi düzeyi ile deprem korkusu ilişkisinin değerlendirilmesi

Assessment of the relationship between earthquake knowledge level and earthquake fear among physicians and nurses working at Başakşehir Çam and Sakura City Hospital

  1. Tez No: 945478
  2. Yazar: HAVVA ÇELİK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. HİLAL ÖZKAYA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Aile Hekimliği, Family Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Deprem, deprem ile ilgili bilgi düzeyi, deprem korkusu, aile hekimliği, Earthquake, level of knowledge about earthquakes, fear of earthquakes, family medicine
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Aile Hekimliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 117

Özet

Amaç: Deprem gibi doğal afetler, yalnızca fiziksel yıkıma neden olmakla kalmayıp bireylerin ruhsal sağlığını da derinden etkileyen travmatik olaylardır. Bu bağlamda, afet durumlarında kritik rol üstlenen sağlık çalışanlarının hem bilgi düzeylerinin hem de bu durumlara yönelik duygusal tepkilerinin değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Özellikle hekim ve hemşirelerin deprem konusundaki bilgi düzeyi ile bu afetlere yönelik korku düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek, afet yönetimi süreçlerinde hem hizmet kalitesini artırmak hem de çalışanların psikolojik dayanıklılığını güçlendirmek açısından yaşamsal bir öneme sahiptir. Bu çalışmanın amacı; Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde çalışan hekim ve hemşirelerde deprem bilgi düzeyi ile deprem korkusu ilişkisinin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma; kesitsel ve tanımlayıcı bir araştırma olup veriler yapılandırılmış anket aracılığıyla toplanmıştır. Çalışma; Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde yapılmış olup, etik onay alınmasının ardından 01.03.2025 ile 30.04.2025 tarihleri arasında bu hastanede görev yapan gönüllü doktor ve hemşireler çalışmaya dahil edilmiştir. Verilerin elde edilmesi için“Demografik Bilgi Formu”;“Deprem Bilgi Düzeyi Ölçeği”;“Deprem Korkusu Ölçeği”uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS istatistik paket programı ile analiz edilmiştir. Değişkenler tablolaştırılırken ortalama, standart sapma ve yüzde bilgilerine yer verilerek oluşturulmuştur. Analizlerde güven aralığı %95 olarak anlamlı kabul edilmiştir. Çalışma verileri değerlendirilirken niceliksel verilerin karşılaştırılmasında, Kruskal Wallis test, iki grup arası karşılaştırmalarında Mann Whitney U Testi, kullanılmıştır. Niteliksel verilerin karşılaştırılmasında ise Ki-Kare testi kullanılmıştır. Analizlerde güven aralığı %95 anlamlı kabul edilerek 0.05'den küçük veriler istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde çalışan hekim ve hemşirelerde deprem bilgi düzeyi ile deprem korkusu ilişkisinin değerlendirildiği bu çalışma; yaşları 22 ile 53 arasında değişen 220 kişi ile yürütülmüştür. Katılımcıların depreme dair bilgi düzeylerinin ortalaması 70,71±11,80'dir. Depreme dair korku puanları ortalaması 20,50±6,18'dir. Katılımcıların %48,18'i doktor, %51,82'si hemşiredir. %32,27'i evli ve %67,73'ü bekârdır. %54,55 oranında katılımcı Kahramanmaraş merkezli deprem dışındaki herhangi bir depreme yakalanmış ve %34,55'i ise bir depreme yakalanmamışlardır. Katılımcıların %19,09'u deprem esnasında veya sonrasında psikososyal sağlık sorunu yaşamışlardır; %15,45'i deprem nedeniyle ekonomik kayıp yaşamışlardır. Ayrıca %12,27'si deprem sırasında ya da sonrasında birinci derece yakınlarının fiziksel travma veya rahatsızlık yaşamışlardır. Katılımcıların %26,82'sinin deprem esnasında veya sonrasında birinci derece yakınları psikososyal sağlık sorunu yaşamışlardır. %91,36 oranında katılımcı enkaz altında kalmamıştır. Ayrıca %51,82 oranında hemşire katılımcı, yaşadıkları ortamda herhangi bir depreme karşı oluşabilecek tehlikelere karşı ev içerisinde önlem almışlardır. Katılımcıların depreme dair bilgi düzeylerinin ortalaması 70,71 ± 11,80'dir. Depreme dair korku puanları ortalaması 20,50 ± 6,18'dir. Deprem sırasında ya da sonrasında fiziksel travma veya rahatsızlık durumu, 41-50 yaş grubunda olanlarda diğer yaş gruplarına göre fazladır (p = .017). Hemşirelerde %51.82 oranında deprem sırasında ya da sonrasında fiziksel travma veya rahatsızlık daha fazladır. Doktorların %5.6'sının yakınları vefat etmiştir. Doktorların %16.8'i deprem bölgesinde çalışmıştır. Hemşirelerin %60,53'ü depreme dair önlem aldıklarını belirtmişlerdir. Katılımcılar arasında medeni durumu bekar olanların %50.34'ü Kahramanmaraş merkezli deprem dışındaki depremlere yakalanmışlardır. Yaş grupları incelendiğinde 20-30 yaş grubunun (Ort.=71,87±11,23) bilgi puanlarının 30-40 yaş grubundan (Ort.=66,31±12,49) istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde yüksek olduğu belirlenmiştir. Psikososyal sağlık sorunu yaşayanların depreme dair bilgi düzeylerinin (Ort.=77,3±6,97) sorun yaşamayanlara göre (Ort.=69,2 ± 12,19) daha yüksek olduğu görülmüştür. Depreme dair önlem alanların deprem bilgilerinin (Ort. =72,51±9,42) önlem almayanlara göre (Ort.=68,77±13,70) daha yüksek olduğu görülmüştür. Kadınların deprem korkularının (Ort.=22,07±5,77) erkeklere göre (Ort.=16,50±5,37) daha yüksek olduğu görülmüştür. Psikososyal sağlık sorunu yaşayanların deprem korkularının (Ort.=25,19 ± 5,80) sorun yaşamayanlara göre (Ort.=19,39±5,75) daha yüksek olduğu görülmüştür. Katılımcıların depreme dair bilgi puanları ve depreme dair korku puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif yönlü bir korelasyon (r = .25, p< .001) saptanmıştır. Sonuç: Elde edilen sonuçlar; çalışmaya katılan 220 kişi arasında, deprem bilgisi düzeyinin 70,71 gibi bir ortalama değere sahip olması, genel olarak orta düzeyde bilgiye sahip olduklarını göstermiştir. Bu; sağlık çalışanlarının, özellikle hekim ve hemşirelerin, deprem ve afet yönetimi hakkında belirli bir bilgi seviyesine sahip olduklarını göstermektedir. Ancak, bu ortalama değer aynı zamanda geliştirilmesi gereken bir alan olduğunu da işaret etmektedir. Ayrıca ±11,80'lik standart sapma, katılımcılar arasında deprem bilgisi düzeyinin çeşitli olduğunu, yani bazı katılımcıların oldukça bilgili iken bazıları için bilgi düzeyinin daha düşük olduğunu göstermiştir. Deprem korkusunun ortalaması 20,50 olup, bu da orta düzeyde bir korku seviyesi olduğunu göstermiştir. ±6,18'lik standart sapma, korku düzeyinin katılımcılar arasında yaygın şekilde değiştiğini ve farklı bireylerin deprem korkusunu farklı şekillerde deneyimlediğini göstermiştir. Deprem sırasında veya sonrasında fiziksel travma yaşama öyküsü en fazla 41-50 yaş grubunda ve hemşirelerde görülmüştür. Ayrıca, deprem esnasında birinci derece yakınlarının fiziksel veya psikososyal sağlık sorun yaşama öyküsünde de en yüksek oranın yine hemşirelerde olduğu tespit edilmiştir. Deprem korkusu açısından ise, kadınların erkeklere kıyasla daha yüksek korku puanlarına sahip olduğu bulunmuştur. Yaş gruplarına göre yapılan analizde, 20-30 yaş grubunun deprem bilgisi puanları, diğer yaşlara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur. Bu araştırma, hekim ve hemşirelerde deprem bilgi düzeyinin ve korkusunun birbirini etkileyen faktörler olduğunu ortaya koymuş, aynı zamanda yaş, cinsiyet, meslek gibi demografik faktörlerin bu ilişkilerde belirleyici rol oynadığını göstermiştir. Bu bulgular, sağlık çalışanlarının depremle ilgili eğitimlerinin daha da güçlendirilmesi gerektiğini ve deprem korkusunun azaltılması için psikososyal desteklerin sağlanması gerektiğini işaret etmektedir. Bu bağlamda, sağlık kurumlarının afet hazırlık eğitimlerini daha kapsamlı ve hedeflenmiş şekilde düzenlemeleri önemli bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır.

Özet (Çeviri)

Aim: Natural disasters such as earthquakes are traumatic events that not only cause physical destruction but also deeply affect the mental health of individuals. In this context, it is of great importance to evaluate both the knowledge level of healthcare professionals who play a critical role in disaster situations and their emotional reactions to these situations. In particular, examining the relationship between the knowledge level of physicians and nurses about earthquakes and their fear levels towards these disasters is of vital importance in terms of both improving the quality of service in disaster management processes and strengthening the psychological resilience of employees. The purpose of this study is to evaluate the relationship between earthquake knowledge level and earthquake fear among physicians and nurses working at Başakşehir Çam and Sakura City Hospital. Materials and Methods: The research was conducted as a single-center, prospective, cross-sectional and descriptive survey study. The study was conducted at Başakşehir Çam and Sakura City Hospital, and after obtaining ethical approval, volunteer physicians and nurses working at this hospital between 01.03.2025 and 30.04.2025 were included in the study. The“Demographic Information Form”;“Earthquake Knowledge Level Scale”;“Earthquake Fear Scale”were used to obtain the data. The obtained data were analyzed with the SPSS statistical package program. The variables were tabulated by including mean, standard deviation and percentage information. The confidence interval in the analyses was accepted as 95% significant. While evaluating the study data, Kruskal Wallis test was used to compare quantitative data, and Mann Whitney U Test was used to compare two groups. Chi-square test was used to compare qualitative data. In the analyses, a confidence interval of 95% was accepted as significant and data less than 0.05 were accepted as statistically significant.. Results: This study, which evaluates the relationship between earthquake knowledge level and earthquake fear among physicians and nurses working in Başakşehir Çam and Sakura City Hospital, was conducted with 220 people between the ages of 22 and 53. The average earthquake knowledge level of the participants is 70.71±11.80. The average earthquake fear score is 20.50±6.18. 48.18% of the participants are doctors, 51.82% are nurses. 32.27% are married and 67.73% are single. 54.55% of the participants were caught in an earthquake other than the earthquake centered in Kahramanmaraş and 34.55% were not caught in an earthquake. 19.09% of the participants experienced psychosocial health problems during or after the earthquake; 15.45% experienced economic losses due to the earthquake. In addition, 12.27% of them had first-degree relatives who experienced physical trauma or discomfort during or after the earthquake. 26.82% of the participants had first-degree relatives who experienced psychosocial health problems during or after the earthquake. 91.36% of the participants were not trapped under debris. In addition, 51.82% of the participants took precautions at home against possible earthquake hazards in their living environment. The average level of knowledge of the participants about earthquakes was 70.71 ± 11.80. The average fear score about earthquakes was 20.50 ± 6.18. Physical trauma or discomfort during or after an earthquake was higher in the 41-50 age group compared to other age groups (p = .017). Physical trauma or discomfort during or after an earthquake was higher in nurses at a rate of 51.82%. Relatives of 5.6% of the doctors passed away. 16.8% of the doctors worked in the earthquake zone. 60.53% of the nurses stated that they took precautions against earthquakes. 50.34% of the participants whose marital status was single were caught in earthquakes other than the earthquake centered in Kahramanmaraş. When age groups were examined, it was determined that the knowledge scores of the 20-30 age group (Mean=71.87±11.23) were statistically significantly higher than the 30-40 age group (Mean=66.31±12.49). It was observed that the knowledge levels of those who had psychosocial health problems about earthquakes (Mean=77.3±6.97) were higher than those who did not have problems (Mean=69.2±12.19). It was observed that those who took precautions about earthquakes had higher earthquake knowledge (Mean=72.51±9.42) than those who did not take precautions (Mean=68.77±13.70). It was observed that women had higher fear of earthquake (Mean=22.07±5.77) than men (Mean=16.50±5.37). It was observed that those with psychosocial health problems had higher fear of earthquake (Mean=25.19±5.80) than those without problems (Mean=19.39±5.75). A statistically significant positive correlation (r = .25, p< .001) was found between the participants' knowledge scores about earthquake and their fear scores about earthquake. Conclusion: The results obtained; among the 220 people who participated in the study, the average value of the earthquake knowledge level was 70.71, indicating that they generally have a moderate level of knowledge. This shows that healthcare professionals, especially physicians and nurses, have a certain level of knowledge about earthquakes and disaster management. However, this average value also indicates that there is an area that needs to be developed. In addition, the standard deviation of ±11.80 showed that the level of earthquake knowledge among the participants varied, that is, some participants were quite knowledgeable while others had lower knowledge. The average of earthquake fear was 20.50, indicating a moderate level of fear. The standard deviation of ±6.18 showed that the level of fear varied widely among the participants and that different individuals experienced earthquake fear in different ways. The history of experiencing physical trauma during or after the earthquake was most common in the 41-50 age group and in nurses. In addition, it was determined that the highest rate of first-degree relatives experiencing physical or psychosocial health problems during the earthquake was again found in nurses. In terms of fear of earthquakes, women were found to have higher fear scores compared to men. In the analysis conducted according to age groups, earthquake knowledge scores of the 20-30 age group were found to be significantly higher than those of other ages. This study revealed that earthquake knowledge and fear are factors that affect each other in physicians and nurses, and also showed that demographic factors such as age, gender, and occupation play a determining role in these relationships. These findings indicate that the training of health workers regarding earthquakes should be further strengthened and psychosocial support should be provided to reduce fear of earthquakes. In this context, it is an important necessity for health institutions to organize disaster preparedness trainings in a more comprehensive and targeted manner.

Benzer Tezler

  1. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ndeki sağlık çalışanlarının çocuk ihmal ve istismarı konusundaki bilgi, tutum ve davranışlarının incelenmesi

    Investigation of the knowledge, attitudes and behaviors of healthcare workers regarding child neglect and abuse at Basaksehir Cam and Sakura City Hospital

    GAMZE KESKİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HİLAL ÖZKAYA

    DR. SİBEL BAKTIR ALTUNTAŞ

  2. Üçüncü basamak bir sağlık kuruluşunda çalışan hekimlerin iş verimliliği ve iş tatminin, medyadaki sağlıkta şiddet haberlerinden etkilenme düzeyinin araştırılması

    The impact of health violence-related media news on the job satisfaction and work efficiency of assistants in a tertiary health care institution

    BUSEM KIŞ ATASOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HİLAL ÖZKAYA

    DR. BAŞAK KORKMAZER

  3. Üçüncü basamak bir hastanede çalışan asistan hekimlerin yurt dışında hekimlik yapmaya yönelik tutumu ve buna neden olan faktörlerin analizi

    Investigation of the attitudes of residents working in an tertiary hospital on the practice of medicine abroad and the factors that lead to these attitudes

    DOĞUKAN ATASOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HİLAL ÖZKAYA

    DR. BAŞAK KORKMAZER

  4. 1-4 yaş arası çocuğa sahip sağlık çalışanı annelerin tuvalet eğitimi konusundaki bilgi ve tutum düzeyleri ile bu düzeyleri etkileyen faktörlerin analizi

    Analysis of the information and attitude levels of health workers who have children aged 1-4 regarding toilet training, and the factors influencing these levels

    BURCU KARAMEŞE AVCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HİLAL ÖZKAYA

  5. Yoğun bakım ünitelerinde çalışan hemşirelerin tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemlerine ilişkin uygulama ve tutumlarının belirlenmesi

    Determination of the practices and attitudes of nurses working in intensive care units regarding complementary and alternative treatment methods

    SENA AKCAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Hemşirelikİstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BERNA DİNCER