Vitiligo tanılı hastalarda dermoskopik melanositik nevus paternlerinin kontrol grubu ile karşılaştırılarak değerlendirilmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 945504
- Danışmanlar: PROF. DR. EMEL FETİL, DR. ÖĞR. ÜYESİ CEYLAN AVCI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Dermatoloji, Dermatology
- Anahtar Kelimeler: Dermoskopi, depigmentasyon, nevus, patern analizi, VASI, VİDA, vitiligo, Dermoscopy, depigmentation, nevus, pattern analysis, VASI, VIDA, vitiligo
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 128
Özet
GİRİŞ VE AMAÇ: Vitiligo, melanositlerde kayıp sonucu meydana gelen etiyopatogenezi multifaktöriyel, deri, mukoza ve kıllarda depigmentasyon ile seyreden otoimmün bir hastalıktır. Çeşitli skorlamalar ile belirlenen hastalığın tutulum şiddeti ve aktivitesi tedavi seçiminde yol göstericidir. Deri ve mukozalarda görülebilen, genetik mozaisizm ilişkili doğuştan veya edinsel olabilen lezyonlar nevus olarak tanımlanır.“Dermatoskopi”veya“epilüminesan mikroskopi”olarak da adlandırılan dermoskopi, nevusların değerlendirilmesinde oldukça önemli non invaziv, in vivo bir tanı aracıdır. Çalışmamızda vitiligo tanılı hastalarda dermoskopik olarak nevusların patern analizi ile değerlendirilmesi, vitiligonun tutulum derecesi ve aktivitesi ile nevus sayısı ve baskın tipi de içerecek şekilde patern tipi ile olan ilişkisinin tanımlanması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı polikliniğine başvuran vitiligo tanılı hastalarda dermoskopik melanositik nevus paternlerinin kontrol grubu ile karşılaştırılarak değerlendirildiği kesitsel gözlemsel-tanımlayıcı nitelikteki bu çalışmamıza Ocak 2025 ile Nisan 2025 tarihleri arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı polikliniğine başvuran, 18 yaş ve üzerinde olan, vitiligo tanısı almış 120 hasta; yaş, cinsiyet yönünden vitiligo hastaları ile benzer özelliklere sahip, vitiligo tanısı bulunmayan 120 sağlıklı kontrol grubu çalışmaya dahil edilmiştir. Vitiligo ve kontrol grubunun demografik verileri, deri fototipleri, eşlik eden dermatolojik ve otoimmün hastalıkları, vitiligo başlangıç yaşı, hastalık süresi, vitiligoya yönelik kullanılan tedaviler, displastik nevus veya nevus nedeniyle eksizyon öyküsü, güneşten korunmaya yönelik davranışları kaydedilmiştir. Fizik muayenede vitiligo alt tipi, VASI ve VIDA skorları belirtilerek hastalığın aktivitesi, tutulum derecesi, yerleşim bölgesi, eşlik eden lökotrişi, koebner fenomeni, halo nevus varlığı belirlenmiştir ve saçlı deri, yüz, boyun, göğüs, sırt, abdomen, üst ve alt ekstremite ile akral bölge yerleşimli nevuslar yerleşim, sayı ve paternleri ile kaydedilmiştir. Demografik ve klinik özellikler betimleyici istatistiksel analizlerle (sayı, yüzde, ortalama, standart sapma vb.) incelendi. Değişken dağılımının normalliğini değerlendirmek için Shapiro-Wilk testi kullanıldı. Nümerik ve ordinal değişkenlerin iki grup karşılaştırmasında MannWhitney U testi uygulandı. Nümerik ve ordinal değişkenler arası doğrusal ilişki varlığı Spearman korelasyon analizi ile incelendi. Bağımsız gruplarda Kruskal-Wallis testi uygulandı. Kategorik değişkenler sayı (n) ve oran/yüzde (%) olarak; nümerik değişkenler ortalama±standart sapma, ortanca (medyan), minimum ve maksimum değerlerle özetlendi. Kategorik değişkenlerin ikili karşılaştırılması Pearson ki kare ve Fisher tam olasılık testleri ile gerçekleştirildi. Hipotez kontrolleri 0,05, 0,01 ve 0,001 önem seviyesinde gerçekleştirildi. BULGULAR: Çalışmamızda yüz ve saçlı deride, gövde ve ekstremitelerde, akral bölgede toplam melanositik nevus sayısı vitiligo grubunda istatistiksel olarak anlamlı az bulundu. Yüz ve saçlı derideki vi psödoağ ve psödoağ+globül; gövde ve ekstremitelerde diffüz retiküler, periferik globular, multikomponent patern hasta grubunda istatistiksel olarak daha az idi. Globular paternde ise hem yüz ve saçlı deri, hem de gövde ve ekstremitelerde anlamlı bir fark izlenmedi. Santral hiper ve hipopigmente periferik retiküler paternlerde ise istatistiksel anlamlı bir fark izlenmemesine karşın, santral globular periferal retiküler paternin vitiligo grubunda fazla görülmesi dikkatimizi çekti. Vitiligo alan şiddet indeksi olan VASI skoru ile nevus patern ilişkisine baktığımızda retiküler paternin VASI skoru 10'un üzerinde azaldığını, globular paternin ise VASI skoru ile doğrusal bir korelasyon izlemediğini gözlemledik. Ayrıca çalışmamızda akral vitiligo tutulumu olan kişilerde tutulum alanında nevusa rastlamadık. Toplam nevus sayısı ile her bir anatomik bölgedeki nevus sayısının korelasyonuna bakıldığında literatür ile benzer şekilde her iki grupta da toplam melanositik nevus sayısı ile en korele anatomik bölgeyi üst ekstremite olarak bulduk. Vitiligo grubunda baskın globular paterni kontrol grubuna göre 2 kat daha fazla gözlemledik. Halo nevus sayısı vitiligo grubunda istatistiksel olarak daha fazla bulunmasına karşın konjenital, atipik nevuslarda istatistiksel anlamlı fark bulunmadı. Ek olarak muayene esnasında göze çarpan vitiligo grubunda istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha az dermatofibrom izlendi. SONUÇ: Vitiligo ve kontrol grubu hastalarının nevus paterninde saptanan istatistiksel anlamlı farklar, depigmente alanlarda dermal komponenti olan nevuslar dışında genellikle nevus izlenmemesi, VASI skorundan daha yüzeyel tabakadaki retiküler nevusların etkilenmesi, vitiligo hastalarındaki nevusların, hastalığın patogenezindeki otoimmün saldırı sonucu meydana gelen depigmentasyona bağlı gerilediğini düşündürmektedir. Bulunan sonuçlar ile vitiligoda otoimmünitenin, dermoepidermal bileşkede yerleşen nevusları dermal yerleşimli olanlara kıyasla daha çok hedef aldığını düşünüyoruz. Gelecekte yapılacak olan çalışmalarda vitiligo hastalarındaki nevusların belirli aralıklarla dermoskopik takibinin, nevusların değişim süreci hakkında daha detaylı bilgi sağlayabileceğini umut ediyoruz.
Özet (Çeviri)
INTRODUCTION AND AIM: Vitiligo is an autoimmune disease characterized by depigmentation of the skin, mucous membranes, and hair, resulting from the loss of melanocytes and having a multifactorial etiopathogenesis. The severity and activity of the disease, determined by various scoring systems, guide treatment selection. Lesions that can be observed on the skin and mucous membranes, which may be congenital or acquired and associated with genetic mosaicism, are defined as nevi. Dermoscopy, also known as“epiluminescent microscopy,”is a highly important non-invasive, in vivo diagnostic tool for the evaluation of nevi. In our study, we aimed to evaluate the pattern analysis of nevi in patients diagnosed with vitiligo using dermoscopy and to determine the relationship between the pattern type and the severity and activity of vitiligo, as well as the number and predominant type of nevi. MATERIALS AND METHODS: This cross-sectional, observational, descriptive study evaluated dermoscopic melanocytic nevus patterns in patients with vitiligo who presented to the Department of Dermatology and Venereology at Dokuz Eylül University Faculty of Medicine. The study was conducted between January 2025 and April 2025 at the Department of Dermatology and Venereology outpatient clinic of Dokuz Eylül University Faculty of Medicine. Department of Dermatology and Venereology outpatient clinic between January 2025 and April 2025. The study included 120 patients aged 18 years and older who had been diagnosed with vitiligo and 120 healthy control subjects without vitiligo, matched for age and gender. Demographic data, skin phototypes, accompanying dermatological and autoimmune diseases, age at onset of vitiligo, disease duration, treatments used for vitiligo, history of excision due to dysplastic nevi or nevi, and sun protection behaviors were recorded for both the vitiligo and control groups. During the physical examination, the vitiligo subtype, VASI and VIDA scores were noted to determine disease activity, severity, location, presence of leukotriasis, Koebner phenomenon, and halo nevus. Nevi located on the scalp, face, neck, chest, back, abdomen, upper and lower extremities, and acral regions were recorded in terms of location, number, and patterns were recorded. Demographic and clinical characteristics were analyzed using descriptive statistical methods (number, percentage, mean, standard deviation, etc.). The Shapiro-Wilk test was used to assess the normality of variable distribution. The Mann-Whitney U test was applied for the comparison of two groups of numerical and ordinal variables. The presence of linear relationships between numerical and ordinal variables was examined using Spearman correlation analysis. The Kruskal-Wallis test was applied in independent groups. Categorical variables were summarized as number (n) and ratio/percentage (%), while numerical variables were summarized as mean ± standard deviation, median, minimum, and maximum values. Binary comparisons of categorical variables were performed using Pearson's chi-square and Fisher's exact tests. Hypothesis tests were conducted at significance levels of 0.05, 0.01, and 0.001. RESULTS: In our study, the total number of melanocytic nevi in the face and scalp, trunk and extremities, and acral region was found to be statistically significantly lower in the vitiligo group. Pseudoag and pseudoag+globular patterns in the face and scalp; diffuse reticular, peripheral globular, and multicomponent patterns in the trunk and extremities were statistically less frequent in the patient group. In the globular pattern, no significant difference was observed between the face and scalp and the trunk and extremities. Although no statistically significant difference was observed between the central hyperpigmented and peripheral hypopigmented reticular patterns, the higher prevalence of the central globular peripheral reticular pattern in the vitiligo group drew our attention. When examining the relationship between the vitiligo area severity index (VASI score) and nevus patterns, we observed that the VASI score decreased in cases with a reticular pattern, while the globular pattern did not show a linear correlation with the VASI score. Additionally, we did not observe any nevi in the affected areas of individuals with acral vitiligo. When examining the correlation between the total number of nevi and the number of nevi in each anatomical region, we found that the upper extremity was the most correlated anatomical region with the total number of melanocytic nevi in both groups, consistent with the literature. We observed the globular pattern to be twice as common in the vitiligo group compared to the control group. Although the number of halo nevi was statistically higher in the vitiligo group, no statistically significant difference was found in congenital or atypical nevi. Additionally, during the examination, a statistically significant decrease in the number of dermatofibromas was observed in the vitiligo group. CONCLUSION: Statistically significant differences in nevus patterns observed between the patients with vitiligo and controls, the absence of nevi in depigmented areas except for those with a dermal component, and the involvement of reticular nevi in the more superficial layers compared to the VASI score, suggesting that nevi in vitiligo patients may be reduced due to depigmentation resulting from autoimmune attacks in the pathogenesis of the disease. Based on the findings, we speculate that autoimmunity in vitiligo targets the melanocytes at the dermoepidermal junction of nevi, rather than the dermal component. In future studies, we hope that dermoscopic follow-up of nevi in vitiligo patients at regular intervals will provide more detailed information about the change process of nevi.
Benzer Tezler
- Vitiligolu hastalarda çözünür ürokinazplazminojen aktivatör reseptörü seviyesininincelenmesi ve hastalık aktivitesi ile ilişkisinindeğerlendirilmesi
Examination of soluble urokinase plasminogen activator receptorlevel in patients with vitiligo and investigation of its relationship with diseaseactivity
ADAM Y. M. JARBOU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
DermatolojiHacettepe ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞEN KARADUMAN
- Vitiligo tanılı hastalarda beden algısı, yaşam kalitesi ve cinsel fonksiyonların değerlendirilmesi ve sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırılması
Assesment of body image, quality of life and sexual functions of vitiligo patients and comparison with the control group
ŞEYDA TÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
PsikiyatriBursa Uludağ ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SELÇUK KIRLI
- Vitiligo tanılı hastalarda serum clusterin düzeylerinin değerlendirilmesi
Assessment of the serum clusterin levels in vitiligo patients
ASLI TOKMAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
DermatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURAN ALLI
- Vitiligo tanılı hastalarda benlik saygısı beden algısı ve içselleştirilmiş damgalanmanın sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırılması
Assesment of self-esteem body image and internalized stigma of vitiligo patiens and comparison with the control group
BARIŞ DOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ESRA KOCA
- Vitiligo tanılı hastalarda ıfn-gamma/ ıl-10 oranının hastalık aktivitesi ve yaygınlığı ile ilişkisi
Relation of disease activity and diffusion of ifn-gamma / il-10 ratio in patients with vitiligo
GÖZDE EMEL GÖKÇEK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
DermatolojiErciyes ÜniversitesiDermatoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SALİH LEVENT ÇİNAR