Cerrahi tedavi uygulanan spontan spondilodiskit olgularının retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of spontaneous spondylodiscitis cases managed with surgical treatment
- Tez No: 945772
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ŞÜKRÜ ORAL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nöroşirürji, Neurosurgery
- Anahtar Kelimeler: Spondilodiskit, tüberküloz spondilodiskit, brusellar spondilodiskit, pyojenik spondilodiskit, psoas apsesi, paravertebral apse, Spondylodiscitis, tuberculous spondylodiscitis, brucellar spondylodiscitis, pyogenic spondylodiscitis, psoas abscess, paravertebral abscess
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Erciyes Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Nöroşirürji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 104
Özet
ÖZET Giriş: Spondilodiskit, vertebra ve intervertebral disk alanının enfeksiyöz tutulumu ile karakterize, nadir fakat ciddi bir omurga hastalığıdır. Son yıllarda, yaşlı popülasyonun artması, invaziv işlemlerdeki yükselme ve bağışıklık sisteminin baskılandığı hastaların çoğalması nedeniyle görülme sıklığında artış gözlenmiştir. Spondilodiskit; etiyolojik olarak piyojenik, tüberküloz ve brusellar formlara ayrılır. Klinik tanısı çoğu zaman gecikir ve bu da tedavi sürecini olumsuz etkiler. En sık tutulum lomber bölgede gözlenmekte olup; tanı için MRG en hassas yöntemdir. Tedavi yaklaşımları konservatif ve cerrahi olmak üzere iki ana başlıkta toplanmakta olup; cerrahi genellikle nörolojik defisit, instabilite ve apseler gibi komplikasyonlar varlığında tercih edilmektedir. Amaç: Bu çalışmanın amacı, spontan spondilodiskit tanısı ile cerrahi tedavi uygulanan hastalarda, cerrahi tedavinin etkinliğini klinik ve radyolojik veriler ışığında retrospektif olarak değerlendirmektir. Elde edilen veriler doğrultusunda, cerrahi tedavinin klinik semptomlar, laboratuvar parametreleri ve yaşam kalitesi üzerindeki etkisi analiz edilerek, cerrahi yaklaşımın uygunluğu ve multidisipliner hasta yönetimi vurgulanmaktadır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniğinde 2018-2024 yılları arasında cerrahi olarak tedavi edilen 46 spontan spondilodiskit hastasının retrospektif analizini içermektedir. Dahil etme kriterleri arasında 18 yaş üzeri, önceden vertebral cerrahi öyküsü olmayan hastalar yer aldı. Preoperatif olarak hastalar Charlson Komorbidite İndeksi, Karnofsky Performans Skalası ve Frankel Sınıflaması ile değerlendirildi. Lokal kifoz açısı, pre- ve postoperatif BT ile ölçüldü. Cerrahi sonrası süreçte enfeksiyon parametreleri (CRP, Prokalsitonin), mobilizasyon süreleri, yoğun bakım gereksinimi ve komplikasyon oranları kayıt altına alındı. Hastalara uygulanan cerrahi prosedürler arasında posterior stabilizasyon, dekompresyon, debritman ve füzyon işlemleri yer almakta olup, cerrahi karar paravertebral apse, vertebral instabilite ve nörolojik defisit gibi klinik durumlara göre şekillendirilmiştir. Tüm hastalar, multidisipliner bir ekip yaklaşımı ile takip edilmiştir. xi Sonuç: Çalışmada elde edilen bulgular, spontan spondilodiskitte cerrahi tedavinin; nörolojik iyileşme, ağrı kontrolü ve sagittal dengenin sağlanması açısından etkili olduğunu ortaya koymuştur. Postoperatif dönemde inflamatuar belirteçlerde belirgin düzelme, kifoz açısında azalma ve yaşam kalitesinde artış saptanmıştır. Bununla birlikte, yüksek komorbidite yüküne sahip hastalarda mortalite oranlarının daha yüksek olduğu görülmüştür. Bu durum, hastaların operasyon öncesi sistemik hastalıklarının titizlikle değerlendirilmesi ve postoperatif süreçte multidisipliner takibin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT Introduction: Spondylodiscitis is a rare but serious spinal pathology characterized by infectious involvement of the vertebrae and intervertebral discs. In recent years, its incidence has increased due to aging populations, a rise in invasive procedures, and the growing number of immunocompromised patients. Etiologically, it is classified into pyogenic, tuberculous, and brucellar forms. Diagnosis is often delayed, negatively impacting treatment outcomes. The lumbar region is most commonly affected, and magnetic resonance imaging is the most sensitive modality for diagnosis. Treatment approaches are divided into conservative and surgical methods, with surgical intervention indicated in cases of neurological deficits, instability, and abscess formation. Objective: This study aims to retrospectively evaluate the effectiveness of surgical treatment in patients diagnosed with spontaneous spondylodiscitis, based on clinical and radiological data. The impact of surgical treatment on clinical symptoms, laboratory markers, and quality of life is analyzed, emphasizing the appropriateness of surgical intervention and the importance of multidisciplinary management. Materials and Methods: This retrospective study included 46 patients with spontaneous spondylodiscitis who underwent surgical treatment at the Department of Neurosurgery, Faculty of Medicine, Erciyes University between 2018 and 2024. Inclusion criteria were patients over 18 years of age with no prior spinal surgery. Preoperative evaluations included the Charlson Comorbidity Index, Karnofsky Performance Status, and Frankel Classification. The local kyphotic angle was measured using pre- and postoperative computerized tomography imaging. Postoperative follow-up included inflammatory markers (CRP, procalcitonin), mobilization time, ICU requirements, and complication rates. Surgical procedures included posterior stabilization, decompression, debridement, and fusion, with decisions guided by clinical findings such as paravertebral abscess, spinal instability, and neurological deficits. All patients were managed with a multidisciplinary team approach. xiii Results: Findings demonstrated that surgical treatment in spontaneous spondylodiscitis is effective in terms of neurological improvement, pain relief, and restoration of sagittal balance. Postoperatively, significant improvements were observed in inflammatory markers, reductions in kyphosis angle, and enhancements in quality of life. However, mortality rates were higher among patients with a high comorbidity burden. These findings highlight the importance of thorough preoperative evaluation of systemic diseases and multidisciplinary follow-up in the postoperative period.
Benzer Tezler
- Ektopik gebelik tedavi seçeneklarine göre gebelik oranlarının belirlenmesi
Determining the pregnancy rates during after different therapotic approaches for ectopic pregnancy
BURCU PAYASLI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Kadın Hastalıkları ve DoğumZonguldak Karaelmas ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÜLKÜ BAYAR
- Enterokutan fistüllü hastalarda fistül kapanmasına ve mortaliteye etki eden faktörler
Factors affecting closure of fistula and mortality in patient with enterocutaneous fistula
FETHİ KALKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Genel CerrahiGaziantep ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MEHMET GÜLER
- Spontan supratentoryel intraserebral hematomlarda konservatif ve cerrahi tedavinin karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
TUNCAY KANER
- Ektopik gebelik tanısıyla medikal veya cerrahi tedavi almış primigravid olgularda takip eden gebelik prognozunun değerlendirilmesi
Assessment of subsequent pregnancy outcomes in primigravid women treated medically or surgically for ectopic pregnancy
SERAP EYLEM YENER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HABİBE AYVACI TAŞAN
DR. ZUHAL DİNÇ
- Primer spontan pnömotorakslarda ilk çekilen akciğer grafisindeki pnömotoraks boyutu tekrarlayan pnömotoraksı ön görmede etkili midir?
In primary spontaneous pneumothorax, is the size of the pneumothorax on the first chest X-ray effective in predicting recurrent pneumothorax?
UFUK ÜNSAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Göğüs CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiGöğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KUTHAN KAVAKLI