Klasik liberalizm ve sosyal liberalizmin devlet ve özgürlük üzerine karşılaştırmalı analizi
A comparative analysis of classical liberalism and social liberalism on state and freedom
- Tez No: 946013
- Danışmanlar: DOÇ. DR. FATİH ÇAĞATAY CENGİZ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Siyasal Bilimler, Political Science
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 98
Özet
Klasik liberalizmin birey ve bireysel özgürlüğe yaptığı vurgu, ilke ve politikalarının gelişimindeki temel kurucu unsurları oluşturmaktadır. Özgürlüğe yönelik bu bireyci tutum, devleti de bir araç konumuna getirerek sınırlı bir alanda tutmaktadır. Öte yandan 19. yüzyıl sonlarında gelişen toplumsal sorunlara bir cevap olarak klasik liberalizmin sınırlı devlet vurgusu aşınmış ve sosyal liberalizmin müdahaleci devlet anlayışı öne plana çıkmıştır. Devlet anlayışındaki bu değişim, liberalizmin çatallanıp iki farklı yaklaşım olarak karşımıza çıkmasına neden olmuştur. Özgürlük ve devlete yönelik farklı anlayışlar çerçevesinde şekillenen bu çatallanmanın benzer ve farklı yönleri akademik yazında da eleştirel bir kapı açmaktadır. Dolayısıyla bu tezde iki farklı liberal yaklaşımın benzer ve farklı yönleri 'özgürlük' ve 'devlet' kavramları üzerinden karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Bu çerçevede bu tezde, klasik liberalizmin öncülerinden John Locke ve Adam Smith'in sosyal liberalizmin savunucularından ise John Rawls ve John Maynard Keynes'in düşünceleri ve eserleri ekseninde karşılaştırmalı analiz yapılmıştır. Aynı zamanda 'klasik liberal' olarak anılan John Stuart Mill'in iki yaklaşım arasında dengeleyici bir rol oynadığı görülmüştür. Sonuç olarak bu tezde her ne kadar sosyal liberal düşünürlerin sosyal adalet ve toplumsal refah sorumluluğunu devlete atfetseler de liberalizmin 'birey' ve 'özgürlük' odaklı anlayışını korudukları sonucuna varılmıştır. Diğer bir anlatımla, klasik liberalizmdeki gibi sosyal liberalizm de 'birey' temelli bir yaklaşım olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda bu tezin ana argümanı tarihsel bağlam göz önünde bulundurulduğunda, klasik liberalizm ve sosyal liberalizm özgürlüğü bir amaç olarak ele almada benzeşseler de bu amaca ulaşmada devlete yükledikleri araç rolünün farklılaştığıdır. Öte yandan bireyin refahını artırmak iki yaklaşımında temel amacıyken klasik liberalizmin bu amacı gerçekleştirmede kullandığı 'görünmez el' metaforu 'metodolojik bireyciliğe' dayanmakta ancak bu metodolojik tercih sosyal liberalizmin bireysel refahın arttırılmasında yetersiz kalmaktadır.
Özet (Çeviri)
Classical liberalism's emphasis on the individual and individual freedom forms the foundational elements of its principles and policy development. This individualistic approach to freedom also positions the state as a tool, confining it to a limited role. However, by the late 19th century, in response to growing social problems, classical liberalism's limited-state emphasis eroded, giving way to social liberalism's interventionist state model. This shift in the conception of the state led liberalism to branch into two distinct approaches. The similarities and differences between these two strands, shaped by contrasting views on freedom and the state, have opened a critical debate in academic literature. Accordingly, this thesis compares and contrasts the two liberal approaches through the lenses o“freedom”and the“state”. Within this framework, a comparative analysis is conducted based on the ideas and works of classical liberalism's pioneers, John Locke and Adam Smith, and social liberalism's advocates, John Rawls and John Maynard Keynes. Additionally, John Stuart Mill, often regarded as a classical liberal, is found to play a mediating role between the two approaches. This thesis concludes that while social liberal thinkers assign the state responsibility for social justice and collective welfare, they still preserve liberalism's core focus on the“individual”and“freedom”. In other words, like classical liberalism, social liberalism, emerges as an“individual-centered”approach. Thus, the main argument of this thesis is that, when considered in their historical contexts, classical and social liberalism share a common view of freedom as an ultimate goal, yet they differ in the instrumental role they assign to the state achieving it. Moreover, while enhancing individual welfare is a fundamental objective for both approaches, classical liberalism relies on the“invincible hand”metaphor, rooted in“methodological individualism”. However, this methodogical preference proves insufficient in social liberalism's framework for advancing individual welfare.
Benzer Tezler
- John Rawls ve Norman Barry'de sosyal adalet düşüncesi
The idea of social justice in John Rawls and Norman Barry
NİSANUR ÖNAY
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
FelsefeGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BİRDEN GÜNGÖREN BULGAN
- Liberal iktisadi düşüncede birey ve devlet
Individual and state in liberal economic conception
AYŞEGÜL TAYYAR
- Ronald Dworkin'in eşitlikçi liberalizminde Anayasal Demokrasi teorisi
The theory of Constitutional Democracy in Ronald Dworkin's egalitarian liberalism
ERTUĞRUL KAAN YILDIRIM
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEYNEP ÖZLEM ÜSKÜL ENGİN
- Liberal gelenekte yerel yönetimler
Local governments in the liberal tradition
MAHMUT ÖZDEMİRKOL
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Kamu YönetimiSüleyman Demirel ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YAKUP ALTAN