Geri Dön

Sistemik inflamasyon indeksi, prognostik nutrisyonel indeks ve C-reaktif protein/Albumin, Ürik asit/Albumin, Blood Urea Nitrogen/Albumin oranlarının dipper ve non-dipper hipertansiyonu ön görmedeki etkinliğinin değerlendirilmesi

Evoluatin of the effectivenenss of systemic inflammation index, prognostic nutritional index, C-reactive protein/Albumin, Uric acid/Albumin, Blood Urea Nitrogen/Albumin ratio in prediction of dipper and non-dipper hypertension

  1. Tez No: 946370
  2. Yazar: EMİNE SINLIK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. BAŞAK ÇAKIR GÜNEY
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Non-dipper, sistemik inflamasyon indeksi, prognostik nutrisyonel indeks, crp/albumin oranı, ürik Asit/albumin oranı, BUN/albumin oranı, Non-dipper, systemic inflammation index, prognostic nutritional index, crp/albumin ratio, uric acid/albumin ratio, BUN/albumin ratio
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Sultan Abdülhamid Eğt. ve Arş. Hast.
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 137

Özet

Giriş ve Amaç: Hipertansiyon tüm dünyada yaygın olarak görülen kronik, sistemik bir hastalıktır ve ciddi komplikasyonlara yol açması nedeniyle önemli bir sağlık problemidir. Güncel kılavuzlarda ambulatuar kan basıncı ölçümlerinde elde edilen gece kan basıncı değerlerinde gündüz ölçümlerine oranla %10 veya daha fazla düşüş olması dipper hipertansiyon, %10'dan daha az düşüş olması ise non-dipper hipertansiyon olarak tanımlanmaktadır. Non-dipper hipertansif hastalarda beyin, kalp ve böbrek gibi uç organlarda hasar görülme sıklığının arttığı ve kardiyovasküler prognozun daha kötü olduğu geçmiş pek çok çalışmada gösterilmiştir. Çalışmamızın amacı dipper ve non-dipper hipertansiyon tanısı olan hastalarda sistemik inflamasyon indeksi (Sİİ), prognostik nutrisyonel indeks (PNİ) ve Crp/Albumin, Ürik Asit/Albumin, BUN/Albumin oranlarını hesaplayıp, birbirleri ile karşılaştırılarak elde edilen sonuçlar doğrultusunda bu parametrelerin dipper ve non-dipper hipertansif hastaların takip sürecindeki olası prognostik önemlerini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza 01/01/2023 ile 01/03/2024 tarihleri arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sultan 2. Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları polikliniğine başvuran 100 dipper, 100 non-dipper hipertansif hasta dahil edilme ve dışlanma kriterlerine göre dahil edildi.Hastaların demografik verileri, eşlik eden hastalıkları, kullandıkları ilaçlar, 24 saatlik ambulatuar kan basıncı ölçümü ve başvuruları sırasında yapılan laboratuvar ve görüntüleme tetkiklerinin sonuçları retrospektif olarak incelenmiştir. İstatistiksel analizler, SPSS sistemi kullanılarak incelendi ve p0,05). Kronik hastalıkları karşılaştırıldığında; hiperlipidemi (HL) varlığı, non- dipper grubunda (%62,0), dipper grubuna kıyasla (%48,0) anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur (p=0,047). Çalışmamızda tüm hastalar arasında dipper ve non- dipper grup karşılaştırıldığında yalnızca Sİİ (p=0,009), kan basıncı hedef aralıkta olmayan hastalar karşılaştırıldığında ise Sİİ (p=0,004) ve PNİ (p=0,045), non-dipper hipertansif grupta dipper gruba oranla anlamlı farklı bulunmuştur. Diğer inflamasyon indeksleri açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05). Sonuç: Çalışmamızda tüm hastalar arasında dipper ve non-dipper grup karşılaştırıldığında yalnızca Sİİ' nin, kan basıncı hedef aralıkta olmayan hastalarda ise Sİİ ve PNİ, non-dipper hipertansif grup açısından öngörücü özellikte bulunmuştur. Hipertansiyon ile takip edilen hastalarda kolayca elde edilebilen laboratuvar parametreleri ile komplikasyonlar ve non-dipper patern açısından ön verilere sahip olabiliriz. Fakat bu alanda ilerleyen zamanlarda daha geniş hasta grupları ve ileriye yönelik çalışmalar ile bu ilişkilerin doğrulanması gerekmektedir.

Özet (Çeviri)

Introduction and Objective: Hypertension is a common chronic and systemic disease worldwide, and due to its potential to cause serious complications, it remains a major public health concern. According to current guidelines, in ambulatory blood pressure monitoring, a nighttime blood pressure drop of ≥10% compared to daytime values is defined as dipper hypertension, while a drop of 0.05). When chronic diseases were compared, the presence of hyperlipidemia was significantly higher in the non-dipper group (62.0%) compared to the dipper group (48.0%) (p=0.047). Among all patients, only the SII showed a significant difference between dipper and non-dipper groups (p=0.009). Among patients whose blood pressure was not within the target range, both SII (p=0.004) and PNI (p=0.045) were significantly higher in the non-dipper group. Other inflammatory indices did not show significant differences (p>0.05). Conclusion: In our study, the SII was the only parameter significantly different between all dipper and non-dipper patients, whereas both SII and PNI were found to be predictive in patients whose blood pressure was not within the target range, particularly in the non-dipper group. Easily obtainable laboratory parameters may provide preliminary insight into complications and non-dipper patterns in hypertensive patients. However, further prospective studies with larger patient populations are required to validate these associations.

Benzer Tezler

  1. COVID-19 tanısı ile hastane yatışı yapılan 65 yaş üstü hastalarda gps, CURB-65, PSI, PNI, SII ve Q-SOFA skorları ile mortalite arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship between GPS, CURB-65, PSİ, PNİ, SII, q-SOFA scores in predicting mortality DUE to COVİD -19 elderly patients

    GİZEM ÇALTEPE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Acil TıpSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ DİLAY SATILMIŞ

  2. İmmünoteapi tedavisi uygulanan evre 4 küçük hücreli dışı akciğer kanserlerinde, sistemik immün-inflamatuar indeksin ve prognostik beslenme inedeksinin progresyonsuz sağkalım ve genel sağkalım üzerine etkisi nedir?

    What is the effect of the systemic immune-inflammatory index and prognostic nutrition index on progression-free survival and overall survival in stage 4 non-small cell lung cancers which are used with immunotherapy treatment?

    SİNAN ÇOLAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BERNA KÖMÜRCÜOĞLU

  3. Psoriasis vulgaris hastalarında psoriasis alan şiddet indeksi, beden kitle indeksi ve diğer inflamatuar belirteçlerin prognostik nutrisyonel indeks ile ilişkisi

    In patients with psoriasis vulgaris, the relationship between psoriasis severity area index, body mass index, and other inflammatory markers wi̇th the prognostic nutritional index

    HATİCE BANKOĞLU YILDIRIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    DermatolojiSağlık Bakanlığı

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YUNUS SARAL

  4. Taksan kemoterapisi alan meme kanseri tanılı olgularda sistemik immün inflamatuar indeks ve prognostik nutrisyonel indeksin prediktif ve prognostik değeri

    Predictive and prognostic value of systemic immune-inflammatory index and prognostic nutritional index in cases diagnosed with breast cancer receiving taksan chemotherapy

    BERTUĞ BİLECEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    OnkolojiÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YALÇIN ÇIRAK

  5. Hemodiyaliz hastalarında nutrisyon ve inflamasyon durumunun kardiyovasküler sonlanımlar ve mortalite ile ilişkisi

    The relationship between nutritional and inflammatory status inhemodialysis patients and cardiovascular outcomes and mortality

    AHMET KIR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    İç HastalıklarıAlanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEHRA EREN