China's strategic imperative and constructive engagement in the Middle East
Çin'in Ortadoğu'daki Stratejik Zorunluluğu ve Yapıcı Katılımı
- Tez No: 949087
- Danışmanlar: DOÇ. DR. LİU FENG
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2018
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Nankai University Tianjin Municipality
- Enstitü: Yurtdışı Enstitü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 133
Özet
Çin'in Orta Doğu politikasi, daha yapici olan bölgesel boyut ve iddiali olduğu küresel boyut olmak üzere iki boyutludur. ABD'nin ve Rusya'nïn bölgeye yónelik politikalarlndan farkli olarak Çin, bu ülkelerin yaptiği gibi bölgesel çatişmalarda taraf tutmak ya da doğrudan müdahale etmek yerine karşilikli kazanca dayali i birliğini ve bu çatişmalarin siyasi yollarla çözülmesini öngörmektedir. Bununla birlikte Çin, bölgesel meselelerde küresel düzeyde iddiali bir tutum sergilemekledir. Çîn'in küresel politikasindaki değişimler yavaş ve incelikli bir şekilde gerçekleşmiş olabilir, ancak bunlarin temelleri oldukça önemlidir. Dahasi, bunlarin sonuçlari sadece Çin'in ODKA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) ülkeleriyle olan ilișkileri için değil, ayni zamanda küresel toplumla olan ilişkileri için de kritik olacaktir. Çin'in ODKA'daki başlica çikarlari petrol ve son zamanlarda artan ticarettir. Ekonomisinin gelişimini sürdürmek için enerji kaynaklarini güvence altina almasi gerekmektedir. Çìn, çikarlarini kovalamak için diplomatik araçlarinin bir parçasi olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyindeki (BMGK) konumu araciliğiyla gücünü ve etkisini kullanmaktadir. Çin bu strateji ile Arap Baharinin getirdiği zorluklarin da üstesinden gelmiştir. Çin'in dïş politikasinin BMGK'de kay tsizliğindan aktif diplomasiye doğru evrilmesì, Çin'in neredeyse yirmi yillik 'düşük profilli' politikasindan daha iddiali diplomasiye dogru keskin bir şekilde sapmasini temsil etmektedir. Uluslararasi ilişkilerde aktif bir oyuncu olarak Çin, mevcut uluslararasi kurum, kural ve normlarin çoğunu kendi ulusal çikarlarini gözetecek şekilde uyarlamiştir. Bir bütün olarak Çin diş politikasi Orta Doğu'daki bölgesel ve küresel meselelere yönelik daha az çatişmaci, daha karmaşik, iddiali, kendinden emin ve yapici bir stratejiye dönüşmeye başlamiştir. Çìn'in gelişen ekonomisi ve ekonomik stratejisi, bölgedeki ve toplumdaki firsatlari her düzeyde genişletmeyi amaçlamaktadir. Günümüz modern dünyasindaki en önemíi jeopolitik dön†ş"úm Çin'in y†kseliși olduğundan, Çin'in ODKA'ya yönelik ekonomik stratejisinin hem Çin'in hem de bölgenin ekonomik kalkinmasi içìn mükemmel bir şekilde işlemesi kuvvetle muhtemeldir. Eğer Çin Kuşak ve Yol Girişimi (BRl)'nìn altyapisini inşa edebilir ve ODKA ülkeleriyle işbirliğini teșvik edebilirse, BRI d†nyanin en görkemli ekonomik aği haline gelebilir. BRI, mevcut deniz petrol yollarini baypas etme potansiyeline sahip olduğu için Çin'in enerji güvenliğini de sağlayabilir. Sonuç olarak bu tez, Çin'in ortaklik diplomasisi, ilimli askeri varliği, BMGK'deki veto yetkisi, BRI'nin umut vadeden faydalari ve ODKA ülkeleriyle ilişkilerinì dengelemek ve derìnleştirmek için ticari işbirliği yo!uyla gündemini nasil uyguladiğini analiz etmekte ve değerlendirmektedir.
Özet (Çeviri)
China's Middle East policy is two-dimensional in which there are a more constructive regional dimension and an assertive global dimension. It differs from both the American and Russian policy towards the region which means instead of taking sides or intervening directly in regional conflicts as they do China projects win-win cooperation, political solution of these conflicts. However, China takes an assertive turn in the regional issues on the global level. The changes in the Chinese global policy may have been slow and subtle, but the fundamentality of them is substantial. Furthermore, their implications will be critical not only for China's relations with the MENA (the Middle East and North Africa) countries but also for its relations with the global community. China's primary interests in the MENA are oil and trade which has been growing recently. It needs to secure its energy supplies to maintain the development of its economy. China has been practicing its power and influence through its seat in the UNSC as a part of its diplomatic toolset to pursue its interests. With this strategy, China also overcame the difficulties brought by the Arab Spring. The evolution of China's foreign policy from acquiescence to active diplomacy in the UNSC presents a stark departure from almost two decades of the Chinese policy of 'keeping a low-profile' to more assertive diplomacy. As an active player in the international affairs, China has adapted itself much of the current international institutions, rules, and norms to pursue its national interests. Collectively, the Chinese foreign policy has commenced being a less confrontational, more sophisticated, assertive, confident and constructive strategy towards regional and global affairs in the Middle East. China's booming economy and economic strategy aim to expand opportunities at all level of the region and society. As the most important geopolitical transition in today's modern world is the rise of China so that it is highly possible that the Chinese economic strategy towards the MENA can work brilliantly for the economic development of China and also the region's economy. If China can build out the infrastructure of the BRI and encourage cooperation with the MENA states, the BRI might become the world's most grandiose economic network. The BRI may also ensure China's energy security as it has the potential to bypass the current maritime oil routes. All in all, this dissertation analyzes and evaluates how China implements its agenda through its partnership diplomacy, soft military presence, the veto power in the UNSC, the promising benefits of the BRI, and trade cooperation to balance and deepen its relations with MENA countries.
Benzer Tezler
- Nadir toprak elementlerinin solvent ekstraksiyon yöntemiyle seçimli ayrım potansiyelinin araştırılması
Investigation of the selective separation potential of rare earth elements by solvent extraction method
MELİKE TUNÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2025
Metalurji Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiMetalurji ve Malzeme Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERVET İBRAHİM TİMUR
- Artificial intelligence 'Arms dynamics': The case of the uUnited States and China rivalry
Yapay zeka 'Silah dinamikleri': Amerika Birleşik Devletleri ve Çin rekabeti örneği
GLORİA ÖZDEMİR
Doktora
İngilizce
2024
Uluslararası İlişkilerAnkara Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ CHRİSTİAN WİLHELM LEKON
- Economic interdependence and competition in South Asia:A case study of Republic of China and its BRI (Belt & Road initiative) in South Asia
Güney Asya'da ekonomik dayanışma ve rekabet: Çin Halk Cumhuriyeti örneği ve Güney Asya'da Bir Kuşak Bir Yol Projesi
SYED SIDDEQ ULLAH AGHA
Yüksek Lisans
İngilizce
2020
Siyasal Bilimlerİstanbul Aydın ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RAGIP KUTAY KARACA
- The evaution of central Eurasia policy of the US in the post-Soviet Era and the geopolitics of Caspian oil
Sovyet dönemi sonrası Amerika Birleşik Devletleri'nin merkez Avrasya politikasının evrimi ve Hazar petrolünün jeopolitiği
DENİZ DEĞER
Yüksek Lisans
İngilizce
2006
Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF.DR. MELİHA BENLİ ALTUNIŞIK
- 21. yüzyıl uzay politikaları ve çalışmalarında özel sektör ve girişimciliğin önemi: ABD örneği
The importance of private sector and entrepreneurship in 21st century space policies and studies: the case of USA
BURAK KARAKULAK
Doktora
Türkçe
2025
Uluslararası İlişkilerTrakya ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAT YORULMAZ