Geri Dön

Suça sürüklenen çocuklarda katı duygusuz özellikleri ile sosyal dikkat ve empati arasındaki ilişkinin incelenmesi

Investigation of the relationship between callous-unemotional traits, social attention, and empathy in juvenile delinquents

  1. Tez No: 949437
  2. Yazar: MÜBERRA KOLAK ÇELİK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ABDULLAH BOZKURT
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Empati, Katı Duygusuz Özellik, Suça Sürüklenen Çocuk, Sosyal Dikkat, Empathy, Callous-Unemotional Traits, Juvenile Delinquent, Social Attention
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Atatürk Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 203

Özet

Giriş: Suça sürüklenen çocuk (SSÇ); Çocuk Koruma Kanunu'na (ÇKK) göre“Kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuk”olarak tanımlanmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) vasıtası ile ilgili istatistikler incelendiğinde suça karışan çocuk ve ergen sayısının gittikçe arttığı dikkat çekmektedir. Gençler arasında şiddet eğiliminin artması, toplum açısından olumsuz sonuçlar doğurduğu için araştırmalar dışa yönelim sorunlarının ve antisosyal davranışların altında yatan risk faktörlerini incelemeye yönelmiştir. Yıkıcı davranış bozukluklarının heterojen görünümünü azaltmak, davranış sorunlarının psikopati ile ilgili alt tipini tanımlamak amacıyla son zamanlarda katı-duygusuz (KD) özellik kavramı ortaya atılmıştır. Psikiyatrik Hastalıkların Tanı ve Sınıflandırma El Kitabı-5'te (DSM-5) Davranım Bozukluğu (DB) tanı kriterleri içerisinde“kısıtlı prososyal emosyonlarla giden”olgulara vurgu yapılarak KD özellikler tanımlanmıştır. KD özelliklerin, erken yaşta başlayan ve daha şiddetli seyreden davranış sorunları, suç işleme eğilimi ve saldırganlık ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Ayrıca, bu bireylerde bilişsel ve duygusal empati güçlüklerinin belirgin olduğu bildirilmiştir. Çocuk suçluluğunu ve tekrarlayan suç davranışlarını önleyebilmek için, suç işleme davranışının altında yatan mekanizmaların anlaşılması büyük önem taşımaktadır. Erken yaşta artan şiddet eğiliminin toplum üzerindeki olumsuz etkileri göz önünde bulundurulduğunda, bu mekanizmaların çok boyutlu bir yaklaşımla incelenmesi gerekmektedir. DEHB tanılı bireylerin tümünde davranım bozukluğu veya suç işleme davranışının görülmemesi, suç işleyen bireylerde farklı mekanizmaların etkili olabileceğini düşündürmektedir. Bu doğrultuda, çalışmamızda, KD özellikler, empatinin üç boyutu (bilişsel, duygusal, motor) ve sosyal dikkati öz-bildirim ölçeklerinin yanı sıra elektrodermal aktivite, göz izleme cihazı ve yapay zeka tabanlı yüz ifade analizi gibi fizyolojik ölçüm yöntemlerini kullanarak, SSÇ, DEHB ve sağlıklı kontrol gruplarında karşılaştırmalı olarak değerlendirmeyi ayrıca SSÇ grubunda KD özellikleri ile sosyal dikkat ve empatinin bileşenleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmamız kesitsel ve tanımlayıcı nitelikte bir araştırmadır. Araştırmanın örneklemi, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Polikliniği'ne adli birimler tarafından yönlendirilen SSÇ olguları ile DEHB belirtileri nedeniyle başvuran 12-18 yaş arası erkek çocuk ve ergenlerden oluşturulmuştur. Yarı yapılandırılmış tanı görüşmesi ve klinik değerlendirme sonucunda DSM-5 tanı kriterlerine göre DEHB tanısı alan 44 birey, adli birimler tarafından yönlendirilen 48 SSÇ olgusu ve yaş dağılımı göz önüne alınarak belirlenen 40 sağlıklı kontrol çalışmaya dahil edilmiştir. Tüm katılımcılar, görme, nörolojik ve fiziksel problemler ile anlıksal yeti yitimi açısından değerlendirilmiş ve Wechsler Çocuklar için Zekâ Ölçeği uygulanmıştır. Ebeveynlerden Sosyodemografik Veri Formu ve Güçler ve Güçlükler Anketi (GGA), çocuklardan ise Katı Duygusuz Özellikleri Tarama Ölçeği (ICU-TR) ve Çocuklar için Bilişsel, Duygusal ve Bedensel Empati Ölçeği (BDBEÖ) doldurmaları istenmiştir. Çalışma laboratuvar ortamında iki aşamalı bir prosedürle gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada katılımcılara basit ve kompleks duyguları içeren dinamik görseller gösterilmiş ve göz izleme cihazı kullanılarak göz hareketleri kaydedilmiştir. Ağız, göz ve toplam fiksasyon yüzdeleri hesaplanarak sosyal dikkat ölçümü yapılmıştır. İkinci aşamada katılımcılara video tabanlı uyaranlar gösterilirken, elektrodermal aktivite ölçümü ve yapay zeka tabanlı yüz ifade analiz yöntemi kullanılarak duygusal ve motor empati değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmamızda ebeveynlerin doldurduğu GGA duygulanım sorunları, davranım sorunları, dikkat eksikliği ve hareketlilik, dışsallaştırma sorunları, içselleştirme sorunları, toplam güçlük puanı ve etki skoru alt ölçek puanları DEHB grubunda diğer iki gruba kıyasla anlamlı düzeyde yüksek saptandı. KD özellikleri değerlendirdiğimiz ICU-TR alt ölçek ve toplam puanı açısından üç grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. BDBEÖ bilişsel empati alt ölçek puanında SSÇ grubu diğer iki gruba kıyasla daha düşük puan alırken, diğer alt ölçekler açısından üç grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmedi. Kompleks duyguları tanıma açısından değerlendirildiğinde SSÇ grubunun diğer iki gruba kıyasla daha fazla hata yaptığı, basit duygular açısından üç grup açısından istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılık olmadığı tespit edildi. Sosyal dikkat açısından yaptığımız değerlendirmede DEHB grubunda diğer iki gruba kıyasla anlamlı düzeyde farklılıklar tespit edilmiş olmakla beraber SSÇ grubu ile kontrol grubu arasında farklılık tespit edilmemiştir. Duygusal empatinin değerlendirilmesi için yapmış olduğumuz elektrodermal aktivite ölçümlerinde DEHB grubu yükselme zamanı açısından diğer iki gruba göre farklılık gösterirken diğer deri iletkenliği parametreleri üç grup arasında anlamlı düzeyde farklılık göstermemiştir. Motor empati değerlendirmesinde, üç duyguyu içeren videoda AU07'nin ortalama görülme sayısı SSÇ grubunda daha yüksekti. Diğer AU'ların kullanımında ise gruplar arasında anlamlı fark bulunmadı. SSÇ grubuna yönelik korelasyon analizlerinde, ICU-TR toplam puanı ile basit duyguları tanımadaki hata sayısı arasında zayıf pozitif korelasyon; mutluluk videosunda AU02'nin ortalama görülme sayısı, bazal deri iletkenliği ve mutluluk anındaki deri iletkenliği yanıtı ile ise zayıf negatif korelasyon saptandı. ICU-TR toplam puanı ile sosyal dikkat arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı. Sonuç: Çalışmamızın bulguları, SSÇ grubunun bilişsel empati düzeyinin düşük olduğunu, ancak bu durumun sosyal dikkat ile doğrudan ilişkili olmadığını göstermektedir. Ayrıca, KD özelliklerin duygusal empati ile ilişkisi açısından literatürdeki önceki bulgularla çelişkili sonuçlar elde edilmiştir. Motor empati açısından yapay zeka tabanlı yüz ifade analizinin, empati değerlendirmesi için umut vadeden bir yöntem olabileceği düşünülmektedir. Bu çalışma, SSÇ, DEHB ve sağlıklı kontrol grubu arasında empatinin üç alt bileşeninin (bilişsel, duygusal, motor) fizyolojik ölçüm teknikleriyle karşılaştırmalı olarak incelendiği ve KD özellikler ile ilişkisini araştıran özgün bir araştırma olmasıyla literatüre katkı sağlamaktadır. Elde edilen veriler, suç işleme davranışının altında yatan mekanizmaların daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunarak gelecekteki araştırmalara yol gösterici olabilir.

Özet (Çeviri)

Introduction: According to the Child Protection Law , a juvenile delinquent (JD) is defined as“a child who is under investigation or prosecution for an act defined as a crime in the law or who has been subjected to security measures due to their act.”Statistical data from the Turkish Statistical Institute indicate a growing number of children and adolescents involved in criminal activities. The increasing trend of violent tendencies among youth has significant societal consequences, leading research to focus on risk factors underlying externalizing problems and antisocial behaviors. To reduce the heterogeneity of disruptive behavior disorders and to identify the psychopathy-related subtype of behavioral problems, the concept of callous-unemotional (CU) traits has recently been introduced. In the Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fifth Edition (DSM-5), CU traits are emphasized within the conduct disorder (CD) diagnostic criteria as cases characterized by“limited prosocial emotions.”CU traits have been associated with early-onset and more severe behavioral problems, criminal tendencies, and aggression. Additionally, individuals with CU traits have been reported to exhibit significant difficulties in cognitive and emotional empathy. Understanding the underlying mechanisms of criminal behavior is crucial for preventing juvenile delinquency and recidivism. Given the negative societal impact of increasing violent tendencies at an early age, these mechanisms must be investigated using a multidimensional approach. The fact that not all individuals with attention-deficit/hyperactivity disorder (ADHD) develop conduct disorder or engage in criminal behavior suggests that different mechanisms may be at play in delinquent individuals. In this context, the present study aimed to conduct a comparative evaluation of juvenile delinquents (JD), children with attention-deficit/hyperactivity disorder (ADHD), and healthy controls by utilizing self-report measures of callous-unemotional (CU) traits, the three dimensions of empathy (cognitive, emotional, and motor), and social attention, alongside physiological assessment methods such as electrodermal activity, eye-tracking, and AI-based facial expression analysis. Additionally, the study aimed to examine the relationships between CU traits and the components of empathy and social attention specifically within the JD group. Method: This study was designed as a cross-sectional and descriptive research. The sample consisted of male children and adolescents aged 12–18 who were referred to the Child and Adolescent Psychiatry Clinic of Atatürk University Faculty of Medicine by judicial authorities as JD cases or presented with ADHD symptoms. Following a semi-structured diagnostic interview and clinical evaluation, 44 individuals diagnosed with ADHD according to DSM-5 criteria, 48 JD cases referred by judicial authorities, and 40 healthy controls matched by age distribution were included in the study. All participants were assessed for visual, neurological, and physical problems as well as intellectual disability, and the Wechsler Intelligence Scale for Children was administered. Parents completed the Sociodemographic Data Form and the Strengths and Difficulties Questionnaire (SDQ), while children completed the Inventory of Callous-Unemotional Traits (ICU-TR) and the Cognitive, Emotional, and Motor Empathy Scale for Children (CEMES-C). The study was conducted in a laboratory setting using a two-stage procedure. In the first stage, participants were shown dynamic visual stimuli containing simple and complex emotions, and their eye movements were recorded using an eye-tracking device. Fixation percentages on the mouth, eyes, and total fixation percentages were calculated to measure social attention. In the second phase, participants were shown video-based stimuli while emotional and motor empathy were assessed using electrodermal activity measurement and artificial intelligence-based facial expression analysis method. Results: In our study, the subscale scores of the SDQ completed by parents emotional problems, conduct problems, hyperactivity/inattention, externalizing problems, internalizing problems, total difficulties score, and impact score were found to be significantly higher in the ADHD group compared to the other two groups. Regarding CU traits assessed through the ICU-TR, no statistically significant differences were observed between the three groups in terms of subscale or total scores. In the cognitive empathy subscale of the CEMES-C, the JD group scored lower than the other two groups, while no statistically significant differences were found among the groups on the other subscales. In the assessment of complex emotion recognition, the JDC group made more errors than the other two groups, whereas no statistically significant differences were detected among the groups in recognizing basic emotions. In our evaluation of social attention, the ADHD group showed significant differences compared to the other two groups, although no such difference was found between the JD and control groups. In the electrodermal activity measurements used to assess emotional empathy, the ADHD group differed from the other two groups in terms of rise time, while the other skin conductance parameters did not show significant differences among the groups. In the motor empathy assessment, the average frequency of AU07 in the video containing three emotions was higher in the JD group. However, no significant differences were found among the groups in the usage of other AUs. In the correlation analyses conducted specifically for the JDC group, a weak positive correlation was observed between the total ICU-TR score and the number of errors in recognizing basic emotions; a weak negative correlation was found between the average frequency of AU02 in the happiness video and both basal skin conductance and the skin conductance response during the happiness moment. No significant relationship was found between the total ICU-TR score and social attention. Conclusion: The findings of this study indicate that the JD group has lower cognitive empathy levels, but this is not directly related to social attention. Additionally, the relationship between CU traits and emotional empathy yielded results that contradict previous literature findings. In terms of motor empathy, artificial intelligence-based facial expression analysis may be a promising method for empathy assessment. This study contributes to the literature by being a unique investigation comparing the three empathy subcomponents (cognitive, emotional, motor) across JD, ADHD, and healthy control groups using physiological measurement techniques and exploring their relationship with CU traits. The data obtained may provide valuable insights into the underlying mechanisms of criminal behavior and guide future research.

Benzer Tezler

  1. Suça sürüklenen erkek çocuklarda sosyal biliş, empati ve katı-duyarsız özelliklerin şiddet eğilimine etkisi

    The impact of social cognition, empathy and callous-unemotional traits in violent tendency of male juvenile delinquents

    EMİNE APAYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. İPEK SÜZER GAMLI

  2. Kocaeli üniversitesi çocuk koruma araştırma ve uygulama merkezi'nde değerlendirilen adli nitelikli olguların retrospektif incelenmesi

    Retrospective examination of forensic cases evaluated at Kocaeli university child protection research and practice center

    FATİH ALTUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Adli TıpKocaeli Üniversitesi

    Adli Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RIZA YILMAZ

  3. Suça sürüklenen çocuklarda mükerrerliğin irdelenmesi

    Analyzing of recidivism in delinquent juveniles

    ZAFER TUNCEROĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Adli Tıpİstanbul Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA FATİH YAVUZ

    YRD. DOÇ. DR. NEYLAN ZİYALAR

  4. Suça sürüklenen çocuklarda bağlanma, davranış problemleri ve çocukluk çağı travmatik yaşantılarının sosyal hizmet disiplini çerçevesinde değerlendirilmesi: Tekirdağ Çocuk Mahkemesi örneği

    The evaluation of attachment, behaviour problems and childhood trauma in the juvenile delinquents with social work perspective: The sample of Tekirdağ Juvenile Court

    YASEMİN BAKSİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Psikolojiİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Sosyal Hizmet Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. REYHAN BAHÇİVAN SAYDAM

  5. Suça sürüklenen çocuklarda aidiyet duygusu: Adana örneği

    A sense of belonging in children who are guility of crime; Adana example

    FERHAT TAPAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Sosyal HizmetlerSelçuk Üniversitesi

    Sosyal Hizmet Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZLEM KARAKUŞ